Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

ahsen okyar
16Ağu/170

GENÇ KARDEŞİM – Ozan İsyani / Salih ALTUN

imagesGENÇ KARDESİM
.......
İsyanını yanık tutmazsan eğer
Geceyi gündüze katmazsan eğer
Sırtına bineni atmazsan eğer...
Eşek tayfasından sayarlar seni

Doğrulup restini çekmezsen şaha
Ben adamım diye gezme bir daha
Çoban değneğiyle oha ha oha
Çorak topraklara yayarlar seni
........
OZAN İSYANİ

Kategori: Şiir Yorum yok
7Mar/170

HAYDİ GEL – Tarık ÖZCAN

2011211145036HAYDİ GEL – Tarık ÖZCAN

Sesini güze giydirdiğinde,
Zengin bir ikindi sofrası,
Tamburun yüzünü okşar.
Sahnede, Safiye Ayla.

Kış gelini kar süreğinde,
Sesini kurtlara yedirir.
Ovada, bir kanama başlar;
Semâda, Mevlana.

Yaz, alnı açık bir Süheyla.
Sevinci kuşları çoğaltır.
Şehirlerin gürültüsünden,
Yürekte arya.

Baharda gelecektin,
Yeşil dal uçlarında.
Dört mevsim bekledim.
İçimde parya.

Haydi gel, durma!

Kategori: Şiir Yorum yok
24Şub/170

Karacaoğlan dan..

Dinle sana bir nasihat edeyim
Hatırdan gönülden geçici olma
Yiğidin başına bir iş gelince
Onu yad ellere açıcı olma

Mecliste arif ol kelamı dinle
El iki söylerse sen birin söyle
Elinden geldikçe sen eyilik eyle
Hatıra dokunup yıkıcı olma

Dokunur hatıra kendisin bilmez
Asilzadelerden hiç kemlik olmaz
Sen iylik etde o zayi olmaz
Darılıpta başa kakıcı olma

El arifdir yoklar senin bendini
Dağıtırlar tuzağını fendini
Alçaklarda otur gözet kendini
Katı yükseklerden uçucu olma

Muradım nasihat bunda söylemek
Size layık olan onu dinlemek
Sev seni seveni zayi etme emek
Sevenin sözünden geçici olma

Karacaoğlan söyler sözün başarır
Aşkın deryasını boydan aşırır
Seni bir mecliste hacil düşürür
Kötülere konup göçücü olma

Kategori: Şiir Yorum yok
23Şub/170

Ozan Arif referanduma böyle ‘hayır’ dedi

161571

CAHİLCE ‘EVET’ DEME!..

Benim vatan sevgimle,

Hiç kimse yarışmasın!..

Ben kurtlara seslendim,

Çakallar karışmasın!..

*

Soruyorsun velâkin, ne söylesem bilmem ki!..

Ancak şöyle söylersem, anlarsın beni belki!..

*

Bir, beş değil kaç kere, ateşlere atıldık!

Satıldık be kardeşim, anlasana satıldık!..

6Kas/160

İFTİHAR TABLOSU – Mahmut TOPBAŞLI

İFTİHAR TABLOSU - Mahmut TOPBAŞLI

Maziye baktıkça göğsüm kabarır,
İftihar tablosu ceddimiz bizim.
Duygularım yıldızlara dek varır,
İftihar tablosu ceddimiz bizim.

Zalime kalkık kaş, mazluma yoldaş,
Üçler yedilerle candan arkadaş,
Hak yolunda nefse karşı bir savaş,
İftihar tablosu ceddimiz bizim.

Töremizdir, Dedem Korkut töresi,
Oğuz Han’dan daha öte süresi,
Nuh’un Gemisi’nden inmiş çırası,
İftihar tablosu ceddimiz bizim.

Bedr’in aslanları bir nişan vermiş,
“Kavm-i Necip” diye üstün şan vermiş,
Nizam-ı Âleme onlar can vermiş,
İftihar tablosu ceddimiz bizim.

