
HASARI DEĞİRMENLERİ – İsmet AKKAYA
HASARI DEĞİRMENLERİ – İsmet AKKAYA
Sevgili Hemşehrilerim, Değerli Dostlar,
Gıda güvenliği ülkemizin temel sorunlarından biri. Dünya nüfus artışını besleyebilmek iddiasıyla yola çıkan küresel güçler, geri kalmış veya kalkınmakta olan ülkeleri sömürmek için ürün tohumları ile uğraşmışlar, genleri ile oynamışlar, verdikleri hibrit tohumlar ile bu ülkeleri kendilerine bağımlı kılmışlardır. Ata tohumlarımız göz göre göre çalınmış, satışı yasaklanmış ancak mübadele ile ekimleri sağlanmıştır.
Bu takas işlemi son zamanlarda umut verici gelişmelerin habercisidir inşallah. Bazı belediye ve sivil toplum kuruluşlarının gayretlerini ümitle ve takdirle ve takip ediyorum. Yerli tohumlarla yetiştirilmiş ürünlerimizin hasreti içerisindeyiz. Avutmuş'umuzun ince kabuk domatesimizin pazara çıkmasını özlemle bekliyor, inanın o zamana kadar yediğim domatesten tat alamıyorum.
MUSTAFA KANDIRALI’yı Anma Gecesi 27 Aralık 2021 Pazartesi günü
Konuk Sanatçılar;
- Ayşe EKİZ,
- Türkan KANDIRALI
- Kandıralı Yerel Sanatçıların katılımı ile
MUSTAFA KANDIRALI’yı Anma Gecesi
Tarih: 27 Aralık 2021 Pazartesi
Saat: 19:30
Yer: Namazgah Kültür Merkezi – KANDIRA
GERİ DÖNDÜRÜLEBİLİR VE DÖNDÜRÜLEMEZ TAHRİBAT – Ruhittin SÖNMEZ
GERİ DÖNDÜRÜLEBİLİR VE DÖNDÜRÜLEMEZ TAHRİBAT - Ruhittin SÖNMEZ
“Geri döndürülemez tahribat” sözüyle kastettiğim ekonomimizin içinde bulunduğu vahim ve hazin tablo değil.
Cumhurbaşkanlığı sistemine geçtiğimizden bu yana dolar kuru 4,70 liradan 16,7 liraya çıktı. Yani üç buçuk yılda Türk Lirası yaklaşık olarak dörtte birine düştü. Sadece son üç buçuk ayda yüzde 100 devalüasyon oldu. TL sadece dolar karşısında değil bütün dünya para birimleri karşısında anormal değer kaybetti.
Enflasyondaki hızlı yükseliş yüzünden her türlü malın etiket fiyatları günlük değil, gün içinde birkaç kere değiştirilir oldu.
Öngörülemezlik hali yüzünden malı olan satmak istemiyor, “yarın daha pahalıya olur” diye düşünenler ihtiyaçlarını öne alıp, bozulmayan ürünleri stoklamaya çalışıyorlar. Hiç kimse elinde TL tutmak istemiyor. Çoğu döviz veya altın alıyor. Alabilenler otomobil, emlak gibi alanlara yatırım yapmaya çalışıyor.
Star TV’de döviz büfesinden bir dolar satın alan bir teyzenin videosunu izledim. “Bu bir doları ne yapacaksın?” sorusuna, bu hanımefendi “böyle böyle biriktirmeye çalışıyorum” cevabını verdi. İçim yandı. Çünkü bugün 15 liraya aldığı bir ürünün yarın 20 lira olacağını; yarın bir dolarının 20 lira olacağını görüyordu. Bu teyzemiz bile aslında 15 lirasının değerini korumaya çalışıyordu.
Tek nefeste Getir! Sen çok yaşa Barış Hoca!
İzmit İmam Hatip Lisesi matematik öğretmeni Barış Gökdemir, “Getir” reklamlarında oynadı. Hem de tek nefeste Türkiye’nin bütün şehirleri sırasıyla sayarak…
Barış Gökdemir, Kandıra’nın Antaplı köyünde doğdu, İzmit Tavşantepe Mahallesinde büyüdü. İzmit İmam Hatip Lisesi mezunu olan Barış Hoca, matematik öğretmeni oldu. Halen meslekte 24. Yılı. Son 11 yıldır da mezun olduğu İzmit İmam Hatip Lisesinde matematik öğretmeni olarak görev yapıyor.
