VALLAHİ BEN YAZMADIM!.. / Özcan PEHLİVANOĞLU
VALLAHİ BEN YAZMADIM!.. / Özcan PEHLİVANOĞLU
Aşağıdaki yazıyı dikkatle okuyun. Ben yazsaydım; ırkçı, faşist, şovenişt falan gibi saydırıp dururdunuz. Çok şükür ben yazmadım ama doğruluğunun altına imzamı atarım. Burası Düzce.com'dan, Erkan Arslan duygu ve düşüncelerime tercüman olmuş kendisine teşekkür ediyorum.
““Bu millet” diye başlayan cümleler duymaya başladık bu aralar. Devamında isminin zikredilmesini beklerken “bu millet” diye biten cümleler takip etti. Aslında söylenen isimler de vardı, olumsuzundan atfedilen, ama onu demiyoruz, bunu demiyoruz, şunu demiyoruz, bu millet diyoruz ile biten balyoz ağırlığında cümleler.
Var mı acaba başka ülkelerde de adı söylenemeyen milletler?
Sesimi Duyan Yok Mu Derneği İzmit’te..
12 Nisan 2017 Çarşamba / Uyuşturucu ile mücadeleye etmeyi amaçlayan "Sesimi Duyan Yok mu Derneğinin" açılışında bulunduk.
Hayır Beyler, Hayır… Hayır. / Ozan Arif
Hayır Beyler, Hayır... Hayır. / Ozan Arif
Hiç sabrımı zorlamayın,
Hayır Beyler, Hayır... Hayır.
Çamur atıp horlamayın,
Hayır Beyler, Hayır... Hayır...
Benim şerle işim olmaz,
Şer diyeni kafam almaz,
Hayr‘a giden yolda kalmaz!
Hayır Beyler, Hayır... Hayır...
Siz hayıra çatsanız da,
Terörle bir tutsanız da,
Kıçınızı yırtsanız da,
Hayır Beyler, Hayır... Hayır...
Kandıralılar Derneğinin istişare toplantısı Şelale Cafe’de..
27 Mart 2017 Pazartesi / Kocaeli Kandıralılar Derneği istişare toplantısı içim Şelale Cafe’deyiz…
10 Nisan 1933 tarihinde Kandıra’da doğan Salih Zeki Uztürk 85 yaşında..
9 Nisan 2017 Pazar / Kandıranın Ulu Çınarlarından Sanayici Salih Zeki Uztürk 85 yaş yaşına girdi.
Salih Zeki Uztürk (10 Nisan 1933 – Sanayici),
“HER ŞEY BİR RED İLE BAŞLIYOR GÜLÜM” – Süleyman PEKİN
“HER ŞEY BİR RED İLE BAŞLIYOR GÜLÜM” – Süleyman PEKİN
25 yıldır kamuda, 15 yıl sendikalarda görev yaptım. Son 20 yılda en az 10 adet STK’nın kuruluşunda inisiyatif kullandım. 30 yıldır hem tarihçilik hem de ülkücülük yolunda kendimi geliştirmeye çalıştım. 34 yıldır da kesintisiz Müslüm dinlerim.
Son 10 yılda köşe yazarı olarak 500’e yakın yazı yazmışım. Tarih, dış politika ve edebiyat alanında yarım düzine yayınlanmış, onun yarısı kadar da yayınlanmaya hazır kitabım var. Sosyal medya sayfamda “Yazdıklarım yaşadıklarımın bordrosudur” ifadesi bulunmakta. Yazmak bende geleceğin izdüşümüdür. Kıbrıs, Davos, Ergenekon, Çözüm, Habur, Akdamar, Dersim, K.Irak, Mısır, Libya, Suriye vs. konularda yazdıklarımız yerli yerinde duruyor ve neden sonra haklılığı tescilleniyor.
Ergenekon Kumpasında yandaş sendika “Kılavuzu Necip Fazıl Olanın..” ve “Sevgiler Sevgi Hanım” yazımı ikna odalarındaki üye devşirme seanslarında kullanıyordu. Duydum ki Necip Fazıllı olanı gene kullanmaya başlamışlar ama Sevgi Erenerollu yazıyı es geçiyorlarmış.
