Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

ahsen okyar
28Oca/210

MAYALAR ve TÜRKLÜK – Doç.Dr. İsmail DOĞAN

MAYALAR ve TÜRKLÜK - Doç.Dr. İsmail DOĞAN

AMERİKA'NIN YERLİ HALKLARI HAKKINDA GENEL BİLGİ

İnsanın Kuzey Amerika’ya ayak bastığı ilk tarih kesin olarak bilinmemekle birlikte, ilk göçler, yaklaşık 30-40 bin yıl önceki son buzul dönemine kadar götürülür. Yeni kıta olarak adlandırılan Amerika Kıtası’nın (Kuzey-Orta ve Güney) yerli halklarının, Anakara olarak kabul edilen Asya’dan, çoğunlukla Berring boğazı yoluyla buraya değişik zaman dilimleri içerisinde göçtükleri varsayılır. Berring boğazından geçişlerin iki ya da daha farklı zamanlara dayandığı düşünülür.

Birincisi, henüz Berring boğazının sular altında kalmadan önce, kara parçası olduğu dönemlerde; ikincisi, Berring boğazının, yerküredeki buzların erimesiyle sular altında kaldıktan sonraki dönemlerde olduğudur. Bu dönemler içinde boğazın, kışın donduğu zamanlarda kızaklarla, yazın buzların çözüldüğü zamanlarda ise kayıklarla geçildiği düşünülmektedir. Bunun yanında, Hans Breur, Pasifk okyanusu yolu ile Asya’dan göç olduğunu söyler.1

Bu konudaki tüm görüşleri verip değerlendiren Prof.Dr. Reha Oğuz Türkkan, Anakara’dan Amerika kıtasına göçleri şu şekilde sıralamaktadır. 2

M.Ö. 40.000 – 30.000: Berring boğazından buzul döneminde yaya olarak geçişler. Australoyid tipler.

M.Ö. 25. 000: Aynı yolla ikinci geçişler. Negroit tipler.

M.Ö. 18.000 – 9.000: Aynı yolla Eskimo ve Aleutların geçişleri.

M.Ö. 5.000: Aynı yolla yeni göçler. Ön-Mongoloyit tipler.

M.Ö. 3. 000: Berring boğazından teknelerle geçişler. İlk Türkler diğer bir deyişle Ön Türkler.

M.Ö. 2.000 – 1.000: Berring boğazından kızak ya da kayıklarla Na-Denelerin bir kısmı.

M.Ö. 1.200 : Akdeniz – Cebelitarık - Atlas Okyanusu yolu ile gelen göçler. Turskalar.

M.S. 1001: Vikinglerin gelişi.

Bu göçlerin değişik dönem ve yollardan geldiği, göçleri farklı kavimlerin yaptığı konusunda biz de hemfkiriz. Yaptığımız araştırma ve incelemelerde elde ettiğimiz bilgiler, bu görüşleri doğrulamaktadır. Amerika kıtasının yerli halklarını, Kuzey Amerika Yerlileri, Meksika ve Orta Amerika Yerlileri ve Güney Amerika Yerlileri olmak üzere üç ana grupta sınıfandırabiliriz. 3

27Oca/210

813 numaralı künye Ali Levent Sığırlıoğlu. İsmi buydu.

813 numaralı künye
Ali Levent Sığırlıoğlu.
İsmi buydu.
İnşaatlarda amelelik yapıyordu; kum taşıyor, biriket taşıyor, hamaliye işleri bitince kapının önüne konuluyordu.
Üç günde bir işsiz kalıyordu.
Lağım çukurları kazdı.
Bulaşıkçılık yaptı.
Parklarda umumi hela temizledi.
Eve ekmek götürebilmek için, en zor, en pis işlere razıydı.
Ala ala asgari ücret bile alamıyordu, sigorta zaten yoktu.
Bir gün kahvede otururken laf lafı açtı, niye kömür madeninde çalışmıyorsun diye sordular, elbette çalışırım ama nasıl gireceğim?
Dayıbaşı denilen aracı tipler var, ona git dediler.
Gitti.
Dayıbaşı denilen herif, kibarca taşeron dediğimiz, çağdaş köle tüccarıydı.
Günlük yevmiyeyle çalışacaktı, aylık maaş yoktu, kaç gün çalışırsa o kadar günlük para alacaktı, her gün şu kadar kilo kömür çıkarmak zorundaydı, azını çıkarırsa yevmiye alamayacaktı, bayrammış seyranmış, hafta sonuymuş, tatil yoktu, gece yok gündüz yoktu, hangi saat derlerse o saatte madene girecekti, 12 saat çalışacaktı, aldığı paradan da dayıbaşına komisyon verecekti.
Yersen'di…

23Oca/210

Emekli Öğretmen İsmet Akkaya hocamın hatıraları

indirİsmet AKKAYA

Gençler hayalleriyle, yaşlılar hatıralarıyla yaşarlar. Ben de bugün 1960’lı yılları, okul hayatımı, memleketim Şebinkarahisar'ın o yıllarını yadetmek istiyorum.

