14 Şubat’a dikkat, şirketler sona ermiş sayılabilir, imtiyazlar kaybedilebilir! – Ekrem Öncü
14 Şubat’a dikkat, şirketler sona ermiş sayılabilir, imtiyazlar kaybedilebilir! - Ekrem Öncü
Değerli okurlarımız Yeni Ticaret Kanununa göre iki önemli konuda işlem yapılması için 14 Şubat 2014 son tarihtir. 14 Şubat’a fazla süre kalmamıştır ve konunun önemine binaen bu yazımızla tekrar hatırlatma yapmanın faydalı olacağını düşünmekteyim.
SERMAYE TUTARININ YENİ TTK İLE UYUMLU HALE GETİRİLMESİ GEREKMEKTEDİR!
Anonim şirketlerin en az sermaye tutarları Yeni TTK’nın 332’nci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, tamamı esas sözleşmede taahhüt edilmiş bulunan sermayeyi ifade eden esas sermaye 50.000 Türk Lirasından ve sermayenin artırılmasında yönetim kuruluna tanınmış yetki tavanını gösteren kayıtlı sermaye sistemini kabul etmiş bulunan halka açık olmayan anonim şirketlerde başlangıç sermayesi 100.000 Türk Lirasından aşağı olamaz. Bu en az sermaye tutarı Bakanlar Kurulunca artırılabilir.
Bu Kanun anlamında kayıtlı sermayeli anonim şirketlerde başlangıç sermayesi, kuruluşta ve sisteme ilk geçildiğinde haiz olunması zorunlu sermayedir; çıkarılmış sermaye ise, çıkarılmış payların tümünün itibarî değerlerinin toplamını temsil eder.
Halka açık olmayan anonim şirketler gerekli şartları artık haiz olmadıkları takdirde, Gümrük ve Ticaret Bakanlığından izin alarak kayıtlı sermaye sisteminden çıkabilecekleri gibi, bu sisteme alınırken aranan nitelikleri kaybettiklerinde, istemleri bulunmasa bile aynı Bakanlık tarafından sistemden çıkartılırlar.
28/7/1981 tarihli ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 12 nci maddesi hükmü saklıdır.
Limited şirketlerin sermayeleri ise 580’inci maddede düzenlenmiş olup, limited şirketin esas sermayesi en az 10.000 Türk Lirasıdır.
6103 sayılı Yürürlük Kanununun 20’nci maddesine göre, anonim ve limited şirketler, Türk Ticaret Kanununun yayımı tarihinden itibaren üç yıl içinde (14 Şubat 2014 tarihine kadar) sermayelerini, anılan Kanunun 332 ve 580 inci maddelerinde öngörülen tutarlara yükseltirler; aksi hâlde mezkûr sürenin sonunda infisah etmiş sayılırlar.
Sermayenin Türk Ticaret Kanununda öngörülen tutara yükseltilmesi için yapılacak genel kurullarda toplantı nisabı aranmaz, kararlar toplantıda mevcut oyların çoğunluğu ile alınır ve şartları bulunsa bile 6762 sayılı Kanunun 389 uncu ve Türk Ticaret Kanununun 454 üncü maddeleri uygulanmaz. Bu fıkra hükümleri, bu Kanunun 26 ve 28 inci maddeleri uyarınca yapılacak esas sözleşme değişiklikleri için toplanacak genel kurullara da uygulanır.
Halka açık olmayan anonim şirketlerin kayıtlı sermaye sistemini kabul etmelerine, daha sonra bu sisteme geçmelerine, sermayelerini artırmalarına, kayıtlı sermaye tavanını yükseltmelerine, sistemden çıkmalarına ve çıkarılmalarına, yönetim kurulunun imtiyazlı ve primli paylar ihracına, rüçhan haklarını kanun çerçevesinde sınırlamasına ve diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanacak tebliğle; tescil ve ilâna dair hususlar ise Türk Ticaret Kanununun 26 ncı maddesine göre çıkarılacak yönetmelikte düzenlenir.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı 14 Şubat 2014 tarihine kadar olan süreyi birer yıl olarak en çok iki defa uzatabilir. Ancak, süre uzatımına yönelik yetki henüz kullanılmamıştır. 14 Şubat 2014 tarihine kadar Bakanlık süre uzatımına gitmez ise (süre uzatımına gidilmeyeceğini bizzat Bakan açıklamıştır), anonim ve limited şirketler sermayelerini 14 Şubat 2014 tarihine kadar 332 ve 580’inci maddeye uyumlu hale getirmezler ise 15 Şubat 2014 itibariyle infisah etmiş sayılacaklardır. İnfisah etmek demek yürürlükten kalkmak anlamına gelecektir. Yani tüzel kişilik kaybedilmiş olacaktır. Bir anlamda şirket yok hükmünde sayılacaktır.
Bu nedenle sermayeleri Yeni TTK’da belirtilen tutarların altında kalan anonim ve limited şirketlerin sermayelerini 14 Şubat 2014 tarihine kadar asgari kanunda belirtilen tutarlara kadar artırmaları gerekmektedir.
