
BİLİNÇALTINDAKİ 21 GÜN KURALI NEDİR?
Alışkanlıklar beyinde 20 günde oluşmaktadır. 20 gün boyunca aynı şeyi yapan insan 21. günde alışkanlık kazanmış olur. Tıpkı sigara alışkanlığı gibi.
Araba kullanmaya başladığımızda vitesi, debriyajın yerini, sinyali verirken düşünürüz ama belli bir süre sonra beyin bunu otomatiğe bağlar hani kişisel gelişim kitaplarında hep yazar ya 20 gün aptalım diyen, 21. gün aptal olur.
Alışkanlık, bir halata benzer. Her gün bir lifi örer ve sonunda onu koparamayacak kadar güçlü yaparız. Horace Mann
İzmit’e dönüş yolundayız..
24 Şubat 2019 Pazar / İzmit’e dönüş yolundayız.. İki günlük Kocabayramlar sefamız tamamlandı..
sefa için sözlük sonucu
- 1. kaygısız ve sakin olma, gönül rahatlığı, rahatlık.
- 2.
eğlence, neşe.
DUYMAK İSTEMEDİĞİMİZ GERÇEKLER – Ruhittin SÖNMEZ
DUYMAK İSTEMEDİĞİMİZ GERÇEKLER – Ruhittin SÖNMEZ
Son zamanlarda halkımızın kötü şeyler duymak istemediğini, seçim kampanyalarında mevcut sıkıntıları ve geleceğe dair felaket senaryolarını anlatmanın muhalefet açısından olumsuz bir kampanya olduğunu anlatmaya çalışıyorum.
Bunun psikolojik açıklamasını belki de “gelecekten korkmak” şeklinde açıklayabiliyordum.
Hani “devekuşu gibi kafayı kuma gömmek” tabiri vardır ya. İnsanlar da gelecek bir felakete karşı yüzünü, gözünü kapatıp, çökerek veya yatarak tepki verirler.
Ekonomik kriz dediğimiz buzdağının görünen ve görünmeyen kısmını anlattığımızda böyle bir tepkinin aynı zamanda felaketi anlatana öfkeye de yol açabildiğini görüyoruz.
Bu psikolojik tepki olayının bambaşka bir açıklaması olacağını keşfettim.
“Emret Bakanım” adlı, 80’li yılların efsane bir TV dizisi vardı. Bu dizinin unutulmaz repliklerini hatırlatan bir yazıdaki cümle bana “işte budur” dedirtti.
“- Demokraside vatandaşın bunu bilme hakkı var!
- Hayır, Sayın Bakanım. Bilmeme hakkı var. Bilmek sadece suça ortaklık duygusu verir onlara. Bilmemenin bir saygınlığı var.”
Rıza Güven Usta kardeşim geldi..
27 Şubat 2019 Çarşamba / İYİ Parti Başiskele Belediyesi Başkan adayı Rıza Güven Usta kardeşim Muhammer Kırdemir ile birlikte ziyaretime geldi. Başarılar dilerim, diledim..
Kandıralılar sertifikalarını aldı
23 Şubat 2019 Cumartesi / Kocaeli Kandıralılar Derneğinin ikincisini düzenlediği Kandıra Akademi programına Fuar İçi Sivil Toplum Merkezinde devam edildi.
Av. Abdurrahman Kaymak başkanlığında Kandıralı Değerlerle gençleri buluşturmayı ve tanıştırmayı amaçlayan eğitim programın son gününde; Ekonomi Bakanlığı İstanbul İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği Eğitim Uygulama Müdürü Necati Korkmaz, Kandıra Belediye Başkanlarından Kenan Evin, KOÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Altay Çelebi konuşmacı olarak katıldı ve tecrübelerini aktardı.
Askerden izinli gelenler için Kocabayramlar’dayız..
23 Şubat 2019 Cumartesi / Bu akşam iznini Köyde geçiren askerlerimiz için Kocabayramlar’dayız..
Yuşa Çetin’i dinledik..
22 Şubat 2019 Cuma / Kocaeli Aydınlar Ocağının "Gençler Kürsüde" programının bir yenisi daha Türk Eğitim Sen konferans salonunda gerçekleşti.
Mario Raul de Morais Andrade, "Olgunluğun Kıymetli Zamanı" kitabından kısa bir alıntı… / Doç.Dr. Süleyman ÇOŞKUNER
Mario Raul de Morais Andrade, "Olgunluğun Kıymetli Zamanı" kitabından kısa bir alıntı... / Doç.Dr. Süleyman ÇOŞKUNER
Yazar ileri yaşların nasıl daha fazla değerli olduğunu ve hayata nasıl bakılması gerektiğini çok güzel cümlelerle vurguluyor....
"Olgunluk dönemimde, kalan yıllarımı saydım ve yaşadığımdan çok daha az zamanım kaldığını keşfettim.
Bir şekerleme paketi kazanmış küçük bir çocuk gibi yılları büyük bir zevkle ve iştahla yedim, ama azalmaya başladıklarını hissedince artık teker teker, tadını çıkararak yiyorum.
Artık yasaların ve yönetmeliklerin tartışılıp durduğu ve hiçbir işe yaramayacağını bildiğim sonsuz toplantılara ayıracak zamanım yok.
Takvim yaşlarına rağmen hâlâ büyümeyen aptal insanlara destek olmak için de zamanım yok.
Vasatlıkla uğraşmak için de zaman ayıramam.
Kocabayramlar’da kutlama..
23 Şubat 2019 Cumartesi / Kandıra Çakırcaali Kocabayramlar Mahallesinde Askerden izinli gelen Çağrı Başaran ve Erdi Bayram için kutlama yapıldı.
CİBRİL HADİSİ – Fahri SAĞLIK
Hadis kaynaklarının tamamında yer alan ve kültürümüzde yaygın olarak “ Cibril Hadisi” diye bilinen bir hadis-i şerifi dikkatlerinize sunmak istiyorum. İnşallah gelecek hafta da hadis-i şerifimizi kısaca yorumlayacağım.
Ömer İbnü’l-Hattâb radıyallahu anh şöyle dedi:
“ Bir gün Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in huzurunda bulunduğumuz sırada, elbisesi beyaz mı beyaz, saçları siyah mı siyah, üzerinde yolculuk eseri bulunmayan ve hiçbirimizin tanımadığı bir adam çıkageldi. Peygamber’in yanına sokuldu, önüne oturdu, dizlerini Peygamber’in dizlerine dayadı, ellerini (kendi) dizlerinin üstüne koydu ve:
– Ey Muhammed, bana İslâm’ı anlat! dedi.
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
– “İslâm, Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirebilirsen Kâbe’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdu. Adam:
– Doğru söyledin dedi. Onun hem sorup hem de tasdik etmesi tuhafımıza gitti. Adam:
– Şimdi de imanı anlat bana, dedi. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
– “Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine iman etmendir.” buyurdu.
Adam tekrar:
– Doğru söyledin, diye tasdik etti ve: