
Amir Ateş bestelerinden meydana gelen konserdeydik..
29 Aralık 2018 Cumartesi / Amir Ateş’in bestelerinden meydana gelen konser Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezinde gerçekleşti.
Biii KARTPOSTAL…– Kandıralı FETHİ
Biii KARTPOSTAL...– Kandıralı FETHİ
7 SİLAHŞÖRLER
gibi bii foto....
GANDIRA' nın
TARİH-İ KADİM,
üstüne üstlük...
SİYAH- BEYAZ,
binlerce fotoğraf içinde, BİZLERİ - DÖNEMİMİZİ yaşatan biii KARTPOSTAL...
Biz yaptık diyenlere inat,
NAMAZGAH KÖPRÜSÜ..
Üzerinden, öküz arabaları geçen,
Bisikletli çocukların oynadığı,
Hanımların, ayakkabılarının, tahta aralarına , TOPUKLARININ sıkıştığı,
bu KÖPRÜYÜ....
ESKİ DOSTLARIN 372.TOPLANTISI MERCAN BALIK’TA
4 Ocak 2019 Cuma / “Eski Dostlar” grubunun 372. Geleneksel toplantısı Mercan Balık Restoranda yapıldı. Toplantıya Şenol Mandacı ev sahipliği yaptı.
Rahmetli Mustafa Ersoy ve Fikret Balcı ile Emin Saka tarafından 1966 yılında İzmit’te kurulan ve Şubat ayında 53.yılını kutlayacak olan “Kocaeli ve Kocaelispor’u seven Eski Dostlar Grubunun” 372.toplantısı Mercan Balık Restoranda gerçekleşti.
Ekonomik güç ve endüstri 4.0 – Hakan HACIİBRAHİMOĞLU
Ekonomik güç ve endüstri 4.0 – Hakan HACIİBRAHİMOĞLU
Geçtiğimiz hafta Kocaeli Akça Koca Kültür Platformunun düzenlemiş olduğu "Türkiye'nin Ekonomik Kalkınması ve Endüstri 4.0" konulu bir konferansa katıldım. Konuşmacı Doç.Dr. Murat Yalçıntaş konuyu öyle güzel özetledi ki herkes payına düşeni fazlasıyla aldı. Neden bazı ülkeler zengin neden bazıları fakir? sorusunu yönelterek konuşmasına başlayan Yalçıntaş, İnsan kaynağını verimli kullanmayan ülkeler fakir olmaya, geri kalmışlığa mahkumdurlar. Liyakat olmayan ülkenin zenginleşmesi imkansızdır. Gelişmiş ülkeler öyle bir sistem kuruyor ki insanları çalışmaya teşvik ediyor. İnsanların önünü açmak lazım, liyakat sahibi olan insanları ülkede tutmak, hak ettikleri görevlere getirmek lazım ülkenin zenginleşmesi için bu çok önemli bir görevdir diyor.
Kandıralılar ve Kandıralıları sevenler davetli..
Davetiye için LCV; Erdal BAYKARA 0532 225 30 05
Alpaslan Seymen kardeşime teşekkür…
31 Aralık 2018 Pazartesi / Kaç yıl olduğunu unuttuğum zamandan beri senenin son günü Alpaslan Seymen beyefendinin özel hazırlattığı ağırca ve irice bir paketle gönderdiği hediyesini bu yılbaşında da aldık.
Kandıra ve çevresinin yılbaşı yemeklerinin en önemlisi olan iç pilavlı hindi dolmasını gönderen kent gündeminde varlığını daima hissettiren iyi insan Alpaslan Seymen kardeşime bu vesile ile ailece teşekkürlerimizi sunuyoruz.
DİLİMİZE YERLEŞMİŞ 10 İSTANBUL DEYİMİ
DİLİMİZE YERLEŞMİŞ 10 İSTANBUL DEYİMİ
1. ÜSKÜDAR’DA SABAH OLDU
Üsküdar’da deniz kıyısındaki Valide Sultan ve Mihrimah Sultan camilerinin müezzinleri, karşı tarafta yaşayan padişaha seslerini duyurabilmek ve ondan ihsan alabilmek, belki saray müezzinliğine yükselebilmek ümidiyle sabah ezanlarını mutlaka Beşiktaş’taki cami müezzinlerinden önce okurlarmış. Bir şeyin zamanını geçirmek, geç kalmak anlamında bugün dahi kullanılmakta olan “Üsküdar’da sabah oldu” deyimi vaktiyle aynı hat üzerinde olmalarına rağmen Üsküdar’ın Beşikta’tan önce okunan sabah ezanlarından kaynaklanmıştır.
