EKONOMİDE GÖRÜNEN KÖY VE ARKASI – Av. Ruhittin SÖNMEZ
EKONOMİDE GÖRÜNEN KÖY VE ARKASI – Av. Ruhittin SÖNMEZ
Türkiye ekonomik açıdan çok ciddi risklerle karşı karşıya. Buna rağmen bir yandan da “yap- işlet- devret” (YİD) modeliyle peş peşe büyük yatırımlar yapıyor.
En önemli üç uluslararası reyting kuruluşu Türkiye’nin “yatırım yapılamaz” ülke sınıfına girdiğini açıkladı. Piyasada yaprak kımıldamıyor. Kapanan işyerleri, artan işsizlik, üretimde düşüşler, turizmde ciddi kayıplar, döviz kurlarındaki sıçrama, pahalılığın artışı vs hepimizin gözleyebildiği gerçekler.
14 yıllık AKP döneminin büyüme oranı yüzde 4,6. AKP döneminin ilk 4 yılında büyüme hızı daha iyiydi. Son 8 yılın büyüme hızı yüzde 3,3 yani çok kötü bir seviyede. Bu kalkınma hızıyla Türkiye’nin çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşması mümkün değil.
Türkiye 1946-2002 arası yüzde 5,1 büyümüş olmasına rağmen gelişmiş ülkeler ile arasındaki mesafeyi kapatamadı. Yüzde 3,3 kalkınma hızı ile dünya sıralamasında daha da geriye düşecektir.
MİLLİYETÇİ OYLARI ETKİLEME TAKTİĞİ – Av. Ruhittin SÖNMEZ
MİLLİYETÇİ OYLARI ETKİLEME TAKTİĞİ – Av. Ruhittin SÖNMEZ
Nisan ayında yapılacak referandum için, AKP’nin “Evet” kampanyasının omurgası belli olmaya başladı.
Referandum sonucunu belirleyecek milliyetçi oyları etkilemek çok önemli.
CHP ve MHP’nin seçim beyannamelerinde parlamenter sistemden yana olduğu, Başkanlık sistemine karşı olduğu, seçmenlerinin de aynı görüşü paylaştığı biliniyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin keskin görüş değişikliğine parti kitlesinden destek yok. MHP’li yöneticiler ile “lider tartışılmaz” anlayışındaki çok az bir kesim hariç ülkücülerin “hayır” diyeceği açık.
Ak Parti içindeki milliyetçi seçmenlerin de önemli bir kesimin (yüzde 20 civarı) Başkanlık sistemini benimsemediğini hem gözlemlerimiz ve hem de anketler gösteriyor.
Bu bakımdan AKP kendi içindeki Başkanlık sistemine karşı olan seçmenler için ayrı, HDP kitlesi için ayrı, milliyetçi oylar için ayrı “evet” gerekçeleri üretmeye çalışıyor.
AKP milliyetçi kesimi tepkisel oy vermeye yönlendirmek istiyor. “Hayır” oylarının temerküz ettiği CHP ile (Devlet Bahçeli’ye rağmen) “hayır” oyu verecek ülkücüleri HDP/PKK üzerinden kontrol etmeye çalışıyor.
Milliyetçi/ ulusalcılara yönelik “HDP/PKK’lılarla aynı oyu kullanmak size yakışmaz” şeklinde propaganda kurgulanmış. Troller sosyal medyada “Teröristler hayır diyecek ya siz?” gibi sloganları başlattı bile.
NİHAT GÜRER’İ DE EBEDİYETE UĞURLADIK – Av. Ruhittin SÖNMEZ
NİHAT GÜRER’İ DE EBEDİYETE UĞURLADIK – Av. Ruhittin SÖNMEZ
Kocaeli bir ulu çınarını, Türk milliyetçileri bir bilge büyüğünü kaybetti. Ben de 36 yıldan bu yana ailecek çok yakın görüştüğüm, kendisi ile sohbetlerimden ve istişarelerimden çok şey öğrendiğim bir ağabeyimi kaybettim.