1954 yılında İstiklâl İlkokulu'na başladım. O günlerden aklımda kalan siyah önlüğüm, beyaz yakam, birinci teneffüslerde süt tozu balık yağı ile beslenme, aşı zamanları Kara Mehmet amca tarafından 40 kişilik sınıfın TEK ENJEKTÖLE aşılanması. Birinci sınıfta öğretmenim yedek subay öğretmen Kadri bey, 2, 3. Sınıfta Ñecla Hanım, 4,5 sınıfta Hayri Aytekin bey..

Orta okulumuz, iki katlı şahane bir bina, bahçesi iki kademe, alt tarafta voleybol sahası, basketbol potaları, üst kısımda merasim alanı.. Okulun giriş koridorunun sol tarafı çok amaçlı salon, temsil sahnesi, atlama kasaları, güreş ve jimnastik minderleri, tenis masaları, sağ tarafta kütüphane, işlik ve atölyeler var. Bu atölyede mengene, planya, testere, törpü, keser, çekiç, kerpeten, pense, kitap ciltleme tezgahı el becerilerimizi geliştirmek için her türlü alet ve edevat mevcut. ĶÖY ENSTİTÜLERİNIN küçük bir versiyonu.. Müdürümüź, Ömer Faruk Yılmaz, Müdür yardımcımız Faruk Eroğlu.

Orta ikinci sınıftayım, okulumuza bir kumpanya gelmişti. Elemanlarından birinin gözleri âmâ, sağ kolunun dirsekten aşağısı yok. Tahtadan bir protez yapılmış, kemaneyi proteze sicimle sarmışlar, sol elinde eski mı eski bir keman.. Adam 40-50 yaşlarında.. "Baba dağda duman yeri var, kaşta keman yeri var, oğul aç görsün düğmelerin, orda güman yeri var" türküsünü çaldı, okudu.. Şahane bir ses, otantik bir icra.. Bu türküyü çok solisten dinledim, hâlâ o tadı ararım grup elemanlarından biri sırt üstü yattı göğsüne bir kütük koydular ayakta olan ekip arkadaşı balta ile yongalar kesti. Alttaki adam korkudan inliyordu. O anda Türkçe dersimize gelen Celalettin Menteş hocamız "Çocuklar bu gösteriyi eğlence olarak değil, insanlar para kazanmak için nelere katlanıyorlar, bu şuurla izleyin" demişti. Bu sözü hayatım boyu unutamam.. O çağımda tavla oynamaya, yüzmeye, bir enstrüman çalmaya heves etmişimdir. Çok şükür 3 emelimi de gerçekleştirdim. Okula giderken şapka takmak mecburi idi.. Orta son sınıfta tekrar İstiklâl İlkokulu'na döndük. Mezun olunca numaralarımızın önüne 700 eklenerek Lise öğrencisi olduk. Halkımız, okumaya çok değer vermiş, bütün okullarını kıt imkânları birleştirerek yapıp Milli Eğitime bağışlamıştır. Kelkit Vadisi'nde ilk lise şehrimizde açıldığından Alucra, Şiran, Kelkit, Refahiye, Şuşehri'nden arkadaşlarımız vardı..

23Oca/210

60 yaş ÖTESİNDE ZİHİN BULANIKLIĞI VE KOLAY UNUTMA NEDENLERİ: – Prof. Dr. A Vural Cengiz*

60 yaş ÖTESİNDE ZİHİN BULANIKLIĞI VE KOLAY UNUTMA NEDENLERİ: - Prof. Dr. A Vural Cengiz* - *Gurbetteki Biliminsanları Derneği Bşk. ABD*
*Tıp Fakültesi eğitiminin son yılında klinik tıp öğrettiğimde öğrencilere hep şu soruyu sorarım:*
*Yaşlılarda zihinsel karışıklığın ve kolay unutmanın nedenleri nelerdir?*

*Bazıları diyor ki:*
*"Baştaki tümörlerdir’’*
*Cevap: Hayır!*

*Diğerleri ise şunları söylüyor:*
*"Alzheimer'ın erken belirtileri".*
*Tekrar cevap veriyorum: Hayır!*
*Öğrenciler yanıtlarının reddedilmesiyle şaşırırlar hep!*
*Ve en yaygın üç nedeni listelediğimde şaşkınlıkları daha da büyür:*
*1- Kontrolsüz diyabet;*
*2- İdrar yolu enfeksiyonu;*
*3- Bedenin susuz kalması.*
*Şaka gibi gelebilir ama şaka değil bu.*

22Oca/212

Kamer Gençe Allah rahmet eylesin..

