
"Eğitimde Kuantum ve Kuantum Öğrenmenin Temeli” – Prof. Dr. Osman ÇAKMAK
Değerli Dostlar,
10 Mayıs 2022 Salı saat 18.30 da Boğaziçi Sohbetlerinin konuğu Prof. Dr. Osman Çakmak konusu ise "Eğitimde Kuantum ve Kuantum Öğrenmenin Temeli” olacak.
Sohbet toplantılarımıza katılım dernek lokalimizde olacağı gibi “zoom” uygulaması ile de gerçekleştirilecektir.
Link adresi program öncesi paylaşılacaktır.
Saygılarımızla
Dr. Metin Eriş
ANNELERİN KIYMETİ – Seyfettin KARAMIZRAK
ANNELERİN KIYMETİ - Seyfettin KARAMIZRAK
“Bana okuduğum kitapların en güzelinin hangisi olduğunu sorarsanız, söyleyeyim:
Annemdir.”
Anne aile, yuva, birlik olma, paylaşma, mutluluk devşirme demektir. Annenin var olduğu evde zenginlik, şatafat o kadar önemli değildir. Çünkü anne; zenginlik, huzur, dayanışma, hayata tutunma, yaşama sevinci demektir.
O, var olmanın şifresidir. Dünya kurulduğundan bu yana her sorunun, her engelin çözücüsü, dikenli tarlaların goncası, susuz çöllerin vahası, beceriksiz ellerin mahareti, başarılı
erkeklerin mimarı, başarısız erkelerin kamuflajı olmuştur.
Tarlada ırgat, evde hizmetçi, fabrikada işçi, onca çocukların bakıcısı, dadısı, bekçisi, aşçısı, terapisti, öğretmeni “hatta babası” olmuştur.
O yüzden toplumda en çok ihtimam gösterilmesi gereken kadındır. Muhataplarının O’na hitap ederken “kırmamak ve üzmemek adına” çok dikkatli ve titiz davranması gerekir.
Çünkü kıymetlidir, çünkü hassas ve narindir. Sözlerin, zarafetsiz ve uluorta söyleniş biçimi O’nu derinden yaralayabilir. O’nun ruhu has ipeklerden daha şeffaf, en nadide tüllerden daha müstesnadır. Söylenen sözcüklerin bile filtre edilmeden O’na sarf edilmesi haksızlıktır, kabalıktır.
Kadın her şeyin en iyisine, en güzeline, en seçilmişine layıktır. Böyle düşünmek, bir kadın için kesinlikle ayrıcalık değil, ihmal edilmemesi gereken bir vazifedir, vicdanlar için borçtur.
Bazen de anne demek; hüzün, çile, keder, meşakkat, heder olma, kendini feda etmenin adıdır. İtilip kakılmanın, hakaretin, aşağılanmanın, değersizleştirilmenin, küçük
düşürülmenin, özgürlüğünün ipotek altına alınmasının, şiddetin, bazen de canını vermenin adıdır anne olmak.
Kadınlarımız hak ettikleri ilgi ve ihtimamı doya doya yaşadığı, gözlerinin içi gülerek mutluluğa doyduğu gün, bu toplumun bayramı olacaktır. Bu da O’nu yeterince anlamaktan,
anlayabilmekten ibarettir sanırım. Çünkü O eşsiz bir kıymet ve bir hazinedir.
Kadın, erkekler için de bir aksesuar değildir. Eğlenilecek eşya, iş gördürülecek makine veya çocuk üreticisi hiç değildir. O’nu böyle görmek, bir maharet, erkeklik semeresi, güç
gösterisi olamaz. Böyle bir hak veya ayrıcalık, hiç kimseye, hiçbir güç tarafından verilmiş değildir. Verilmesi de mümkün olamaz.
O, toplumun ve erkeğin; tamamlayıcısı, ekmeği, suyu, evi, canı, cananı, en sevgilisi, gözünün nuru, kalbinin sevinç kaynağı, yaşama sevinci, dostu, sırdaşı, biricik arkadaşı, ömrü,
evinin direği, başının tacı, tesellisi, en kıymetlisidir.
Kızı, kardeşi, eşi, anası ve var oluş sebebidir.