Nihat Gürer içinde bulunduğu imkân ve şartlardan daha büyük etki alanı yaratan bir insandı. Doğuştan lider vasıfları olan karizmatik, baskın karakterli bir kanaat önderiydi.
İçinde bulunduğu şartlar sebebiyle üniversiteden ayrılmak zorunda kalmıştı. Mühendislik, hukuk, tıp gibi bir konuda uzmanlık bilgilerine sahip değildi. Ancak çeşitli kaynaklardan okumak, tecrübeleri ışığında okuduklarından analiz ve sentezler yapmak suretiyle kendi kendisini yetiştirerek “aydın” sıfatını hak eden, “otodidakt” tabir edilen kişilerdendi.
Kendisi ile sohbet eden nice profesörün, önemli devlet adamlarının, tecrübeli bürokratların O’nun konuşmalarını saygıyla dinlediklerini, fikirlerini takdirle karşıladıklarına şahit oldum.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, TBMM Başkanlığı, Bakanlık, milletvekilliği, Valilik vd görevlerde bulunmuş çok önemli zatların kendisine “abi” diye hitap ettiği isimdi. Bulunduğu her mecliste sohbetin seyrini etkileyen, yönlendiren kişi olurdu.
Türkiye’nin ve Türk Dünyasının meselelerini kendine dert edinmiş bir dava ve gönül adamıydı. Hastanede kötü hastalıkla pençeleşirken, ağrılar içinde iken bile sohbetleri daima memleket meseleleri ile alakalıydı.
Stratejik düşünen, büyük meselelerin arka planını ve detaylarını görebilen bir bakış açısı vardı.
GÖZÜNÜZ AYDIN ÖĞRENCİ TEMSİLCİSİ DE SİZDEN OLDU – Av. Ruhittin SÖNMEZ
GÖZÜNÜZ AYDIN ÖĞRENCİ TEMSİLCİSİ DE SİZDEN OLDU – Av. Ruhittin SÖNMEZ
Kocaeli Üniversitesinde öğrenci konseyi seçimi de siyasi müdahaleye maruz kaldı.
Yapılan seçimi ülkücü aday Fahrettin Porsuk kazanınca AKP’li aday itiraz etti. Araya AKP yöneticileri girdi. Kaybeden adayla toplantılar yaptılar. Öğrenci konseyi seçimini nasıl alacaklarına dair planlar yapıldı.
Bu arada usule uygun yapılmış, Porsuk’un hak ederek kazanmış olduğu seçimin iptali için KOÜ yönetimine baskılar yapıldı. Rektörlük yapılan baskılar karşısında seçimi iptal etti.
İlk seçim 21-20 yani bir oy farkla Fahrettin Porsuk lehine sonuçlanmıştı. İkinci seçimde, anlaşılan üç kişi AKP’li aday lehine ikna edilmiş, 23 oyla AKP’li aday kazandı.
Öğrenci konseyi seçiminin akabinde kavga çıktığı ve 37 ülkücü öğrenciye ters kelepçe vurularak gözaltına alındığı haberlerini okuduk.
ABD’Lİ DİPLOMAT VE TÜRKİYE’NİN BAŞBAKANI – Av. Ruhittin SÖNMEZ
ABD’Lİ DİPLOMAT VE TÜRKİYE’NİN BAŞBAKANI – Av. Ruhittin SÖNMEZ
Recep Tayyip Erdoğan daha Refah Partisi Beyoğlu İlçe Başkanı iken, dönemin ABD büyükelçisi Morton Abromowitz’le tanıştırılmıştı. 1996’da Abromowitz Erdoğan’a “Türkiye’nin geleceği sizsiniz” demişti.
“1999 yılında ise Av. Münci İnci’nin evinde çok farklı kesimlerden önemli isimlerin katıldığı özel bir toplantı yapıldı.”(İntermedya yayın grubunun sahibi olan Av. Münci İnci’nin, Samanyolu TV’nin gizli ortağı olduğu gündeme gelmiş, İnci bunu yalanlamamıştı.)
Bu toplantıda kimler yoktu ki?
