Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

ahsen okyar
15Ağu/170

YALAN SÖYLEMEK VE YALANA İNANMAK İHTİYACI – Ruhittin SÖNMEZ

r sönmezYALAN SÖYLEMEK VE YALANA İNANMAK İHTİYACI - Ruhittin SÖNMEZ

National Geographic Dergisi’nin Haziran sayısında “Neden Yalan Söylüyoruz” başlıklı bir makale yayımlandı.

Bu makaleden özetlediğim bilgileri ve benim çıkardığım sonuçları ilginç bulacağınızı sanıyorum. Ayrıca yaşadığımız bazı gerçekleri anlamamız için faydalı olacağını ümit ediyorum.

Hepimiz hayatta hiç tanımadığımız kişilerden, sevdiklerimize, iş arkadaşlarımıza kadar, küçük büyük bazı yalanları söylüyoruz.”

Bunların bir kısmı “kişisel yetersizlikleri gizlemek” ya da “başkalarının duygularını incitmemek için” söylenmiş zararsız yalanlar. Bunlara “beyaz yalan” da deniyor.

Bunların dışında ciddi yalanlar da var. Evlilik dışı ilişkiyi eşten saklamak, sahte diploma ile belli makamları işgal etmek gibi.

Araştırmacı Tim Levine, “dürüstlük işe yaramadığında yalan söylüyoruz” diyor.

Yapılan bir araştırmaya göre, söylediğimiz yalanların yüzde 16’sı maddi çıkar (ekonomik yarar sağlamak) için, yüzde 15’i kişisel çıkar (paranın ötesinde yarar sağlamak) için, yüzde 22’si kişisel suç (bir yanlışı veya kötülüğü örtmek) için, yüzde 14’ü kaçınma (insanlardan kaçmak veya kurtulmak) için, yüzde 8’i kişisel etki (pozitif imaj) yaratmak için, yüzde 5’i insanları güldürmek için söyleniyor.

Aynen yürümek ve konuşmak gibi, yalan söylemek de gelişim sürecinin bir parçası. Çocuklar iki-beş yaşları arasında yalan söylemeyi öğreniyor.

Yapılan bir testte iki yaşındaki çocuklarda yalancılık oranı yüzde 30 iken, üç yaşındakilerin yüzde 50’sinin, sekiz yaşa gelindiğinde ise yüzde 80’inin yalan söylediği tespit edilmiş. Yaş büyüdükçe de yalan söyleme konusunda ustalaştıkları görülmüş.

Psikolog Bruno Verschuere, “doğru kendiliğinden geliyor. Ama yalan özel bir çaba ve yanı sıra, keskin olduğu kadar da esnek bir zekâ gerektiriyor” diyor.

Psikolog Kang Lee’nin deneyinde zihin ve yönetsel fonksiyon testlerinde iyi yalan söyleyen çocukların performansı kötü yalan söyleyenlerden daha üstün çıkmış. Otizm yelpazesinde yer alan çocukların ise yalan söylemeyi beceremediği gözlenmiş.

SONUÇ-1: İyi yalan söyleyen yalancılar keskin ve esnek bir zekâya sahiptir. Çok inandırıcı yalanlar söyleyebilen çocuğunuzun veya siyasi parti liderinizin, dürüstlüğü ile olmasa da, zekâsı ile övünebilirsiniz.

15Ağu/170

Tesadüf!..

13921086_1219270051439611_1008359976565084003_n

14Ağu/170

Ali RızaKÖPRÜLÜLEROĞLU Türk Müziği sanatçısı ve Yorumcusu (1930 İstanbul / 1 Haziran 2008 Sydney– Avustralya) – Mustafa ENÜL

a13 - Kopya

14Ağu/170

Ayastefanos Anıtı Yeniden Dikilemez – Alptekin CEVHERLİ

t__rk __ehitlikleri

Ayastefanos Anıtı Yeniden Dikilemez - Alptekin CEVHERLİ

Her milletin kendi millî menfaatlerini ve değerlerini sembolleştirdiği çeşitli kutsalları vardı; bayrak, tarihteki çeşitli devlet adamları, sembol haline gelmiş mekân veya binalardır. Bunlar o milletin varlığının belki de yarı efsanevi, yarı gerçek devamını sağlayan figürlerdir. Milletlerin önüne birer hedef koyarak millî birliğin tesis edilmesini kolaylaştırırlar. Bu hedefe varmak için sonraki nesillere dinamizm katarlar.

Bu figürler, milletlerin ulaştıkları son noktayı veya çıkış noktalarını betimleyerek elde edilmesi gereken veya korunması gereken değerleri ortaya koyarlar. Bu anlamda ata mezarları da büyük önem taşır.