5Kas/160

Gardaş mı deyim? – Abdurrahim KARAKOÇ

14980732_10210931957914359_4186323715204025759_n

Kategori: Şiir Yorum yok
28Eki/160

GÖK ARADIK TUĞLARA… / Mehmet Ali KALKAN

14900450_1535350186480299_8913538195738191867_n  GÖK ARADIK TUĞLARA... / Mehmet Ali KALKAN

9Eki/160

ÇİZME BENİ – Yrd.Doç.Dr. Süleyman COŞKUNER

süleyman coşkuner  ÇİZME BENİ - Yrd.Doç.Dr. Süleyman COŞKUNER

Ağır sözler söyleyip ne olur ezme beni
Yüreğime çökerek gönülden üzme beni
Kapat hisler kapını bir daha sezme beni
Geriye çekilip de uzaktan süzme beni

3Eki/163

Kandıra – İsmail MALATYA

kandiratarihi2  Kandıra - İsmail MALATYA

Bahar gelip çiçekler açtığı zaman
Bürünür menekşeye, güle Kandıra,
Namazgah'tan kuş sesi basar çarşıyı
Konuşur da gelir dile Kandıra.

Yaz gelince sahiller bir başka olur
Dalgalar kumsalda muhabbet bulur,
Kerpe'yi bir telaş, heyecan alır
Kucaklaşır deniz ile Kandıra.

Tütse de gözlerimde doğum yeri
Sana bağlanmışım gidemem geri,
İlan ettim sizi fahri hemşehri
Yıldızeli-Sivas ile Kandıra.

18Eyl/160

Yazarmıyım Bir Daha – Recep USLU

Yazarmıyım Bir Daha – Recep USLU

Annem seksende ölmüş
Otuz yaşındaymışım ben
Babam doksanyedi de ölmüş
Büyükmüşüm bir beden

Kırkyedi yaşındaymış annem
Bizi bırakıp giderken
Atmışyediymiş babam
Bana göre o da erken

Otuzaltı yıl olmuş
Anne diyemediğim
Ondokuz yılı doldurmuş
Babamı görmediğim

Allah’ın kanunu böyle
Biri gider biri gelir
Yaşayan her canlı
Bu yasayı iyi bilir

İnsanın üç evresi var
Ana rahmi birincisi
Oradan dünyaya gelir
Dünya rahmi ikincisi

Dünyadan Cennete gider
Sevdiğine kavuşacak
Ahiret rahmi bilinmiyor
İnsan neler konuşacak

Nefesimiz sayılıdır
Kimse buna dur diyemez
Sayısının önemini
Allah’dan başkası bilemez

Önce Allah sevsin seni
Sonra insanlar sevecek
Bu senin bu benim derken
Birden ömür bitecek

Yaşıyorum Hakk için
Yaşıyorum halk için
Yaşıyorum vatan için
Şükrederim Allah’a

Bana fırsat verdi Rabbim
Ben bunları yazıyorum
Gaybı kimse bilemez
Yazar mıyım bir daha.

Kategori: Şiir Yorum yok
31Ağu/160

SEN YÜRÜRSEN – Süleyman PEKİN

  SEN YÜRÜRSEN – Süleyman PEKİN

(Zafer avcısı bir millete..)

19Ağu/160

Birlik Çağrısı – Dilaver CEBECİ

dilaver cebeci  Birlik Çağrısı - Dilaver CEBECİ

Yağı 'Hurra!' deyip hücum edende,
Türk'ün Türk'e küseceği çağ mıdır?
Yüz bin değer yıkılırken bir günde,
Türk'ün Türk'e küseceği çağ mıdır?

8Ağu/160

Kandıra Düğünleri – Turgut ÇAKAR


Kandıra Düğünleri – Turgut ÇAKAR  

Hoş eski düğünler de tarih oldu ya,
İmkan olsa da
Bulunsam bir cuma akşamında
Kızevli ortamında,
Ama mutlaka onyedi yaşımda
Kandıra'da...

28Tem/160

TÜRKİYEM – Dilaver CEBECİ

574713_10151276752228416_750051865_n_thumb

TÜRKİYEM - Dilaver CEBECİ

Baş koymuşum Türkiye'min yoluna
Düzlüğüne, yokuşuna ölürüm,
Asırlardır kır atımı suladım.
Irmağının akışına ölürüm.

Deli sular, salkım-saçak söğütler,
Kışlada kumandan, asker öğütler,
Yaylalarda ata biner yiğitler,
Bozkurt gibi bakışına ölürüm.

