
Mehmet Balimre ağabey ile..
20 Eylül 2024 Cuma / Mehmet Balimre değerli büyüğüm…
Yıllar önce Kocaeli SMMMO Meclis Başkanlığı yaparken, bana da Başkan Vekilliği görevi verildi. Uzun bir aradan sonra makamında biraraya geldik. Kahvesini yudumlama imkanı bulduğum Mehmet ağabeye Rabbim sağlık içinde uzun bir ömür lütfetsin…
Yalova Üniversitesi’nin Başarısı Teknoloji Devinin Gündeminde!
Yalova Üniversitesi'nin Başarısı Teknoloji Devinin Gündeminde!
Yalova Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Yunus Özen, Yalova Üniversitesi’nin teknoloji devi Huawei ile gerçekleştirdiği iş birliğini anlattı.
Yalova Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Yunus Özen, Yalova Üniversitesinin ortaya koyduğu başarılı performansı Huawei Global'e yazdı. Konuyla ilgili olarak Yalova Üniversitesinden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi, “Üniversitemizin teknoloji alanında her geçen gün artan başarısı teknoloji devlerinin gündemine girmeye devam ediyor. Dünyanın en önemli teknoloji firmalarından Huawei ile yürüttüğümüz başarılı iş birliği taçlanıyor. Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Yunus Özen, üniversitemizin ortaya koyduğu başarılı performansı Huawei Global'e yazdı. Gurur verici başarı hikayemizi sizlerle paylaşmaktan kıvanç duyuyoruz.
Kandıralılar İzmit’te konuştu / yürüdü!
21 Eylül 2024 Cumartesi / Kocaeli'nin Kandıra ilçesinde yapılması planlanan çöp tesisine karşı bölge sakinleri bir kez daha seslerini yükselterek tepki koydular. İzmit’te bir araya gelen Kandıralılar, yürüyüş düzenleyerek tepkilerini dile getirdi.
Kandıralılar, bugün İzmit Yürüyüş Yolu’nda toplandı ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin Kandıra Akçakese’de hayata geçirmeyi planladığı çöp tesisine karşı yürüyüş yaptı. Ellerinde pankartlarla yapılan eylemde, "İzmit uyuma Kandıra’ya sahip çık" ve "Kandıra’ya çöp tesisi istemiyoruz" sloganları atıldı.
Yürüyüşün ardından basın açıklaması yapan eylemciler, tesisin yapımına izin vermeyeceklerini vurguladı. Açıklamanın ardından eylem olaysız bir şekilde sona erdi.
İLK VE SON DEĞİL
Kandıra halkı, daha önce de defalarca eylemler düzenleyerek tepkisini göstermişti. Traktörlerle şehir merkezine gelen Kandıralılar, yürüyüş ve gösterilerle çöp tesisinin kurulmasına karşı olduğunu defalarca dile getirmişti.
https://www.ozgunkocaeli.com.tr/haber/21694144/kandira-halki-izmitte-yurudu
Değirmendüzün de..
19 Eylül 2024 Perşembe / Kocabayramlar Değirmendüzündeki suyun başına gittik.
İbrahim Bayram ve ailesi çeşmeyi ıslah etmiş.
Mete Küçük bey ile AnıtPark ta…
20 Eylül 2024 Cuma / 14.45’de Okul’dan alıp, 15.00’de kursa teslim ettiğim Mete Beyi 17.45’de de kursundan alıp Sözer Ailesinin evine gittik.
Tam evlerine yaklaşmıştık ki AnıtPark’ta fotoğrafını çekme imkanı buldum..
3 sınıf talebesine Maşallah…
SEVGİSİZ ÇOCUKLAR – Seyfettin KARAMIZRAK
SEVGİSİZ ÇOCUKLAR - Seyfettin KARAMIZRAK
“Bana sevgi vermeyip, sadece bilgi vereni çabuk unuttum. Bilgi yerine sevgi sunanları zor unuttum; hem sevgi hem de bilgi verenleri hiç unutamadım.” Çağlı
Nasıl tüm ağaçların güneşe, suya veya çevreden edinecekleri besinlere gereksinimleri varsa, tüm çocuklar da kendi çevrelerinden edinecekleri güvenliğe, sevgiye ve statüye gereksinim duyarlar.