O’nsuz bir hayat düşünülemez. Olsa bile bu hayat yaşanamaz. Çünkü hayat O’nunla anlamlıdır. Maddi yer küresinin değer kazanması, kıymetli olması da kadın sayesindedir.
Metafizik boyutumuzun içinde de O vardır. Ruhumuzun huzur bulması, sevinçlerimiz, mutluluğumuz, değer yargılarımız vb. hep kadının bize verdiği manevi kıymet sayesindedir.
Çocuklarına daha güzel bir dünya kurma adına hayatını feda etmenin adıdır anne.
Temizliğe gitmek, gündelikli en zor koşullarda çalışmak, sokaklardan çöp toplamak da annenin yaşam biçimidir bazen. Çünkü o yemez yedirir, giymez giydirir. Kendine zaruri
ihtiyaçlarını almaz, evladı rencide olmasın diye en kalitelisini ona almaya çalışır. Okusun “adam olsun” diye çalıştırmaz, hırpalatmaz, yormaz, kendine yardım dahi ettirmez.
Anne alın teriyle, onurluca, dürüst ve helalden kazanıyorsa, çalıştığı işin utanılacak hiçbir yönü yoktur, olamaz da. Hatta bu özveriden gurur duyulmalıdır.
Her makam ve meslek sahibi, annesi sayesinde bir yerlere gelmiştir. Anne, milleti oluşturan her ferdin mihenk taşıdır. Yeri geldiğinde işçidir, askerdir, polistir, hemşiredir,
doktordur, mühendistir, öğretmendir, Kaymakamdır, Validir, genel müdürdür, vekildir, bakandır başbakandır.
Bütün bunların hem öğretmeni, hem annesidir. Yani anne “millet” demektir, vatan demektir, bayrak demektir, namus demektir, haysiyet ve şeref demektir. Bu yüzdendir
kıymeti, bu yüzdendir ayağının altının öpülmeye layık görülmesi.
Öyleyse bir ülkenin felakete gitmesinin, ya da yükselmesinin sebebi annedir. Çünkü anne geleceği inşa edecek olan biricik çocuklarımızın yetiştiricisi, hayata hazırlayıcısı ve
mimarıdır.
Cennet O’nun sayesinde çok yakınımızda, ayaklarının altındadır. Bu ayakları laikiyle öpebilenlere ne mutlu. Dualarında, başarılarımız, sağlığımız, mutluluğumuz, huzurumuz, kurtuluşumuz vardır. Bunları idrak eden kalplere, gönlüne yerleştirmiş yüreklere ne kadar gıpta edilse azdır…
Annenin gönlünü, rızasını kazananların, duasını alanların sırtı yere gelmez. İşleri kolay, kazancı helal, bol ve bereketli, yüzü güleç, hayatı dertsiz belasız, kazasız olur. Ömrü huzurlu ve mutlu geçer.
Vakarlı, özverili, merhamet timsali, sevgi çağlayanı, ömrümüzde açan eşsiz çiçeklerimiz. Nefesimiz, suyumuz, ömrümüzün anlamları, yüreklerimizin huzuru,
hanelerimizin mutluluk kaynağı, ecemiz, gündüzümüz ve gecemiz.
Her gününüz mutlu, sağlıklı ve esen geçsin… İyi ki varsınız… Bizler bir hiçtik sizler olmasaydınız…
Kadınlarımız, pırlantalarımız…Kızımız, eşimiz, anamız, bacımız…O’nlar bizim baş tacımız…
Hep var olun, sevgiyle kalın…
Cebeci’de Gümüş Ailesine misafir olduk
6 Mayıs 2022 Cuma / Bugünkü ziyaretimizin doğu ucunda; Cebeci’deyiz..
Nazmi Gümüş bacanağımın yazlığı Cebeci de..
Haberli olmasa da; ziyaret ikramsız olmaz. Nezahat kardeşimin elleriyle hazırladığı nefis ikramlarının tadına baktık. Kolonyalarımız özel ambalajı içinde döküldü. Harika çay ve kahvelerden hiç söz etmeden teşekkürlerimi ifade etmeliyim.
Melike hanımefendi sayesinde, çok özel günü Cebeci sahilinde noktaladık..
Ailemizin en yaşlısını ziyaret..