Sevdalıyım, yangın yeri bu sinem
Doksan yıldır çile çekmiş hep ninem.
Pınarlardan su doldurur Eminem
Mavi boncuk takışına ölürüm.

Düğünüm, derneğim, halayım, barım,
Toprağım, ekmeğim, namusum, arım,
Kilimlerde çizgi çizgi efkârım,
Heybelerin nakışına ölürüm.

İstanbul’un fethinin 555. yıldönümünde 29 Mayıs 2008’de vefat eden “Türkiyem” şiirinin şairi Dilaver CEBECİ hocamıza Allah rahmet eylesin..

Kategori: Şiir Yorum yok
17Haz/160

GÜNE ÜÇ DÖRTLÜK – Av. Tevfik KARABULUT

tevfik karabulut  avGÜNE ÜÇ DÖRTLÜK – Av. Tevfik KARABULUT

Diyorsun ki "bırak gamı kederi"
"Kaç kuruştur şu dünyanın ederi"
Falan "ne konuşur" filan "ne der"i
"Gül" diyorsun, gülünmüyor be dostum

Izdırabın bin bir çeşidi var ya
Birbiri peşinde girmiş sıraya
"Mutlu ol" diyorsun "takma kafaya"
Diyorsun da olunmuyor be dostum

"Aran bozulursa Felekle yine"
"Sığ sularda dolaş girme derine"
"Başka söz bul hayır deme yerine"
Diyorsun da bulunmuyor be dostum

15Haz/160

ÖLÇÜSÜ KAYBOLMUŞ DİLLER AYARSIZ – Av Tevfik KARABULUT

tevfik karabulut  av ÖLÇÜSÜ KAYBOLMUŞ DİLLER AYARSIZ -  Av Tevfik KARABULUT

Şu koskoca ömür üç öğün gibi
Akıp giden yıllar sanki dün gibi
Bazen asır gibi bazen gün gibi
Saati bozulmuş yıllar ayarsız

Hangi yöne şu yolların akışı
Ne inişi belli ne de yokuşu
Bu girdabın ne tarafta çıkışı
Menzili belirsiz yollar ayarsız

2Haz/160

Prof.Dr. Taner Tatar hocamdan..

13343112_1743001845956667_7287400210574593538_n

14Oca/160

Sizin gibi aydının yediden yetmişini! – Ozan Arif

12509157_1117219744979126_5556262591520567829_n

6Oca/160

HALLERE BİR HALLER OLDU – Av. Tevfik KARABULUT

tevfik karabulut  avHALLERE BİR HALLER OLDU – Av. Tevfik KARABULUT

Belli ki acılar derin
Renkleri soluk yüzlerin
İçi gülmüyor gözlerin
Gözlere bir haller oldu

Vicdanlar olunca sessiz
İnsanlık kaldı nefessiz
Kelimeler tatsız tuzsuz
Sözlere bir haller oldu

Her telinden hüzün akar
Çaldıkları yürek yakar
Sanırsın göz yaşı döker
Sazlara bir haller oldu

Kimi mahzun kimi yasta
Gönüller oldular hasta
Uzanmıyor eller dosta
Ellere bir haller oldu

Nefret sevdaları yaktı
Muhabbet bağını yıktı
Gönüllere hazan çöktü
Dillere bir haller oldu

Karıştı yanlışla doğru
Yandı nicesinin bağrı
Kimi düzgün kimi eğri
Yollara bir haller oldu

Her yürekte ayrı yara
Huzur kaçtı uzaklara
Dayanmak zor acılara
Hallere bir haller oldu

05.01.2016

23Ara/150

SARIKAMIŞ, AH SARIKAMIŞ!!! – Süleyman PEKİN

SARIKAMIŞ, AH SARIKAMIŞ!!! – Süleyman PEKİN

Tek tekbirde / 22 takvim devrildi dağlardan

Zemheride / Devlet-i Âliyenin şanı için

İleride / Ödensin diyeti vakit kalbe dayandığı an

Ve haczedilsin yaşamak / 76 bin civanın canı için

 

Bir kardelen gülümsemesi gibi

Çekildik doruklardan denizlere

Ipıssız mermiler yaktı ağıdımızı

Karlı - mayınlı sevgiler döküldü benizlere