”Bilesin ki, ben Nuşirevan’dan daha az adil değilim.” – Doç.Dr. Süleyman COŞKUNER
S
”Bilesin ki, ben Nuşirevan’dan daha az adil değilim.” - Doç.Dr. Süleyman COŞKUNER
“Hz. Ömer’in halifeliği döneminde Şam valisi olan ve Hz. Peygamber (s.a.v.)’in arkadaşlarından olan Sad b. Ebi Vakkas (r.a.) Şam’daki bir camiyi genişletmek ister. Bu nedenle de caminin civarındaki arsaları kamulaştırır. Herkes arsasının bedelini alır ve isteyerek arsasını camiye devreder. Ancak Şam’da yaşayan bir Yahudi, camiye bitişik olan arsasını satmak istemez. Vali arsasının değerini fazlasıyla verse de Yahudi vatandaş arsasının kamulaştırılmasına rıza göstermez. Bunun üzerine vali arsaya el koyar ve bedelini adama gönderir.
Arsasını kaybeden Yahudi, komşusu olan bir Müslüman’a derdini anlatır. Sızlanır. Bana zulmedildi, der. Müslüman vatandaş da kendisine, Medine’ye git. Orada halife Hz. Ömer vardır. Derdini anlat. Ömer, son derece adildir, elbette seni dinler, der. Şamlı Yahudi Medine’nin yolunu tutar. Yorucu bir yolculuktan sonra Medine’ye ulaşır. Halifeyi sorar. Vatandaşlar bir hurma ağacının gölgesinde dinlenen halifeyi gösterirler. İşte halife bu zattır, derler. Adam Hz. Ömer’in yanına gider. Selam verip yanına oturur. Derdini anlatır. Hz. Ömer adamı dinler. Sonra bulduğu bir deri veya kemik parçasının üzerine şu cümleyi yazar: ‘Bilesin ki, ben Nuşirevan’dan daha az adil değilim.’ Kısa ve özlü bir cümle. Yahudi bu yazıyı alıp ayrılır. Ama yolda giderken de kendi kendine şöyle konuşur: “Şam’daki idarecilerin giyim, kuşam ve oturdukları yerdeki ihtişam ve debdebe nerde, Medine’deki halifede bulunan tevazu nerde.
Yeni yılın ilk günü Şelale Cafe’de dostlarla beraber..
1 Ocak 2018 Pazartesi / Yeni yılın ilk günü de Şelale Cafe’deyiz.
Günay Gülcü ağabey ile Şelale Cafe’ye mutad buluşma için giderken telefonum çaldı.
Kandıra–Kandıralı / İdris TÜRKTEN
Kandıra - Kandıralı – İdris TÜRKTEN
Türkiye de bu kadar az nüfusa sahip hiçbir ilçe yoktur ki, içinden çıkardığı tarihi ve değerli şahsiyetleriyle tanınıp bilinsin. Üstelik bu ilçe öyle anayol güzergâhında veya merkezi bir mevkide de değil. Bağlı bulunduğu şehre giden tek yolu, tabir caizse adeta yılan eğrisi olmasına rağmen ilçenin yaşayan insanları ne yollarının bakımsızlığından, bozukluğundan ne de şehre uzaklığından asla şikâyetçi değil, aksine ilçeleriyle gurur duyan sakin, çalışkan ve kanaatkâr insanlar.
BİR DOST ARIYORUM – Şükrü TOPALLAR
BİR DOST ARIYORUM – Şükrü TOPALLAR
Bir dost arıyorum, gönülden olsun.
Dostluğu, sevgisi gönlüme dolsun.
Gönlüm dostum ile bulsun huzuru,
Aramam dostumda eksik, kusuru.
Ararsan kusursuz, kalırsın dostsuz.
Kusursuz musun ki; kendince dostum ?
Ölmeden öldü dost, dostluk ne yazık.
Öldürüp, dünyaya çaktılar kazık.
Dostun, dostluk yoksa; hayat anlamsız.
Yaşamışsın neye yarar manasız.
Kalmaz kırk yıllık dost, hatır kahvesi.
Olamaz bunun hiç bir bahanesi.
Bir elime güneş, bir ele ayı,
Allah lütfedip de verse dünyayı;
İstemem içinde yoksa bir dostum.
Değişmem bir şeye, kıymetli dostum.
Sarayda yaşasan, dostun yoksa boş.
İçinde dostunla kulüben çok hoş.
Tok olsa da gönül; dost, dostluğa aç.
Her insan gerçekten bir dosta muhtaç.
Şükrü TOPALLAR 01 . Ocak . 2019