TÜM SEKTÖRLERDE SENELİK İZİN UYGULAMASI VE HUKUKİ SONUÇLARI – Hikmet Yıldırım KILINÇARSLAN
Merhabalar Yaz şimdiden yavaş yavaş gelmekte güzel ülkemde milyonlarca çalışanların 4857 sayılı iş kanununda belirtilen bir işçi haklarından bahsedeceğim. -Hikmet Yıldırım KILINÇARSLAN
Konu başlıkları neler derseniz: yıllık ücretli izin hakkı ve izin süreleri, Yıllık ücretli izne hak kazanma koşulları ve izni kullanma dönemi, Yıllık izin bakımından çalışılmış gibi sayılan haller neler, Yıllık ücretli iznin uygulanması nasıl olur, Cumartesi yıllık izne dahil mi, Yıllık izin ücreti, Yıllık izinde Çalışma yasağı ve Sözleşmenin sona ermesinde izin ücreti nasıl hesaplanır ve son olarak Mevsimlik işçilerde yıllık izin var mı sorularına kanun maddelerini belirterek siz okuyucuların hizmetine sunacağım…
YILLIK ÜCRETLİ İZİN HAKKI VE İZİN SÜRELERİ:
İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir. Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez. Dikkat edilecek önemli bir husus ise, Niteliklerinden ötürü bir yıldan AZ süren Mevsimlik veya Kampanya işlerinde çalışanlara bu Kanunun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanmaz.
İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresine göre:
a) 1 yıldan 5 yıla kadar (5 yıl dâhil) olanlara 14 günden,
b) 5 yıldan fazla 15 yıldan az olanlara 20 günden,
c) 15 yıl (dâhil) ve daha fazla olanlara 26 günden, Az olamaz.
Ancak 18 ve daha küçük yaştaki işçilerle 50 ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi 20 günden az olamaz. Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir.(4857 md/53)
YILLIK ÜCRETLİ İZNE HAK KAZANMA KOŞULLARI ve İZNİ KULLANMA DÖNEMİ:
Yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında işçilerin, aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları süreler BİRLEŞTİRİLEREK göz önüne alınır. Bir işverenin bu Kanun kapsamına giren işyerinde çalışmakta olan işçilerin aynı işverenin işyerlerinde bu Kanun kapsamına girmeksizin geçirmiş bulundukları süreler de hesaba katılır.
Bir yıllık süre içinde 55 inci maddede sayılan Yıllık izin bakımından çalışılmış gibi sayılan haller dışındaki sebeplerle işçinin devamının kesilmesi halinde bu boşlukları karşılayacak kadar hizmet süresi eklenir ve bu suretle işçinin izin hakkını elde etmesi için gereken bir yıllık hizmet süresinin bitiş tarihi gelecek hizmet yılına aktarılır.
İşçinin gelecek izin hakları için geçmesi gereken bir yıllık hizmet süresi, bir önceki izin hakkının doğduğu günden başlayarak gelecek hizmet yılına doğru ve yukarıdaki fıkra ve 55 inci madde hükümleri gereğince hesaplanır.
İşçi yukarıdaki fıkralar ve 55 inci madde yani Yıllık izin bakımından çalışılmış gibi sayılan haller hükümlerine göre hesaplanacak her hizmet yılına karşılık, yıllık iznini gelecek hizmet yılı içinde kullanır.
Aynı bakanlığa bağlı işyerleri ile aynı bakanlığa bağlı tüzel kişilerin işyerlerinde geçen süreler ve kamu iktisadi teşebbüsleri yahut özel kanuna veya özel kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar veya bunlara bağlı işyerlerinde geçen süreler, işçinin yıllık ücretli izin hakkının hesaplanmasında göz önünde bulundurulur.(4857 md/54)
YILLIK ÜCRETLİ İZİN HESABINDA DİKKATE ALINACAK SÜRELER:
4857 Sayılı iş kanununda çalışanların yıllık ücretli izin hakkının hesabında ÇALIŞILMIŞ gibi sayılmıştır bunlar ;
1) İşçinin uğradığı kaza veya hastalıktan ötürü işine gidemediği günler
2) Kadın işçilerin doğumdan önce ve sonra çalıştırılmadıkları günler.
