
Prof. Dr. Sabri Sümer ve Kadriye Sümer büyüklerim
16 Mayıs 2025 Cuma / Prof. Dr. Sabri Sümer Hocamız ve eşi Kadriye Sümer yengemiz hanımefendi de çok eski tanıdıklarım. Herhalde 40. sene olmuştur.
“Tekirdağ’da karşılaşınca bir adet hazırladığım kitap var o’nu da sana vereceğim” dediğinde çok mutlu oldum.
“ORMAN HASTALIKLARI” isimli kitabını elime aldığımda gördüm ki; 408 sayfalık dev bir eser..
Tebrikler Hocam, teşekkür ederim.
Mete Bey ile…
21 Mayıs 2025 Çarşamba / Mete Küçük torunum ile birlikte İngilizce Kursundan alıp geldiğimizde bizim evin önündeki gülün önünde fotoğraf çektirmeyi de ihmal etmedik..
Omuzumun üzerindeki dalında bir gül…
Amerika’dan İsmail Vardal, Tuna beyle selam gönderdi
19 Mayıs 2025 Pazartesi / Amerika’da yaşayan İsmail Vardal kardeşim torunumla da irtibatta..
Öğrendiklerini ve alışkanlıklarını da zaman zaman torunuma öğretiyor…
Sağolsun.. Gençler sağolsun…
Fethi Gemuhluoğlu Anısına DOSTLUK KONUŞMALARI–Dr. Alaattin BÜYÜKKAYA
9 Nisan 2025 Çarşamba / Taksim Camii Kültür Merkezi Divan Salonunda merhum Fethi Gemuhluoğlu anısına başlatılan “Dostluk Konuşmaları” programının ilk konuğu Dr. Alaattin Büyükkaya ağabey oldu. Akça Koca Kültür Platformu üyeleri de ilk dinleyici misafirler olarak toplantı salonunda yerlerini aldı. Akça Koca Kültür Platformu Başkanı Hasan Uzunhasanoğlu, Ahsen Okyar, Huriye – Necati Pilavcı, Gül – Ecz. Selçuk Arslan, Vildan Çağlar, Mürvet Bayram, Dr. Fatma – Dr. Oktay Taşolar, Esener Maçil, Necati Büyükkaya, Emre İpekli, Bedrettin Maçil, Çetin Mut, Dr. İsmail Çapçı ve Tolga Büyükkaya toplantıda hazır bulundu.
Çok faydalı ve güzel bir konuşmayı dinleyen İzmit Kafilesi mutlu bir şekilde evlerine döndü.
Sağol sevgili Bakanım Dr. Büyükkaya ağabey..
Türk Ocakları Kocaeli Şube Başkanı Ali Yıldız ile
19 Mayıs 2025 Pazartesi / Türk Ocakları Kocaeli Şube Başkanı Ali Yıldız’dan bayram hediyesi aldım.
Başkan Ali Yıldız’ın verdiği zarfın içinden Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi ve Atatürk’ün Türk Ocağı ile ilgili görüşünün yer aldığı ifadeleri ve ayraç çıktı.
Atatürk’e sayısız rahmet dua ve temennisi ile..
Sağol Başkanım…
Gazeteci Uğur Ulusoy ile..
19 Mayıs 2025 Pazartesi / Uğur Ulusoy 30 yıldır tanıdığım gazeteci kardeşim…
Bugün Prof. Dr. Mehmet Bayrak hocamla Yürüyüş Yolunda buluştuğumuzda yürürken bisikleti ile Uğur Ulusoy ile karşılaştık. Bayramlarını tebrik ettik.
Sağol sevgili Kardeşim..
İYİ NİYETLİLER VE APTALLAR – Ruhittin SÖNMEZ
İYİ NİYETLİLER VE APTALLAR - Ruhittin SÖNMEZ
“Cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşelidir” diye bir söz vardır. Gerçekten yanlış, hatalı ve kötü eylemlerin çoğu iyi niyetlerle yapılır. Yöneticiler bazen meselelere iyi niyetle kolaycı veya sihirli çözümler bulmaya ve uygulamaya çalışırlar.
Oysaki, insanları ilgilendiren sorunlar genellikle çok faktörlü ve karmaşıktır. Böylesi karmaşık konularda bir parametreyi değiştirerek sorunu kökten çözeceğini sananlar aldanırlar.
Bu yüzden Karl Popper “Her karmaşık problemin basit bir çözümü vardır ve o çözüm yanlıştır” demiştir.
Tarih iyi niyetli fakat bilim ve akıl dışı “sihirli formüllerle” çözüm üretmeye çalışan devlet adamlarının fiyasko ile sonuçlanan ve büyük zararlara yol açan hatta toplumlarına felaketler yaşatan uygulamalarıyla doludur.
