Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

ahsen okyar
24Eki/25Kapalı

Nostalji; 20 sene önce BUGÜN: Barış Gazetesi, 24 Ekim 2005 Pazartesi

2005.10.24b

24Eki/25Kapalı

İşadamı Hasan Baykara’nın gülleri..

20251018_17262520251018_172616

18 Ekim 2025 Cumartesi / İzmit Sanayi Sitesinin sevilen esnaflarından Baykara Makine işletmecisi İşadamı Hasan Baykara’nın gülleri…

24Eki/25Kapalı

Nostalji; 20 sene önce BUGÜN: Kandıra Kaymakamlığı, 24 Ekim 2005 Pazartesi

2005.10.24a

24Eki/25Kapalı

Güçlü bir hafıza için;

535da7eb1adfb688edbeead1b47854b7

23Eki/25Kapalı

Kocaeli Gazeteleri, 23 Ekim 2025 Perşembe

IMG-20251023-WA0001

23 Ekim 2025 Perşembe

23Eki/25Kapalı

Dr. Alaattin Büyükkaya Yeni kıyafetiyle..

IMG-20251011-WA0015

11 Ekim 2025 Cumartesi / Dr. Alaattin Büyükkaya büyüğümüz, Gökalp Şentürk üstadın Kitap Fuarında..

Ali Kahraman ağabeyde misafirlerimiz arasında..

23Eki/25Kapalı

Nostalji; 20 sene önce BUGÜN: Kocaeli Gazeteleri, 23 Ekim 2005 Pazar

2005.10.23b

23Eki/25Kapalı

Mavi Kocaeli Gazetesi, 17 Ekim 2025 Cuma

2025.10.17b

23Eki/25Kapalı

Nostalji; 20 sene önce BUGÜN: Kocaeli Gazeteleri, 23 Ekim 2005 Pazar

2005.10.23c

23Eki/25Kapalı

Kontrol listesi

8aa4b0f6c50f8de75174fb618c5e0222

22Eki/25Kapalı

tv41’de DİPNOT programı Fazile Özkurt üstat..

20251020_193026

20 Ekim 2025 Pazartesi / Fazile Özkurt Hanımefendi ile Ahmet Sezgin  üstada tv41 “DİPNOT” programı öncesi..

22Eki/25Kapalı

Nostalji; 20 sene önce BUGÜN: Bizim Kocaeli Gazetesi, 22 Ekim 2005 Cumartesi

2005.10.22e

22Eki/25Kapalı

Söyleşi.. Prof. Dr. Tuncay TAYMAZ 25 Ekim 2025 Saat: 14.00

IMG-20251017-WA0032

22Eki/25Kapalı

Nostalji; 20 sene önce BUGÜN: Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, 22 Ekim 2005 Cumartesi

2005.10.22b

22Eki/25Kapalı

Kocaeli Bizim Yaka Kocaeli, 17 Ekim 2025 Cuma

2025.10.17a

22Eki/25Kapalı

Nostalji; 20 sene önce BUGÜN: Kocaeli Gazetesi, 22 Ekim 2005 Cumartesi

2005.10.22a1

22Eki/25Kapalı

Neler seni yorar?

2db206a527777da4b3f73bd9a30bb0ab

21Eki/25Kapalı

3 Mayıs 1985 günü kurulan Kocaeli Aydınlar Ocağı 41. yaşında

IMG-20251020-WA0020

20 Ekim 2025 Pazartesi / Fazile Özkurt üstadın elinde “DİPNOT” programındayız…

3 Mayıs 1985 günü 28 gönül dostunun elinde kurulan Kocaeli Aydınlar Ocağını 41 yıla ulaştıranlar Sağ olsun..

Av. Nedret Pınar Erkaya ablacığımız hanımefendi başta olmak üzere ebediyete uğurladıklarımıza Rabbim rahmetini lütfeylesin.

Zaman ne çabuk geçiyor?…

21Eki/25Kapalı

Nostalji; 20 sene önce BUGÜN: Kocaeli Gazetesi, 21 Ekim 2005 Cuma

2005.10.21e

21Eki/25Kapalı

BAŞ AĞRISI VE BAŞ BELASI – Ruhittin SÖNMEZ

ruhittin s

BAŞ AĞRISI VE BAŞ BELASI - Ruhittin SÖNMEZ

Yedi yaşındaki torunum Asil, grip sebebiyle evde istirahat etmekte iken, babasına “başım belada”
diyor. “Neden?” sorusuna ise “çünkü başım ağrıyor” diye cevap veriyor. Bu yaştaki bir çocuğun
“başım belada” gibi soyut bir kavramın anlamını bilememesi ve başın ağrıması gibi somut
algıladığı bir durumla özdeşleştirmesi normal bir şey.
Evimizde espri konusu olan bu kavram kargaşasının, toplumumuzun çok önemli bir kesiminde de
yaşandığını düşününce keyfim kaçtı. Çünkü toplumun önemli bir kesimi, ülkenin gerçekten “baş
ağrısı mı çektiğini” yoksa “başının belada mı olduğunu” ayırt edemiyor. Hatta bir kısmı bu belirtilerin farkında bile değil.
PISA testleri de bunu doğruluyor. Sadece öğrenciler değil, yetişkinler de kavramsal okuryazarlık sorunu yaşıyor. Bir kısım eğitimli insanlarımızın da dahil olduğu çok geniş bir kesim soyut kavramları, mecazları, ironileri anlayamıyor, yani soyut düşünmekte başarısız. “Sakla samanı gelir zamanı” atasözündeki derin mesaj bile, samanla işi olmayanlara ulaşamıyor.
Soyut düşünme yeteneğinin gelişmemesi, sosyal medyada trol üretimi haber ve yorumlar, iktidarın
güçlü propaganda mekanizmasının beslediği bilgi kirliliğiyle de bağlantılı.
Bu insanların ekonomiden, adalete, milli eğitimden demografinin değişmesine, terörsüz Türkiye ile
ABD/İsrail projelerinin bağlantısına kadar konularda sebepleri, birbirleriyle bağlantılarını ve muhtemel sonuçlarını yorumlaması ve akıl yürütmesi yetersiz kalabiliyor.
Bugün Türkiye’nin başını ağrıtan meseleleri ve başımızın belada olduğunu gösteren iç ve dış gelişmeleri kavrayabilenlerin oranı bu sebeplerle düşük olsa gerek.
Önce şunu belirtelim: BAŞ AĞRISI ile kastettiğim kronik ama yönetilebilir iç sorunlar, BAŞ BELASI
tanımlamasıyla kastettiğim ise krize ve hatta beka sorununa dönüşebilecek iç ve dış tehditlerdir.
Basit ilaç ve istirahat gibi yöntemlerle tedavi edilemeyen baş ağrılarının bazen hastanın hayatını
sonlandırabilecek kök sebeplerin belirtisi olabildiği, zamanında tedavinin ihmal edilmesi halinde
sonuçlarının çok kötü olabileceğini de unutmamak gerekir.
Şimdi ülkemiz ve milletimiz için bu iki tür sonuca yol açan sosyal ve siyasi gelişmelerden bazılarına
bakalım. Her birinin hangi şiddette baş ağrısına veya ne büyüklükte belaya sebep olabileceğini
düşünelim. Bu yorumları “formüle etme, yorumlama ve akıl yürütme” yetenekleri OECD ortalamasının altında kalmayan siz değerli okurlarımla yapalım istiyorum.