Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

22Eki/110

ÇAĞDAŞ TÜRK VE AZERBAYCAN DİLLERINDE KULLANILAN ÖZTÜRKÇE KELİMELERİN LEKSİK-SEMANTİK ÖZELLİKLERİ

2011.04.16 bakü 057 Makalede araştırılan problemlerinden biri çağdaş türkolojide dil prosesidir. Yazar makalede Türk ve Azerbaycan dillerinde kullanılan kelimelerin özellikleri, onların leksik semantik ilgisi, terim ve adıgeçen dillerin birbirine etkisini araştırmıştır.

ÇAĞDAŞ TÜRK VE AZERBAYCAN DİLLERINDE KULLANILAN ÖZTÜRKÇE KELİMELERİN LEKSİK-SEMANTİK ÖZELLİKLERİ

Lamiye VAGIFKIZI - Bakû Devlet Üniversitesi

ÖZET

Makalede araştırılan problemlerinden biri çağdaş türkolojide dil prosesidir. Yazar makalede Türk ve Azerbaycan dillerinde kullanılan kelimelerin özellikleri, onların leksik semantik ilgisi, terim ve adıgeçen dillerin birbirine etkisini araştırmıştır.

Anahtar kelimeler: özleşme prosesi, öztürkçe sözler, purizm, umumi söz ve terimler.

ABSTRACT

The article deals with one of actual problems of modern study of Turkic languages-language process and the reasons influenced on it. Also the  author investigates in the article  lexical-semantic  features  of  words and terms, used  both  in Turkish and Azerbaijani  languages and  the  influence of  mentioned  languages  to each  other.

Keywords: language process, words of Turkic origin, purism, common terms and words.

Azerbaycan Cumhuriyeti kendi bağımsızlığına kavuştuktan sonra böyle konuların güncellik bakımından gündeme gelmesi çok önemlidir. Böyle konularla ilgili yoğun çalışmalarımıza rağmen yine de güncel konulardan “Çağdaş Türk ve Azerbaycan dillerinde kullanılan öztürkçe kelimeler” konusu çok önemli bilim dalı ile ilgilidir.

Oğuz grupu Türk dilleri içerisinde yapısı, sesi, nihayet zenginliği bakımından gelişmiş şimdi de gelişmekte devam eden türk dili yücelik ve niteliğini korumaktadır. Yetkili bilim adamlarının türk dilinin arınması, özleşmesi, gelişmesi yönünden çalışmaları sonucu olarak güçlü bir dil düzeyine yaklaşmakta olduklarını görüyoruz.

Her bakımdan dillerin çağdaş gelişiminin perspektifleri gösteriyor ki, uluslaşma konusu dalında daha çok çaba harcayan türk dilidir. Bizim amacımız bu konuda Türk ve Azerbaycan dillerinde ortak olarak kullanılan kelimelerin (terimlerin) leksik semantik özelliklerini araştırmaktır.

Her düşünce saygıdeğerdir her düşüncede doğruyu yansıtan bir yanı vardır. Bu açıdan Türk ve Azerbaycan dillerinde kullanılan ortak terimlere, özellikle yeni yeni bilim dallarında, yazarların, şairlerin kamuoyu dilinde rastlanıyor. Türk diline, aynı zamanda Azerbaycan diline geçmiş terimler her zaman dil ile ilgilenenleri düşündürmektedir. Halk arasında yayılmış sözler, kaynağı ne olursa olsun, ya Türkçe ya Azerice sayılmalıdır. Dilin sınırlarını çizmek ve kelime hazinesini zenginleştirmek için yoğun çalışmaları geliştirmek gerekiyor. Her iki dilin başka dillerle olan ilişkisi üzerinde durmak, filoloji və lingüistik çalışmaları bir temele bağlamak gerekiyor. Özleşme türk dilinde devlet düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu konu Azerbaycan dilinde basın ve bedii edebiyyat aracılığıyla, başlamış, şimdi artık belirli gelişim safhasına geçmiştir. Azerbaycanın ünlü şairi B.Vahabzade şiirlerinde türkçe terimler kullanmağı kendine borç biliyordu.

Örneğin: Derya olub, nehr olub, çalxalanmag isteyirem;

Xefif sakitliyini neyleyirem denizin

Onun gasırğasına, dalğasına vurğunam.

(B.Vahabzade, s.48)

“Nehr” kelimesi çağdaş Türk dilinde “nehir” gibi kullanılır. (bir denize dökülen akarsu eşan. ırmaktır). “Derya” sözü Farsça olmasına rağmen Türk ve Azerbaycan dillerinde aynı anlamdadır. “Xefif” kelimesi (Az.) Hafif (Türk). Her iki dilde aynı anlamda kullanılmaktadır.

