Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

ahsen okyar
19Ara/190

Konferansa davet..

80587616_3194206053944254_4703385807874949120_n

Kategori: Mesaj Yorum yok
18Ara/190

Çağımızın en büyük 6 hastalığı

79388072_2439658302966954_6834208856826970112_n

Kategori: Mesaj Yorum yok
17Ara/190

GÜÇLÜYE AYRI ZAYIFA AYRI TAVIR – Ruhittin SÖNMEZ

ruhittin sGÜÇLÜYE AYRI ZAYIFA AYRI TAVIR – Ruhittin SÖNMEZ

Yıllar önce bir grup işadamı ile iş toplantısı yapmak üzere gittiğimiz şehirde, turistik hediyelik eşyalar satan bir dükkâna girdik. İşadamı olan arkadaşlarımızın hepsi hali vakti yerinde insanlardı. Ama dükkândan aldıkları birkaç yüz liralık eşyalar için sıkı pazarlık yaptılar, belli miktarlarda indirim yaptırdıktan sonra bu hediyeleri satın aldılar.

Oysaki aynı işadamları ile birlikte yediğimiz iş yemeklerinden sonra, oldukça yüksek meblağlarda ücret yanında garsonlara, hediyelik eşya satan dükkânda yaptırdıkları indirimlerden kat kat fazlasını, cömertçe bahşiş verdiklerine şahit olmuştum.

Bu “psikolojiyi” yansıtan tavırları, farklı kesimlerde, sık sık gözlemliyoruz. Açık pazarda birkaç kilo sebze veya meyve aldığı köylü ile kıyasıya pazarlık yapıp, bir iki lira indirim yaptırmaya çalışan bazı kişilerin çok lüzumlu olmayan lüks tüketim harcamalarına şahit oluruz. Aynı kişilerin lüks bir kuaförde, pahalı bir restoranda bir defada bu köylünün aylık geliri kadar ödeme yaptığını ve üstüne de cömert bahşişler verdiklerini görürüz.

Bu tavır, zayıf olana karşı gücünü hoyratça kullanırken, güçlüye karşı alttan alan ve hatta O’na yaranma gayretkeşliğine dair davranışlarla tam bir benzerlik gösteriyor.

Kamu kurumunda veya özel bir şirkette çalışan amir durumundaki kişilerin astlarına karşı anlayışsız, acımasız, aşağılayan bir üslubun sahibi olduğu halde, kendi üstlerine karşı son derece yumuşak, saygılı ve takdir edici bir üsluba büründüklerine dair örnekleri hepimiz görmüşüzdür.

Benzeri tavırların sahiplerine siyasi yapılarda da, devletin üst kademelerinde de bolca rastlarız. Hatta buralarda olağan sayılan bir davranış biçimi olan bu örneklerden daha da ilerisine, bir şahsiyetsizlik derecesine düşmüş örnekler de oldukça çoktur.

Adam kendilerine hizmet ederken yere göğe sığdıramazlar. Her türlü övgüyü esirgemedikleri gibi, en şerefli makamları layık görürler. Yolları ayrılır ayrılmaz aynı adamı aşağılamak, lekelemek, hakaret etmekte beis görmezler.

Adamın ikbal günlerinde, kapısındaki köpeğinden daha sadık olduğunu göstermek için her türlü yalakalığı yaparlar. Aynı kişi makamdan aldığı gücünü kaybettiğinde ilk hakareti, ilk suçlamayı onlar yapar ve ilk tekmeyi onlar vururlar.

Devlet gücünü kendi vatandaşına karşı hoyratça kullanan, onların hak, hukuk, özgürlük taleplerine karşı sert ve cimri olan muktedirler, kendilerinden daha etkili iç ve dış güçler karşısında son derece mülayim, uzlaşmacı ve bonkör bir tavır gösterirler.

Oysaki ahlaki olan davranış şekli güçlü olanın değil, haklı olanın yanında olmak ve onu desteklemektir.

Oysaki dürüst olan kişilerin siyasi konumuna göre değil, ilkeler ve kurallara uyumu ile ürettiği iş ve hizmetlere göre değerlendirmektir.