Zaten Özsar’daki Âkiller Toplantısı’nda “Türkiye’de Türk Yoktur” tezini işleyenler 7 Haziran Seçimleri sonrasında birden profillerine Türk Bayrağı, ağızlarına da “Şehitler Ölmez, Vatan Bölünmez!” sloganlarını doldurmuşlardı. Aslında Referandum’un yersizliği ve yanlışlığı üzerinde fikirlerimi paylaşmıştım. Fakat son düzlükte iş tamamen takım taraftarlığına döndüğü için kimse satır aralarına bakmıyor veyahut okuduğunu anlamıyor.
Aydınlar Ocağı istişare toplantısı..
23 Mart 2017 Cuma / Barış Otel'de toplanan Kocaeli Aydınlar Ocağı yapılan çalışmaları gözden geçirdi.
Remzi Yağız amcaya Allah rahmet eylesin
9 Nisan 2017 Pazar / Geçtiğimiz günlerde rahmetli olan eniştemiz İrfan Yağız’ın sevgili babası Remzi Yağız için Kandıra Hacılar, Yağbolu Köyü camiinde Öğle namazına müteakip Kur’an/ Mevlit okundu.
MİLLİ ŞEHİT KAYMAKAM MEHMET KEMAL BEYİN ŞEHADETİNİN 98. YILI ANMA TÖRENİ
10 Nisan 2017 Pazartesi / Yozgat Boğazlayan Kaymakamı Mehmet Kemal Bey için tertiplenen tören, Anadolu Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Prof. Dr. İbrahim Öztek, Başkan yardımcısı Erol Güler ve Kartal Belediye Başkan Danışmanı Yılmaz Özdemir’in Koordinasyonunda düzenlendi.
ADİL VE DÜRÜST OLMASA DA… / Ruhittin SÖNMEZ
ADİL VE DÜRÜST OLMASA DA… / Ruhittin SÖNMEZ
Beş gün sonra, 16 Nisanda yapılacak halk oylaması kampanyalarının adil olmadığını biliyoruz. Ama inşallah oy kullanma, sayma ve tasnif işleri dürüst olur da, adaletsizliğin zararını kısmen telafi etmek mümkün olabilir.
Ben bu süreçte “adil ve dürüst olmayan seçimlerle kitlelerine yanıltılabileceği ve bunun o millet için felaketle sonuçlanabileceği” fikrimi paylaşmaya çalıştım.
Çünkü seçimlerin yapılmasının sebebi “çoğunluğun yanılmayacağı” varsayımına dayanır. Ancak uygulama farklı olabiliyor. Yakın tarihin önemli figürlerinden Hitler’den, Saddam’a, Esad’a, Kaddafi’ye ve Asya'daki, Afrika'daki diğer diktatörlerin çoğunun adil ve dürüst olmayan seçimlerle geldiklerini ve bir daha da seçimle götürülemediklerini biliyoruz.
“Evet” kampanyasını yürüten Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP’nin devlet gücü ve imkanlarını hoyratça kullanması, buna karşılık “hayır” kampanyasını yürütenlerin tamamen gönüllülük esasına göre yaptığı kampanyalar söz konusu.
Adalet, hakkaniyet, demokrasi, hak, hukuk, kul hakkı gibi bütün değerler tepetaklak edildi.
Ama sonuçta propaganda gücü bakımında yüzde 95 evetçiler üstün.
Devlet imkanları ve gücünün abartılı istismarı o kadar ileri boyutta ki ezici propaganda gücü ters tepebilir.
Biliyorum bu dönemde de “Hak dururken güce tapanlar” olacaktır.
Fakat insanların içine yaratıcının koyduğu “adalet ve vicdan duygusu” harekete geçerse maneviyatın sillesinin sedası pek bir güçlü çıkabilir. Maddi gücün hezimeti ile karşılaşabiliriz.
Bu benim hem temennim ve hem de tahminim.