GENÇ KARDEŞİM – Ozan İsyani / Salih ALTUN
GENÇ KARDESİM
.......
İsyanını yanık tutmazsan eğer
Geceyi gündüze katmazsan eğer
Sırtına bineni atmazsan eğer...
Eşek tayfasından sayarlar seni
Doğrulup restini çekmezsen şaha
Ben adamım diye gezme bir daha
Çoban değneğiyle oha ha oha
Çorak topraklara yayarlar seni
........
OZAN İSYANİ
HAYDİ GEL – Tarık ÖZCAN
Sesini güze giydirdiğinde,
Zengin bir ikindi sofrası,
Tamburun yüzünü okşar.
Sahnede, Safiye Ayla.
Kış gelini kar süreğinde,
Sesini kurtlara yedirir.
Ovada, bir kanama başlar;
Semâda, Mevlana.
Yaz, alnı açık bir Süheyla.
Sevinci kuşları çoğaltır.
Şehirlerin gürültüsünden,
Yürekte arya.
Baharda gelecektin,
Yeşil dal uçlarında.
Dört mevsim bekledim.
İçimde parya.
Haydi gel, durma!
Karacaoğlan dan..
Dinle sana bir nasihat edeyim
Hatırdan gönülden geçici olma
Yiğidin başına bir iş gelince
Onu yad ellere açıcı olma
Mecliste arif ol kelamı dinle
El iki söylerse sen birin söyle
Elinden geldikçe sen eyilik eyle
Hatıra dokunup yıkıcı olma
Dokunur hatıra kendisin bilmez
Asilzadelerden hiç kemlik olmaz
Sen iylik etde o zayi olmaz
Darılıpta başa kakıcı olma
El arifdir yoklar senin bendini
Dağıtırlar tuzağını fendini
Alçaklarda otur gözet kendini
Katı yükseklerden uçucu olma
Muradım nasihat bunda söylemek
Size layık olan onu dinlemek
Sev seni seveni zayi etme emek
Sevenin sözünden geçici olma
Karacaoğlan söyler sözün başarır
Aşkın deryasını boydan aşırır
Seni bir mecliste hacil düşürür
Kötülere konup göçücü olma
Ozan Arif referanduma böyle ‘hayır’ dedi
CAHİLCE ‘EVET’ DEME!..
Benim vatan sevgimle,
Hiç kimse yarışmasın!..
Ben kurtlara seslendim,
Çakallar karışmasın!..
*
Soruyorsun velâkin, ne söylesem bilmem ki!..
Ancak şöyle söylersem, anlarsın beni belki!..
*
Bir, beş değil kaç kere, ateşlere atıldık!
Satıldık be kardeşim, anlasana satıldık!..
İFTİHAR TABLOSU – Mahmut TOPBAŞLI
İFTİHAR TABLOSU - Mahmut TOPBAŞLI
Maziye baktıkça göğsüm kabarır,
İftihar tablosu ceddimiz bizim.
Duygularım yıldızlara dek varır,
İftihar tablosu ceddimiz bizim.
Zalime kalkık kaş, mazluma yoldaş,
Üçler yedilerle candan arkadaş,
Hak yolunda nefse karşı bir savaş,
İftihar tablosu ceddimiz bizim.
Töremizdir, Dedem Korkut töresi,
Oğuz Han’dan daha öte süresi,
Nuh’un Gemisi’nden inmiş çırası,
İftihar tablosu ceddimiz bizim.
Bedr’in aslanları bir nişan vermiş,
“Kavm-i Necip” diye üstün şan vermiş,
Nizam-ı Âleme onlar can vermiş,
İftihar tablosu ceddimiz bizim.
ÇİZME BENİ – Yrd.Doç.Dr. Süleyman COŞKUNER
ÇİZME BENİ - Yrd.Doç.Dr. Süleyman COŞKUNER
Ağır sözler söyleyip ne olur ezme beni
Yüreğime çökerek gönülden üzme beni
Kapat hisler kapını bir daha sezme beni
Geriye çekilip de uzaktan süzme beni
Kandıra – İsmail MALATYA
Bahar gelip çiçekler açtığı zaman
Bürünür menekşeye, güle Kandıra,
Namazgah'tan kuş sesi basar çarşıyı
Konuşur da gelir dile Kandıra.
Yaz gelince sahiller bir başka olur
Dalgalar kumsalda muhabbet bulur,
Kerpe'yi bir telaş, heyecan alır
Kucaklaşır deniz ile Kandıra.
Tütse de gözlerimde doğum yeri
Sana bağlanmışım gidemem geri,
İlan ettim sizi fahri hemşehri
Yıldızeli-Sivas ile Kandıra.
Yazarmıyım Bir Daha – Recep USLU
Yazarmıyım Bir Daha – Recep USLU
Annem seksende ölmüş
Otuz yaşındaymışım ben
Babam doksanyedi de ölmüş
Büyükmüşüm bir beden
Kırkyedi yaşındaymış annem
Bizi bırakıp giderken
Atmışyediymiş babam
Bana göre o da erken
Otuzaltı yıl olmuş
Anne diyemediğim
Ondokuz yılı doldurmuş
Babamı görmediğim
Allah’ın kanunu böyle
Biri gider biri gelir
Yaşayan her canlı
Bu yasayı iyi bilir
İnsanın üç evresi var
Ana rahmi birincisi
Oradan dünyaya gelir
Dünya rahmi ikincisi
Dünyadan Cennete gider
Sevdiğine kavuşacak
Ahiret rahmi bilinmiyor
İnsan neler konuşacak
Nefesimiz sayılıdır
Kimse buna dur diyemez
Sayısının önemini
Allah’dan başkası bilemez
Önce Allah sevsin seni
Sonra insanlar sevecek
Bu senin bu benim derken
Birden ömür bitecek
Yaşıyorum Hakk için
Yaşıyorum halk için
Yaşıyorum vatan için
Şükrederim Allah’a
Bana fırsat verdi Rabbim
Ben bunları yazıyorum
Gaybı kimse bilemez
Yazar mıyım bir daha.
