Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

ahsen okyar
15Kas/25Kapalı

Kocaeli Gazetesi, 11 Kasım 2025 Salı

2025.11.11a

15Kas/25Kapalı

Nostalji; 20 sene önce BUGÜN: Bizim Kocaeli Gazetesi, 15 Kasım 2005 Salı

2005.11.15a

15Kas/25Kapalı

15 Kasım 1983 Kutlu Olsun..

IMG-20251114-WA0038

15Kas/25Kapalı

Vali Aktaş, Aydınlar Ocağı’nı konuk etti

249_4

14 Kasım 2025 Cuma / Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkan ve yönetimi Kocaeli Valisi İlhami Aktaş'ı ziyaret etti.

İlimizin köklü ve etkili sivil toplum kuruluşlarından Aydınlar Ocağı Kocaeli Valisi İlhami Aktaş'ı makamında ziyaret etti.

Kocaeli Aydınlar Ocağı’ndan, Vali İlhami Aktaş’a Ziyaret

Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkanı Prof. Dr. Tahir Serkan Irmak, eski Başkanlar Ahsen Okyar, Av. Ruhittin Sönmez ve Av. Güral Uysal ile yönetim kurulu üyeleri, Vali İlhami Aktaş’ı ziyaret etti.

Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkanı Prof. Dr. Tahir Serkan Irmak ve beraberindeki heyet, Vali İlhami Aktaş’a kabullerinden dolayı teşekkür ederek, planladıkları çalışmaları hakkında bilgi verdiler.

Vali Aktaş ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek konuklarına teşekkür etti.

15Kas/25Kapalı

Ne demeliyiz ki!

IMG-20251020-WA0006

14Kas/25Kapalı

Kocaeli’de anlamlı söyleşi: “Atatürk, ölüm döşeğinde bile ülkesini düşündü”

20251112_191518

12 Kasım 2025 Çarşamba / Kocaeli’de anlamlı söyleşi: “Atatürk, ölüm döşeğinde bile ülkesini düşündü”

Kocaeli Trabzonlular Derneği, “Ülkesine Adanmış Bir Ömür: Mustafa Kemal Atatürk” temalı söyleşi düzenledi. Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Tarihçi Prof. Dr. Vahdettin Engin’in konuşmacı olduğu programda, Atatürk’ün çocukluk yıllarından vefatına kadar bilinmeyen yönleri anlatıldı.

Kocaeli Trabzonlular Derneği bugün İzmit Yahya Kaptan Dernek yerleşkesinde ‘Ülkesine Adanmış Bir Ömür: Mustafa Kemal Atatürk’ temalı söyleşi düzenledi. Söyleşinin moderatörlüğünü tarihçi - yazar Emel Engin üstlenirken konuşmacı ise Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Tarihçi Prof. Dr. Vahdettin Engin oldu.

GENİŞ KATILIM

Söyleşiye; Kocaeli Trabzonlular Dernek Başkanı İbrahim İbrahimoğlu, İzmit Belediyesi önceki dönem Başkan Yardımcısı Vildan Bacıoğlu, Eğitim İş Kocaeli Şube Başkanı Ersin Tolga Başbay, Elektrik Mühendisleri Odası Kocaeli Şube Başkanı Gökmen Hasan Çebi, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Tarihçi Prof. Dr. Vahdettin Engin, tarihçi - yazar Emel Engin, dernek yöneticileri ve üyeler katıldı.

ŞEHİTLERİMİZ ANILDI

Söyleşi de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen C130 tipi askeri kargo uçağında şehit olan 20 askerimizi ve tüm şehitlerimiz anıldı.

İBRAHİMOĞLU TEŞEKKÜR ETTİ

Söyleşinin açılış konuşmasında Kocaeli Trabzonlular Dernek Başkanı İbrahim İbrahimoğlu katılımcılara teşekkür etti.

