FASIL – Zafer PORTAKAL
FASIL - Zafer PORTAKAL
Haziran başıydı Cumartesiyi Pazara bağlayan gece
Fasıl geçiliyordu o akşam eski ahşap meyhanede
Klarnette Fikri ağabeyim
Ritm sazda Dudak Şükrü
Suzidil makamından Hüseyniye geçişi
Tamburi Nedim ağabeyim
İçimin yağları erirdi
Hitamında bir KANDIRA türküsü
El ayak çekilir gecenin diğer yarısı
Nurettin hocanın sol omuzu düşük
Sağ elinde cümbüşü
Sessizce açılırdı bahçe kapısının sürgüsü...
Bilecek yeni nesil #SOMYA..!!’yı…?? – Kandıralı FETHİ
Bilecek yeni nesil #SOMYA..!!’yı...?? - Kandıralı FETHİ
Bilecek yeni nesil...
#SOMYA..!!’yı...??
Gündüzleri ,
GESMEGERİK / DÜMDÜZ örtüler..
Misafirlerimize odamızın enn BAŞ KÖŞESİ.
Geceleri en rahat yatak..
Uzun çelik şeritli - YAYLI somya..
Çocukluğumuz vardı...
Hayat gizlenirdi #altında..
Neler vardı neler..
Üzerinde, DERS yaptığımız...
#Babamın #ASKER'lik #TAAATAA BAVULU..
Çamaşır sepetimiz girerdi..
SOMYA'nın altına.
Bii sürü takıl-tukul...
TOMMİSK / TEKSAS / ZAGOR / TEX
saklanırdı..
Neler sığardı neler…
Göçmen kuşlar – Zafer PORTAKAL
Göçmen kuşlar - Zafer PORTAKAL
Kendimden kaçsam da zaman zaman
Yalnızlık dostum
Yalnızlık arkadaşım
Küskünüm aynalara
Yokuş başın da merdivenlerdeyim
Şu an soluk soluğa
Adımlarım yorgun
Adımlarım ağır
Korku azda olsun umuttur yaşananlar
Geri geri gitse de ayaklarım
Vakitsiz havalanıyor göçmen kuşlar
Nerede sınıf arkadaşlarım
Nerede Seyfi? nerede Ömer?
Yaşca benden küçük Namık
Saatçilerin Tezer?
Hüzün makamıdır ölüm
Gelmez heyhat geçmiş günler
Akar zaman su misali
Bu su hiç durmaz akar
Dönülmez ufkun yolcusuymuş göçmen kuşlar
Kanatlarına değince soğuk bir rüzgar
Sisli bulutlarda kayboldular
OSMANLININ SON DÖNEMİNDE AYDIN BİR SUBAY:NAZİF PAŞA–Doç. Dr. İsmet SARIBAL
OSMANLININ SON DÖNEMİNDE AYDIN BİR SUBAY:NAZİF PAŞA
Doç. Dr. İsmet Sarıbal
Çankırı Karatekin Üniversitesi
Özet bilgi
Nazif Paşa, Osmanlı Devleti’nde uzun süre ataşemiliterlik yapan ender subaylardan biridir. Viyana ve Berlin sefaretlerinde yaklaşık on yıl görev yapmıştır. Bu süreçte edindiği bilgi ve tecrübelerine istinaden Harbiye Nezaretinin muhtelif şubelerinin idaresini üstlenmiş, Tasfiye-i Rüteb Komisyonu Başkanlığı gibi önemli bir görevi icra etmiştir. Lakin mezkûr komisyon başkanlığı sırasında Mahmud Şevket Paşa’yla arası açılmış, bu nedenle Avrupa’ya gidip emekli olmak zorunda kalmıştır. Mahmud Şevket Paşa suikastının akabinde İstanbul’a dönmüş fakat gözaltına alınıp Vize’ye sürgüne gönderilmiştir. Bir müddet Vize’de kaldıktan sonra Avrupa’ya gitmesine müsaade edilmiş, yaklaşık beş yıl Viyana’da sürgünde yaşamıştır. Sürgün hayatı Enver Paşa ve diğer önde gelen İttihatçıların ülkeden ayrılmalarıyla sona ermiştir. İstanbul’a döndükten sonra, kısa bir süre Erkân-ı Harbiye-i Umumiye İkinci Başkanlığı yapan Nazif Paşa sonrasında aktif görevden ayrılmıştır. Bu çalışmada aynı zamanda Yeni Askerlik ve Terakki Çareleri adı kitapların yazarı olan Nazif Paşa’nın hayatı hakkında değerlendirmelerde bulunulacaktır.