3) İşçinin askerlik hizmeti dışında manevra veya herhangi bir kanundan dolayı ödevlendirilmesi sırasında işine gidemediği günler (Bu sürenin yılda 90 günden fazlası sayılmaz.).
4) Çalışmakta olduğu işyerinde zorlayıcı sebepler yüzünden işin aralıksız bir haftadan çok tatil edilmesi sonucu olarak işçinin çalışmadan geçirdiği zamanın 15 günü
5)Madenlerde, taşocaklarında yahut her ne şekilde olursa olsun yeraltında veya su altında çalışılacak işlerde işçilerin kuyulara, dehlizlere veya asıl çalışma yerlerine inmeleri veya girmeleri ve bu yerlerden çıkmaları için gereken süreler.
6) İşçilerin işveren tarafından işyerlerinden başka bir yerde çalıştırılmak üzere gönderilmeleri halinde yolda geçen süreler.
7) İşçinin işinde ve her an iş görmeye hazır bir halde bulunmakla beraber çalıştırılmaksızın ve çıkacak işi bekleyerek boş geçirdiği süreler.
8) İşçinin işveren tarafından başka bir yere gönderilmesi veya işveren evinde veya bürosunda yahut işverenle ilgili herhangi bir yerde meşgul edilmesi suretiyle asıl işini yapmaksızın geçirdiği süreler.
9) Çocuk emziren kadın işçilerin çocuklarına süt vermeleri için belirtilecek süreler.
10) Demiryolları, karayolları ve köprülerin yapılması, korunması ya da onarım ve tadili gibi, işçilerin yerleşim yerlerinden uzak bir mesafede bulunan işyerlerine hep birlikte getirilip götürülmeleri gereken her türlü işlerde bunların toplu ve düzenli bir şekilde götürülüp getirilmeleri esnasında geçen süreler.
ÖNEMLİ: İşin niteliğinden doğmayıp da işveren tarafından sırf sosyal yardım amacıyla işyerine götürülüp getirilme esnasında araçlarda geçen süre çalışma süresinden sayılmaz.
11) Hafta tatili, ulusal bayram, genel tatil günleri.
12) 3153 sayılı Kanuna dayanılarak çıkarılan tüzüğe göre röntgen muayenehanelerinde çalışanlara pazardan başka verilmesi gereken yarım günlük izinler.
13) İşçilerin arabuluculuk toplantılarına katılmaları, hakem kurullarında bulunmaları, bu kurullarda işçi temsilciliği görevlerini yapmaları, çalışma hayatı ile ilgili mevzuata göre kurulan meclis, kurul, komisyon ve toplantılara yahut işçilik konuları ile ilgili uluslararası kuruluşların konferans, kongre veya kurullarına işçi veya sendika temsilcisi olarak katılması sebebiyle işlerine devam edemedikleri günler.
14) İşçilerin Evlenmelerinde 3 güne kadar, Ana veya Babalarının, Eşlerinin, Kardeş veya Çocuklarının Ölümünde 3 güne kadar verilecek izinler.
15) İşveren tarafından verilen diğer izinler ile kısa çalışma süreleri.
16) işçiye verilmiş bulunan yıllık ücretli izin süresi.(4857 md/55ve 66)
YILLIK ÜCRETLİ İZİN HESABINDA DİKKATE ALINMAYACAK SÜRELER:
Yıllık ücretli izni hesabında dikkate alınacak süreleri yukarıda belirttik ancak birde yıllık ücretli iznin hesabında dikkate alınmayacak süreler var ki onları da hatırlamamızda fayda var.
1.Bu sürelerin başında kadın işçiye isteği halinde verilmesi gereken 6 aylık doğum sonrası izin
2. İşyerinde grev uygulaması
3. İşçinin habersiz ve mazeretsiz olarak işe devam etmediği günler (4857 md/54)
YILLIK ÜCRETLİ İZNİN UYGULANMASI:
Yıllık ücretli izin işveren tarafından bölünemez. Bu iznin 53 üncü maddede gösterilen Yıllık ücretli izin hakkı ve izin süreleri süreler içinde işveren tarafından sürekli bir şekilde verilmesi zorunludur. Ancak, Yıllık ücretli izin hakkı ve izin sürelerinde öngörülen izin süreleri, tarafların anlaşması ile bir bölümü 10 günden aşağı olmamak üzere en çok 3’e bölünebilir.
