
Terzi Ali Vardal ağabeyi ebediyete uğurladık..
14 Aralık 2019 Cumartesi / Saat 12.00 sularında Terzi Ali Vardal ağabeyi İnönü Caddesi üzerindeki evinden aldık.
Gündoğdu da Bismillah Yenge ziyareti..
14 Aralık 2019 Cumartesi / Ali Vardal ağabeyi Bağçeşme Kabristanına tevdi ettikten sonra Fevzi Genç kardeşim ile birlikte Kandıra’ya dönerken Gündoğdu da Bismillah Yenge ünvanı ile meşhur Hatice Yaman yengemiz hanımefendiye uğradık.
MEVLANA’NIN VUSLAT YIL DÖNÜMÜ MÜNASEBETİYLE
"Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum.
Işığı gördüm, korktum.
Ağladım...
Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim. Karanlığı gördüm, korktum.
Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi.
Ağladım...
GERÇEKTEN İLGİNÇ.
GERÇEKTEN İLGİNÇ.
İstanbul niçin 7 tepe?
Türkiye niye 7 bölge ?
Dünya niçin 7 kıta?
Zindan niçin 7 kule?
İNOSAM; "Dindar Nesil Projesi" Niçin Çöktü!.
Nisan 2018 itibariyle Genç Demokratlar Vakfı statüsünde kurulan “İnovatif stratejik Ar-Ge Merkezi” (İNOSAM) tarafından düzenlenen "Dindar Nesil Projesi" Niçin Çöktü!" başlıklı Yuvarlak Masa Toplantısı İstanbul Ootte otelde gerçekleştirildi.
İNOSAM Başkanı Gürkan Avcı tarafından yönetilen oturum yurtdışı ve şehir dışından katılan uzman ve akademisyenlerin iştirakiyle gerçekleşti. Toplantı nihayetinde DESAM Genel Sekreteri Dr. Hasan Türkeli tarafından sunulan özet rapor bilgilerinize saygıyla takdim olunur.
Kocabayramlar da Genç Ailesini ağırladık..
16 Kasım 2019 Cumartesi/ Fevzi Genç kardeşimiz, eşi Nezaket yengemiz hanımefendi ile birlikte ziyaretimize geldi.
Ali Vardal ağabey bugün ebediyete uğurlanıyor
İsmail Vardal kardeşim dün akşam saatlerinde New York’tan İzmit’e ulaştı.
Bugün babası değerli ağabeyimiz babası Ali Vardal’ı İzmit Fevziye Camiinden öğle namazına müteakip ebediyete uğurlayacağız.
Allah rahmet eylesin.
Ziyaretlerimiz..
![]()
12 Aralık 2019 Perşembe / Fevzi Genç kardeşim ile İzmit’e geçtik. Büroda misafirimiz ile görüştükten ve çalışmalar ile ilgili bilgi aldıktan sonra Sanayi çarşında Baykara Makina’ya uğradık.
Hasan Baykara kardeşim bizi alıp yemeğe götürdü. Sonrasında Ninova Makete uğradık.
Fevzi Genç, Türkan Şakacı, Hasan Baykara, Cem Küçük, Ahsen Okyar
İNANAMADIĞIMIZ RAKAMLAR VE SAKLANAN GERÇEKLER – Ruhittin SÖNMEZ
İNANAMADIĞIMIZ RAKAMLAR VE SAKLANAN GERÇEKLER – Ruhittin SÖNMEZ
Artık TÜİK’in, Hazine ve Maliye Bakanı’nın ve diğer kamu kurumlarının verdiği rakamlara inancımız kalmadı. Verdikleri rakamların “makyajlanmış, hesaplama yöntemi değiştirilmiş, oynanmış, kısmen örtülmüş” gibi sıfatlarla anılmasına alıştık. Rakamlarla o kadar çok oynadılar ki, en temel ekonomik göstergelerin gerçekten neyi ifade ettiğini anlamak için uzmanlar ciddi çabalar gösteriyor.
Gayri Safi Yurtiçi Hasıla, Kişi Başı Milli Gelir, Enflasyon, İşsizlik, İç ve Dış Borçlar gibi temel göstergelerin son 17 sene içinde nereden nereye geldiklerini mukayese için uzmanlık gerekiyor. Çünkü çıplak gerçeğe ulaşabilmek için öncelikle rakamların üstündeki ağır örtüleri kaldırmak zorunlu.