Birkaç örnek verelim:
Çin’in kurucusu Mao çok iyi niyetle ‘İleriye Dönük Büyük Sıçrama’ programının bir parçası olarak ‘Dört Haşere’ projesini uygulamaya başlar. Projeye göre, tarımsal üretime zarar verdiği düşünülen sivrisinekler, karasinekler, fareler ve serçelerle mücadele başlatılır. Projenin uygulamaya konulması sonucu 23 milyon kuş öldürüldükten sonra beklenmedik bir şey oluyor. Birdenbire ortaya böcek sürüleri çıkıyor. Peşinden çekirge istilası ve onun peşinden
sümüklüböcek salgını baş gösteriyor. Kuşların kökü kazınmamış olsa bunları yiyeceklerdi ama ortada kuş kalmamıştır. Bu ekolojik felaket 1958-1961 arası görülen ve yaklaşık 30 milyon Çinlinin açlıktan ölmesine yol açan kıtlık tarihe geçti. Fakat Çin Komünist Partisi bu rezaleti
bile başarı olarak pazarlamayı bildi.
R.T. Erdoğan “Nas politikasını” uygulamaya geçtiğinde çok iyi niyetli idi. O’na destek veren vatandaşlarımız da “Faiz sebep enflasyon sonuç” tezine inanıyorlardı. Faizler inecek, kurlar artmayacak, maliyetler ve enflasyon düşecek ve her şey ucuzlayacaktı. İthalat azalacak, ihracat artacaktı. Halkımızın alım gücü ve refahı iyileşecekti.
Her şey tam tersi oldu. Sonunda faizler, enflasyon, kurlar birlikte patladı. Yoksulluk yaygınlaştı, derin yoksulluk arttı. Dünyanın en yüksek enflasyonu olan, ekonomik istikrarsızlık içinde bir ülke haline geldik. İyi niyetin yeterli olmadığını, “rasyonel olmadığını” yaşanan felaketle gördük.
Ama iktidar bunu bile başarı gibi anlatmayı sürdürüyor.
AKP iktidarı boyunca alkollü içkilere olağanüstü vergiler uygulanmakta. Bunu yapan yöneticilerimizin çok “iyi niyetli” olduğundan, toplumumuzda alkollü içki tüketimini azaltmak ve insanlarımızı zararlarından korunmak olduğundan eminim. Ancak yapılan bütün zam ve konulan vergilere rağmen alkol tüketimi azalmıyor. Bunun yerine merdiven altında insan sağlığına çok zararlı metil alkolle yapılmış sahte içki oranı artıyor. Otellere dahi bunlar satılıyor. Sadece
Ankara’da son 3 ayda sahte içki nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 109’u geçti.
Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçerken, “Türkiye parlamenter sistem içinde yaşadığı bütün sınırlamalardan kurtulacağı için hızlı ve etkin kararlar alabilecek” denildi. Böylece “daha etkin ve güçlü bir yönetimle, ekonomiden dış politikaya kadar her alanda müthiş bir başarı kazanacaktık.”
Bu “iyi niyetle” sistemi değiştirdik. Artık “Bir Cumhurbaşkanı seçiyoruz, geride kalan her şeyi Cumhurbaşkanı seçiyor.” Fakat “Dünya lideri” sıfatı yakıştırılan CB yönetiminde, Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçildikten sonra bütün parametreler kötüleşti. Türkiye ekonomi, dış politika, eğitim, sağlık gibi her alanda küme düştü. Yoksulluk, mutsuzluk, devletin kurumlarına ve birbirimize güvensizlik arttı.
YENİ SİHİRLİ FORMÜL: “TERÖRSÜZ TÜRKİYE”
Kolay çözüm ve sihirli formül peşindekiler şimdi de 40 yıllık “PKK terörü sorununu” bir kez daha sihirli formülle çözme peşinde.
Örgütün terör yoluyla varmak istediği hedef şuydu: “Doğu ve Güneydoğu bölgesinde kurulacak Kürt federe devletini yönetmek, Türkiye’nin geride kalan kısmını da ‘diğer halklarla’ birlikte yönetmek.”
Şimdi ülkeyi yönetenler PKK taleplerinin önemli bir kısmını kabul ederek “Terörsüz Türkiye” yaratma sihirli formülüne sığındılar.
ANNE OLMAK BİR SANATTIR – Seyfettin KARAMIZRAK
ANNE OLMAK BİR SANATTIR - Seyfettin KARAMIZRAK
“Çocuklarınızı terbiye etmeye çalışmayın. Zira onlar size benzeyeceklerdir! Kendinizi terbiye edin.”
Annenin varlığı, eşi ve çocukları üzerindeki etkisi dikkate alındığında, ailede en önemli sorumluluğun annede olduğunu söyleyebiliriz.
Anne, çocuğun ilk ve en önemli öğretmenidir. Hiçbir öğretmenin anne kadar bir çocukla ilgilenmesi mümkün değildir. Annelik duygusu, yaşanan tüm zorlukların yanı sıra,
kadına en mutlu anları yaşatan, eşsiz bir duygudur.
Annelik, dünyanın en yaşanılası, en muhteşem lütuflarından biridir. Aldığı tüm övgüleri, fazlasıyla hak eder. Annelik öylesine benzersiz, öylesine kıymetlidir ki insanın yüreğini hamur gibi yoğurup, kâinatın ritmiyle buluşturan eşsiz bir tecrübedir.