
ADAMLIĞIN DİBİ – Ruhittin SÖNMEZ
ADAMLIĞIN DİBİ - Ruhittin SÖNMEZ
Bir milletvekili diğer milletvekiline iri yüzüklü yumruğu ile saldırdı. Yaralanan İYİ Partili Milletvekili Hüseyin Örs yoğun bakımda ölümden döndü. Kalbinde pil bulunan Örs’ün kalp ritmi elektroşokla düzene sokuldu.
Saldırgan AKP’li Milletvekili Zafer Işık"Genel Kurul’da zaman zaman böyle şeyler olur, özür dilemeyeceğim. Kalbinde stent varsa Genel Kurul’a gelmeseydi” dedi.
Daha da fenası Sakarya Üniversitesinden Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, İYİ Parti Milletvekili Hüseyin Örs'e yumrukla saldırıp yoğun bakıma kaldırılmasına neden AK Parti Milletvekili Zafer Işık'a, "Adamın dibiymiş, bu bir ecdat geleneğidir, elleri dert görmesin" sözleriyle destek çıktı.
Kimlerin “Prof. Dr.” unvanı taşıdığını daha iyi anlayabilmek için bu sefil açıklamanın tamamını aynen vereyim:
"Adamın dibiymiş Zafer Işık. Anlayana anladığı dilden konuşmuş. Bu bir ecdat geleneğidir, elleri dert görmesin. Müslüman, yeri ve zamanına göre hareket etmesini iyi bilendir. Pısırıklar, Zafer Bey Kardeşimin bu adam gibi tavrını görsün de örnek alsın İnşaAllah..."
Neresinden bakarsanız bakın adamlığın, bilim insanı seviyesinin, devlet adamı liyakatsizliğinin dibe vurduğunu gösteren bir vaka bu.
İYİ Parti, AKP Bursa Milletvekili Zafer Işık hakkında,'adam öldürmeye tam teşebbüs' suçlamasıyla suç duyurusunda bulunacak.
Böyle bir suçun faili olan milletvekilinin pişmanlık duymaması “yargı bizim elimizde nasıl olsa” rahatlığından olabilir. Öyle değilse, bu ne kindir ki hapis cezasını bile göze alıyor?
Bu şahıs nasıl bir milletvekili ki saldırdığının sadece bir kişi olmadığı, milletin iradesi olduğunun bilincinde değil.
Prof. unvanlı şahıs nasıl bir kamplaşmanın esiri olmuş ve karşı kampa nasıl bir nefret duygusunda ki suçu ve suçluyu alenen övmekten çekinmiyor. Hatta saldırıya katılmayanlara “pısırık” diyerek benzer suçları işlemek için kışkırtıyor.
Adına da yazık, soyadına da ve bilhassa unvanına yazıklar olsun.
“Suçu ve suçluyu övme suçunu” işlerken utanmadan ecdat ve Müslüman kavramlarını kullanıyor. Bizim ecdadımız medeni bir şekilde tartışamayan, fikren yenemediği mesai arkadaşına düşmanca saldıran insanlar mıydı? Ecdada hakaret cüretine bakın.
“Müslümanları rencide etmek haramdır ve insanı günahkâr eder. Hatta kafir bile masum ve hatasız olsa, onu rahatsız etmek İslam dininde yasaktır.”
İslami kurallar böyle ama… Bay Profesör bırak rahatsız etmeyi neredeyse öldürülmekte olan bir Müslüman’a “oh olsun!” diyor. Saldırgana da “kahraman” muamelesi yapıyor.
Böylesine Müslüman denir mi?
Denirse olmaz olsun böyle Müslüman.
Sinan Yolcu Başkanımızla keyifli bir seyahat..
30 Kasım 2022 Çarşamba / Aygün Aynagöz kardeşim ile Kandıra’da ziyaretlerimizi tamamladıktan sonra dönüşümüzü Kocaeli Kandıralılar Derneği 15. Başkanı Sinan Yolcu sağladı.
Sevgili Başkanım sağol… Keyifli bir seyahat oldu…
Gördesli Makbule Efe (ANADOLU’nun KAHRAMAN KADINLARI) Tiyatrosu Kandıra’da…
2 Aralık 2022 Cuma / Kandıra’da uzun yıllar öğretmenlik yapan Filiz – Muhammed İnci çiftinin başrollerini paylaştığı Gördesli Makbule çok beğenildi. ADD Kandıra Şube Başkanı Zeliha Yalçıntuğ ekibe teşekkür ederek çiçek sundu. Beğenilen Tiyatro ekibi dakikalarca alkışlandı.