Sultan 1. Murat’ın Kosova Priştine’deki kabri, Macaristan’daki Gül Baba Türbesi, Bakü’deki Türk şehitliği, Enver Paşa’nın Kırgızistan’daki kabri (Ki bu mezar yanlış bir kararla Demirel tarafından Türkiye’ye geri getirilmiştir.) vd…

Aynı şekilde diğer milletlerin de ulaştıkları son nokta ve erek olarak aynen bizim gibi mezarlıkları vardır. Yoksa Anzakların (Avusturalya ve Yeni Zelandalılar) on binlerce kilometre öteden her yıl gelip Çanakkale’de dedelerinin mezarları başında “şafak ayini” yapmasını başka türlü izah edemezsiniz…

14Ağu/170

Kitap okuyan güçlüdür!.. / Murat YILMAZ

20525694_1254641444682326_3515369416497223659_n

Kategori: Karikatür Yorum yok
13Ağu/170

Azime Telli ve Vedat Serpin evleniyor.. Kına neşe içinde…

IMG_6594

12 Ağustos 2017 Cumartesi / Kına:  Lastik-İş Sendikası Sosyal Tesisleri Başiskele - İZMİT

13Ağu/170

Kadınlar yanılıyor olabilirler mi?

IMG_6646

13Ağu/170

İNSANLARLA KUCAKLAŞIN! – Yrd.Doç.Dr. Zülfikar ÖZKAN

İNSANLARLA KUCAKLAŞIN! – Yrd.Doç.Dr. Zülfikar ÖZKAN

Anne karnında gelişen ilk duyumuz dokunma duyusudur. Derimiz, beynimizle çok sıkı bir bilgi alışverişi içindedir. Dokunma duyusu ve bedensel hisler, varlığımızı onaylayan çok farklı mesajları iletme yolu olarak kullandığımız duyumuzdur.

Bir insana soru sorduğumuz zaman koluna hafifçe dokunduğumuz takdirde evet cevabı alma ihtimalimiz çok artar. Çünkü tensel ve fiziksel temas, yakınlık, güven ve işbirliği yapma isteğini artırır. Bunun sebebi oksitosin hormonunun salgısının artmasıdır. Sarılmak, dokunmak, koku ve sesler yolu ile oksitosin hormonu aktifleşmektedir. Hatta bir başkasına iyilikte bulunmak dahi, oksitosin hormonunun salgılanmasına ve aktifleşmesine yardımcı olmaktadır.

Anne bebeğine sarıldığında, iki insan tokalaştığında oksitosinin beyindeki salgılanması artar. Böylece gerginliğimizi azaltan, karşımızdakine güvenmemizi kolaylaştıran, bedenimizdeki iyileştirici tepkimeleri tetikleyen ve daha iyi hissetmemizi sağlayan bir etkiler bütünü oluşur ( Sinan Canan, Beynin Sırları, s. 207).

12Ağu/170

Kocaeli Gazeteleri, 12 Ağustos 2017 Cumartesi

IMG_6588

12Ağu/170

Doğa Eker’den Dr. Ayşe Zeynep Turan’a; imzalı “Türkiye’de Genç Kız ve Kadın Olmak” kitabı

IMG_4499

Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anestezi Uzmanı Dr. Ayşe Zeynep Turan,  Doğa Eker’in imzalayıp gönderdiği “Türkiye’de Genç Kız ve Kadın Olmak” kitabını bitirmek üzere..

12Ağu/170

Masallardan fırlamış gelmiş Aygır Gölü – Bihter GÖRDÜ

tekne-300x169           Masallardan fırlamış gelmiş Aygır Gölü –Bihter GÖRDÜ

Köroğlu destanlarından, Dede Korkut hikayelerinden, kanatlıymış gibi uçarcasına koştuğuna inanılan su aygırı ya da denizatlarını hatırlayacaksınız. Bu eşsiz atların suda yaşadıklarına, su aygırından türediklerine inanan Türkler,  derin dağ göllerinde bu cins atların yaşadıklarını düşünür ve bu göllere de aygır gölü adını verirlermiş.

12Ağu/170

Doktor, bu ne?

IMG_6197

Kategori: Mesaj Yorum yok
12Ağu/170

ORKESTRA.mı…. / Kandıralı Fethi

 fethi duruORKESTRA.mı.... / Kandıralı Fethi

Bİİİİ kere hatırlıyorum, İzmit’ten, falancanın düğününe geldiler..                         YELKEN sinemasının, sahnesine kurdular tesisatlarını,
LİMONCU SEZAİ abimin oğlu ZÜHTÜ.
TWİSTT. yaptı.. Kısa pantul ile....
(Mavi Dalga,) yazıyordu, baterinin davulunda......
MUSTAFA KANDIRALI,
hemen hiç,
KANDIRA. düğünlerinde. çalmadı...
Uçmuş- yırtmış kendini İstanbul’a...
SANATA- ŞÖHRETE..
Oysaa annecim anlatırdı...
BAŞ PARMAĞINI ağzına alıp, KLARNET sesi çıkarır, mahallede gezerdi, diye...