ATATÜRK’ÜN AİLESİ YÖRÜK

Ardından söz alan Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Tarihçi Prof. Dr. Vahdettin Engin, “Atatürk’ün ailesi Yörük. İki Yörük aile. Atatürk tek kardeşi Makbule Hanım değil. Atatürk dahil 6 kardeşi var. 3 kardeşi Atatürk doğmadan önce vefat etti. Naciye isimli kız kardeşi ise 12 yaşında hayatını kaybetti. Bu bilgiler ortaya çıkınca Atatürk hakkındaki iftiralar çürüyor.

ÇOCUKLUĞUNDAN BU YANA SUBAY OLMAK İSTİYOR

Atatürk’ün eğitim hayatı Mahalle Mektebi ile başlıyor, Şemsi Efendi İlkokulu, Selanik Askeri Rüştiyesi, Manastır Askeri İdadisi, Kara Harp Okulu, Harp Akademisi’yle bitiyor. Çocukluğundan bu yana subay olmak istiyor. Okullarda başarısı ile ön plana çıkıyor. Tarih Öğretmeni Mehmet Tevfik Bey Atatürk’ün üstünde büyük bir etki bırakıyor. Ömer Naci en yakın arkadaşı. Ömer iyi bir hatip, şiirler yazıyor. Atatürk daha sonra İstanbul’a geliyor. Mektebi Harbiye’ye. 6 yıl boyunca eğitim aldı. 1905 yılında Kurmay Yüzbaşı olarak mezun oldu.

ÇANAKALE HAYATINDA ÇOK ÖNEMLİ BİR YERE SAHİPTİR

Askerlik hayatı başladığında Trablusgarp'a gönüllü olarak gitmiştir. Ataşelik görevini bırakıp Çanakkale savaşına katıldı. Bu savaş onun ülkede ve dünyada tanındığı savaştır. O dönem yarbay olan Mustafa Kemal albaylığa terfi ediyor. Çanakkale hayatında çok önemli bir yere sahiptir.

2 DEFA KALP KRİZİ GEÇİRİYOR

Atatürk hayatı boyunca sağlık sorunları ile mücadele ediyor. Böbrek rahatsızlığı gençlik yıllarında görülüyor. Savaşta yaralanıyor. Uzun aylar boyunca siperlerde kalıyor. Böbrekleri rahatsızlanıyor. Atatürk, İspanyol gribine de yakalanıyor. Tedavi oluyor. 1923 ve 1927 yıllarında kalp krizi geçiriyor.

MERAK DUYGUSU ÇOK GÜÇLÜYDÜ

Atatürk çok okuyan bir insan. En çokta tarih kitaplarını okuyor. Bu durum onu ön plana çıkartıyor. Bu çerçeve içerisinde savaş zamanı dahi kitap okuyor. Atatürk aynı zamanda birçok kitap da yazmıştır. Merak duygusu çok güçlüydü.

1936’DA SİROZ BELİRTİLERİNİ GÖSTERİYOR

1936’da siroz hastalığının belirtilerini görmeye başladı. Bir yandan da ülke meseleleriyle uğraşmaktan geri kalmıyor. Montrö ile uğraşıyor. Boğazlar meselesini hallettikten sonra Hatay sorunu başlıyor. 1938 yılında hastalık baya bir ilerlemişti. 19 Mayıs törene katıldı. Atatürk oradan Adana ve Mersin’e askeri teftişe gitti. Bu durum hastalığını baya ilerletti. Fransızlar Hatay konusunda geri adım attı. Sonraki gelişmeler ile Hatay anavatana katıldı. Hastalığın son zamanlarında Savarona Yatında ve Dolmabahçe Sarayı’nda kalıyor. 26 Eylül 1938’de ilk kez komaya giriyor. Kendine gelince ‘Demek ölüm böyle olacak’ diyor. 10 Kasım sabahı derin bir üzüntü yaşanıyor. Atatürk’ün vefatıyla birlikte binlerce insan Dolmabahçe’de bekledi. Hayatının son dönemlerinde bile ülke meseleleriyle meşguldü” ifadelerine yer verdi.

