
WASHINGTON’DAN İMRALI’YA MEŞRUİYET PAZARLIKLARI – Ruhittin SÖNMEZ
WASHINGTON’DAN İMRALI’YA MEŞRUİYET PAZARLIKLARI - Ruhittin SÖNMEZ
İmralı’daki müebbet hapse mahkûm Öcalan’ın yeni açılım sürecinde ön planda olduğu malum.
Artık devlet büyüklerimiz O’na “teröristbaşı, cani, çocuk katili” değil, “örgütün kurucu önderi” diyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Öcalan gelsin Meclis’te konuşsun” çağrısıyla başlayan süreçte Öcalan’ın Meclis’e gelemeyeceği anlaşıldı. (Toplumun rızası alınamıyor.) Bu defa Meclis’i teröristbaşının ayağına götürme planı devreye girdi. Bu konuda İYİ Parti’nin kesin ve net karşı duruşu belli ama AKP ve CHP çekingen. Çünkü çok büyük oy kaybına yol açabileceğini ölçüyorlar.
Nedense bu işe baş koymuş olan Bahçeli’nin, TBMM Grup toplantısında, “gerekirse üç arkadaşımı alır İmralı’ya ben giderim” demesi ve grubuna ayakta alkışlatması yeni bir aşamaya geçileceğinin işaretidir.
Öcalan aslında yıllardan beri devletle görüşme halinde. Yeni açılımla birlikte mesajları açıkça TV’lerde okunan, ziyaretçileri ve avukatları vasıtasıyla basına demeçler veren bir mahkûm.
Yani şu anda Öcalan’ın düşünüp de devlete veya kamuoyuna iletemediği herhangi bir görüşü yok.
Peki, PKK örgütünün elebaşı Öcalan’ın, örgütün siyasi kanadı denilen DEM Parti’nin ve Devlet Bahçeli’nin TBMM Komisyon üyelerini Öcalan’ın ayağına götürüp dinlenmesi ısrarının sebebi ne olabilir?
Bunun tek sebebi, Öcalan’ın “MEŞRUİYET” elde etmesidir.
Öcalan’ın “Kürt halkının tek temsilcisi”, meşru bir “müzakereci”, bir “çözüm ortağı” olarak
konumlandırılması isteniyor.
Başbakan Bülent Ecevit’in cevabını bulamadığı, “1999’da Abdullah Öcalan neden Türkiye’ye teslim edildi?” sorusunun cevabı belli olmaya başladı.
TÜSŞAD, Atatürk’ü şiir ve şarkılarla andı
17 Kasım 2025 Pazartesi / Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Sivil Toplum Merkezi'ndeki Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anma programı, geniş katılımla duygusal anlara sahne oldu
Kocaeli’nin aktif kültür, sanat ve edebiyat derneklerinden Tüm Sanatçılar ve Şairler Derneği (TÜSŞAD), Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anma etkinliğini Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Sivil Toplum Merkezi'nde geniş katılımla gerçekleştirdi. Şiirlerin, Atatürk’ün sevdiği şarkıların ve duygu dolu konuşmaların yer aldığı programda salonu dolduran katılımcılar, unutulmaz bir akşam yaşadı.
PROGRAM SAYGI DURUŞU İLE BAŞLADI
Etkinlik, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Açılış konuşmasını yapan TÜSŞAD Kurucu ve mevcut Yönetim Kurulu Başkanı Dilek Dila Mert, konukları selamlayarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve yakın dönemde şehit olan 21 asker için rahmet ve şükran dileklerinde bulundu. Mert, programın gerçekleşmesine katkıda bulunan isimlere TÜSŞAD adına teşekkür etti.
İNOSAM UYARIYOR: ‘EĞİTİM ULUSAL GÜVENLİK MESELESİDİR, MEB VE YÖK NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR? ACİL KOD: KIRMIZI! – Gürkan AVCI
İNOSAM UYARIYOR: ‘EĞİTİM ULUSAL GÜVENLİK MESELESİDİR, MEB VE YÖK NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?
ACİL KOD: KIRMIZI!
Eğitim sistemi artık bir toplumsal mühendislik alanı- deneme tahtası değil, ulusal güvenlik ve kalkınma meselemizdir. İNOSAM olarak; ülkemizde eğitimin öteden beri pedagojik ve bilimsel bir zeminden uzak, yüzeysel ve ideolojik pratiklerle şekillendirildiğini; liyakat yerine sadakat, uzmanlık yerine siyasi tercihlerin öncelendiğini; bunun da eğitimde tekrarlayan başarısızlıkların, kaynak israfının, zaman kaybının ve toplumsal eşitsizliğin ana nedeni olduğunu tespit ediyoruz. Bugünkü eğitim politikalarının yarattığı kırılganlık, yalnızca okulları değil, Türkiye’nin yıllar içinde inşa ettiği toplumsal sermayeyi de aşındırmaktadır.