Birlik Çağrısı – Dilaver CEBECİ
Birlik Çağrısı - Dilaver CEBECİ
Yağı 'Hurra!' deyip hücum edende,
Türk'ün Türk'e küseceği çağ mıdır?
Yüz bin değer yıkılırken bir günde,
Türk'ün Türk'e küseceği çağ mıdır?
Kandıra Düğünleri – Turgut ÇAKAR
Kandıra Düğünleri – Turgut ÇAKAR
Hoş eski düğünler de tarih oldu ya,
İmkan olsa da
Bulunsam bir cuma akşamında
Kızevli ortamında,
Ama mutlaka onyedi yaşımda
Kandıra'da...
TÜRKİYEM – Dilaver CEBECİ
TÜRKİYEM - Dilaver CEBECİ
Baş koymuşum Türkiye'min yoluna
Düzlüğüne, yokuşuna ölürüm,
Asırlardır kır atımı suladım.
Irmağının akışına ölürüm.
Deli sular, salkım-saçak söğütler,
Kışlada kumandan, asker öğütler,
Yaylalarda ata biner yiğitler,
Bozkurt gibi bakışına ölürüm.
Sevdalıyım, yangın yeri bu sinem
Doksan yıldır çile çekmiş hep ninem.
Pınarlardan su doldurur Eminem
Mavi boncuk takışına ölürüm.
Düğünüm, derneğim, halayım, barım,
Toprağım, ekmeğim, namusum, arım,
Kilimlerde çizgi çizgi efkârım,
Heybelerin nakışına ölürüm.
İstanbul’un fethinin 555. yıldönümünde 29 Mayıs 2008’de vefat eden “Türkiyem” şiirinin şairi Dilaver CEBECİ hocamıza Allah rahmet eylesin..
GÜNE ÜÇ DÖRTLÜK – Av. Tevfik KARABULUT
GÜNE ÜÇ DÖRTLÜK – Av. Tevfik KARABULUT
Diyorsun ki "bırak gamı kederi"
"Kaç kuruştur şu dünyanın ederi"
Falan "ne konuşur" filan "ne der"i
"Gül" diyorsun, gülünmüyor be dostum
Izdırabın bin bir çeşidi var ya
Birbiri peşinde girmiş sıraya
"Mutlu ol" diyorsun "takma kafaya"
Diyorsun da olunmuyor be dostum
"Aran bozulursa Felekle yine"
"Sığ sularda dolaş girme derine"
"Başka söz bul hayır deme yerine"
Diyorsun da bulunmuyor be dostum
ÖLÇÜSÜ KAYBOLMUŞ DİLLER AYARSIZ – Av Tevfik KARABULUT
ÖLÇÜSÜ KAYBOLMUŞ DİLLER AYARSIZ - Av Tevfik KARABULUT
Şu koskoca ömür üç öğün gibi
Akıp giden yıllar sanki dün gibi
Bazen asır gibi bazen gün gibi
Saati bozulmuş yıllar ayarsız
Hangi yöne şu yolların akışı
Ne inişi belli ne de yokuşu
Bu girdabın ne tarafta çıkışı
Menzili belirsiz yollar ayarsız
HALLERE BİR HALLER OLDU – Av. Tevfik KARABULUT
HALLERE BİR HALLER OLDU – Av. Tevfik KARABULUT
Belli ki acılar derin
Renkleri soluk yüzlerin
İçi gülmüyor gözlerin
Gözlere bir haller oldu
Vicdanlar olunca sessiz
İnsanlık kaldı nefessiz
Kelimeler tatsız tuzsuz
Sözlere bir haller oldu
Her telinden hüzün akar
Çaldıkları yürek yakar
Sanırsın göz yaşı döker
Sazlara bir haller oldu
Kimi mahzun kimi yasta
Gönüller oldular hasta
Uzanmıyor eller dosta
Ellere bir haller oldu
Nefret sevdaları yaktı
Muhabbet bağını yıktı
Gönüllere hazan çöktü
Dillere bir haller oldu
Karıştı yanlışla doğru
Yandı nicesinin bağrı
Kimi düzgün kimi eğri
Yollara bir haller oldu
Her yürekte ayrı yara
Huzur kaçtı uzaklara
Dayanmak zor acılara
Hallere bir haller oldu
05.01.2016
SARIKAMIŞ, AH SARIKAMIŞ!!! – Süleyman PEKİN
SARIKAMIŞ, AH SARIKAMIŞ!!! – Süleyman PEKİN
Tek tekbirde / 22 takvim devrildi dağlardan
Zemheride / Devlet-i Âliyenin şanı için
İleride / Ödensin diyeti vakit kalbe dayandığı an
Ve haczedilsin yaşamak / 76 bin civanın canı için
Bir kardelen gülümsemesi gibi
Çekildik doruklardan denizlere
Ipıssız mermiler yaktı ağıdımızı
Karlı - mayınlı sevgiler döküldü benizlere