BİZİM ZAMANIMIZ.. – Kandıralı FETHİ
BİZİM ZAMANIMIZ.. - Kandıralı FETHİ
GARUŞUK-GURUŞUK biiii yazı...
Bizim zamanımızda kibritler vardı ve ocaklar ve sobalar bu kibritle tutuşturulurdu..
Vasati kaç ÇÖP’dür..???
TEKEL kibritleri 60 misali...
sahiii, var mı..??
satılıyor mu.. şimdilerde..,,???
Neee Alaka Allah, -allah
İşte, ordan girerek.. Mesela...
Orhan Camii – Zafer PORTAKAL
Orhan Camii – Zafer PORTAKAL
Yine bir bayram sabahı
Şadırvanda su sesleri
Elveda ey şehri Ramazan
Hoş geldin faslı bitti
Artık ayrılık vakti
Çocukluğumun düşleri
Minberde Nurettin Hocam
Vasıf hocanın ezan sesi
O nefeslerde bitti
Gelmez o yıllar geri
Sanma ki seher yeli
Esen rüzgarı Mekke'nin, Medine'nin
Osmanlı mirası
Şubesidir Kabe'nin
La ilahe illallahu vallahu ekber
Selatı selamı
Kubbenden semaya yükselir
Buhurizade Mustafa ltri Dedenin
KANDIRA HALK KÜLTÜRÜ SÖZLÜĞÜ [A] – Doç. Dr. Kenan ACAR
- KANDIRA HALK KÜLTÜRÜ SÖZLÜĞÜ [A] - Doç. Dr. Kenan ACAR
İki yıldan bu yana Kandıra kültürüyle ilgili olarak hatırladıklarımı, bildiklerimi okuyucularımla paylaşıyorum. Dil, tarih ve gelenek-göreneklerimizle ilgili olarak hemen hepsi gözleme, bir kısmı da saha araştırmalarına dayalı otuz dört yazı yazdım. Bunların çoğunda Kandıra’nın köy hayatıyla ilgili pek çok kelimeyi izah ettim. Bu yazıdan itibaren bir dizi hâlinde bunlarda değinmediğim kelimelerden söz edeceğim. Tamamı halk ağzına ait kelimeler. Yazı dilinde olanları da var. Ancak onların Kandıra halk ağzında olup genel dilde bulunmayan anlamlarını dikkatinize sunacağım. Kelimelerin bir kısmının köylerimizdeki farklı söyleniş biçimlerini de. Önceki yazılarımda geçen bu tür kelimeleri bu seri bittiğinde bir liste biçiminde vereceğim. Haydi başlayalım:
ABAZAMZAK (sıfat): Ne konuştuğunu bilmeyen, etrafına aldırmadan yüksek sesle yerli yersiz konuşan, densiz, geveze kişi. TDK Derleme Sözlüğü’nden öğrendiğime göre bu kelime Sivas’ın Gürün ilçesinde abazambak şeklinde, “Güldürücü ve tuhaf söz söyleyen, tuhaflık yapan” anlamında kullanılıyormuş.
ABII (ünlem): Şaşkınlık, şaşırma sözü. TDK Türkçe Sözlükte abu şeklinde verilip “Şaşma ve korku bildiren bir söz” açıklaması yapılmış. Ancak bizde “Abıı!” biçiminde kullanıyor. Daha çok da kadınlar tarafından.
Zafer Portakal şiiri…
Kandıra İzmit yolu – Zafer PORTAKAL
Masal masal maniki
Planı merkep çizdi
Çift ayaklı eşekler
Onun peşinden gitti
*
Kandıra İzmit yolu
Sanki dönme dolaptı
Bir saatlik yolumuz
Üç saatte çıkardı
*
Yol insanı tutardı
Yolcuyu ter basardı
Ellerde naylon poşet
Çoluk çocuk kusardı
*
Havasından suyundan
Bilinmez başka neden
Araca ayık binen
İnan sarhoş inerdi
*
Adapazar yolunun
Mimarisi katırdı
Aklı yetmez beyler
Katırı takip etti
*
Kitap yükle eşeğe
Eşek yine eşekti
Palan vursan altından
Katır yine katırdı.