İşveren tarafından yıl içinde verilmiş bulunan diğer ücretli ve ücretsiz izinler veya dinlenme ve hastalık izinleri yıllık izne mahsup edilemez.
Yıllık ücretli izin günlerinin hesabında izin süresine rastlayan ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri izin süresinden sayılmaz.
Yıllık ücretli izinleri işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde geçirecek olanlara istemde bulunmaları ve bu hususu belgelemeleri koşulu ile gidiş ve dönüşlerinde yolda geçecek süreleri karşılamak üzere işveren toplam 4 güne kadar ücretsiz izin vermek zorundadır. İşveren, işyerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izinlerini gösterir izin kayıt belgesi tutmak zorundadır.(4857 md/56)
CUMARTESİ GÜNLERİ YILLIK İZİNDEN SAYILIRMI ?
Eğer hafta tatili sözleşmede cumartesi olarak belirtilmemiş ise yıllık izinden sayılır. Şöyle örnek verecek olursak. Hafta içi 5 gün de (Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma) 45 saatlik çalışma süresini tamamlayan bir işyerinde çalışan işçi Cuma günü mesai bitiminden sonra yıllık izine çıkacak ise ertesi gün olan cumartesi gününü yıllık izinden sayabilir. Aşağıdaki tabloda örnekle açıklanmıştır.
YILLIK İZİN ÜCRETİ:
İşveren, yıllık ücretli iznini kullanan her işçiye, yıllık izin dönemine ilişkin ücretini ilgili işçinin izine başlamasından önce peşin olarak ödemek veya avans olarak vermek zorundadır. Bu ücretin hesabında 50 nci madde Tatil ücretine girmeyen kısımlar “Fazla çalışma karşılığı olarak alınan ücretler, primler, işyerinin temelli işçisi olarak normal çalışma saatleri dışında hazırlama, tamamlama, temizleme işlerinde çalışan işçilerin bu işler için aldıkları ücretler ve sosyal yardımlar, ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri için verilen ücretlerin tespitinde hesaba katılmaz.” hükmü uygulanır.
Günlük, haftalık veya aylık olarak belirli bir ücrete dayanmayıp da Akort, komisyon ücreti, kâra katılma ve yüzde usulü ücret gibi belirli olmayan süre ve tutar üzerinden ücret alan işçinin izin süresi için verilecek ücret, son bir yıllık süre içinde kazandığı ücretin fiili olarak çalıştığı günlere bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama üzerinden hesaplanır.
Ancak, son bir yıl içinde işçi ücretine zam yapıldığı takdirde, izin ücreti işçinin izine çıktığı ayın başı ile zammın yapıldığı tarih arasında alınan ücretin aynı süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle hesaplanır. Yüzde usulünün uygulandığı yerlerde bu ücret, yüzdelerden toplanan para dışında işveren tarafından ödenir. Yıllık ücretli izin süresine rastlayan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ayrıca ödenir. (4857 md/57)
İZİNDE ÇALIŞMA YASAĞI:
Yıllık ücretli iznini kullanmakta olan işçinin izin süresi içinde ücret karşılığı bir işte çalıştığı anlaşılırsa, bu izin süresi içinde kendisine ödenen ücret işveren tarafından geri alınabilir.(4857 md/58)
İŞ SÖZLEŞMENİN SONA ERMESİNDE İZİN ÜCRETİ:
İş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Bu ücrete ilişkin zamanaşımı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlar.
İşveren tarafından iş sözleşmesinin feshedilmesi halinde 17 nci maddede belirtilen bildirim süresiyle, 27 nci madde gereğince işçiye verilmesi zorunlu yeni iş arama izinleri yıllık ücretli izin süreleri ile iç içe giremez.(4857 md/59)
İŞ SÖZLEŞMESİNİN FESHOLMASI ÖTÜRÜ TEKRAR İŞE GİRMEDE YILLIK İZİN HAKKI
işçi aynı işverene bağlı işyerlerinden çeşitli nedenlerle ayrılıp (istifa, askerlik, emeklilik vb.) tekrar iş başı yaptığında daha önceki çalışmalarına ait kıdem süresi sıfırlanmış mı kabul edilecek? Yoksa bu süreler dikkate alınacak mı? Bu soruya cevap verebilmek için Yargıtay 9. H.D.’nin 17.05.2004 tarihli ve E:2003/23749, K:2004/12114 sayılı Kararı hizmet tespit davasına gerek olmayacak gerekçesiyle reddedilmiştir.
