Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

10Tem/140

Mali Müşavirim Mali Tatilini Nerede Geçireceksin? – Murat SAYAR

10482860_10152084219136853_7692031694514507281_n1   Mali Müşavirim Mali Tatilini Nerede Geçireceksin? –Murat SAYAR SMMM

Öncelikle tatil sözcüğünün kelime anlamına bakalım.

Anlam 1: Kanun gereğince çalışmaya ara verileceği belirtilen süre, dinlenme.

Anlam 2: Okul, meclis, adliye gibi kuruluşların çalışmasını durdurduğu veya kapalı bulunduğu dönem.

Anlam 3: Eğlenmek, dinlenmek amacıyla çalışmaksızın geçirilen süredir.

Bir meslek mensubu olarak aylık iş takvimimize baktığımız zaman tatile çok fazla vaktimizin olmadığını görmekteyiz. Çünkü tatil dediğimiz zaman kelime anlamında da ifade edildiği üzere hiçbir iş yapmamız gerekecektir. Fakat bizim gibi fiziki değil de zihni ile çalışan meslek mensuplarının istirahate daha fazla ihtiyacı olduğu da aşikârdır. Malumunuz üzere bundan önceki makalelerimizde de değindiğimiz gibi bizlerin hata yapma lüksü bulunmamaktadır. Hata yapmamak içinde stressiz ve sükûn bir zihne ihtiyacımız vardır.

Hal böyle olunca bizlerden gelen talepleri yerine getirme adına hükümet 15 Mart 2007 gün ve 5604 sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanunu yürürlülüğe koymuştur. Söz konusu konunu inceleyerek devam edelim. MADDE 1 – (1) Her yıl Temmuz ayının birinden yirmisine kadar (yirmisi dâhil) malî tatil uygulanır. Haziran ayının son gününün tatil günü olması halinde, malî tatil, Temmuz ayının ilk iş gününü takip eden günden başlar. (2) Son günü malî tatile rastlayan aşağıda belirtilen süreler, tatilin son gününü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır.2.fıkra hükmünün alt bentleri de vardır, bunlarda ise detaylı olarak süresi uzayan uygulamalara yer verilmiştir. Zaman alacağı ve sıkıcı olacağı için tek tek bunlara değinmiyoruz.

Söz konusu kanunun 2.maddesinde ise bir meslek mensubu olarak bizler tarafından yerine getirilen miatlı uygulamalara da yer verilmiştir. Bunlardan bazılarına örnek verecek olur isek; 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu, 4857 sayılı İş Kanunu ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu gibidir. Burada ki sürelerde mali tatili kapsayan sürelerde uzatılmıştır.

Fakat kısmi olan bu sevincimizi kursağımızda bırakan tebliğlerde henüz söz konusu kanunun mürekkebi kurumadan peşin sıra gelmiştir. 30 Haziran 2007 gün ve 26568 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Mali Tatil Uygulaması Hakkında Genel Tebliği (Sıra No.:1) bu hususta iyi irdelenmesi gereken bir tebliğimizdir. Kanun ile açıkça ifade edilmeyen birçok husus bu tebliğ ile açıklığa kavuşturulmuştur. Tabii bunun yanında düzeltme ve hak ihlalleri de olmuştur.

Tebliğ ile mali kapsama dâhil olmayan süreler belirlenmiştir; Gümrük idareleri, il özel idareleri ve belediyeler tarafından tarh ve/veya tahsil edilen (ithalde alınan katma değer vergisi, emlak vergisi, çevre temizlik vergisi gibi) vergi, resim ve harçlar hakkında mali tatil uygulanmayacaktır. Ayrıca, kaynak kullanımını destekleme fonu kesintilerine ilişkin olarak verilmesi gereken bildirimlerin verilme ve ödeme süreleri de mali tatil nedeniyle uzamayacaktır. Diğer taraftan, özel kanunlarında ödeme süreleri tespit edilmemiş amme alacaklarının ödeme sürelerinin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tayin edilmesi ve tayin edilen sürelerin de mali tatile rastlaması halinde bu alacaklar için belirlenen ödeme sürelerinin, mali tatil nedeniyle uzaması söz konusu olmayacaktır.