“Fehmi Koru(gazeteci, yazar. Milli Gazete, Zaman, Yenişafak, Star, Habertürk de çalıştı), Emin Şirin (iş adamı, siyasetçi, Nazlı Ilıcak’ın eski eşi), Nazlı Ilıcak (gazeteci, yazar), Yalçın Doğan (solcu gazeteci, yazar. Cumhuriyet, Milliyet, Hürriyet, Sabah, T24 de çalıştı). Bülent Akarcalı (ANAP dönemi Sağlık ve Turizm Bakanı, Türkiye Demokrasi Vakfı ve Bilgi Üniversitesi kurucusu), Fehmi Gültekin (Vakıflar Bankası E. Genel Müdürü), Tezcan Yaramancı (Kamu Ortaklığı İdaresi E. Başkanı, Türk Amerikan İşadamları Derneği, İstanbul Rotary Kulübü, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı üyesi), Güler Kömürcü (Akşam Gazetesi E. köşe yazarı ve Washington temsilcisi) vardı.”
BİZ KANUNLARA UYMAZSAK… / Av. Ruhittin SÖNMEZ
BİZ KANUNLARA UYMAZSAK… / Av. Ruhittin SÖNMEZ
Devriye görevi yapan genç polis memuru kaldırımda bir yandan sigara içiyor, diğer taraftan cep telefonu ile mesajlaşıyordu. O sırada makam aracıyla yoldan geçmekte olan emniyet müdürü aracından indi ve polis memurunun yanına geldi. Polis memuru müdürünü görünce elindeki sigara izmaritini yere attı.
Aralarında şöyle bir görüşme gerçekleşti:
- Görev başında sigara ve mesajlaşma mı? Ne bu aynı anda birkaç iş mi? Yere attığın izmariti al. Buna ‘yere çöp atmak’ denir.
- Kusura bakmayın amirim ama polisim ben, çöpçü değilim.
- Buna da ‘emre karşı gelmek’ denir. Ceza defterini ver.
- Ne için?
- Biz kanunlara uymazsak halkın kanunlara uymasını nasıl bekleriz?
- Bana ‘yere çöp atmaktan’ ceza mı yazdınız?
- Ayrıca iş başında sigara içip telefonla mesajlaşmak devriye kurallarının ihlalidir.
- Ama ben iyi adamım, sizin polislerinizden biriyim.
- O zaman ona göre davran.
Bu sahneyi bir Amerikan polis dizisinde seyrettim.
80/20 KURALI – Av. Ruhittin SÖNMEZ
80/20 KURALI – Av. Ruhittin SÖNMEZ
Belki “80/20 kuralını” duymuşsunuzdur. Duymamış olanlar için “Pareto ilkesi” denilen bu kuralı hatırlatalım.
Bu kuralı ortaya çıkaran Pareto ve takipçileri bazı tespitler yapmış.
Herhangi bir ülkede servet ve gelir dağılımını incelediklerinde, ülkenin % 80 zenginliğinin, nüfusun % 20'sine ait olduğunu görmüşler.
Sadece bu konuda değil, önemli azınlık (%20) ile önemsiz çoğunluk (%80) arasındaki bu ilişki hayatın birçok alanında geçerli.
Zamanımızın %80'inde, gardırobumuzdaki kıyafetlerin sadece %20'sini giyeriz.
Vaktimizin %80'i, tanıdıklarımızın yalnızca %20'siyle geçer.
Türkiye’deki yayınların %80’i, üniversitelerin % 20’si tarafından yapılıyor.
Nobel ödüllerinin % 86’sını, ülkelerin %20’si kazanıyor.
Microsoft en fazla raporlanan hataların %20'sini çözerek, çökmelerin %80’inin engellenmesinin mümkün olduğunu belirtmiş.
Bir şirkette giren paranın kabaca %80'i, müşterilerin %20'sinden geliyor. Yani 100 müşteriden en iyi 20'yi elde tutmakla, ciro ve karlılığın %80’ine hükmedilmiş olunuyor.
Aynı şekilde, satışın kabaca %80'ini, satışçıların %20'si yapıyor.