Halkımızın çıplak gerçeği öğrenmesi için bu örtüleri kaldırmayı görev edinmiş birkaç ekonomi yazarımız var. Ben bunların teknik açıklamalarını bir yana bırakıp sadece vardıkları sonuçları paylaşacağım.
Bazı rakamların ise Türk Milletinden gizlenmesine ve “ticari sır” gibi gerekçelerle vatandaşlarımızda saklanmasına da alıştık. Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) veya Yap-İşlet- Devret yatırımlarının gerçek maliyeti bu projelerin yükünü çeken vatandaşlarımıza açıklanmıyor.
Ancak çoğu zaman yorganın altından çıkan ayaklar gizlenenleri ele veriyor. Uzmanlar satır aralarına gizlenen bilgilerden, siyasetçilerin ağzından kaçırdıklarından ve diğer verilerle çapraz ilişkilerinden önemli gerçeklere ulaşıyor.
İşte bunlardan bazıları…
DOSTUM; FÂTİH KISAPARMAK, ELÇİBEY’İ ANLATIYOR – (Fatih Kısaparmak ile Yavuz Bülent Bakiler Arasında Yapılan Röportaj)
DOSTUM; FÂTİH KISAPARMAK, ELÇİBEY'İ ANLATIYOR - (Fatih Kısaparmak ile Yavuz Bülent Bakiler Arasında Yapılan Röportaj)
Temmuz ayının son günleri. İstanbul'da dayanılmaz bir sıcaklık var. Evimin misafir odasında Fatih Kısaparmak'la Elçibey sohbetindeyiz. Sorularıma büyük bir tevazu içinde cevap veriyor. Gözleriyle uzaklarda bir şeyler arayarak, zaman zaman dalarak, utanarak, duygulanarak anlatıyor.
- Sizin, Elçibey'le, önemli bir karşılaşmanız, kucaklaşmanız oldu.
- Evet. Öyle...
- Onunla ilk defa nerede karşılaştınız?
- Ankara'da. Ankara Hastanesinde.
- Elçibey'in Ankara'ya geldiğinden nasıl haberdar oldunuz?
- Rahmetlinin hastalığından, Ankara'ya geldiğinden haberim yoktu. O tarihlerde, ben İstanbul'daydım. Bir gün beni bir arkadaşım aradı. Ankara Radyosu'ndan prodüktör Kürşat Özkök. Dedi ki: "Ebulfez Elçibey tedavi için Ankara'ya geldi. Şu anda Ankara Hastanesi'nde yatıyor. Nedense, onun bu gelişini ve tedavisini gizli tutuyorlar. Elçibey Prof. Mustafa Kafalı'ya ve eşine "Fatih Kısaparmak'la mutlaka görüşmek istiyorum!" demiş. Seni tanıdığım için, onlar da beni aradılar. Şimdi senin en kısa zamanda hemen Ankara'ya gelmen lazım!"
Terzi Ali Vardal ağabeyi de kaybettik..
Gençlik dönemimizin ender, güzel ve faydalı insanlarından biri olan Terzi Ali Vardal ağabeyi de kaybettik.
Asker Karısı Gibi Ağlamak… / Yeşim Kader KIZILÇELİK
Asker Karısı Gibi Ağlamak... / Yeşim Kader KIZILÇELİK
Duymayanlarınız vardır belki. Dilimize yeni bir deyim kazandırıldı, hem de bir milliyetçi tarafından; "Asker karısı gibi ağlamak..."
Önce ne olur şu hayatımızın kısa özetini bir okuyun. Sonra söyleyeceğimi söylerim!
Kocabayramlar da kahve zamanı..
10 Aralık 2019 Salı / Birkaç gündür Kocabayramlar’dayız. Evin önündeki Çardakta İkindi üzeri kahve zamanı..
YÖNETMEN İSMAİL GÜNEŞ VE ORHAN GENCEBAY’IN ANLATTIKLARI – Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ
YÖNETMEN İSMAİL GÜNEŞ VE ORHAN GENCEBAY’IN ANLATTIKLARI - Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ
İsmail Güneş; Film Yönetmenleri Derneği 2. Başkanı ve Sinema Eser Sahipleri
Meslek Birliği Başkanı. Çok sayıda beyaz perdeye yansıyan filmleri oldu; Ateşin
Düştüğü Yer, The İmam, Gün doğmadan, Beşinci Boyut, Ateş Böceği, Gülün Bittiği
Yer ve Kimsesiz Zaman Tasvirleri hemen akla gelenlerden bazıları.
