EĞİTİM SİSTEMİNDE YAPILAN TEMEL HATALAR – Fazlı KÖKSAL
Türkiye'nin dünya ülkeleri arasında hak ettiği yeri alamamasının temel nedenlerinden birisini, eğitim sistemimizin yetersizliği olarak gördüğüm için, öğrencilik yıllarımdan başlayarak eğitim sistemimiz üzerinde çok düşündüm. Yıllar boyu öğrenci, veli, ailesinde çok sayıda öğretmen olan bir yurttaş olarak , eğitim sistemimizde gözlemlediğim temel hataları şu şekilde sıralayabilirim;
1) Kaliteli öğretmen yetiştiren okulların (Köy Enstitüsü, Yüksek Öğretmen Okulu, Öğretmen Okulu) kapatılması, öğretmen kalitesinin düşmesi,mesleğine aşık öğretmenlerin yerini, "puanım burayı tuttu" mantığı ile meslek seçen öğretmenlerin alması,
2) Bir dönem İmam-Hatip Liselerini azaltmak, bir dönem de İmam Hatip Liselerinin itibarını artırmak adına, ara teknik elaman yetiştiren Türkiye için olmazsa olmaz olan Endüstri Meslek Liselerinin Teknik Liselerin yok edilmesi,
3) "Her İle Üniversite" gibi bir garabete imza atılarak, bir bina bir mühür ile üniversite açılması, dünyanın hiçbir yerinde örneği olmayan, laboratuvarsız ve kütüphanesiz kiralık binalarda hizmet veren üniversiteler açılması,
4) Üniversite sayısındaki çoğalma ve adam kayırmacılığın artması sonucu üniversite hocalarının kalitesindeki düşmesi, (YÖK'ün yayınladığı Tezleri inceleyin, lise ödevi seviyesine erişemeyen doktora tezleri göreceksiniz. Tezlerdeki intihaller de olayın başka bir yönü)
5) Orta öğretimde tüm sınavların test temelli hale getirilmesi sonucu, öğrencilerin sözlü ve yazılı ifade yeteneklerinin yok olması, hatta düşünme yetilerinin zayıflaması,
6) Ortaokul ve liselerde, laboratuvara girmeden gerçekleşen Fizik, Kimya Biyoloji dersleri,
7) Bilimin temeli olan Felsefe derslerinin önce zayıflaması, sonra tamamen kaldırılması,
8) Yetersiz veya öğrenciyi gereksiz bilgilerle donatan müfredat, çok yetersiz bilgi hataları ve Türkçe anlatım bozuklukları ile malul ders kitapları,
9) Araştırmayı değil, ezberciliği temel alan eğitim anlayışı,
10) Sık sık değişen, yap-boz tahtasına çevrilen eğitim sistemi,
11) Ve taşımalı eğitim... Taşımalı eğitimin getirdiği sakıncalar, makale hatta kitap konusudur. Mesela; Öğrencilerin yol yorgunluğu nedeniyle kendisini derse verememesi, Gözlerden uzak olduğu, denetlenemediği gerekçesiyle kız öğrencilerin okuldan alınması ve bunun doğal soncu kız öğrenci sayısının azalması, Boş kalan köy okulları ve öğretmen lojmanları nedeniyle milli servetin yok olması, Öğrenci taşımanın getirdiği mali külfetin Milli Eğitim Bütçesinde daha yararlı harcamalara ayrılacak miktarı azaltması, Köylünün öğretmene danışmaktan mahrum bırakılması, köylünün kamu görevlisi, devlet memuru olarak yalnızca İmam ile muhatap bırakılması, imamın sözünün devlet sözü olarak algılanması, Maddi durumu iyi olan köylülerin, çocuklarının mağduriyetine katlanmayıp civar il ve ilçelere taşınması nedeniyle köy nüfusunun daha da azalması...
Çözüm mü? Siyasetten arınmış, gerçekten "milli", planlamaya önem veren, akılcı ve gerçekçi hedefler koyan bir eğitim politikası...
Gerçekleşir mi? Eğitimi ideolojik hedeflerine ulaşmak için bir araç olarak gören kafalarla zor…
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.