141419550_3163964230372009_3648273286548620793_o

Türk siyasetinin en cesur en mert isimlerinden Tunceli Milletvekili Kamer Genç'i vefatının 5. yılında saygı ve özlemle anıyorum.

22 Ocak 2016

KAMER GENÇ VASİYETİNİ 4 GÜN ÖNCE BİLDİRMİŞ

İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede 22 Ocak 2016 Cuma günü akşam saatlerinde vefat eden CHP eski Tunceli Milletvekili Kamer Genç vasiyetinde; "Ben iyileşmezsem ve ölümü yenik düşersem beni kesinlikle memleketim Tunceli'nin Nazımiye İlçesi Ramazan Köyü'nde gömün. Beni Tunceli'ye tabutuma sarılı Türk bayrağı ile götürün" dediği öğrenildi.

KAMER GENÇ KİMDİR?

Kamer Genç, 23 Şubat 1940'da Tunceli Nazimiye'de doğdu. Babasının adı Ali, annesinin adı Hadice'dir. Vergi Denetmenliği, Danıştay Tetkik Hâkimliği ve Savcılığı; Ankara İktisadî ve Ticarî İlimler Akademisi'ni bitirdi. Yüksek lisansını Paris Uluslararası Amme İdaresi Enstitüsü'nde tamamladı. Danıştay Tetkik Hâkimliği ve Savcılığı görevlerinde bulundu. Serbest mali müşavir olarak çalıştı. İki kitabı yayınlandı . Danışma Meclisi Tunceli Üyesi oldu. 1983'de Danışma Meclisi Üyeliğinden istifa etti. Danışma Meclisi Başkanlık Divanı Kâtip Üyeliği görevinde bulundu. 18, 19, 20, 21. Dönem Tunceli Milletvekili. 20 ve 21. Dönem'de Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekilliği görevini yürüttü. İyi düzeyde Fransızca bilen Genç, evli ve 2 çocuk babasıdır.

Kategori: Mesaj 2 Yorumlar
19Oca/210

ÜNLÜ İNSANLARA SORULAR VE CEVAPLARI:

ÜNLÜ İNSANLARA SORULAR VE CEVAPLARI:

Orhan Gazi'ye;
"En büyük zulüm nedir...?"
"Geciken adalettir."

Çiçero'ya;
"Roma Imparatorluğu nasıl yıkıldı...?"
"İşi ehline vermedik..."

Karun'a;
"Zenginliğin sırrı nedir...?"
"Halka avuç açmamaktır.."

IV. Murat'a;
"Yardıma alışana ne olur...?"
"Emir almaya da alışır.."

Gorbaçov'a;
"En büyük hatanız neydi...?"
"Yanlışı hep karşımızdakinde aradık..."

Stalin'e;
"En büyük korkunuz...?"
"Sokakta yalnız başıma yürümek."

Goebels'e;
"İktidar nedir...?"
"Düşman yaratmaktır."

II. Ramses'e;
"En büyük piramit hangisi...?"
"Kibrimizdir."

Platon'a;
"Devlet nasıl yönetilir...?"
"Ya ilimle, ya zulümle."

>

Kategori: Mesaj Yorum yok
18Oca/210

Hoşgeldin yeni hafta..

unnamed (4)

Kategori: Mesaj Yorum yok
17Oca/210

17 Ocak sabahı Kocabayramlar da kar.. Saat: 08.15

IMG-0222

17 Ocak 2021 Pazar / Bugünün bereketi.. Hertaraf kar..

17Oca/210

Dışişleri eski bakanlarından İ. Sabri Çağlayangil, bir röportaj vesilesiyle şunları söylüyor.