14Kas/25Kapalı

Kocaeli’de örnek Müftü’ye teşekkür ziyareti

580539283_1160369962854572_8536297434090678178_n - Kopya

12 Kasım 2025 Çarşamba /  Kocaeli'de örnek Müftü'ye teşekkür ziyareti

Kocaeli Aydınlar Ocağı ve Kocaeli Milli Kuruluşlar Birliği Kocaeli İl Müftüsü Mehmet Sönmezoğlu’nu ziyaret ederek Atatürk tablosu hediye etti.

Kalabalık bir heyetle gerçekleşen ziyarette, 10 Kasım 2025 günü Kocaeli Valiliği öncülüğünde ve Kocaeli İl Müftülüğü tarafından organize edilen, Kocaeli ilçe camilerinde Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, şehitlerimiz ve ebediyete irtihal eden gazilerimiz için düzenlenen mevlid programı dolayısıyla teşekkür edildi.

“ATATÜRK, HERKESİN ORTAK PAYDASI”

İl Müftüsü Sönmezoğlu, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, hür olmayana cuma namazı ve hac gibi ibadetlerin farz olmadığını, Atatürk sayesinde hürriyetine kavuşan Türk milletinin özgürce ibadetlerini yapabilir hale geldiğini ve Atatürk’ün bu topraklarda özgürce yaşayan herkesin ortak paydası olduğunu belirtti.

“ÖZLENEN YAKINLAŞMA GERÇEKLEŞTİ”

Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkanı Prof. Dr. Tahir Serkan Irmak, Atatürk’ün “Asıl olan iç cephedir. Dış cephe sarsılabilir, mağlûp olabilir; fakat hiçbir zaman bir memleketi, bir milleti yok edemez. Önemli olan, memleketi temelinden yıkan, milleti tutsak ettiren, iç cephenin çökmesidir“ sözüne atıf yaparak, düzenlenen mevlid ve anma programının, iç cephede özlenen bir yakınlaşmayı oluşturduğunu, bu yakınlaşmanın Türkiye’yi daha güçlü kılacağını ve sürdürülmesi gerektiğini söyledi.

“BİRLİK BERABERLİK ADINA ÖNEMLİ BİR İŞ”

Kocaeli Milli Kuruluşlar Birliği Başkanı Yücel Alpay Demir ise, “bizler derneklerimizde, ocaklarda, her hayırlı işimizde her duamızda ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, Kuvayi milliyecileri anıyoruz, onlara dua ediyoruz. Kocaeli Valimizin onayı ve Kocaeli  Müftülüğü’müzün organizasyonu ile camilerimizde okunan mevlitler, toplumun farklı kesimlerini bir araya getirmiş, birlik beraberlik adına önemli bir iş yapılmıştır. Bu yapılan özellikle diyanet işlerinin toplum nezdindeki önemi açısından daha anlamlıdır. Vatandaşlarımız da başta merkezdeki camiler olmak üzere tüm camileri doldurarak bu durumdan duyduğum memnuniyeti göstermiştir. Bugün 57 Müslüman devlet var, en zengini biz değiliz, nüfusu en fazla olan da biz değiliz, ama dünyanın neresinde bir masum bir mazlum bir Müslüman zulme uğruyorsa umudu gözü kulağı maddi manevi insani ve askeri destek beklediği yer Atatürk Türkiye’sidir. Bizim gücümüz de birlik beraberliğimizdedir.” diyerek devam etti.