Prof. Dr. Orhan Değer’den “Özbekistan” Gezi notları…
26 Kasım 2022 Cumartesi / Akça Koca Kültür Platformu “İlimde Bilgelik” toplantısı, İstanbul Devlet Demiryolları Fenerbahçe Sosyal Tesislerindeki yapıldı.
Özbekistan notları
Toplantının başında; Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Orhan Değer, Platformun 2018 yılında gerçekleşen Özbekistan Gezisi notlarını sundu. Hediyesini de Yönetim Kurulu üyeleri; Çetin Mut, Dr. Yunus Özen ve Coşkun Karakadılar verdi.
Kemal Bebek büyüğümüzle karşılaştık…
30 Kasım 2022 Çarşamba / Biz Kandırayız Platformu Başkanı Aygün Aynagöz ile Prof. Turan Güneş Kültür Merkezinden dönerken Kemal Bebek büyüğümüzle karşılaştık…
Ayaküstü hal hatır sorduktan sonra, fotoğraf çektirmeyi de ihmal etmeden yolumuza devam ettik.
Abdullah Köktürk’e; “medya’da KOCAELİ KANDIRALILAR DERNEĞİ–11” kitabı
1 Aralık 2022 Perşembe / Kocaeli Kandıralılar Derneği Denetim Kurulu Başkanı Ahsen Okyar; son Bekirpaşa Belediye Başkanı Abdullah Köktürk’e; “medya’da KOCAELİ KANDIRALILAR DERNEĞİ -11 (30.06.2020/25.03.2022)” kitabını takdim etti.
Recep Demirtaş ile karşılaştım…
2 Aralık 2022 Cuma / Alarko Bayii ALCA’ya gittiğimde Hasan Baltacı ağabeyin yanında 1980 öncesinin dostlarından Recep Demirtaş ile karşılaştık.
Recep kardeşime daima sağlık ve huzur dilerim..
Kuzu Ailesine misafir olduk
4 Aralık 2022 Pazar / Ferhat Kuzu kardeşimin Pazar sabah kahvaltı davetine Kocabayramlar’dan dönerken ailece katıldık.
Aile büyüğü annesinin, sohbetinden istifade ettik…
Huriye yengemiz hanımefendi başta olmak üzere nefis ve harika ikramları hazırlayanların ellerine kollarına sağlık…
Akdurak Mahalle Muhtarı Cüneyt Özcan ziyareti
30 Kasım 2022 Çarşamba / Biz Kandırayız Platformu Başkanı Aygün Aynagöz ile Kandıra’da ziyaretlerde bulunduk.
Akdurak Mahallesi Muhtarı Cüneyt Özcan’ı da, işyerinde ziyaret ettik.
Cüneyt kardeşime hayırlı kazançlar dileyerek, ikramları için de teşekkür ettik.
EN BÜYÜK ENGEL SEVGİSİZLİKTİR-I – Seyfettin KARAMIZRAK
EN BÜYÜK ENGEL SEVGİSİZLİKTİR-I - Seyfettin KARAMIZRAK
Engelli olmak bir hastalık değil bir insanlık halidir. toplumsal faktörlerin etkisiyle engelliler, eğitim, ulaşım, fiziksel çevre ve koşulların uyumsuzluğu, rehabilitasyon alanlarının kısıtlılığı nedeniyle, istihdama katılamamakta, toplumsal yaşamın dışında kalmaktadırlar.
OECD verilerine göre, dünya nüfusunun yaklaşık %15’i engelli bireylerden oluşmaktadır. Yani dünyada 1 milyar engelli var. Bu insanların yaklaşık 200 milyonu hayatlarını devam ettirme konusunda ciddi zorluklar yaşamaktadır.
Ülkemizde, TÜİK verilerine göre; en az bir fonksiyonunda zorluk yaşayan kişi sayısı 4 milyon 882 bin 841’dir. Ancak resmi olmayan rakamlara göre bu oranın 9 milyon olduğu
tahmin edilmektedir.
Ülkemizde, engelli yurttaşların sosyal, kültürel ve ekonomik sorunlarına yönelik bazı iyileştirilmeler yapılsa da, tüm sorunlarını çözücü düzenlemeler halen yoktur. Engelli
yurttaşlar, gündelik hayat içerisinde yer almakta zorlanmaktadırlar. Çünkü engelli yurttaşlarımızın büyük bir kısmı evlerine kapanarak yaşamlarını sürdürmek zorundadır.