Sevgi çocuğu üretmeye, üretmek ise bilgilenmeye iter. Wilhelm Reich; “Sevgi, çalışma ve bilgi, yaşamamızın kaynaklarındandır, dolayısıyla, yaşamı onların yönetmesi gerekir.” Derken sevginin olmadığı yerde güçlü bir üretkenliğin ve üretkenliğin olmadığı yerde de bilgilenme isteğinin zor oluşacağını anlatmaktadır.
Sevgi konusunda Erich Fromm diyor ki: “Sevgi, sevgi üreten bir güçtür. Güçsüzlük sevgi üretememektir.” Evet! Sevgi güçsüzlüğün panzehridir. Güçsüzler sevmekten korktukları için güçsüzdür. Sevmekten korkanlar paylaşma güdüsü zayıf olanlardır.
Sevilme ihtiyacının yaşam boyu devam eder. Sevgi, açlık ve susuzluk gibi sürekli doyurulmak isteyen bir duygudur. Yaşamda sevgi boşluğunu dolduracak, onun yerine geçebilecek başka bir şey gösterilemez.
Sevmeyen, “kin, nefret, acı, korku ve doyumsuzluk” içinde bulunan kişi hastadır. Pek çok psikolojik ve bedensel rahatsızlıkların temelinde sevgisizliğin yattığı söylenebilir.
Sevmeyen, sevilmeyen, başkaları ve toplum tarafından benimsenmeyen kişi, tüm silahlardan daha tehlikelidir. Çünkü her türlü tutarsız davranışın kaynaklarından biri de
sevgisizliktir.
BİLE BİLE LADES – Ruhittin SÖNMEZ
BİLE BİLE LADES - Ruhittin SÖNMEZ
Son iki yılda herkes bütün sabit gelirlilerin alım gücünün düştüğünden, gıda, konut ve eğitim gibi en temel ihtiyaçlara erişimin güçleştiğinden yakınıyor. Bunu artık iktidar kanadı da itiraf ediyor.
Mesela Ekonomiden sorumlu bakan Mehmet Şimşek bile “sıkıntıların farkındayız, vatandaşlarımız şikayette haklı. Bir geçim sıkıntımız var” dedi.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen de yakınmaları haklı bulanlardan: "Diyorlar ki 'Fiyatlar şöyle.' Doğru söylüyor. Dediği doğru mu? Doğru. Ya da emekli maaşları. Vatandaş doğru söylüyor. Evet, artırdık. Kat olarak 20 sene öncesine göre oranlarsanız yüksek ama bugünkü fiyatların aşağısında, düşük kalıyor. Vatandaş da bunu söylüyor. Doğru söylüyor.”
Fakat rakamlara bakarsanız AKP hükümeti ve yöneticilerinin böyle ezik ifadelerle “vatandaş geçim sıkıntısı şikayetinde haklı” dememesi gerekir.
İbrahim Kahveci yazdı. Son iki yılda ücretler, yapılan zamlarla, TÜİK’in açıkladığı gıda, kira ve eğitim fiyatları artışlarından daha fazla artmış. Hem asgari ücret ve hem de ortalama ücret artışları bu en temel harcama kalemlerinin fiyat artışlarından daha fazla olmuş.
Bu durumda vatandaş son iki yılda daha rahat geçiniyor olmalı değil mi? Böyle olsa iktidar kanadı her seviyeden “halkımızı enflasyona ezdirmedik, refahını artırdık” diye caka satmaz mıydı?
Bu çelişkili görünen durumun sebebini herkes biliyor. Devletin en güvenilir kurumu olması gereken TÜİK’in verileri doğru değil. Bağımsız ekonomistlerden oluşan ENAG’ın enflasyon rakamlarını dikkate alırsanız yoksullaşmanın sebebi ve boyutu çok açık çıkıyor.
“Biz devletin kurumuna güvenmek zorundayız.”
Ama işte mızrak çuvala sığmıyor. Derin bir yoksullaşma süreci yaşanıyor. İktidar kanadı bile bunu inkar edemiyor. Buna rağmen TÜİK rakamlarıyla ülke ekonomisini yönetmeye çalışıyorlar.