Nar Tugan – Doğan güneş bayramı – Yılbaşı KUTLU OLSUN!
Nar Tugan - Doğan güneş bayramı - Yılbaşı KUTLU OLSUN!
*
Nar:güneş, Tugan:doğan '' anlamına gelmektedir.
Kadim atalarımızın kültürüne göre bu bayram 21 Aralık'ı 22 Aralık'a bağlayan en uzun gece ve en kısa gün yaşanır. Türk kültürüne göre 21/ 22 Aralık gecesi ışık karanlığı yeniyor ve günler uzamaya başlıyor. Günün uzamaya başlamasına '' Güneş yenilendi '' deniliyor. Güneş yenilenince yılbaşı oluyor.
*
Türkler Altay da Nar Tugan’ı Akçam ağacı altında kutluyorlar. Hayat ağacı denilen Akçam ağacının dibine adak bırakıyor, dallarına bantlar bağlayarak dilek iletiyorlar. Ateşler yakılıyor, danslar ediliyor. Nar Tugan şenlikleri bugün de Kuzey halklarında kutlanmaktadır.
*
Millat’tan sonra 3. Asırda Hunların önü sıra Orta Asya’dan başlayıp, Kafkaslardan Atlanti’ğe kadar uzanan göç dalgası ile Türklerin tek tanrılı inancı, o zamana kadar Pagan inancı yaşayan Avrupa’yı kökten etkilemiştir.
Nar Tugan güneşin doğum kutlamaları da İsa’nın doğum kutlamalarına Noel’e dönüşmüştür. Noel kelimesi de Noio (yeni) ve Helios (güneş ) kelimelerinden oluşmuştur. Yani Nar Tugan’la özdeşdir. Ayrıca Altaylardaki kutsal KLİSYA tepesi’nden Klise (Eglise, ecclesia) kelimesi türemiştir.
*
Yani yılbaşı kutlamaları Türklere kadim atalarından kalmış olan öz bayramlarındandır. Tarih ve kültür bunu kanıtlıyor, ayrıca Türk kültürü bir çok kültürü etkilemiştir.
Bir kızıl goncaya benzer dudağın… / Uğur ULUSOY
Bir kızıl goncaya benzer dudağın… / Uğur ULUSOY
Bir kızıl goncaya benzer dudağın
Açılan tek gülüsün sen bu bağın
Kurulur kalplere sevda otağın
Kim bilir hangi gönüldür durağın
Her gören göğsüme taksam seni der
Kimi ateş gibi yaktın beni der
Kimi billur bakışından söz eder
Kim bilir hangi gönüldür durağın
Kim sevmez ki bu şarkıyı…
Favori şarkılarımdan biri.
Dinlemediğim günler adeta kendimde eksiklik hissediyorum.
Her gittiğim mekanda da muhakkak bu şarkıyı çalmalarını isterim.
Aylin Şengül Taşçı’nın yanı sıra Hande Mehan’ın enstrümantalsiz yorumu ve yine Kurtuluş (Kurtuluş Türkgüven)’un rock versiyonlu yorumu bir başka güzel.
Sözleri Melek Hiç hanımefendiye ait olan bu güzel şarkının bestekarı birçoğunuzun bildiği gibi hemşehrimiz Amir Ateş’dir.
Dr. Faruk Şakir Özay’ın 7. gün okuması Yarın Bahçecik Fatma Hatun Camiinde..
2005 – 2014 dönemi Kavak ve Hızlı Gelişen Orman Ağaçları Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Faruk Şakir ÖZAY geçtiğimiz Çarşamba günü öğle namazına müteakip Derince Çenesuyu Yıldızevler Camiinden ebediyete uğurlandı.
Orman Yüksek Mühendisi Dr. Faruk Şakir Özay, kaybının 7. günü akşamı 21 Aralık 2021 Salı günü YATSI namazına müteakip Bahçecik Kılıçarslan Mahallesi Hürriyet Caddesindeki FATMA HATUN CAMİinde dualarla anılacaktır.
Allah rahmet eylesin..
Bilgi ve teşriflerinizi..
TARHANA (DAR HANE) ÇORBASI ve HİKAYESİ
TARHANA (DAR HANE) ÇORBASI ve HİKAYESİ
MUĞLA'nın ilçelerinden Milas'ın bir köyünde yaşayan çiftçi bir kadının kocası ölüyor, kadın kocasının ölüsüne bakıp bakıp, diyor ki ; "Baktın hava yağmur havası, ocakta Darhana çorbası ne diye ölüvedin gözü kör olası?"...