Söz konusu tebliğde mali tatil nedeniyle uzayan ve işlemeyen süreler örnekler ile açıklanmıştır. Malumunuz üzere tebliğde yer alan hak düşürücü ve hak kazandırıcı sürelere ilişkin bir düzenlemeler olduğu için incelemenizde yarar olacağı düşüncesindeyiz. Tebliğin 4.maddesi mali tatil nedeniyle uzayan süreler; 5604 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin (2) numaralı fıkrasına göre, son günü mali tatile rastlayan aşağıda belirtilen süreler, mali tatilin son gününü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılacaktır. Söz konusu süreler şu şekildedirler; Beyana dayalı tarhiyatta kanuni süresinde verilmesi gereken beyannamelerin verilme süreleri, İkmalen re’sen veya idarece yapılan tarhiyatta vadesi mali tatile rastlayan vergi resim ve harçlar ile vergi cezaları ve gecikme faizlerinin ödeme süresi, Tarh edilen vergilere ve/veya kesilen cezalara karşı uzlaşma talep etme veya cezada indirim hükümlerinden yararlanmak amacıyla yapılacak başvurulara ilişkin süreler, Devamlı bilgi verme hükümleri kapsamında verilmesi gereken bilgilerin verilmesine ilişkin sürelerdir.

Tebliğin 5.maddesi mali tatil nedeniyle işlemeyen süreler; 5604 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin (3) numaralı fıkrasında, “Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirli sürelerde yapılması gereken muhasebe kayıt süreleri, bildirim süreleri ve vergiyle ilgili işlemlere ilişkin dava açma süreleri malî tatil süresince işlemez. Belirtilen süreler malî tatilin bitiminden itibaren tekrar işlemeye başlar.” hükmüne yer verilmiş olup, bu hükmün uygulanmasına ilişkin açıklamalar aşağıda yer almaktadır. Söz konusu bildirimler şu şekildedir; Muhasebe kayıt süreleri, Bildirme süreleri, Dava açma süreleridir.

Tebliğde yer alan diğer madde hükümleri de başlıklar halinde hatırlayalım; 6. Mali tatil süresince defter ve belgelerin ibrazı, vergi incelemesine başlama, 7. Mali tatil süresince bilgi isteme ve tebligat işlemleri, 8. Mali tatilin sona erdiği günü izleyen yedi gün içinde biten kanuni ve idari süreler, 9. Beyanname verme süresi mali tatil nedeniyle uzamış olan vergilerde ödeme süresi, 10. Diğer hususlar şeklindedir.

30 Haziran 2007 gün ve 26568 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 5604 sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanunun 2.Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Tebliğde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yayınlanmıştır. Yayınlanan bakanlıktan da anlaşılacağı üzere tebliğ sgk uygulamalarını kapsamaktadır.

Söz konusu tebliğde yer alan hususları tek tek irdelemek yerine başlık ve özet halinde vereceğiz. İşyeri bildirgesi, Sigortalı işe giriş bildirgesi, Aylık prim ve hizmet belgesi, İdari para cezasına itiraz ve ödeme, Prim ödemesi, Resen hesaplanan prim borcuna itiraz, Asgari işçilik uygulamasından kaynaklanan borcun kabulüne dair taahhüt verilmesi, Asgari işçilik tespit komisyonunca belirlenen orana itiraz, Prim borçlarının ertelenmesi talebi, Tespit edilen işkolu kodu ile iş kazası ve meslek hastalıkları prim oranına itiraz, Giriş bildirgesi, Sigortalılığın sona ermesinin bildirilmesi, Askerlik borçlanması bedelinin ödenmesi, İdari para cezası, İsteğe bağlı borçlanma talebi, İşten ayrılma bildirgesi süreleri mali tatilin son gününü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılacaktır.