Dava konusu yıllık izinlerinin eksik hesaplandığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kabul etmiştir.
Dava sonucunda karar ise işçinin yıllık izninin tüm çalışma süresi toplamı üzerinden hesaplanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı işveren cevabında; davacı işçinin askere giderken hizmet akdini feshettiğini ve askerlik dönüşü yeni bir hizmet akdi kurulduğunu ve bu nedenle önceki çalışmanın süresinin izin günlerinin belirlenmesinde göz önüne alınamayacağını ileri sürmüştür.
1475 Sayılı İş Kanunu'nun 50. maddesinde; "....yıllık ücretli izne hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında işçilerin, aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları süreler birleştirilerek göz önüne alınır..." denilmektedir.
Yasanın bu açık hükmüne ve davacı işçinin askerlik nedeniyle işyerinden ayrılmasına ve bu ayrılışın askerlik öncesi hizmet süresinin izin günlerinin hesaplanmasında göz önünde tutulacağı maddede açıkça vurgulanmasına rağmen bu yönün tespiti şeklinde dava açılmasının yasal bir yönü bulunmamaktadır.”
Sonuç: yıllık ücretli izin hakkında işçinin aynı işverene bağlı olarak çalıştığı TÜM SÜRELERİN birleştirilerek göz önüne alınmalıdır. İş sözleşmesi çeşitli nedenlerle KESİNTİYE uğrasa da süreler birleştirilmeli ve yıllık ücretli izin hesabı toplam süre üzerinden yapılmalıdır..
MEVSİMLİK İŞÇİLERDE YILLIK İZİN…..
Mevsimlik iş sözleşmeleri 4857 sayılı İş Kanunu'nun 11. maddesindeki hükümlere uygun olarak, belirli süreli olarak yapılabileceği gibi belirsiz süreli olarak da kurulabilir. Tek bir mevsim için yapılmış belirli süreli iş sözleşmesi, mevsimin bitimi ile kendiliğinden sona erer ve bu durumda işçi ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanamaz. Buna karşılık, işçi ile işveren arasında mevsimlik bir işte belirli süreli iş sözleşmesi yapılmış ve izleyen yıllarda da zincirleme mevsimlik iş sözleşmelerle çalışılmışsa, iş sözleşmesi, 4857 sayılı İş Kanunu'nu uyarınca belirsiz süreli nitelik kazanacaktır.
İşçi mevsimlik işlerde çalışmış ise; mevsimlik çalıştığı sürelerin dikkate alınarak ve bu sürelere göre kıdem tazminatının ödenmesi gerekir. Başka bir anlatımla, işçinin askıda geçen süresi, fiilen çalışma olgusunu taşımadığından kıdemden sayılmayacaktır.
İş sözleşmesinin askıda olması, işçinin askı süresi içinde başka bir işverenin emrinde çalışmasına engel değildir. Çünkü işverenin işçisine ücret ödeme borcu, işçinin de iş görme borcu askı süresince yerine getirilmediği için, işçi mevsimlik işe tekrar başlayana kadar, başka bir işverenin İş Kanunu kapsamına giren işyerinde çalışabilir. Bu durumda, mevsimlik iş, bir tür yıl bazında kısmi süreli iş özelliğini taşıyacaktır. Ancak işveren farklı olduğunda, işçinin askı dönemine rastlayan kıdemi, mevsimlik olarak çalıştığı işyerindeki kıdemine eklenmez. Eğer mevsimlik işçi, askı süresince aynı işverenin diğer bir işinde çalıştırılıyorsa, o zaman kıdemi birleştirilecektir.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 53/3, maddesi uyarınca, mevsimlik işlerde yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler uygulanmaz. Bir başka anlatımla, mevsimlik işçi, 4857 sayılı İş Kanunu'nun yıllık ücretli izin hükümlerine dayanarak, yıllık ücretli izin kullanma veya buna dayanarak ücret alacağı isteminde bulunamaz. Hemen belirtmek gerekir ki, 53/3. maddedeki kural, nispi emredici kural olup, işçi lehine bireysel iş sözleşmesi ya da Toplu İş Sözleşmesi ile yıllık ücretli izne ilişkin hükümler düzenlenebilir. Bu durumda sözleşmedeki izinle ilgili hükümler uygulanacaktır. Diğer taraftan, bir işyerinde mevsimlik olarak çalıştırılan işçinin, mevsim bitimi, mevsimlik iş dışında işverenin diğer işyerlerinde askı süresi içinde çalıştırılıyorsa, burada devamlı bir çalışma olgusu olduğundan, işçinin yıllık ücretli izin hükümlerinden yararlandırması gerekir. Aynı işverene ait yazlık ve kışlık tesislerde sezonluk işlerde fakat tam yıl çalışan işçiler de, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 53/3 ve Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği'nin 12. maddesi uyarınca yıllık ücretli izne hak kazanacaklardır.