Geleceği Üretenler Kazanacak: Murat Yülek’in sunumu neden Girişimcilere çok şey anlatıyor? – Serhat DUYAR
17 Kasım 2025 Pazartesi / Geleceği Üretenler Kazanacak: Murat Yülek’in sunumu neden Girişimcilere çok şey anlatıyor? – Serhat DUYAR
OSTİM Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Yülek’in “Ulusların Yükselişi: İmalat, Ticaret, Sanayi Politikası ve Ekonomik Kalkınma” başlıklı sunumunu İzmit’te dinleme fırsatım oldu. Sunum, yalnızca ekonomik tarihi anlatmıyordu; aynı zamanda girişimcilere, yöneticilere ve politika yapıcılara Türkiye’nin kalkınma rotası için oldukça net mesajlar veriyordu. Bugün herkes yapay zekâ, dijitalleşme ve platform ekonomilerinden bahsederken, Yülek hatırlattı: Sanayileşme hâlâ kalkınmanın çekirdek gücüdür.
İlk çıktığı günlerde Daron Acemoğlu’nun “Ulusların Yükselişi” kitabını okuduğumda, kurumsal yapıların kalkınmadaki rolü üzerine uzun uzun düşünme fırsatım olmuştu. Yülek’in sunumunu dinlerken bu kez kalkınmanın taraflarına dikkat çekti ve program sonrası Yülek’in kitabını sipariş ettim. İlk fırsatta okuyup kurumsal yapı, sanayileşme ilişkisini daha derinlikli inceleyeceğim.
İBB İDDİANAMESİ VE SİYASETİN FİNANSMANI – Ruhittin SÖNMEZ
İBB İDDİANAMESİ VE SİYASETİN FİNANSMANI - Ruhittin SÖNMEZ
Ekrem İmamoğlu ve ekibi hakkında düzenlenen “İBB İddianamesi” 3800 sayfadan fazla uzunlukta
bir metin. Bu iddianamenin siyasi ve hukuki tarafları var. Ancak bu yazıda sadece dolaylı rüşvet
mekanizması iddialarını ele alacağım.
İddianameye göre, belediyeden ihale almak; imar planı, siluet onayı, ruhsat gibi işlemlerin yerine
getirilmesi; usulsüzlüklerin giderilmesi gibi işler için bazı iş insanlarından “İBB adına kreş yaptırma / kreşe maddi katkı sağlama,” yardım kartları, market hediye çekleri, giyim mağazası kartları almaları istenmiş.
Savcılık bunları “rüşvet alma” ve “örgüt finansmanına örtülü aktarım” olarak niteliyor.
AA’nın haberine göre; İddianame, “kreş, okul, spor salonu” gibi kamuya yardım söylemiyle iş insanlarının ikna edilmeye çalışıldığını, fakat bu yardımın büyük kısmının nakit veya taşınmaz olarak örgüte yönlendirildiğini iddia ediyor. Ayrıca bu bağışların bir “sistem” hâlinde süreklilik kazandığı ileri sürülüyor.
İddianameye göre, “suç örgütü lideri” olarak gösterilen Ekrem İmamoğlu, 2014 Beylikdüzü Belediye başkanlığından başlayarak “CHP’yi ele geçirmek” ve Cumhurbaşkanı olmak için bu “suç örgütünü” kurmuş... (Bu siyasal kurgu mantıksal olarak tutarlı değil. Ancak biz finans konusuna odaklanalım.)
İş adamı Sarp Yalçınkaya’nın, Ekrem İmamoğlu’nun adamlarına “Seçimi kazanmamız için en az 2 milyar dolara ihtiyaç var” dediği iddiası da bu çerçevede aktarılmış.
Henüz mahkeme kararı yok, bunlar iddiadan ibaret. Savunmayı dinlemek gerek.
“Dünya Türk Dili Ailesi Günü” Kocaeli’nde Kutlandı
14 Kasım 2025 Cuma /Türk dünyasının farklı coğrafyalarından gelen öğrenciler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, 14 Kasım 2025 Cuma günü İzmit Halk Evi Gençlik Merkezi’nde bir araya gelerek 15 Aralık “Dünya Türk Dili Ailesi Günü”nü kutladı.