14 Şubat tarihine kadar sermayelerini artırmayarak şirketin ortadan kalkmasını isteyenler de olabilir. Bu halde vergi kanunlarına göre tasfiye hükümleri yine geçerli olacaktır.
İMTİYAZLI PAY SAHİPLERİ İMTİYAZINI KAYBEDEBİLİR!
Yeni TTK’nın 479’uncu maddesi “oyda imtiyazlı paylar”ı düzenlemektedir. 479’uncu madde düzenlemesi aşağıdaki gibidir.
“(1) Oyda imtiyaz, eşit itibarî değerdeki paylara farklı sayıda oy hakkı verilerek tanınabilir.
(2) Bir paya en çok onbeş oy hakkı tanınabilir. Bu sınırlama, kurumlaşmanın gerektirdiği veya haklı bir sebebin ispatlandığı durumlarda uygulanmaz. Bu iki hâlde, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinin, kurumlaşma projesini veya haklı sebebi inceleyip, bunlara bağlı olarak, sınırlamadan istisna edilme kararını vermesi gerekir. Projede yapılacak her değişiklik mahkeme kararına bağlıdır. Kurumsallaşmanın gerçekleşmeyeceğinin anlaşıldığı veya haklı sebebin ortadan kalktığı hâllerde istisna etme kararı mahkeme tarafından geri alınabilir.
(3) Oyda imtiyaz aşağıdaki kararlarda kullanılamaz:a) Esas sözleşme değişikliği. b) (6335 sayılı Kanunun 43/14’üncü maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır) c) İbra ve sorumluluk davası açılması.”
TTK’nın 479’uncu maddesi 6103 sayılı Kanunun 28’inci maddesi ile 14.02.2014 tarihinde yürürlüğe girecektir. 28’inci maddenin 3, 4, 5 inci fıkrası düzenlemeleri da aşağıdaki gibidir.
28’inci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca, Türk Ticaret Kanununun 479 uncu maddesinin birinci fıkrasına aykırı esas sözleşmeler, anılan Kanunun yayımı tarihinden itibaren üç yıl içinde, anılan fıkra hükmüne uygun hâle getirilir. Bu düzenleme uyarınca, “eşit itibarî değerdeki paylara farklı sayıda oy hakkı verilerek oyda imtiyaz” tanınmak isteniyor ise 14.02.2014 tarihine kadar bu işlem yapılmalıdır.
Dördüncü fıkraya göre ise, “Türk Ticaret Kanununun 479 uncu maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen sınırı aşan sayıda oyda imtiyaz öngören esas sözleşme hükümleri, Türk Ticaret Kanununun yayımı tarihinden itibaren üç yıl içinde, anılan fıkraya uyarlanır veya mahkemeden anılan fıkrada öngörülen karar alınır.”
Bir paya en çok onbeş oy hakkı tanınabilir. Bu sınırlama, kurumlaşmanın gerektirdiği veya haklı bir sebebin ispatlandığı durumlarda uygulanmaz. Bu iki hâlde, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinin, kurumlaşma projesini veya haklı sebebi inceleyip, bunlara bağlı olarak, sınırlamadan istisna edilme kararını vermesi gerekir. Projede yapılacak her değişiklik mahkeme kararına bağlıdır.
Burada anlatılmak istenilen, bir paya onbeşten fazla oy hakkı tanımlanmış ise 14.02.2014 tarihine kadar esas sözleşmenin yenilerek durumun buna göre düzeltilmek istenmesidir.
Bir paya onbeşten fazla oy hakkı tanınamayacağı kanunla düzenlenmiş ise de, bunun istisnasını da kanun getirmiştir. Eğer ki, “kurumsallaşmanın gerektirdiği veya haklı bir sebebin olduğu durumlarda” en fazla onbeş oy kuralı bozulabilecektir. Ancak bunun için asliye ticaret mahkemesinin kararı gerekmektedir. Bir paya onbeşten fazla oy hakkı tanınacak ise bu işlem mahkeme kararıyla yapılacaktır ve esas sözleşme 14.02.2014 tarihine kadar değiştirilecektir.
14.02.2014 tarihine kadar esas sözleşme değişikliği yapılmamasının sonuçları neler olacaktır?
14.02.2014 tarihine kadar gerekli esas sözleşme değişikliklerinin ve uyarlamaların gerçekleştirilmemesi hâlinde, oyda imtiyazı düzenleyen esas sözleşme hükümleri, 14.02.2014 tarihinden itibaren kendiliğinden geçersiz hâle gelecek ve esas sözleşmede öngörülen oya ilişkin imtiyazların tümü kanunen sona erecektir.
Yazımızda ele alındığı üzere oyda imtiyazlı payların haklarını kaybetmemeleri için biran önce esas sözleşmelerin değiştirilmesi gerekmektedir. Bunun için son tarih ise 14.02.2014 tarihidir.
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.