DAMNATİON MEMORİA… (Hatıraların Lanetlenmesi)
DAMNATİON MEMORİA... (Hatıraların Lanetlenmesi)
Hikaye sorunlu bir öğrenci ile öğretmeni arasında geçmektedir.
Öğretmeni öğrenciye; -“Neden arkadaşlarını kıskanıyor ve onların yaptıklarını bozuyorsun" diye sorunca, Çocuk; -“En iyi ben olmalıyım, en başarılı ben görünmeliyim" diye cevap verir.
Bunun üzerine öğretmen tahtaya bir çizgi çizer ve;
-“Bu çizgiyi nasıl kısaltabilirsin" der.
Kıskanç çocuk hemen atılıp bir kısmını siliverir.
-“Olmadı" der öğretmen, "silmek yok".
Bu sefer çocuk eliyle bir kısmının üzerini kapatır. Öğretmen;
-“Yine olmadı, kapatmak yok" der.
-“Başka nasıl yaparsın" diye soran öğretmen, bakar ki cevap yok, daha uzun bir çizgi çizer diğerinin yanına ve; "Bak öteki kısaldı" der.
-“Başkalarının çizgisiyle uğraşacağına, sen daha büyük bir çizgi çiz" der yaramaz öğrencisine.
Eski Roma'da, ''Damnatio Memorai - Hatıraların Lanetlenmesi" denilen bir terim ve uygulama vardır.
Bu uygulama; Sulla, Nero, Commodus gibi bir kaç imparatora ölümlerinden sonra uygulanmıştır.
Yaptıkları eserleri, koydukları kanunları, evleri-barkları, mezarları, heykelleri ve yazıtları günlük yaşamdan, usulca ve sinsice sistematik olarak silinmiştir.
Bu uygulamalar sonunda sanki onlar hiç yaşamamış gibi olmuşlar!
Bugün de bunların benzerlerini görüyoruz Türkiye'de. 21 y.y.'ın elverişli koşulları ve çok gelişmiş imkanları, durmadan 1930'ların Türkiye'si ile karşılaştırılmaya çalışılmaktadır.
O yılların zor şartlarında imkansızı gerçekleştiren bir liderle, 90 yıl sonrasının elverişli koşullardaki değerleri çarpıştırmanın altındaki hastalıklı psikoloji en hafifiyle kıskançlık olmalıdır.
Onuncu yıl marşını duyunca sinirlenenlerin, İzmir marşını duyunca salon terk edenlerin, İstiklal marşında ayağa kalkmayanların, TC'leri silenlerin, üniversitelerin, hava limanlarının, caddelerin, stadyumların adlarını değiştirenlerin bitmeyen hesaplarının motivasyonu, bu kıskançlık olmalıdır.
Aslında bugünün yöneticileri çok şanslıdırlar. Onu anlayabilseler ve özümseyebilselerdi, 21. yüzyılın olanaklarıyla, en az O'nunki kadar uzun ve kalıcı çizgiler çizmenin mümkün olacağını tahmin edebilirlerdi.
Eğer göz bebeklerine sinen o kıskançlık perdeleri olmasaydı, ''Seni geçtik ey Mustafa'' diye bağırdıklarında, en çok O'nun sevineceğini bilirlerdi!
Bismillah yengemizi (Hatice Yaman) ebediyete uğurladık..
18 Aralık 2021 Cumartesi / Bismillah yengemizi (Hatice Yaman) Gündoğdu Kabristanındaki eşi Sadi abinin yanına defnettik..
Ebediyete uğurladığımız Bismillah yengemize Rabbim rahmet eylesin..
Dr. Öğr. Üyeleri; Ali Vasfi KURT ve Mehmet Veysi DÖRTBUDAK hocalarım ile..
15 Aralık 2021 Çarşamba / İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Ali Vasfi Kurt ile Celal Bayar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Görevlisi de olan MEDAR Mevlana Düşüncesi Araştırmaları Derneği Başkanı Mehmet Veysi Dörtbudak hocalarım ile İzmit Süleyman Demirel Kültür Merkezinde biraraya geldik.