Kocaeli Üniversitesi’nde öğrenim gören, doktora yapan ve Turan coğrafyasından soydaş devletlerin temsilcisi misafir kadın öğrenciler tarafından gerçekleştirilen söyleşi, izleyiciler tarafından memnuniyet ve dikkatle takip edildi.
Söyleşi, Kocaeli Milli Kuruluşlar Birliği Başkanı Yücel Alpay Demir, Kocaeli Uluslararası Misafir Öğrenciler Derneği Başkanları Ercan Tezcan ve Nebi Karakoyun, ile Halk Kürsüsü Derneği Başkanı Ramazan Sevinç ev sahipliğinde gerçekleşti.
Programa; Selçuklu Düşünce Kulübü Başkanı Süleyman Pekin, Recep Sarısakal, Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimler Derneği Kocaeli Başkanı Şaban Arlı, Çukurovalılar Derneği Başkanı Erdoğan Davut, Niğdeliler Derneği Başkanı Cumali Bozok, Tokatlar Derneği Başkanı Turan Şahin, Kocaeli Şairler ve Yazarlar Derneği önceki dönem Başkanı Taylan Katak ve Başkan Yardımcısı Behice Karadeniz, Aydınlar Ocağı önceki dönem Başkanlarından Ahsen Okyar ve Başkan Yardımcıları Av. Kürşat Atalay ile Prof. Dr. Ali Talip Akpınar’ın yanı sıra çok sayıda öğrenci ve vatandaşın katılımı ile gerçekleşti.
Saygı durusu ve İstiklal marşı ile başlayan programda konuşan Yücel Alpay Demir ve Nebi Karakoyun 10 Kasım haftası dolayısıyla ülkemizin kurucusu ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle aldıktan sonra yaşanan uçak kazasının ardından şehit olan Türk Silahlı kuvvetlerinin 20 subay ve astsubay içinde üzüntülerini dile getirerek ailelerine ve bütün Türk milletine başsağlığı diledi.
Programın sunumunu ve açılış konuşmasını yapan Halk Kürsüleri Derneği Başkanı Ramazan Sevinç UNESCO, 3 Kasım 2025 tarihinde Semerkant’ta aldığı karar ile 15 Aralık’ı resmen “Dünya Türk Dili Ailesi Günü” olarak ilan etmişti. bu karar Türk dili ve kültürünün uluslararası düzeyde tanınması açısından önemine dikkat çekti.
Konuşmasının devamında Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) ve bağlı uluslararası kuruluşların, üye ülkelerin UNESCO Millî Komisyonları ile iş birliği sonucunda alınan bu kararın detaylarını katılımcılarla paylaştı. Konuşmasında Danimarkalı bilim insanı Vilhelm Thomsen’in 1893 yılında Orhun Yazıtları’nı çözerek Türkçenin köklü tarihini dünyaya duyurması ile 15 Aralık’ın sembolik önemini de aktardı.
Konuşma, slayt gösterisi eşliğinde gerçekleştirildi; sahnede Göktürk Yazıtları’nı çözmüş öncü bilim insanlarının görselleri katılımcılara sunuldu.
Söyleşinin konukları ve katkıları
Ulzhan Elmuratova (Kazakistan)
Dilobar Egamberdiyeva (Özbekistan)
Sezim Turganbayeva (Kırgızistan)
Asie Abdiminova (Kırım)
Aytac Celilsoy (Azerbaycan)
Maral Aşırbaeva (Türkmenistan) sırayla söz alarak,
Türk dilinin bilinen binlerce yıllık tarihi barındırdığı yüzbinlerce kelimeyi öğrenme kolaylığı , Kendi ülkelerinde konuşulan Türkçe ile Türkiye türkçesi arasında benzerlikler ve farklılıklar üzerine konuşarak kökün aynı kök olduğunu günlük ihtiyaçlara göre dillere eklenen yabancı kelimelerin etkileri ile, öz diline hakim olan her Türk halkının dikkatle dinlediğinde birbirinin dilini çok iyi anladığını bunun temelinde de dil birliği olduğunu nihai amacın ortak alfabe ortak dil ile Gaspral İsmail’in dediği gibi dilde fikirde ve işte birlik olduğuna değinerek duygularını paylaştı.
Programın sonunda, Kocaeli Milli Kuruluşlar Birliği başkanı Yücel Alpay Demir programın gerçekleşmesi için önemli katkılar sağlayan Halk kürsüsü Dernekleri başkanı Ramazan Sevinç, uluslararası misafir öğrenciler derneği başkanı Ercan Tezcan ve Nebi Karakoyun ile konuşmacılara plaket takdim etti.
Sahnede Türk dünyasının bayrakları ve anayurt marşı eşliğinde toplu hatıra fotoğrafı çekildi.