ZİYARETTE BULUNANLAR

Ziyarete katılan Aydınlar Ocakları eski başkanlarından Ahsen Okyar, Dr. Halil İbrahim Kahraman, yönetim kurulu üyeleri Dt. Ömer Erdal, Hamdullah Altun, Ali Kahraman, Selçuklu Düşünce Kulübünden Recep Sarısakal, Yesevi Derneği Başkanı Eren Elmalı, Yozgatlılar Derneği Başkanı Salih Ata, Sağlık Çalışanları Dernek Başkanı Adem Yaman, Hürriyetçi-Sağlık Sendikası İzmit Şubesi Başkanı Ercan Öztürk, Çukurovalılar Dernek Başkanı Erdoğan Davut, Tokatlılar Dernek Başkanı Turan Şahin, Hacı Bektaş-ı Veli Kültür Vakfı Körfez İlçe Başkanı Mazlum Arslan, Kocaeli Şair ve Yazarlar Dernek Bşk Yrd. Behice Karadeniz, Şehit Aileleri Dernek Başkanı Şaban Arlı, Diyanet Birlik Sen Genel Bşk.Yrd. Mehmet Ali Karadaşlı, Halk Kürsüsü Derneği Yöneticisi Ramazan Sevinç, Doğu Marmara Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Başkanı Salih Karabey, Kocaeli Niğdeliler Derneği Başkanı Cumali Bozok, Kocaeli Ardahanlılar Kültür ve Dayanışma Derneği Bşk. Alpay Aydemir ve 29 Ekim Cumhuriyet Kadınları Derneği Bşk. Noyan Bayram, yardımcısı Fatma Çardak ayrı ayrı söz alarak, yapılan anma ve mevlid organizasyonunun toplum için önemini, son yıllarda oluşan ayrışmayı önleyici bir adım olduğunu ve tüm Türkiye’ye yayılması gerektiğini ifade ettiler. Ziyaret, günün anlamına özgü hediyelerin takdimi ve İl Müftüsü Sönmezoğlu’nun misafirlere Kur’an-ı Kerim armağan etmesiyle sona erdi.

14Kas/25Kapalı

İMAN ÖLÇER SAHİPLERİNE NESİMİ’NİN CEVABI – Ruhittin SÖNMEZ

ruhittin s

İMAN ÖLÇER SAHİPLERİNE NESİMİ’NİN CEVABI - Ruhittin SÖNMEZ

“Ben melâmet hırkasını, kendim giydim eynime” diye başlayan şiiri ve ezgiyi çok severim. Kul Nesimi’nin yaklaşık dört yüz yıl önce yazdığı bu şiir sanki bugün için yazılmış gibi zihnimin vitrininde duruyor.

Bana göre, bu şiir şekilci, dar, tek-tip inanç anlayışına karşı bir isyanın göstergesidir. Tasavvufi aşkın ve inanç özgürlüğü anlayışının en rafine, en cesur ve en şiirsel ifadesidir.

Atatürk ve Atatürk’e dua edenleri dinsiz olmakla, dinden çıkmakla suçlayan, trolünden profesörlerine kadar, siyasal İslamcıların bir türlü kavrayamadığı arı duru bir İslam anlayışını yansıtır.

Ben melamet hırkasını / Kendim giydim eynime,

Ar u namus şişesini / Taşa çaldım kime ne?

Melâmet, tasavvufi literatürde “kınayanın kınamasından korkmama”, dışa dönük şöhret değil içsel hakikat yoluna yönelme olarak tanımlanır.

Şairin “melâmet hırkasını kendim giydim” cümlesi, onun inanç özgürlüğünü, Melami anlayışını içsel bir duruşla ve kendi iradesiyle seçmiş olduğunu anlatır.

Şiir, “tek bir doğru” dayatan din yorumlarına karşı, inançta bireysel tercihin ve tecrübenin özgürlüğünü savunur.

Bu yönüyle laikliğin, yani inanç ve vicdan özgürlüğünün tasavvufi temellerinden biridir.

Şair “Ar u namus şişesini / Taşa çaldım kime ne?” derken, başkalarının veya topluma egemen olan güçlerin tek hakikat olarak gösterdiği kavramların bile eleştirilebilir, reddedilebilir olduğunu anlatır. Dinî veya toplumsal otoritenin dayattığı “şu şekilde yaşanmalı, şu gibi görünülmeli” gibi kalıplara itaat etmemek özgürlüğünü savunur. Kınama, alay ve suçlamalara karşı, inanç ve eylemlerinden kendi sorumlu olduğunu “kime ne” diyerek vurgular.