11Ağu/170

Olmaz!..

18119396_10155238461373749_8589354651602550689_n

11Ağu/170

Kocabayramlar’da mısır közleme partisi..

IMG_6525

10 Ağustos 2017 Perşembe / Kandıra Çakırcaali Divanı Kocabayramlar Mahallesinde bu yılın ilk mısır közleme partisi gerçekleşti.

10Ağu/170

Fi tarihinden kalma Bizimkilerin evi…

IMG_6206

10Ağu/170

Bazen,- Yrd.Doç.Dr. Süleyman COŞKUNER

 süleyman coşkunerBazen,- Yrd.Doç.Dr. Süleyman COŞKUNER / Kaliteli Yaşam Uzmanı

Bazen,
"Allah gönlüne göre versin"
diye dua ederiz değil mi?

- Kişinin gönlü hırsızlık yapmak istiyorsa.
- Kişinin gönlü, gıybet etmek istiyorsa.
- Kişinin gönlü, tembellik yapmak istiyorsa.
- Kişinin gönlü vergi kaçırmak istiyorsa.
- Kişinin gönlü, kavga etmek istiyorsa,
- Kişinin gönlü, sadakatsizlik yapmak istiyorsa.
- Kişinin gönlü, Vatana Millete teröristlik yapmak istiyorsa.
- Kişinin gönlü, öfkesinin peşinden dört nala gitmek istiyorsa.
- Kişinin gönlü, obezliğe devam etmek istiyorsa.
- Kişinin gönlü, hasetliğe devam etmek istiyorsa.
- Kişinin gönlü, muhatabını aşağılamaya devam etmek istiyorsa...

Rabbimizden ne talep ettiğimizin farkında mıyız acaba???

10Ağu/170

DELİ DUMRUL DEVLETİ – Süleyman PEKİN

DELİ DUMRUL DEVLETİ – Süleyman PEKİN

İçimizde bazılarının Devlet kurmaya pek bi merakı var. Fakat devlet kurmak turşu kurmaya benzemez. Ki turşu kurmanın bile bir bilgi - birikim altyapısı var. Oysa bunlar beş kişi bir araya gelip yardım derneği kurmaya benzetiyorlar herhalde bir devlet kurgusunu. Zaten o yardım derneğinde de sermaye sıfırdır; sizden - bizden para toplarlar, toplama sırasındaki masraf ve mesailerini keserler, sonra da bir dinî merasimi andıran uygulamalarla teslimat organizasyonları yapıp kayıt altına alırlar. Tabii yazılı değil görsel kayıt.. Ve sanki mal, para yardımından çok din, iman yardımı üzerine bir strateji..

Millet egemenliğine dayalı parlamenter sistemde 97 yılı deviren Cumhuriyet, nöronları farklı işleyen bir kafaya göre besmelesiz kurulduğu için yıkılıp yeniden kurulması sorun teşkil ediyordu. Hadi TBMM Cuma günü dualarla, tekbirlerle açıldı diyelim; o zaman Cumhuriyet bir pazartesi günü aniden ve mebusların tamamının oyunu almadan geçtiye geçecekler. Sanki 1920’den beri farklı bir rejim tasavvuru varmış gibi.. Bir bakın son 15 yılda Meclisten ne acayip yasalar geçmiş, bir gece ansızın neler değişmiş?

10Ağu/171

2.Abdülhamit’i tahttan indirenler…

IMG_6355

Kategori: Mesaj 1 yorum
9Ağu/170

Roger Garaudy, siyaset adamı, yazar, düşünür…

IMG_0437_thumb21 Nisan 2017 Cuma  Nursel Okyar, Selma Garaudy, Ahsen Okyar / Roger Garaudy’nin çiçek ve kitap kokulu evinde

Bir tarafta Yahudi mahalleleri, bir tarafta kiliseye çevrilmiş camiler arasında çiçeklerle ve kitaplarla donatılmış hakiki bir Endülüs evi var, Kurtuba (Cordoba)’da; Roger Garaudy’nin evi.

Roger Garaudy, siyaset adamı, yazar, düşünür

1913 tarihinde Marsilya’da doğdu. İlk orta ve yüksek tahsilden sonra felsefe agrejesi (öğretim görevlisi) oldu. Marksist fikirlerin etkisinde kalarak ateşli savunuculuğunu yaptı. Gizli örgüt kurmak suçundan 1940’ta tutuklanarak gönderildiği kampta ayaklanmaya elebaşılık yaptığı için kurşuna dizilmek istendi.    

Ancak komutanın “Ateş!” emrine uymayan Cezayirli askerler sayesinde hayatı kurtuldu. Askerlere; “Niçin ateş etmediniz?” sorusuna bir çavuş; “Bir Müslüman savaşçı için, silahsız birine ateş etmek şerefsizliktir!” cevabını vermesi Garaudy’in İslâm kültürüne yönelmesine sebep oldu.