HATIRALAR SARMIŞ, DÖRT Bİİİİ YANIMI….. Kandıralı FETHİ
HATIRALAR SARMIŞ,
DÖRT Bİİİİ YANIMI..... Kandıralı FETHİ
Bii FASIL geçelim mii bu akşam...
Onlar ÇALSIN..
BİZ söyliyelim...
Hatta oynıyalım.Hep birlikde...
RİTİM sazda METİN, olsun..
Patlatsın darbukayı...
DEF i, sağdıcım, ilk okul arkadaşım ARAP SABRİ çalsın...
Şükrü Çelikten BANGOOO diye tezahüratlar...yıkılsınn ortalık..
ŞEREF ABİM, biii sola yapsın...
Dudaklarını , pösürte- pösürtee...
Ağlarsınız...
UYUZ oluyom kendime…. / Kandıralı FETHİ
UYUZ oluyom kendime.... / Kandıralı FETHİ
Yazmaaa lan diyorum...
Hattaa,yazmıcem diyomm...
Vallaa, billa diyomm..
Kızıyom, ordan birilerine...
Sooona vazz geçiyom...
Biii bakıyomm.Suzan Akarsu ABLAM bi resim koymuş...
Şahver Özpınar Oruç den de biii foto..
Bu.. AKŞAM… / Kandıralı FETHİ
Bu.. AKŞAM... / Kandıralı FETHİ
Hiç çıkmıcem evden...
Sizde çıkmayın....
Haftanın herhangi bii günü...
Fark etmez...
Yaşınıza göre...
Anne- baba ANNENİZ..
" " DEDENİZ..
El örgüsü tüllerin arkasındaki, GALIN- BAZEN perdeler...
Sıkı- sıkıya gapatılır..
GIRNETLER le sıkıştılır, cam araları..
El- ayak yıkandımııı.DAŞIMA SULAa..
Çarşı camiden - Tekkeden geeme suulaa...
Mevsim neysee..Yaz- Gışş ,farketmez..
Gircenn içeri, yoluu - yordamı yokk..
BUBANDAN evvel...
N S T L J.. / Kandıralı FETHİ
Takır- takır geçerdi, çöp arabası...
BEYGİRLİ..
Sağınından - solundan Kapaklı...
Remzi vardı.
Remzi Dülger
Arkadaşımm..
Onun babasıydı..ÇÖPÇÜ ONBAŞIsı ..
Demir tekerlekli araba, dolaşırdı GANDIRA yı...
O takırtıya uyanırdım..
Soonaa...
Kadınlar- anneler...
ve özellikle , AYNI EVDE yaşayan...
ANANEELER.
BAABANELER..
BÜÜYÜK ller..
## GAPI ÖNLERİNİ## süpürürdü...
SABAHLARI...
evet..
sabahları..
Hava aydınlanmaya vakit.... ..
Biii, – Kandıralı FETHİ
Rahmetli Mefharet Görgün Avcı, Miyase Aysu Taşkıran, Sabriye Donat Özdamar
Biii, – Kandıralı FETHİ
KANDIRA türküsüdür,,,
## ÜÇ GÜZEL OTURMUŞ
GERGEFİN İŞLER####
O , türküye izafeten,
NAZİRE yaparcasına,
Sevgili
Miyase Aysu Taşkıran
Sabriye,( yanılmıyorsam)
vedeee, dilim varmıyorr., rahmetli
Mefharet Görgün AVCI...
ceyiz işliyorlar...
BASMA perdeler arkalarında.
GASNAK lar ellerinde...
Neşeylee..
Fotoğraf makinesi , nerrdeee...?
Kim bilir, kiimmm ÖLÜMSÜZLEŞTİRDİ, bu anı...
Her zaman diyorum yaa...
Gözlerdeki, gülümseme ile roman yazarım...
Bu FOTO ya,
ÜÇ ROMAN , yazılır...
Kandıralı Fethi
Kandıra KAZA imişşş…. / Kandıralı FETHİ
Kandıra KAZA imişşş.... / Kandıralı FETHİ
UYUZ oluyom kendime....
Yazmaaa lan diyorum...
Hattaa,yazmıcem diyomm...
Vallaa, billa diyomm..
Kızıyom, ordan birilerine...
Sooona vazz geçiyom...
Biii bakıyomm.Suzan Akarsu ABLAM bi resim koymuş...
Şahver Özpınar Oruç den de biii foto..
Haddii gelde yazmaaa..
siyah- beyaz resimlere, bişşeeler yazamazsam, ablam, hocammm Ipek Sümer kızar bana...
Nereye gelicemmmm..
Şu resme bakarmısınız..
Vedat TC Fts Polat. abiden..
Yüksel SAATÇİ ye...
GEBEŞ Selattin abiden,
Terzi Ramiz dayımın oğlu,Merih <Semih Vural abime.... vedeee İslam KAÇIRA abimeee
kısacası TARİH var....