6 Mayıs 2022 Cuma / Kandıralı Memeoğlu Ailesinin en yaşlı üyesi Kandıra Devlet Hastanesinden emekli Mustafa Okyar.
88 yaşında.. Kandıra’da yaşıyor.. Gecikmeli de olsa bayram ziyaretini yaparak ellerinden öptük.
Evlatları ve torunları da ziyaretimizde hazır bulundu.
İlker Altınten bahçeyi temizliyor..
5 Mayıs 2022 Perşembe / İlker Altınten özel kıyafetleri içinde bahçe temizliği yapıyor..
Miço Koyunda piknik keyfi..
6 Mayıs 2022 Cuma / Melike Hanımefendinin rehberliğinde Sözer Ailesi ile birlikte Kefken Miço Koyunda piknik yaptık..
Miço Koyundaki pikniğe katılanlar güzel bir havada, deniz kenarında süper bir piknik keyfini yaşadı..
Cennet Çekirgeleri Çardağımız da..
3 Aralık 2021 Cuma / Cennet Çekirgesi..
Çekirge, düz kanatlılar (Orthoptera) takımından Caelifera alt takımının sıçrayıcı üyelerine verilen genel ad.
Anadolu'da çekirgeler türlerine göre, 4–5 cm arasında değişen büyüklüklerde yaşamaktadır. Bilinen en küçük çekirge türü 2 cm olup şimdiye kadar tespit edilen en büyük çekirgelerin boyları 20 cm kadar olup, özellikle göçmen çekirge türlerinin diğerlerine göre 5 – 10 cm daha büyüktür.
Paşaların Kuyusu..
1 Mayıs 2022 Pazar / Paşaların Kuyusu..
İkindiden sonra hayvanları köy içine getirmek için Paşa Hasan la gittiğimizde, tarlanın ortasında kuyu olduğunu gördüm.
Oldukça derin ve dolu.. Gündüzleri hayvanların su ihtiyacını görüyor.. Küçükken Hasan Altınten da içine düşmüş..
Bayramın 2. gününün ilk ziyaretçileri..
3 Mayıs 2022 Salı / Kocabayramlar’da Ramazan Bayramı yoğun geçiyor.. Neslihan-Cem Küçük evlatlarımız, aileri ile birlikte bir akşam önce geldiler, arkadaşları Göksu - Erhan Yılmaz ve ailesinden sonra rahmetli büyük abimin –İhsan Okyar’ın kızı İhsane ve Erhan Okyar ve Ailesinin de gelmesi ile bize göre Kocabayramlar adeta doldu.
Allah; evlat ve dostlarımızdan razı olsun. Bayramlar büyük buluşmalara daima imkan hazırlasın.. Şükürler olsun..
Komşumuz Hasan Altınten’in kazları
2 Mayıs 2022 Pazartesi / Komşumuz Hasan Altınten bu sene çok sayıda kaz yavrusu edindi.. İyi bakıyor…
Memleket idare etmek kolay mı? Mecburen telefonları cevaplıyor..
RAMAZAN BAYRAMI – Ümran ÜNLÜ
RAMAZAN BAYRAMI - Ümran ÜNLÜ
İslamiyetin ana kuralları dediğimiz 32 farz…
32 Farzın 5 i islamın şartıdır.İslamın 5 şartı nedir?
Kelime i şahadet getirmek, namaz kılmak, oruç tutmak… Bu üçünü inancımıza göre müslümanım diyen herkes yerine getirmek zorundadır. Geriye kalan ikisi zenginler için emredilmiştir. Malının kırkta birine yoksullara vereceksin ki bunun adı zekattır. Zaten o zaman yoksulluk diye bir şey olmayacak… Son olarak hiç kimseye borcun yoksa, aileni geçindirmenin dışında fazla paran varsa hacca gitmektir.
Kimse bilemez.
Ben masumum diyemeyiz hiçbirimiz. Bu hepimizin ayıbı, hepimizin dünyaya ve insanlığa boynunun borcu.
Kadınlarımız -kızlarımız-çocuklarımız tecavüze uğruyor, otobüslerde genç kızlarımız taciz ediliyor, gençlerimiz ölüyor, durup dururken bir gece yatağından kaldırılıp insanlarımız tutuklanıyor, bir sabah işine gittiğinde insanlar ne olduğunu anlamadan işlerinden atıldığını öğreniyor…