Bir işyerinde başlangıçta mevsimlik olarak çalıştırılan ve daha sonra devamlılık arzeden işte çalıştırılan işçinin, mevsimlik dönemdeki çalışması kıdeminde dikkate alınmasına rağmen, yıllık ücretli iznin hesabında dikkate alınmaz. Ancak bu olgu için işçinin mevsimlik çalıştığı belirtilen dönemde yapılan işin gerçekten mevsime bağlı olarak yapılması gerekir. Yapılan iş mevsimlik değil, ancak işçi aralıklı çalıştırılmış ise, mevsimlik işten söz edilemeyeceğinden, bu sürenin de izin hesabında dikkate alınması gerekir. Uygulamada tam yıl çalışılması gereken ve devamlılığı olan bir işte, işçilerin işlerine 1-2 ay ara vererek bunların mevsimlik işte çalıştıkları birçok olayda gözlemlenmiştir. Tam bir yıldan daha az sürmüş olan böyle bir çalışmada, mevsimlik iş kriterlerinin bulunup bulunmadığı araştınlmadan sırf bir yıldan az bir çalışma olduğu için mevsimlik saymak doğru değildir. Bir işyerinde iş kolundaki faaliyeti yılın her dönemi yapılıyor, ancak bazı işçiler yılın belirli bir zamanında çalıştırılmakta iseler, bu işçilerin aralıklı çalıştıkları kabul edilmelidir. Zira yapılan iş, mevsimlik iş değildir.
Mevsimlik işçilerin yılık izinle açılan bir davasında Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2007/11498 E.N , 2008/8313 K.N kararında davacı işçinin 1978-1986 yılları arasında kayıtlara göre yılın belirli zamanları çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacının taraf olduğu sendika ile işveren arasında bağıtlanan son Toplu İş Sözleşmesinde mevsimlik ve kampanya işlerinde çalışan işçilerin ücretleri ve izinleri konusunda düzenlemelere de yer verilmiş ve mevsimlik işte çalışanların yıllık ücretli izin kullanmayacağı açıkça belirtilmiştir. Davacının tüm süresinin yıllık ücretli izin ücretinde değerlendirilmesi için, aralıklı ve yılın belirli bölümlerinde yaptığı işin, mevsimlik iş olmadığının saptanması gerekir. Bu nedenle davacının anılan dönemlerdeki çalışması ile ilgili araştırma yapılarak, yaptığı işin mevsime bağlı olup olmadığı belirlenmelidir. Yaptığı iş yılın her döneminde yapılmakta ve mevsime bağlı bir iş değilse, aralıklı çalışma kabul edilmeli ve şimdiki gibi karar verilmelidir. Aksi halde ise, bu dönemler mevsimlik işte çalışma olacağından ve yıllık ücretli izin hesabında dikkate alınmayacağından, bu süreler dışında kalan çalışması ile ilgili kullanılmayan yıllık ücretli izinleri karşılığı ücret alacağı hüküm altına alınmalıdır.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukanda yazılı sebepten (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kaynaklar:
1.4857 iş kanunu md/53,54,55,56,57,58,59
2. Yargıtay 9. H.D.’nin 17.05.2004 tarihli ve E:2003/23749, K:2004/12114 sayılı Kararı
3. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2007/11498 E.N , 2008/8313 K.N kararı
-KISSADAN HİSSE-
Dilini terbiye etmeden önce Yüreğini Terbiye et. Çünkü söz yürekten gelir, dilden çıkar Mevlana…
Hikmet Yıldırım KILINÇARSLAN
http://ticaretsicili.net
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.