Görülüyor ki, genellikle zihnimiz tüm sebeplerin yaklaşık aynı öneme sahip olduğu varsayımıyla hareket etmeye meyilli olsa da, gerçek pek öyle değil.
“Ortaya çıkan etkinin %80'i, etkenlerin sadece %20'sinden kaynaklanır.”
Ben bunu uygulamada yaşadım.
Petkim ve Tüpraş’ta çalıştığım dönemde “Pareto analizi” çalışmaları yapardık. Ortaya çıkan bir problemin ilk on etkenini sıralar ve istatistiksel değerlendirme yaptığımızda iki etkenin problemin yüzde 80 sebebini oluşturduğunu görürdük. Öncelikle bu iki etkeni çözdüğümüzde problemin yüzde 80 oranında çözüldüğünü görürdük.
TERÖR SALDIRILARINI NİYE ENGELLEYEMİYORUZ? – Av. Ruhittin SÖNMEZ
TERÖR SALDIRILARINI NİYE ENGELLEYEMİYORUZ? – Av. Ruhittin SÖNMEZ
Beşiktaş’taki, 37’si polis, 44 şehit verdiğimiz bombalı saldırılardan sonra, Kayseri’de 14 askerimizi şehit eden bombalı saldırı içimizi yaktı. Toplumdaki tepkiler öfke ve infial ile kanıksama arasında gezinmekte.
Türkiye’yi gazete ve televizyon haberlerinden izleyen herkes iç savaş yaşayan bir ülke izlenimi ediniyor.
19 Temmuzdan bu yana 20 büyük bombalı saldırıya muhatap olduk. Ülke çapında teröre karşı verdiğimiz şehit sayısı 300’ü geçti. Yaralı deyip geçtiklerimizin sayısı şehit sayısından birkaç kat fazla. Bunların ne kadarının hayatına yaşamak denir bilemiyorum.
Peki, niye bu saldırıları engelleyemiyoruz?
Polis babası şehit olan 5,5 yaşındaki Duru’nun, babasının içinde bulunduğu tabuta bakarak sorduğu, can yakıcı soruyu bütün şehitlerimiz için soralım: Bu insanlarımız neden bu tabutların içindeler?
Elbette dünyanın en kalleş, en hain terör örgütleri ve onları maşa olarak kullanan devletlerle mücadele ediyoruz. Bunun zorluklarını ve “kaçınılmaz” olarak verilebilecek kayıpları biliyorum.
Ama kayıplar ve hasar “kaçınılmazlık” boyutunun çok üzerinde.
YASTAYIZ- KRİZ KAPIDA- OHAL’DE BAŞKANLIK SİSTEMİ – Av. Ruhittin SÖNMEZ
YASTAYIZ- KRİZ KAPIDA- OHAL’DE BAŞKANLIK SİSTEMİ – Av. Ruhittin SÖNMEZ
Hafta sonu “her derde deva olacak sistem değişikliğinin” esasları belli oldu. AKP ile MHP yöneticilerinin (R. Tayyip Erdoğan ile Devlet Bahçeli’nin demek daha doğru olabilir) anlaştığı Anayasa değişikliği mutabakat metninin yazımı bitti.
Bu metin AKP milletvekilleri tarafından -okunmadan imzalanarak- anayasa değişiklik teklifi olarak TBMM Başkanlığına sunuldu.
Bu değişiklik gerçekleşirse parlamenter sistem sona erdirilecek ve yerine Türkiye’ye özgü Başkanlık (Cumhurbaşkanlığı) modeli ikame edilecek.
Yeni sistemde Binali Yıldırım işgal ettiği Başbakanlık makamı sistem dışı kalacağından “son Başbakan” sıfatını alacak. Devlet Bahçeli de partisini sistem dışına çıkaran bu değişiklikten sonra muhtemelen “son MHP Genel Başkanı” unvanını alacaklar.
Binali Yıldırım ve Devlet Bahçeli işgal ettikleri makamları sistem dışına atan uzlaşmadan nedense son derece mutlu görünüyorlar.
MERAL AKŞENER MÜCADELEYE DEVAM EDİYOR – Av. Ruhittin SÖNMEZ
MERAL AKŞENER MÜCADELEYE DEVAM EDİYOR - Av. Ruhittin SÖNMEZ
1 Kasım 2015 seçimleri sonucu başlayan Milliyetçi Hareket Partisinin kurultay macerası şimdilik gündemin ön sıralarında değil.
Buna rağmen Meral Akşener mücadeleye devam ediyor. 3 Aralık Cumartesi günü Bursa’da “MHP’nin son seçilmiş il yönetiminin” düzenlediği toplantıda hitabeti, katılanların “Meral Abla’ya” bağlılıkları ve heyecanı çok etkileyici idi.
Görünen o ki, MHP tabanının hukuk oyunlarıyla, AKP/devlet desteğiyle ülkücü iradeyi yok sayan MHP’nin antidemokratik yönetimine, “Tayyip Erdoğan ve Bahçeli ittifakına” isyanı kolay kolay bastırılamayacak.
Ülkücülerin ve genel olarak halkımızın teveccühü Meral Akşener’i Türkiye siyasetinin önemli bir figürü olarak tutmaya devam edecek.
DURMUŞ YILMAZ’DAN MANŞETLİK BİLGİLER – Av. Ruhittin SÖNMEZ
DURMUŞ YILMAZ’DAN MANŞETLİK BİLGİLER – Av. Ruhittin SÖNMEZ
Merkez Bankası E. Başkanı, ekonomist, bürokrat ve siyasetçi Durmuş Yılmaz 26 Kasım Cumartesi günü Kocaeli’de idi. Kocaeli Aydınlar Ocağı olarak düzenlediğimiz toplantıda çok önemli bilgiler verdi.
Durmuş Yılmaz Cumhuriyet tarihimizin en başarılı Merkez Bankası Başkanı. Görev yaptığı sırada 2009 yılında Euromoney Dergisi tarafından "Yılın Merkez Bankası Başkanı" unvanının verildiği bir değerimiz.
BİR BAŞKA AÇIDAN BAŞKANLIK SİSTEMİNE HAYIR – Av. Ruhittin SÖNMEZ
BİR BAŞKA AÇIDAN BAŞKANLIK SİSTEMİNE HAYIR – Av. Ruhittin SÖNMEZ
Aşağıdaki örnek, Rus yazar Grigory Petrov tarafından kaleme alınmış 1923 tarihli, “Beyaz Zambaklar Ülkesinde” adlı kitapta anlatılır:
DEVLETİMİZİN SINIRLARI DIŞINDA KALDI – Av. Ruhittin SÖNMEZ
DEVLETİMİZİN SINIRLARI DIŞINDA KALDI – Av. Ruhittin SÖNMEZ
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “Cumhuriyet bizim ilk değil, son devletimizdir. Bu devletin sınırlarını gönüllü olarak kabul etmiş değiliz. Unutulmamalıdır ki Cumhuriyeti kuran kadronun çok önemli bir bölümünün dahi doğduğu, büyüdüğü topraklar yeni devletimizin sınırları dışında kalmıştır. Uzun zamandır yaşadığımız kesintisiz savaşların, kayıpların etkisiyle biraz nefes alabilmek için o dönemde buna 'Tamam' denmiş olabilir. Asıl yanlış, dönemin tartışmalı şartları içinde yapılan bu fedakârlığa teslim olup devlet ve toplum hayatını buna göre inşa etmeye çalışmaktır. İşte biz bunu kabul etmiyoruz.”
BOZ ALA BOZ BAŞLIKLI PİS PORSUK – Av. Ruhittin SÖNMEZ
BOZ ALA BOZ BAŞLIKLI PİS PORSUK – Av. Ruhittin SÖNMEZ
Türkçedeki en uzun tekerlemeyi bilenleriniz vardır.
“Şu tarlaya bir şinik kekere mekere ekmişler” diye başlar. (Şinik bir ölçek, kekere mekere ise kuşyemi cinsinden bir bitki adı imiş.)