Klişe görüşlerin (dış taklit, gösterişli ibadet, toplumsal onay arayışı) karşısında, melâmet anlayışı çerçevesinde “takdir edilmek için değil, hakikat için yaşama” amaçlı duruştur.

14Kas/25Kapalı

Sabret..

IMG-20251020-WA0018

13Kas/25Kapalı

14 Kasım 2025 Cuma İzmit Halk Evi Gençlik Merkezi

576488714_18126441070498982_7429686907637763700_n

13Kas/25Kapalı

Berkalp Baykara, bir aydan az olan askerliğini tamamladı…

20251112_215316

3 Kasım 2025 Pazartesi /  Berkalp kardeşim bir ay bide olmayan özel görevini tamamladı..

13Kas/25Kapalı

Nostalji; 20 sene önce BUGÜN: Özgür Kocaeli Gazetesi, 13 Kasım 2005 Pazar

IMG_6123

13Kas/25Kapalı

Süleyman Coşkuner hocamız diyor ki!..

IMG-20251020-WA0023

12Kas/25Kapalı

Hocalarımızla Şelale Cafe de

20250713_185321

13 Temmuz 2025 Pazar  /  İl Müftülüğümüz emekli memuru M. Rıfat Taşçıoğlu, Büyük usta Mimar Sinan’ın İzmit’teki tek eseri olan Yeni Cuma (orijinal adıyla Pertev Mehmet Paşa) Camiinin sembol imamı Fevzi Elitok ve İmam Hatip Lisesinin emekli Müdürü ile hafta sonunu Şelale Cafe de sohbetledik…

12Kas/25Kapalı

TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ YOĞUN BAKIMDA: YAPAY ZEKÂ DEVRİMİ KAPIDA: MEVCUT 1 MİLYON 200 BİN ÖĞRETMEN FAZLA! 15-20 YIL SONRA 100 BİN ÖĞRETMEN YETERLİ OLACAK! – Gürkan AVCI

gürkan avcı

TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ YOĞUN BAKIMDA: YAPAY ZEKÂ DEVRİMİ KAPIDA:

MEVCUT 1 MİLYON 200 BİN ÖĞRETMEN FAZLA!

15-20 YIL SONRA 100 BİN ÖĞRETMEN YETERLİ OLACAK! – Gürkan AVCI

Bugün yalnızca bir basın açıklaması yapmıyorum; Türk eğitim sisteminin derinlerinde yatan yapısal çürümüşlüğü, vizyonsuzluğu, çapsızlığı, milli bir felaketin eşiğinde olduğumuzu haykıran bir uyarıda bulunuyorum. Eğitim sistemimiz acil servisin yoğun bakım ünitesine kaldırılmadan hemen önceki son bir kurtuluş reçetesini sunuyorum.

MİLLİ FELAKETİN EŞİĞİNDE: EĞİTİM SİSTEMİNE SON KURTULUŞ REÇETESİ!

Çünkü dünya, yapay zekâ devriminin, blockchain teknolojilerinin, web3 ekosistemlerinin ve dijital dönüşümün kaçınılmaz dalgalarıyla yeniden şekillenirken, YÖK ve Millî Eğitim Bakanlığı'mız hâlâ Sanayi Devrimi'nin kalıplarıyla, sığ bir ideolojik kafayla hareket ediyor; değil önünü, kenarına geldiği uçurumu bile göremiyor!

12Kas/25Kapalı

“Atatürk’ü Anma Gecesi” 18.15 Kokteyl

579483876_835398602539971_8059233529106665979_n

12Kas/25Kapalı

Nostalji; 20 sene önce BUGÜN: Kocaeli Gazeteleri, 12 Kasım 2005 Cumartesi

IMG_6122

12Kas/25Kapalı

Günümüz güzel geçsin

IMG-20251014-WA0012

11Kas/25Kapalı

Bir kamyonun arkasın da..