Zafer Portakal
Yeminle… – Kandıralı FETHİ
Kandıralı FETHİ
Yeminle..
Tanımam - etmem...
Açmam, genelde telefonumda kayıtlı olmayan çağrıları...
Açtım bu sefer...
-Ben HALİL İBRAHİM ÖZCAN dedi...
Kibar- nazik bir ses...
ALTINORDU maçı bitmiş, yazlığa gelmişim.
-Abimmm, abartısız ABİMMM diyerek..
-seni çok merak EDİYORUM..!
Konum attım, ekibi ile geldi..
BASIN TABELALI - SİYAH MİNÜBÜS...
BANDIRMASPOR maçını TRT AVAZ’da naklen veren KAMEREMAN kardeşim, hemşehrim imiş...
ÇUKURBALÇI köyü çıkışlı, KEFKEN doğumlu diyelim...
#BİZ #KANDIRAYIZ grubumuzun, hasta takipçisi imiş...
Benim, bu guruba, 5 yıl evvel yazdığım, Koçların evinin önünden başlayıp, HAMAMDA biten, karlı – kışlı GARAGEMİLİ #Yazımı bile anlattı..
Şaştım....
Ahsen Okyar’dan, İsmail Hakkı Buruş’a , muhabbet ettik...
NAZİF abiyi bilirmisiniz..? – Kandıralı FETHİ
NAZİF abiyi bilirmisiniz..? – Kandıralı FETHİ
(Eyvaaaa beyaaa, Belliki uzun olacak YAZIM)
Lüks sinema salonlarında kaldı, patlamış mısırlar..
CORN FLAKES’mi diyorlar şimdiler de onlara.....,
Oysa bizim zamanımızda, KIŞ GECELERİNİN en güzel eğlenceliği idiler..
MISIR ve KESTANE…
Tel eleklerde, sobadan alınan ateşler, LİMON ve KÜL ile parlatılan MANGAL’da patlatılan mısırlar..
Ben, Patlamayıp dibinde kalanlarını severdim mısırın...
Kıtır kıtır, "KEÇİ"derlerdi onlara..
Çarşı caminin önüne, GAMYON dolusu mandalin - YAFA portakal gelirdi..
Üç kilo - beş kilo..
ZEMBİLLERE doldurulur du..
#FİLEmi.... sosyede işi...!!!
Hakime hanımda, savcı beyin hanımında vardı..
POŞETmi..???
Daha anasından doğmamış, babası bile belli değildi..
Güneş’in Köyü Kandıra – Dursun ÖZDEN
Güneş’in Köyü Kandıra – Dursun ÖZDEN
Kandıra, Batı Karadeniz Bölgesinde bulunan, Kocaeli‘nin yeşil ve bereketli, bir şirin ilçesidir. Kocaeli Yarımadası‘nın kuzeyinde yer alır. Osmanlı yönetiminden bu yana bir belediyeye sahiptir. Osmanlı’nın-İstanbul’un gıda, sebze ve meyve gereksinimini karşılayan ve bir manav görevini taşıyan Kandıra’ya, bu bölgede ve İstanbul’da yaşayan eski Ermeniler; bu bölgede, yerleşik ve tarımla uğraşan halka “Manav” derlerdi. Şimdilerde ise, hala yerleşik halka manav denmektedir. Oysa buranın halkı Orta Asya kökenli, yerleşik Türkmen boyudur. Milli Mücadelemizde büyük yararlılıklar gösteren ve İstanbul’u işgal eden İngilizlerin silahlarını ve cephanesini, gizlice Anadolu’ya aktaran; Kandıra Kuvayı Milliye Müfrezelerine selam olsun!..