Oysaki iyi yönetici ve lider olmak, kendine bağlı kurumların verimli çalışmasını, kuralların uygulanmasını, her türlü eylem ve işlemlerin ana kriterinin kamu yararına olmasını sağlamayı gerektirir.

17Ara/190

Prof.Dr. Oktay Sinanoğlu hoca diyor ki!

PHOTO-2019-12-15-17-45-18 (1)

Kategori: Mesaj Yorum yok
16Ara/190

Terzi Ali Vardal ağabeyi ebediyete uğurladık..

IMG_8148

14 Aralık 2019 Cumartesi / Saat 12.00 sularında Terzi Ali Vardal ağabeyi İnönü Caddesi üzerindeki evinden aldık.

16Ara/190

Gündoğdu da Bismillah Yenge ziyareti..

IMG_8170

14 Aralık 2019 Cumartesi / Ali Vardal ağabeyi Bağçeşme Kabristanına tevdi ettikten sonra Fevzi Genç kardeşim ile birlikte Kandıra’ya dönerken Gündoğdu da Bismillah Yenge ünvanı ile meşhur Hatice Yaman yengemiz hanımefendiye uğradık.

16Ara/190

MEVLANA’NIN VUSLAT YIL DÖNÜMÜ MÜNASEBETİYLE

283537_148566341885728_122102581198771_270133_2054052_n

"Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum.
Işığı gördüm, korktum.
Ağladım...

Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim.                                                                        Karanlığı gördüm, korktum.
Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi.
Ağladım...

16Ara/190

GERÇEKTEN İLGİNÇ.

2320405_1567778196GERÇEKTEN İLGİNÇ.
İstanbul niçin 7 tepe?
Türkiye niye 7 bölge ?
Dünya niçin 7 kıta?
Zindan niçin 7 kule?

15Ara/190

İNOSAM; "Dindar Nesil Projesi" Niçin Çöktü!.

indirNisan 2018 itibariyle Genç Demokratlar Vakfı statüsünde kurulan “İnovatif stratejik Ar-Ge Merkezi” (İNOSAM) tarafından düzenlenen "Dindar Nesil Projesi" Niçin Çöktü!" başlıklı Yuvarlak Masa Toplantısı İstanbul Ootte otelde gerçekleştirildi.

İNOSAM Başkanı Gürkan Avcı tarafından yönetilen oturum yurtdışı ve şehir dışından katılan uzman ve akademisyenlerin iştirakiyle gerçekleşti. Toplantı nihayetinde DESAM Genel Sekreteri Dr. Hasan Türkeli tarafından sunulan özet rapor bilgilerinize saygıyla takdim olunur.

15Ara/190

Kocabayramlar da Genç Ailesini ağırladık..

IVVO9984

16 Kasım 2019 Cumartesi/ Fevzi Genç kardeşimiz, eşi Nezaket yengemiz hanımefendi ile birlikte ziyaretimize geldi.

14Ara/190

Ali Vardal ağabey bugün ebediyete uğurlanıyor

indir

İsmail Vardal kardeşim dün akşam saatlerinde New York’tan İzmit’e ulaştı.

Bugün babası değerli ağabeyimiz babası Ali Vardal’ı İzmit Fevziye Camiinden öğle namazına müteakip ebediyete uğurlayacağız.

Allah rahmet eylesin.

14Ara/190

Ziyaretlerimiz..

IMG_8056

12 Aralık 2019 Perşembe /  Fevzi Genç kardeşim ile İzmit’e geçtik. Büroda misafirimiz ile görüştükten ve çalışmalar ile ilgili bilgi aldıktan sonra Sanayi çarşında Baykara Makina’ya uğradık.

Hasan Baykara kardeşim bizi alıp yemeğe götürdü. Sonrasında Ninova Makete uğradık.