IMG-20251109-WA0018

11Kas/25Kapalı

ATATÜRK’Ü CAMİLERDEN KOVMA HİSTERİSİ – Ruhittin SÖNMEZ

ruhittin s

ATATÜRK’Ü CAMİLERDEN KOVMA HİSTERİSİ - Ruhittin SÖNMEZ
Kocaeli Valiliği ve İl Müftülüğü’nün, 10 Kasım’da Atatürk’ün ruhuna “Mevlid-i Şerif” ve Kuran- Kerim
okutulması kararı, bazı çevrelerin içlerindeki nefreti ortaya çıkardı. Sıradan bir dua programına bile
tahammül edemediler.
“Camilerimizden Allah düşmanlarına rahmet okunmasına müsaade etmeyelim. Camiler bizim,
bizim olanda bizden olmayana yer yok!” diyen mi ararsınız?
Mevlit okutma talimatı veren Kocaeli İl Müftüsü Mehmet Sönmezoğlu’na “Ahiretini yaktın” diyeni
mi?
“Camilerde Kemalizm istemiyoruz” hezeyanını mı?
Hadi bunlar “trol” denilen çapsızlar.
Bir de sözüm ona “Camiler siyaset mekânı olmasın” diyen iki yüzlü paylaşımlar var: Diyanet
mensuplarının üye olduğu bir sendikanın başkanı şöyle diyor: “Ne camiler laiklik ve Kemalizm
testi mekanlarıdır ne de din görevlileri laikçi bağnazların emir eridir.” Bunların, camilerde
propaganda yapan kendi üyesi hocalara ve politikacılara sesini çıkardığını duymadık. Siyasi kararla
alınan selalar okunurken de itiraz etmediler. Ama Atatürk’e dua söz konusu olunca “mevzuata aykırı”
olduğunu keşfettiler.
Ya Prof. Dr. ünvanlı olanlara ne demeli?
İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Uysal, “Atatürk İslam’ı bu topraklardan söküp atmaya çalışmışken ve bu tip dini merasimlere karşıyken, Atatürk için mevlit okutmak kimi memnun etmek için?” diye paylaşım yaptı.
Eskiden ciddiye aldığım için şimdi utandığım Prof. Dr. Ahmet Akgündüz (Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü) şu paylaşımı yaptı: “Ya Rab! Kocaeli Valisi ve Müftüsünü Mustafa Kemal ile haşret! Âmin.”
Paylaşımının altına ise Kaf Suresi’nin 30. ayetini ekledi: “O gün cehenneme ‘Doldun mu?’ diye sorarız; o da ‘Daha yok mu?’ der.”
Bu sözde bilim insanları, ellerindeki “iman ölçer” ile Atatürk’ün “İslam düşmanı bir cehennemlik” olduğu konusunda hükümlerini vermişler.
Bu tepki, düşüncenin değil, öfkenin; inancın değil, dogmatik nefretin dışa vurumudur.
Şimdi Profesör unvanlı bu dogmatik nefret sahibi kişilerin paylaşımları ile Seyda Feyzullah Konyevi denilen şu sözde “hazretin” nefretini açıklaması arasında ne fark var:
“Allah’ım, senin dinine savaş açmış, Resulünün hilafetini kaldırmış, indirdiğin şeriat hükümlerini
yasaklamış, laikliği getirmiş, sarığımızı yasaklamış, Yahudi şapkasını takmayı mecbur etmiş bir kişiyi
‘biz çok seviyoruz; sen de sev ve cennetine koy’ diye mi dua edeceksiniz? Dua ederken sarığınızı
çıkarıp Yahudi şapkası mı takacaksınız?”
Bu nefretin kaynağı, dinî hassasiyet değil, siyasal mülkiyet tutkusudur.