ihsan_sabri_caglayangilDışişleri eski bakanlarından İ. Sabri Çağlayangil, bir röportaj vesilesiyle şunları söylüyor.
1956 da Bursa Valisi iken, bir inceleme için bizi Amerika’ya göndermişlerdi. Kızılderilileri merak ettim. Mevcutlarını sordum. 400 bin kişi dediler. “Hepiniz bu kadar mısınız? Daha çok olmalısınız?” dedim.
Tabii bu sorunun cevabını Amerika’da almak, Amerikalıdan almak mümkün değildir. Beni o zamanlar Missisipi Nehrinin membasında “Çıpı” aşireti diye bir Kızılderili aşiretine görürdüler. Bu Kızılderili aşireti Kızılderili olmadığı halde, o güne kadar beş kişiye Kızılderili ismi vermişler. Beni de Kızılderililiğe davet ederek aşiretlerine kaydedip, “Çiçu İsuya” ismini verdiler.
Sordum nedir bunun manası diye; dediler ki: “Büyük Birader.”
Bir merasim yaptılar. Bana geyik derisinden bir elbise giydirdiler ve meşhur tüylü başlıklarını takarak bir tören yaptılar. O zamanlar 80 yaşında olan ve iki üniversite bitirmiş bir aşiret reisi vardı. Törene gelmiş olan Amerikalılara dedi ki:
“Bu memleket bizimdi, siz bizden zorla aldınız. Zulmederek aldınız. Fakat bir şikayetimiz yoktur. Çünkü bu memleketi dünyanın en medeni, en çağdaş yurdu haline getirdiniz. Ama bu ülkeyi bizden aldığınız sıralarda, bizim medeniyetimiz sizden çok üstündü. Fakat bugün aşiretimize kabul ettiğimiz Valinin mensup olduğu millet o zamanlar bizimkinden de ileri bir medeniyet seviyesindendi. Yaşı küçük de olsa biz bu Türk valisine, ‘Büyük Birader’ ismini bu yüzden verdik.”

16Oca/210

Taburenin üzerindeki öğrenci

119427533_3614146758620225_10373439584227160_n

Kategori: Mesaj Yorum yok
15Oca/210

"Vefâ sahibi kişiler ittifakla, ‘En zor günler, ayrılık günleridir’ sözünü söylerler.

139536852_10223804364446933_7210073782241295900_n

LEVHA HAKKINDA:

Hattat Hulusi Yazgan, Galata Mevlevihanesi'nde bulunan levhada sülüs hatla birinci mısrâı Farsça, ikinci mısrâı Arapça olan bir beyit yazmışlar:

"Gofteend ehl-i vefâ bi'l-ittifâk

Es'abü'l-eyyâmü eyyâmü'l-firâk"

"Vefâ sahibi kişiler ittifakla, 'En zor günler, ayrılık günleridir' sözünü söylerler.

Mehmed Veysi Dörtbudak hocamın paylaşımı..

Kategori: Mesaj Yorum yok
14Oca/210

Saygı ve rahmetle..

138692989_3589007461183739_9210544179092621229_o

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kıymetli annesi Zübeyde Hanım'ı vefatının 98. yılında saygı ve rahmetle anıyorum.

Kategori: Mesaj Yorum yok
14Oca/210

İlginç..

unnamed (2)

Kategori: Mesaj Yorum yok
13Oca/210

Rahmet ve özlemle..

unnamed (3)

Kategori: Mesaj Yorum yok
13Oca/210

Rauf Denktaş büyüğümüze Allah’tan sayısız rahmet dilerim..

93170037

22 Mayıs 2004, Turizm Meslek Lisesi Uygulama Oteli Söğütlü-Akçaabat / TRABZON

Trabzon’a bir otobüs dolusu arkadaşımız ile gittiğimiz Aydınlar Ocağı Şurasında, akşam yemeğinde Rauf Denktaş büyüğümüzle beraber olma şansını yakaladık.

İyi ki fotoğraf çektirmeyi de ihmal etmemişiz!..

13 Ocak 2012'de vefat eden Rauf R. Denktaş büyüğümüze Allah rahmet eylesin..

13Oca/210

Bakarmısınız?

74189db9-4b1c-4e01-af7c-bc556a8cce37

Kategori: Mesaj Yorum yok
12Oca/210

Muhteşem tespitler mi?

48390110_2194547044126881_7218073852419506176_n

Kategori: Mesaj Yorum yok
12Oca/210

Prof. Turan Yazgan hocam demiş ki!..

10834ae9-4e6e-46cc-974d-45a974a55e1f

Kategori: Mesaj Yorum yok
11Oca/210

Tanıdıklarımız var mı?

unnamed (3)

Kategori: Mesaj Yorum yok
11Oca/210

Değişime kandimizden başlamalıyız!..

50fba5f9-e092-44ac-9b3d-31f0403ca11d

Kategori: Mesaj Yorum yok