IMG_8057

Fevzi Genç, Türkan Şakacı, Hasan Baykara, Cem Küçük, Ahsen Okyar

Kategori: Diğer Yorum yok
14Ara/190

Demokrat Kocaeli Gazetesi, 13 Aralık 2019 Cuma

2019.12.13a

13Ara/190

İNANAMADIĞIMIZ RAKAMLAR VE SAKLANAN GERÇEKLER – Ruhittin SÖNMEZ

ruhittin sİNANAMADIĞIMIZ RAKAMLAR VE SAKLANAN GERÇEKLER – Ruhittin SÖNMEZ

Artık TÜİK’in, Hazine ve Maliye Bakanı’nın ve diğer kamu kurumlarının verdiği rakamlara inancımız kalmadı. Verdikleri rakamların “makyajlanmış, hesaplama yöntemi değiştirilmiş, oynanmış, kısmen örtülmüş” gibi sıfatlarla anılmasına alıştık. Rakamlarla o kadar çok oynadılar ki, en temel ekonomik göstergelerin gerçekten neyi ifade ettiğini anlamak için uzmanlar ciddi çabalar gösteriyor.

Gayri Safi Yurtiçi Hasıla, Kişi Başı Milli Gelir, Enflasyon, İşsizlik, İç ve Dış Borçlar gibi temel göstergelerin son 17 sene içinde nereden nereye geldiklerini mukayese için uzmanlık gerekiyor. Çünkü çıplak gerçeğe ulaşabilmek için öncelikle rakamların üstündeki ağır örtüleri kaldırmak zorunlu.

Halkımızın çıplak gerçeği öğrenmesi için bu örtüleri kaldırmayı görev edinmiş birkaç ekonomi yazarımız var. Ben bunların teknik açıklamalarını bir yana bırakıp sadece vardıkları sonuçları paylaşacağım.

Bazı rakamların ise Türk Milletinden gizlenmesine ve “ticari sır” gibi gerekçelerle vatandaşlarımızda saklanmasına da alıştık. Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) veya Yap-İşlet- Devret yatırımlarının gerçek maliyeti bu projelerin yükünü çeken vatandaşlarımıza açıklanmıyor.

Ancak çoğu zaman yorganın altından çıkan ayaklar gizlenenleri ele veriyor. Uzmanlar satır aralarına gizlenen bilgilerden, siyasetçilerin ağzından kaçırdıklarından ve diğer verilerle çapraz ilişkilerinden önemli gerçeklere ulaşıyor.

İşte bunlardan bazıları…

13Ara/190

Kocabayramlar da Fahriye ablanın çiçeği

IMG_7966

Bu çiçeğin ismini bilenler yazabilir mi?

13Ara/190

DOSTUM; FÂTİH KISAPARMAK, ELÇİBEY’İ ANLATIYOR – (Fatih Kısaparmak ile Yavuz Bülent Bakiler Arasında Yapılan Röportaj)

Fatih-Kısaparmak-Yılbaşı-Sahne-Fiyatı

DOSTUM; FÂTİH KISAPARMAK, ELÇİBEY'İ ANLATIYOR - (Fatih Kısaparmak ile Yavuz Bülent Bakiler Arasında Yapılan Röportaj)
Temmuz ayının son günleri. İstanbul'da dayanılmaz bir sıcaklık var. Evimin misafir odasında Fatih Kısaparmak'la Elçibey sohbetindeyiz. Sorularıma büyük bir tevazu içinde cevap veriyor. Gözleriyle uzaklarda bir şeyler arayarak, zaman zaman dalarak, utanarak, duygulanarak anlatıyor.
- Sizin, Elçibey'le, önemli bir karşılaşmanız, kucaklaşmanız oldu.
- Evet. Öyle...
- Onunla ilk defa nerede karşılaştınız?
- Ankara'da. Ankara Hastanesinde.
- Elçibey'in Ankara'ya geldiğinden nasıl haberdar oldunuz?
- Rahmetlinin hastalığından, Ankara'ya geldiğinden haberim yoktu. O tarihlerde, ben İstanbul'daydım. Bir gün beni bir arkadaşım aradı. Ankara Radyosu'ndan prodüktör Kürşat Özkök. Dedi ki: "Ebulfez Elçibey tedavi için Ankara'ya geldi. Şu anda Ankara Hastanesi'nde yatıyor. Nedense, onun bu gelişini ve tedavisini gizli tutuyorlar. Elçibey Prof. Mustafa Kafalı'ya ve eşine "Fatih Kısaparmak'la mutlaka görüşmek istiyorum!" demiş. Seni tanıdığım için, onlar da beni aradılar. Şimdi senin en kısa zamanda hemen Ankara'ya gelmen lazım!"
12Ara/190