Fakat asıl bomba tebliğin 8.maddesinde yer almaktadır. Söz konusu madde hükmünü incelediğimiz zaman özet ile; 6183, 4958 ve 5458 sayılı kanunlara göre işveren tarafından yapılması gereken yükümlülükler söz konusu kanunlarda yer alan süreler içerisinde yerine getirilmesi gerekmektedir. İş kazası, meslek hastalığı, hastalık, analık hallerine ait yapılması gereken işlemler ve bildirimler mali tatil kapsamına girmediğinden, bunlara ilişkin yükümlülükler süreleri içerisinde yerine getirilmesi gerekmektedir. Diğer hükümlerin de gözden geçirilmesinde yarar olacağını düşünmekteyiz.

23 Aralık 2011 gün ve Esas No.: 2009/2636, Karar No.: 2011/9721 sayılı kararları ile Danıştay Yedinci Daire Başkanlığı 1.Sıra No.lu Mali Tatil Uygulaması Hakkında Genel Tebliğin 10.Maddesi hükmünde yer alan Diğer Hususlar başlığı altında yer alan mali tatil nedeniyle uzaması söz konusu olmayacak hususlarda kısmi düzeltmeye gitmiştir. Söz konusu karar ile özel tüketim vergisi, banka ve sigorta muameleleri vergisi, özel iletişim vergisi ile şans oyunları vergisine ilişkin olarak verilmesi gereken beyannamelerin verilme ve ödeme süreleri mali tatile göre düzenlenmiştir.

Sonuç olarak Değerli Üstadlarımız, Kıymetli Meslektaşlarımız ve Stajyer Kardeşlerimiz tabiri caiz ise bizlere sus payı olarak verilen sözde Mali Tatil uygulaması ne yazık ki uygulanabilir değildir. Hata lüksü olmayan biz meslek mensuplarının tatil yapma lüksünün de olmadığını bir kez daha anlamış oluyoruz. Makalemiz içinde yer verdiğimiz yasal düzenlemelerde de göreceğiniz üzere kanunla verilen haklar, tebliğler ile daraltılmış durumdadır. Nitekim normal şartlar altında 23 – 24 gün sürede yerine getirilemeyen yükümlülüklerin 20 gün tatil yaptıktan sonra 7 – 10 gün içinde yapılması mümkün müdür? Bu durumda naçizane sizlere tavsiyemiz; büroları kapatamayacağınız, bağımlı çalışanlar için işyerlerine gitmemenizin mümkün olmayacağı aşikârdır. Bu durumu yine bizler kendi göbeğimizi keserek çözebiliriz. Mali tatil sebebiyle 7 günlük avantajı kullanabilir ve sıra ile tatilimizi yapabiliriz diye düşünüyor ve sorumuzun cevabını veriyoruz; mali tatilimizde çalışmaya devam ediyoruz!!!

Dip Not .: Buradan mali idare ve hükümete seslenmek istiyoruz. Meslek mensupları olarak bizler amme hizmeti yapmaktayız. Sizlerinde fark edip tebliğler ile düzenlediğiniz üzere bizlerin mevcut uygulama şartlarında tatil yapmamız mümkün değildir. Mali tatil uygulaması bu şekli ile sus payından öteye geçemez. Mali idari çalışacak, sosyal güvenlik kurumları çalışacak, diğer ilgili kurumlar çalışacak bizler tatil yapacağız, mümkün mü? Asla! Bu sebepten dolayı da lütfen bizleri görmezden gelmeyin, al payını sus, çekil kenara demekten vazgeçin diye sesleniyor, saygılar sunuyoruz.

S.M.Mali Müşavir
Murat SAYAR

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.