SIKIYOM mu sizi yazdıklarım laa.. / Kandıralı FETHİ
SIKIYOM mu sizi yazdıklarım laa.. / Kandıralı FETHİ
Nee bileyimm.. Bu abi, yine 50- 60 sene evvelinden, bahseder... Okumaya gerek yok..
Desenizsedee....
Ben yazzcemm...
Hepp NAMAZGAH,
Hep TOP...
Aaaa .. Gına geldii bee.
ŞİMDİ NERDEYİZ. Biliyonuz mu..?
KÜÇÜK MEMETİN köşesinde...
SOL tarafa yürcemmm.
Türk Ocağı caddesine..
GARA LASTİK’den – RENKLİ LASTİK GAYRUKAYA…. / Kandıralı FETHİ
GARA LASTİK’den - RENKLİ LASTİK GAYRUKAYA.... / Kandıralı FETHİ
Babamın duvar komşusu,
KAMİL amca satardı...
Ön çarşıda...
Sonhavadis gaztesi okurdu.. hatırladığım kadarıyla, soona Akşam gazetesine döndü.....
Adnan Menderes muhabbetleri olurdu..
Vasfi-Lütfi Emin Çevik biraderler satardı..
Arka çarşıda..
Alçak iskemlerinde otururlar, ciddi, resmi vede saygılı...
Ekrem Sezercanlar, az buçuk,
ASAF abi ve babası birazcık bulundururdu, mekanlarında.
EDİP USTA ve mahdumunun..
(Son derece mesafeli ve saygılı.) Altan Kayaoz
GOCA KAFA Hüseyin amca ve mahdumlarının, (sert bii insandı Hüseyin amca, Vural abim ve abisi çekinirdi) Ismail Genç..
MAĞAZALARINDA, bulunmazdı...
Onlar daha biii entel, kesime hitap ederlerdi... AYAKLARA yani...
Yaz boyu giyilen, ayaklardaki - ayakkabıların İZİ... ahhh beee.!!!
o , İZLER., koca kış boyu,
İster Çarşı camisinin, ister tekke meydanındaki, isterseniz gömlekçi MAHMURE ablanın, duvar dibindeki ÇEŞMELERDE yıkayın, çıkmazdı..
şorul - şorul akan, su yoktu ki, evlerimizde..
Ama GAYRUKALARIMIZ, ilk günki gibi, pırıl- pırıl olurdu...
MAT renkler, sonaları, CAN ALICI renklere dönüştü.. BAYRAMLIKLARA.
Aç - kapalı bağlamalarından, TOKALI larına..
işte bu AYAKKAP laa, vadı...!
Parası...
OLANDA bunu- OLMAYANDA bunu giyiyordu..
(minicik, bi-iki aile. üç, beş kişi hariç)
AYRIM YOKTU
AYRIMCILIK YOKTU...
GANDIRA BUuuu du...
Ne güzel günlermiş,
BAKİ KALAN KUBBE dekiler...
Not...Bendeniz, yazlıkda KIŞIN, halaaa GARA LASTİK giyyom..
Kandıra… / Orhan BALCI
Kandıra… / Orhan BALCI
İlimizin 12 ilçesinde biri olan Kandıra, bir çok özelliğiyle gündeme geliyor.
Bundan sonra da gelmeye devam edecek.
İl ve ülke genelinde Kandıra ismi hep konuşulurken, özellikle son yıllarda turizm konusunda önemli bir yer sahibi elde etti.
Yoğurdu,
Keten Bezi,
Mandası,
Mancarlı Pidesi,
Sanatçıları,
Karadeniz Sahili,
Balığıyla,
Çarşamba günkü pazarları,
İşadamları,
Siyasetçisi,
Kandıra’nın dünde, bugünde gelecekte de öne çıkan özellikleri oldu.
Özellikle yoğurdu ile sıkça konuşulan Kandıra’nın bu alanda daha evvel olduğu gibi bu yıl da “Kandıra Geleneksel Yağlı Pehlivan Güreşleri ve Yoğurt Festivali” düzenlenecek.
ORKESTRA.mı…. / Kandıralı Fethi
ORKESTRA.mı.... / Kandıralı Fethi
Bİİİİ kere hatırlıyorum, İzmit’ten, falancanın düğününe geldiler.. YELKEN sinemasının, sahnesine kurdular tesisatlarını,
LİMONCU SEZAİ abimin oğlu ZÜHTÜ.
TWİSTT. yaptı.. Kısa pantul ile....
(Mavi Dalga,) yazıyordu, baterinin davulunda......
MUSTAFA KANDIRALI,
hemen hiç,
KANDIRA. düğünlerinde. çalmadı...
Uçmuş- yırtmış kendini İstanbul’a...