Kandıra’da doğa ile iç içe, sağlıklı ve mutlu yaşamak için; mısır ekmeği ile ilk mandırada manda yoğurdunu kana kana, bandıra bandıra yemenin tam zamanı…
Kandıra Kültür Spor – 1985
Ercüment Şahin
Yıl 1985 Alayın altındaki stad. Kandıra Kültür Spor Takımı
Ayaktakiler soldan sağa Rahmetli Ünal Sarıçay, Erkan Engin, Ercüment Şahin, İdris, Rahmetli Nazmi Gökgöz, Rahmetli İsmail Açıkgöz, Bilgehan Şahin Oturanlar; Rahmetli Ali Kantar, Türkan Şakacı, Ercan Üstündağ, Rahmetli Fahrettin Üstünoğlu, Rahmetli Atacan Sağlam.
Rahmete kavuşan arkadaşlarımızı saygı ve sevgi ile anarken, tüm arkadaşlara selamlarımı sunuyorum.
Akçakoca Bey – Akın Ülkü SEVİNÇ
Akçakoca Bey - Akın Ülkü SEVİNÇ
Merhaba sevgili okurlar,
İlimizde iz bırakan önemli şahsiyetlerden biri de bölgeye ismini veren Akçakoca’dır. Ertuğrul Gazi ile Osman Gazi’nin en sadık silah arkadaşlarından olan Akçakoca, Sakarya Nehri'nin aşağı taraflarında Osmanlıları Karadeniz'e kadar ulaştıran komutanlardandır. Ayangölü, Sakarya ve Nikomedia’nın kuzeyinde kalan bölgeyi tümü ile ele geçirmiş, bunu Boğaz içi sahillerine kadar genişletmiştir.
Sarısu – Zafer PORTAKAL
Sarısu – Zafer PORTAKAL
Çığıldayan bir dere
Burnumda yosun kokun
Ne güzel nağme yapar
Tepemde saka kuşun
*
Doğadaki renklerin
Huzurdur sakinliğin
Cennetin bahçesinde
Eksiktir hurilerin
*
Karadeniz taşınca
Dereye su dolar mı
Denizden kaçan balık
Tatlı suda yaşar mı
*
Denizde esen rüzgar
Bir şarkıdır dillerde
Keskin sodyum kokusu
Dolar ciğerlerine
*
Sol yanım Karadeniz
Sağımda sakin dere
Anne ninnisi dinler gibi
Uzanayım çimene
SARISUYA. / Kısmetse
( Z P)
DÜNDEN BUGÜNE KÖY ÇOCUKLARI – Abdullah KÖKTÜRK
DÜNDEN BUGÜNE KÖY ÇOCUKLARI – Abdullah KÖKTÜRK
1950’li ve 1960’lı yıllarda Kocaeli’mizin köylerindeki çocuklarla ilgili yaşantılardan bahsetmek istiyorum.
Özellikle Kandıra, İzmit, Derince, Körfez ve Gebze köylerinde yaşayan köy çocukları…
Yerli halkın ( Türkmenlerin) manav lakaplı çocukların o yıllardaki hayatlarından örnekler ve bilgilendirmeler ile başlamak istiyorum.
Ayaklarında yırtık lastik ayakkabılar, gonçları kesilmiş çizmelerden yapılmış ayakkabılar.
Giydikleri yemeniler farklı markalar veya numaralarda olabilir. Hiç farketmez. Yeter ki ayağa giyilebilsin, dikenden taştan tokaçtan ayaklar korunabilsin.
Giydikleri pontullar (pantolon) ya analarının dokudukları keten bezinden yapılmış ve dikilmiştir ya da eski-püskü kumaştan yapılmış pontullardır o günlerde giyilen pantolonlar.
İZKANDER yok, Kandıralılar Derneği yok – Engin ŞAHİN
İZKANDER yok, Kandıralılar Derneği yok - Engin ŞAHİN
Kocaeli Manav Kültürü Dernekler Federasyonu kurulmuş.
27 Temmuz’daki büyük tanıtım gecesi için çeşitli kurumları ziyaret ediyorlar, davetiye veriyorlar.
Merak ettim.
Hem öncesinde küçük bir haber yapayım, hem de federasyon başkanı ile tanışayım istedim.
İsmini öğrendim, telefonunu aldım, kendisini bizzat aradım.
Adı Şükrü Başaran’mış.
Teksen-Akçaova tarafında yer alan Çakmaklar köyündeki bir derneğin başkanıymış.
Federasyon başkanı yapmışlar.
“Hayırlı uğurlu olsun” diyerek kısa bir özgeçmişini almak, kendisini okuyuculara, Kocaeli’ye tanıtmak istedim.