
5 gece 6 gün süren gezimiz tamamlandı
4 Temmuz 2025 Cuma / Saat: 19.40 Mardin Prof. Dr. Aziz Sancar Havalimanında bizi İstanbul’a götürecek olan uçağımıza binmek üzereyiz..
Şükürler olsun ki saat: 22
o olmadan İstanbul Havalimanına indik.. Yeni günün ilk saatlerinde de evimize ulaştık.
Seyahatimizin en mükemmel bir şekilde geçmesini sağlayanlara, ikramlarda bulunanlara ve seyahat arkadaşlarımıza en samimi ailece teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Şükürler olsun ki, birlikte olduğumuz bir seyahat daha mükemmel bir şekilde tamamlandı.
Kandıralılar Katı Atık Tesisine Karşı Ayakta!
Kandıralılar Katı Atık Tesisine Karşı Ayakta!
250 Kişi Büyükşehir Önünde Eylem Yaptı
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin Kandıra Çaltepesi’ne yapmak istediği Katı Atık Tesisi, vatandaşları ayaklandırdı. “Hoş gelmedik” diyerek belediye önünde toplanan Kandıralılar, çevre talanına geçit vermeyeceklerini haykırdı.Kocaeli’nin Kandıra ilçesinde yapılması planlanan Katı Atık Bertaraf ve Düzenli Depolama Tesisi projesine karşı tepkiler büyüyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın internet sitesinde yayımlanan 3. ÇED raporunun "Son Hal" versiyonu, bölgede büyük tepkiye yol açtı. Bakanlık, itiraz için vatandaşlara yalnızca 10 gün süre tanıdı. Bu sürecin başlamasıyla birlikte çevre mücadelesi veren Kandıralılar, bugün Kocaeli Büyükşehir Belediyesi önünde 250 kişilik kalabalıkla ses yükseltti.
❝Çaltepesi 50 Yıldır Talan Ediliyor❞
Kurucu Başkan Adem Arı, eylemde yaptığı sert açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Ben bugün buraya hoş gelmedim! Çaltepesi’nin havasıyla büyüyen, Akçakese-Pirceler’in suyunu içen insanlar buradaysa, demek ki herkesin içi yangın yeri. Cezaevi yaptınız, köylüler hayvanlarını otlatmaya çıkaramadı. Köpek çiftliği dediniz, ormanı kestiniz, şimdi de sıra Katı Atık Tesisinde mi? Su kaynaklarımızı yok etmek anayasal bir suçtur!”
“Türkiye’nin Anayasası En Çevreci Anayasadır”
Adem Arı konuşmasında ayrıca şunları söyledi:
Eylemde vatandaşlar, 3. ÇED raporuna itiraz sürecinde Bakanlığın zorluk çıkardığını belirtti:
“Kimlik numaramızı, adresimizi, telefonumuzu yazdık. Ama yetmedi, kimlik fotokopisi de istiyorlar. İnsanları yıldırmak için bürokrasiyle baskı kuruyorlar.”
Görüşme Sözüyle Dağıldılar ama Mücadele Bitmedi
Eylem boyunca sık sık “Doğa için ayaktayız”, “Çaltepesi yalnız değildir” sloganları atan kalabalık, uzun süre belediye binası önünden ayrılmadı. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı'nın 10 kişilik bir grupla görüşme sözü vermesi üzerine, grup olaysız şekilde dağıldı. Ancak vatandaşlar, mücadelenin yerel seçim dönemine kadar büyüyerek süreceğini ifade etti.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE KOMİSYONU – Ruhittin SÖNMEZ
TERÖRSÜZ TÜRKİYE KOMİSYONU - Ruhittin SÖNMEZ
Bir süredir yarı gizli yarı açık devam ettirilen 2. Çözüm Süreci veya propaganda adı “Terörsüz Türkiye” olan süreç yeniden hızlanıyor.
Birinci Çözüm Sürecinde “Akil İnsanlar” denen bir komisyon oluşturulmuş, PKK taleplerine direnen halkı ikna görevi verilmişti. “Akiller”, yarısı Öcalan’ın önerdiği, 63 kişiden oluşmuştu. Bunların en az 50’si teröristbaşının fikirlerine yakın kişilerdi. Bunların istediği “yeni Anayasa maddelerinin” maksadı ülkemizde Barzani Devletine benzer bir Apo devleti kurmaya zemin hazırlamak içindi.
Türk Milleti bu insanları sevmedi. “Akiller komisyonu” başarısız oldu.
Bu defa yeni süreçte halkı ikna süreci için, işin içine MHP ve Devlet Bahçeli dahil oldu.