Beş bin ver, beş bin ver! – Mehmet YILMAZ
Beş bin ver, beş bin ver! - Mehmet YILMAZ
Gerçekten ziyade gerçeklik algısının illüzyonu o kadar baskın ki, kapılanlar gerçeğin kendisine tahammül edemiyor. Dokunduğun derin uykudan uyandırılmanın tahammülsüzlüğü gibi tepki gösteriyor. Algıyı yöneten sistem istediği doğrultuda yönlendirmeyi de başarıyor.
Sürekli pompalanan algı “Milletimizi bölemeyeceksiniz. Bayrağımızı indiremeyeceksiniz. Ezanımızı susturmayacaksınız. Vatanımızı parçalayamayacaksınız. Bu ülkeye diz çöktüremeyeceksiniz…” Kim bunlar? Milleti bölmek isteyen kim? Bayrağı indirmek isteyen, ülkeye diz çöktürmek isteyen, vatani parçalamak isteyen kim?
Siz hangi pencereden bakıyorsunuz hangi projeksiyonu tutuyorsunuz bunu bilmiyorum ama bilin ki bu milletin %99’dan daha fazlası kutsal değerlere asla söz söyletmez. Artık yeter kendiniz gibi düşünmeyenleri düşmanlaştırma yaklaşımıyla siz kendinizce ülkemize hizmet ettiğinizi mi sanıyorsunuz? Ülkenin geleceği birlik beraberliği için en büyük tehdidi sizin olaylara bakış açınız ve bu yaklaşımınız oluşturuyor.
ÜÇÜNCÜ OĞUL..! KİSSADAN HİSSE..
ÜÇÜNCÜ OĞUL..! KİSSADAN HİSSE..
Salona eli bağlı üç kişi getirildi, sanık sırasına oturtuldular.
Mahkeme başkanı Saruhan Mebusu Mustafa Necati, sanıklardan en yaşlısına, ihtiyar köylüye sordu.
-Baba Adın ne?
Dinleyicilerde bir ferahlama görüldü.
Demek bu ihtiyarın suçu ötekilerden daha hafifti. Bu yüzden ilk yargılanıyordu.
İhtiyar ayağa kalktı.
-Hüsnü
-Baba adı ?
-Ramazan
-Nerelisin ?
-İnebolu’nun Çatal bucağından.
-Baba, sen askerden kaçan oğlunu evinde saklamış, bir asker kaçağına yataklık etmişsin!
-Tövbe de Reis bey !
-Ben tövbe dedim, sen ne dersin ?
Hasan Baltacı’ya; “medya’da HAC YOLCULUĞUMUZ –1996” kitabı..
15 Aralık 2021 Çarşamba / Bir farzın yerine getirilmesini de sağlayan, hayatımın en faydalı, feyizli, bereketli ve manalı seyahatine 6 Nisan 1996 Cumartesi günü akşamı saat: 24:00’de İzmit Perşembe Pazarından kalkan otobüslerimizle başladık.
Atatürk Havalimanından 7 Nisan 1996 Pazar günü saat: 11.00’de kalkan uçağımız (First Class) Medine’ye 13:45’de indi.
….
5 Mayıs 1996 Pazar günü hüzünlü ayrılış. Cidde Havalimanından 01:05’de kalkış. 03:50’de İstanbul ve bizleri karşılayanlar.. Ülkemizde..
Ailece Ayten – Erhan Bayram çiftinin misafiriyiz..
13 Aralık 2021 Pazartesi/ Bu akşam Ailece Ayten – Erhan Bayram çiftinin misafiriyiz..
Albümüne de baktığımızda tanıdıklarımızla karşılaştık.
Ebediyete uğurlananlara Allah rahmet eylesin..
Ailece Ayten yengemiz hanımefendiye ilgi ve ikramları için teşekkür ederiz..
Namazın farzları – Fahri SAĞLIK
Namazın farzları - Fahri SAĞLIK
- Namazın kişiye farz olmasının şartları, Müslüman olmak, bulûğ çağına ulaşmak ve akıllı olmaktır. Sahih ve eksiksiz bir şekilde kılınabilmesi için namazın birtakım farzları, vacipleri, sünnetleri ve âdâbı vardır. Farzlara riayetsizlik, namazın bozulmasına yol açar. Namazın vaciplerinden biri sehven (yanılarak, yanlışlıkla) terkedilmişse sehiv secdesi yapmak, eğer kasten terkedilirse, namazın iade edilmesi yani yeniden kılınması gerekir. Sünnet ve âdâbındaki noksanlık ve kusurlar namazı bozmaz, fakat sevabını azaltır.