Terzi Ali Vardal ağabeyi de kaybettik..

indir (1)

Gençlik dönemimizin ender, güzel ve faydalı insanlarından biri olan Terzi Ali Vardal ağabeyi de kaybettik.

12Ara/190

Asker Karısı Gibi Ağlamak… / Yeşim Kader KIZILÇELİK

 indir

Asker Karısı Gibi Ağlamak... / Yeşim Kader KIZILÇELİK

Duymayanlarınız vardır belki. Dilimize yeni bir deyim kazandırıldı, hem de bir milliyetçi tarafından; "Asker karısı gibi ağlamak..."

Önce ne olur şu hayatımızın kısa özetini bir okuyun. Sonra söyleyeceğimi söylerim!

12Ara/190

Kocabayramlar da kahve zamanı..

P_20191210_163651

10 Aralık 2019 Salı / Birkaç gündür Kocabayramlar’dayız. Evin önündeki Çardakta İkindi üzeri kahve zamanı..

12Ara/190

YÖNETMEN İSMAİL GÜNEŞ VE ORHAN GENCEBAY’IN ANLATTIKLARI – Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ

mehmetcemal-iftigzeli2YÖNETMEN İSMAİL GÜNEŞ VE ORHAN GENCEBAY’IN ANLATTIKLARI - Mehmet Cemal ÇİFTÇİGÜZELİ

İsmail Güneş; Film Yönetmenleri Derneği 2. Başkanı ve Sinema Eser Sahipleri
Meslek Birliği Başkanı. Çok sayıda beyaz perdeye yansıyan filmleri oldu; Ateşin
Düştüğü Yer, The İmam, Gün doğmadan, Beşinci Boyut, Ateş Böceği, Gülün Bittiği
Yer ve Kimsesiz Zaman Tasvirleri hemen akla gelenlerden bazıları.

1961 Samsun Doğumlu yönetmen İsmail Güneş’in en dikkat çekici filmi ise sözde
Ermeni soykırımını anlattığı Kervan 1915 oldu. Filmin mesajı da “biz soykırım
falan yapmadık” idi. Bir defa gösterildi. Sonra geri çekildi. Oysa evrensel boyutu
olan ilginç bir senaryosu ve sinema tekniği vardı. Maliyeti de 24 milyona varan
önemli bir meblağdı. Sebebi yorumculara göre siyasi olarak tescillendi. Çünkü
Ahmet Davutoğlu döneminde çekilmişti film. Bu filmin mutlaka yeniden vizyona
girmesi gerekiyor. Bu yasaklama zihniyeti artık çok geride kalmalı. Kervan 1915
filmi için Hükümeti ziyaret eden sinemacılara yetkililer “Sinema salonlarına
müdahale edemeyiz!” diye cevap vermişler! En büyük sıkıntı önce sinema
salonları, sonra da sinemada 5 milyon azalan seyirci olarak görünüyor.

Ne oldu Kemal Tahir’in Yorgun Savaşcı adlı romanından sinemaya uyarlanarak
Halit Refiğ tarafından çekilen filmi? 12 Eylül Darbe yönetimince yakıldı. Peki kim
kazandı? Hiç kimse.. herkes zarar etti. Ama hala Yorgun Savaşcı konu ediliyor ve
hatırlanıyor. Dolayısıyla Kervan Filmi de yeniden vizyona sokulmalıdır.

İsmail Güneş’i yıllardır ismen tanıyordum. Son yıllarda bazı sinema konulu
toplantılarda daha yakından tanıma fırsatım oldu. Yüz akı bir sinema yönetmeni.