1961 Samsun Doğumlu yönetmen İsmail Güneş’in en dikkat çekici filmi ise sözde
Ermeni soykırımını anlattığı Kervan 1915 oldu. Filmin mesajı da “biz soykırım
falan yapmadık” idi. Bir defa gösterildi. Sonra geri çekildi. Oysa evrensel boyutu
olan ilginç bir senaryosu ve sinema tekniği vardı. Maliyeti de 24 milyona varan
önemli bir meblağdı. Sebebi yorumculara göre siyasi olarak tescillendi. Çünkü
Ahmet Davutoğlu döneminde çekilmişti film. Bu filmin mutlaka yeniden vizyona
girmesi gerekiyor. Bu yasaklama zihniyeti artık çok geride kalmalı. Kervan 1915
filmi için Hükümeti ziyaret eden sinemacılara yetkililer “Sinema salonlarına
müdahale edemeyiz!” diye cevap vermişler! En büyük sıkıntı önce sinema
salonları, sonra da sinemada 5 milyon azalan seyirci olarak görünüyor.
Ne oldu Kemal Tahir’in Yorgun Savaşcı adlı romanından sinemaya uyarlanarak
Halit Refiğ tarafından çekilen filmi? 12 Eylül Darbe yönetimince yakıldı. Peki kim
kazandı? Hiç kimse.. herkes zarar etti. Ama hala Yorgun Savaşcı konu ediliyor ve
hatırlanıyor. Dolayısıyla Kervan Filmi de yeniden vizyona sokulmalıdır.
İsmail Güneş’i yıllardır ismen tanıyordum. Son yıllarda bazı sinema konulu
toplantılarda daha yakından tanıma fırsatım oldu. Yüz akı bir sinema yönetmeni.
Prof.Dr. Sabahaddin Zaim hocamız 10 Aralık 2007 tarihinde aramızdan ayrıldı
10 Aralık 2007 tarihinde aramızdan ayrılan Prof.Dr. Sabahaddin Zaim hocamıza Allah’tan rahmet diliyor, özlem ve güzel hatıraları ile anıyoruz.
GÖMLEĞİMİZİN DÜĞMESİNİ YANLIŞ MI İLİKLEDİK? – Abdulkadir YUVALI
GÖMLEĞİMİZİN DÜĞMESİNİ YANLIŞ MI İLİKLEDİK? – Abdulkadir YUVALI
Türkiye’nin ve haliyle dünya ülkelerinin birçoğunun gündemini işgal etmekte olan Ermeni iddiaları 1980’li yıllarda Asala terör örgütünün asılsız ve tarihî gerçeklerle bağdaşmayan iddialarıyla ülkemizin dış dünyadaki temsilcileri Büyük Elçi ve mensuplarına yönelik hain suikast-katliam eylemleriyle gündeme taşınmıştı. Tarihî gerçeklerle taban tabana zıt söz konusu iddialarla ilgili olarak;
1) Konu tarihçileri ilgilendirdiği için konuyu tarihçilere bırakalım. Konuyla ilgili belgeler ve Bilgiler merkezli gerekli araştırmalar yapılmalı Türkiye ve konuya ilgi duyan ülkelerdeki bu alanın uzmanları konumundaki bilim insanlarından oluşan araştırma komisyonları kurulsun ve doğrular ortaya konulsun mealinde çağrılar yapılmıştı. Ancak ne Ermeni tarihçileri ve ne de konuyla ilgilenme gereği duymuş olan ülkeler bu manada bir çalışmaya yanaşmamışlardır.
2) Türkiye, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi arşivlerini tez zamanda tasnif çalışmalarını tamamlamış ve hizmete açık hale getirmiştir. Ermenistan’da arşivini tıpkı Türkiye misali konuya ilgi duyan dünya ülkelerinin özellikle de Türk tarihçilerinin araştırma yapmalarına fırsat vermeleri tarihî bir sorumluluktur. Ancak Ermenistan bu konuda kaçak güreşmeyi tercih etmektedir.Ancak mevcut bilgilerimize istinaden Ermenistan Cumhuriyeti ve temsilciliğini yapmakta olan Diaspora böyle bir davranıştan veba mikrobundan kaçarcasına uzak durmakta ve iftiralarını yeni zeminlere taşımaktadır.