SANATA- ŞÖHRETE..
Oysaa annecim anlatırdı...
BAŞ PARMAĞINI ağzına alıp, KLARNET sesi çıkarır, mahallede gezerdi, diye...
30.Aile iftarımız – Ahsen OKYAR
30.Aile iftarımız - Ahsen OKYAR
"Bismillâhirrahmânirrahîm
Nisa Suresi 1.ayet; Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan; ikisinden birçok erkek ve kadın (meydana getirip) yayan Rabbinize karşı gelmekten sakının. Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'a karşı gelmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakının. Şüphesiz Allah, üzerinizde bir gözetleyicidir. (Medine döneminde inmiştir.176 âyettir.)
Sevgili eşimin Ailesi Kandıra Çakırcaali Divanı, Kocabayramlar Köyü sakinlerindendir. Köyde kayınvalidem Fevziye Baykara'nın vefatından sonra yaşayan yoktur. Ailenin büyük kısmı İzmit'te ikamet etmektedir.
1988 yılında Baykara Ailesinin Aile İftarları geleneği başlatılmış, bu yıl bu geleneğin 30.cu toplantısı 8 Haziran 2017 Perşembe akşamı yapılmıştır.
Ersin Baykara'nın Çenesuyu Stad arkasındaki Orman Lojmanlarındaki evinin bahçesinde planlanan 30.geleneksel Aile İftarı, yoğun yağan yağmur sebebi ile yer arayışına girilmiş ve ikindi sularında Sedat Baykara amcamızın evinde yapılmasına karar verilmiştir.
Ailemizin yaşayan ikinci büyüğü Sedat Baykara amcamızın evinin 5.katındaki terasına temin edilen masa ve sandalyeler taşınmış, yemek ve masaların iftara hazır hale getirilmesi için devam eden yağışa rağmen hummalı bir şekilde gayretler sürdürülmüştür.
Kaymakamlık kupası maçları – Fethi DURU
Kaymakamlık kupası maçları - Fethi DURU
3-4 binlik KANDIRA da yazları, Kaymakamlık kupası maçları yapılırdı. 4 - 8 takım çıkardı, o küçücük kasabadan..
Namazgah ana baba yeri olurdu, pazar günleri.
Esnafspor, 19 Mayıs, Dostlukspor, Ufukspor, Göçmenlerspor gibi.. Hemen her takımda KANDIRA GENÇLERBİRLİĞİNİN birer - ikişer as oyuncusu oynardı... TOP, Forma, tozluk gibi ihtiyaçlarımızı kendimiz alır veya dükkan dükkan gezer, üç beş lira toplayarak, malzemelerimizi alırdık...
Tüm maçların değişmez hakemi, Allah rahmet eylesin, Şahin SAATÇİ idi...
Kıran kırana maçlar olurdu...
Uzun yıllardır Fransa da yaşayan, KUTU lakaplı Sedat Coşkun tüm o takımlarda oynayan, arkadaşlar arasından, en iyi kadroyu bana yazdırdı...
Sene 970 – 71’ler.....
KALECİ (Ben imişim)
Kandıralı Fethi (KASINTI)
Müdafiler
Mustafa Uztürk (GARGA) -Metin Avcı(ayı) -Sedat Akdeniz -Yüksel Acar(köpekci)
Orta saha
Sedat Çoşkun (KUTU) -Faruk Vurmaz (PALASKA) -Mefail Murat Guzel (GÜRCÜ)
Forvetler
Öner Şehnaz Oner Kaymak -Apdül Aydoğdu (MAYA) -Nesip Özoğul (TOKOZ)
LAKAPLARIMIZLA o güzel namazgahı.. 0 güzel yılları ve o güzel KANDIRA’mızı analım istedim, bu vesile ile...
Saygı ve sevgilerimle..
KAFKA’DAN KANDIRA’YA – Mustafa YILDIZ
KAFKA’DAN KANDIRA'YA – Mustafa YILDIZ
“Kafka’yı okurken kimden böyle utanıyorsun? – Sen kendi gücünden utanıyorsun.” (Elias Canetti/ Edebiyatçılar Üzerine)
Sabah uyandım, Kafka okuyorum: İçindeki bir metnin de adı olan Akbaba’yı, kısa metinleri, hikayecikleri. Ya başlıklarından ya da içlerinde geçen bir sözden, bir cümleden kopan çağrışımlarla hafızamın derinliklerinde uyuyan bir olaya gidiyorum, yer ve zaman birliği, bütünlüğü veya herhangi bir sıralama aramaksızın, kendiliğinden.