Teröristbaşını Türk devleti ile eşit muhatap haline getiren yeni sürecin yeni mimarı artık Devlet Bahçeli.
Bahçeli 2013 yılında “Akil İnsanlar Heyeti” için “reziller heyeti” diyordu. Bugün Meclis’te kurulmasını istediği böyle bir komisyona zemin hazırlıyor. Bahçeli 100 kişilik, DEM Partililer 35-40 kişilik bir komisyon istiyor. Bu komisyon adeta paralel bir Meclis gibi çalışacak.
Bu komisyonun gerçek amacı, PKK ile müzakereye zemin hazırlamak. Devleti terör örgütlüyle masaya oturtmak.
Teröristbaşı Öcalan’ın mahkumiyetinin sona ermesi, siyasi bir aktör haline gelmesi Türk Milletine kabul ettirilemiyor. Yeni komisyonun da halkımızı ikna etmeye yetmeyeceğini iktidar iyi biliyor. Bu yüzden TBMM’de 400 oyu temin etmek, komisyona dahil olan partilere de sorumluluğu ortak etmek için böyle bir komisyon kurulması tercih ediliyor. Zaten her şekilde Cumhur İttifakı milletvekili sayısı fazla olduğu için bu komisyonda iktidarın istemediği bir karar alınamayacak.
4. gün akşamı Midyat Seyyidoğlu Konağındayız..
2 Temmuz 2025 Çarşamba / Seyahatimizin 4. günü akşamı Midyat ta…
Geniş bir açık hava oturma alanına sahip Seyyidoğlu Konak Cafe, Mardin, Midyat'ta tarihi bir atmosfer sunan bir mekandır.
Mimar Nusret Sezer ile toplantıda karşılaştık..
27 Haziran 2025 Cuma / Mimar Nusret Sezer kardeşim ile aylar sonra bir toplantıda karşılaştık..
Şırnak’ta karşılama..
1 Temmuz 2025 Salı / Cizre’de Akşam misafir olduğumuz evin bahçesine girerken genç bir ekip tarafından karşılandık..
Uzun açıklamalar sonra..
104. yılda İzmit’in Kurtuluşu, Amir Ateş’in mevlidiyle anıldı
28 Haziran 2025 Cumartesi / İzmit Belediyesi, İzmit’in düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yıl dönümünde şehitler ve tüm ölmüşlerimiz için Fevziye Camii’nde mevlit okuttu
İzmit Belediyesi, İzmit’in düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yılı dolayısıyla ünlü Bestekâr Amir Ateş ve ekibi tarafından Fevziye Camii’nde mevlit programı yapıldı. Mevlit programına Bestekâr Amir Ateş ve mevlidhanlar Çamlıca Camii İmam Hatibi Yunus Balcıoğlu, Mehmet Kemiksiz, Beylerbeyi Camii İmam Hatibi Ramazan Kutlu ile Kadir Konya katıldı.
Fevziye Camii’nde yapılan mevlit programında şehitler ve tüm ölmüşlerimiz için dualar edildi.
MEVLANA’YI ANLAMAK-1 – Seyfettin KARAMIZRAK
MEVLANA’YI ANLAMAK-1 - Seyfettin KARAMIZRAK
“Gel, ne olursan ol, gel! İster putperest, ister ateşe tapar, ister bin kere tövbeni bozmuş ol.
Bizim dergâhımız umutsuzluk dergâhı değil. Gel, ne olursan ol, gel!” Mevlana
Asıl adı Muhammed Celâleddin olan Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî, 30 Eylül 1207 yılında, Afganistan’ın Belh şehrinde doğmuştur. Babası, Sultânü’l-Ulemâ (Âlimler Sultanı)
unvanına sahip olan Muhammed Bahâeddin Veled, annesi Mümine Hatun’dur.
Mevlâna ve ailesi, hac ibadeti için Mekke’ye gider. Hac dönüşü Şam’da Muhyiddin İbn-i Arabî ile görüşürler. İbn-i Arabî, babasının ardından yürüyen Mevlâna’ya bakarak;
“Sübhanallah! Bir okyanus bir denizin arkasından gidiyor” der.Sultânü’l-Ulemâ ve ailesi Şam’dan sonra Halep üzerinden Anadolu topraklarına girip Malatya, Erzincan, Sivas, Kayseri ve Niğde yoluyla 1222 yılında Lârende’ye (Karaman) gelip yerleşirler. Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat’ın ısrarlı daveti ile, Selçuklu Devleti’nin başkenti olan Konya’ya göç ederler (3 Mayıs 1228).