Sözgelimi, “Vazgeç” başlıklı kısa metin Kandıra çarşısını getirdi gözümün önüne; küçük ayaklarımla Türkocağı Caddesini yukarıdan aşağıya ağır ve yavaş adımlardım, çarşamba akşamüzerleri pazar dağılırken çarşıda gezmeye bayılırdım, birbirlerine karışmış biçimde ezik sebzelerin kokusu, mandalina, portakal kokuları -hâlâ burnumda tüter- çocukluğumun aromalarıydı. Kafka, Vazgeç’te şöyle bir cümle kullanmış: “Yaptığım keşifle gelen korku yolumu şaşırttı, bu şehri henüz çok iyi tanımıyordum”.
YOK böleee bii şey… / Kandıralı FETHİ
YOK böleee bii şey... / Kandıralı FETHİ
Sen BÜYÜKSÜN ...
GANDIRA...
KARTAL. da. suikaste uğrayan....
BAŞBAKAN 'ı çıkardı.. .
Nihat ERİM i......
.
AYŞE tatile çıkabilir, diyennn.
DEVRİNİN.
En büyük
DIŞ İŞLERİ bakanı
Turan GÜNEŞ. i....
Milletvekilleri.
..Sedat. AKAY. Beyleri...
Hurşit Güneş leri..
Sağlık Bakanlığı yapmış..
Kazım DİNÇ,abimizi....
KANDIRA yı
O, yıllarda
GANDIRA yapannnnn
Turan SARI yı...
Bideeee bilinmeyen GÜZELLIKLER var...rrrrrr
Bir dost İnsan Abdullah Köktürk – Dr. Halil İbrahim KAHRAMAN
Bir Dost İnsan Abdullah Köktürk – Dr. Halil İbrahim KAHRAMAN
İnsanların çoğu yalnız kendileri için yaşarlar. Bazı insanlar ise kendisi için olduğu kadar içinde bulunduğu topluma, çevresinde bulunun insanlara ne verebilirim? Ne yapabilirim? Nasıl faydalı olabilirim? Düşünce ve gayreti ile günlerini geçirirler. Tasaları, sevinçleri, umutları kendisi için olduğu gibi çevresi ile de alakalıdır. İşte Abdullah Köktürk bu ikinci gruptan bir insandır.
Kendisini Halk Eğitim Müdürlüğünde çalıştığı zamandan tanırım.1985 de sevecen, sıcak kanlı, güler yüzlü genç bir öğretmen iken bir sağlık sorunu için Kocaeli Tahlil Laboratuvarı’ma gelmiş ve yaptığım bilgilendirme, verdiğim hekimlik hizmeti sonucu saygı değer eşi ile mutlu bir şekilde uğurlamıştım .Bu tanışıklığımız daha sonra dostluğa dönüşmüştür. 2015’de Kocaeli Kent Konseyi Başkanlığı’nda halef seleflik dahil halen sürmektedir.
Sağ olsunlarr. – Kandıralı Fethi
Sağ olsunlarr. - Kandıralı Fethi
Biiişee yaptığımı zannnn, etmiyorumm..
GONUŞMA dilimlee.yazıyom..!!
Hocammm.Ipek Sümer den
AF OLA...
LANGIR. sokağı
AŞCI İsmaili...
Çırlak MALlesini...
GAVAK kemal den.
Hatıpınarını
GARA ÜZÜM BAYRINI.
Ahcı Nihat dan.
Manav Muzaffere....
197 P.Al.
Turan Sarı dan
Hüsnü Dinç lere...
Rüştü Uygur lardan
ismail Altan lara...
Lisenin duvarlarını
Ağva köprüsünün ayaklarına..
ONİKİYE ON KALA….. / Kandıralı FETHİ
ONİKİYE ON KALA..... / Kandıralı FETHİ - Tatlısu, Balıkesir
Yüksel abi..Saatçi..film bittiği andaaa, bu PLAK ı koyardı..
AİLE BAHÇE sinemasında...
Ben, bu gece, ORDAN- BURDAN yazceeem...
GARŞUKK...GURUŞUKK..
neee bilemm, ordann- burdannn.....
Aklıma geldi ..mesala..
Uzağız Gandıra'dan..
URGAN cıların,,,
Bana KALECİ ği öğreten, PALAVRA ÖMER in(Allah nur içinde yatırsın)
Biraderi vardı......
K A Z I M...
KAFASI BÜYÜK--- KALBİ DAHADA BÜYÜKKK..
Benim KANDIRA mın PELVANI idi..(soy adı)
İP yaparlardı..URGAN..
Gurur duyulacak hizmetleri ile öne çıkan Abdullah Köktürk… / Ahsen OKYAR
Gurur duyulacak hizmetleri ile öne çıkan Abdullah Köktürk... / Ahsen OKYAR
Abdullah Köktürk hocamız, başkanımız, kardeşimiz, hemşehrimiz ile ilgili birçok hatırayı hemen hatırlamam ve ifade etmem mümkün.. O kadar çok ki!.. Böyle olunca ilk önce hangilerine yer vermeliyim dediğimde;