Ünlü şairimiz H.R.Ulutürk’ten:

Örneğin:          Üstünlük markasını gözlerile öpenler başıma yığılanda

“Varlıq” dergisindeki ana dilli misralar

Milyon milyon ürekde güdret, cüret olanda,

Yer üstünde en şirin bir xeyala dalanda.

(H.R.Ulutürk, s. 621)

“Dergi” (Türk) “Jurnal” (Az.).dergi kelimesi Azerbaycan´ca zaman zaman kullanılmaktadır. Her iki dilde aynı anlamda kullanıyor. Başka bir eserde, Profesör M.Seyidof şöyle diyor: “Azerbaycan” yer adı hakkında orta yüzilliklerden beri ayrı ayrı halkların alimleri dürlü mülahizeler, fikirler söylemişlerdir. (N.Ceferof. Seçilmiş Eserleri. s.38). “Dürlü” kelimesi çağdaş Azerbaycan dilinde “növ” gibi kullanmasına rağmen son zamanlar “türlü” gibi de kullanmaktadır. Diğer örneklere bakalım. Kapı kelimesi Azerbaycan’ca “gapı”dır fakat spor terimi olarak gapı’ya türkçe kale denir. Azerbaycanca futbol takımının gapıçısı, çağdaş türkçe kaleci gibi kullanılır. Ağ – çağdaş türk dilinde tor futbolda kullanılan kale ağı, Azerbaycanca gapı toru anlamını veriyor. Azericedeki ağ türkçede ak, beyaz anlamındadır.

Bakın ne diyor Atatürk: Ulusal duygu ile dil arasındaki bağ, çok güçlüdür. Dilin ulusal ve zengin olması, ulusal duygunun gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki, bu dil bilinçle işlensin (Dil Yazıları, II s.41). Görüldüğü gibi Türk ve Azerbaycan dillerinde özleşmenin önemli kaynağı mevcut kelime oluşturmak modeline dayanarak yeni kelime yapmağı geliştirmektir.

Azericede bu yöntemle özleşmede şimdilik öyle bir karışıklık yok ve bu tür kelimeler basında “yapma kelimeler” tabiri ile takdim olunuyor. Bu tür kelimelerin çoğu gibi şimdi Azerice çeşitli uslüplerinde geniş kullanılıyor: Örneğin: bilgi (melumat), duyum (tesurat), deyim (ifade), anlam (mena), araştırıcı (tedgigatçı), değerli (giymetli).

Her bakımdan belli oluyor ki, özleşmenin kaynaklarından birini ağız (şive) kelimelerinin edebi dile getirilmesi düşünülmüştür. 1932 yılında Türkiye Cumhuriyetinin önderi Ulu Atatürk’ün isteği ve yardımıyla oluşturulan  “Türk Dil Kurumu” bu dalda bir çok yenilikleri gerçekleştirdi ve bu kurum çok nüfuzlu bir merkeze döndü (çevrildi). Genellikle bu merkez Türkçenin kelime hazinesini yabancı kelimelerden, özellikle de arap ve farsçadan ayıklanmak gerekiyordu. Bilim açısında bu konunun geliştirilmesi türk dili için çok önemliydi.

Çağdaş Türk ve Azerbaycan dillerinde aynı anlayışı ifade eden kelimelerin anlamdaş sıra yaratmak özellikleri vardır. Örneğin: gayçı (Az.)- makas (Türk), boksör (Türk), boksçu (Az.), anahtar (Türk), açar (Az.) ve b.

Türk kökenli kelimelerin anlamdaşlığı köy (Türk), kənd-kent (Az.), adres (Türk), ünvan (Az.). Türkçe ünvan kelimesi “başlıq, ad, serlövhe, titul, vezife, derece (elmi)” anlamındadır. Uyku (Türk), yuxu (Az.); Azerbaycanca yuxu (görmek) Türkçe rüya görmek (anlamını vermesine rağmen, çağdaş Azerbaycanca “röya” kelimesine arasıra rastlanıyor), şişe (Türk), şüşe (Az.). Çağdaş türk ve Azerbaycan dillerinde çok kullanılan öyle kelimeler var ki, onların yazılışı, kullanışı aynı olmasına rağmen arasıra değişik manalar da verir. Örneğin: eşik (Türk), toz, toprak, soğuk vb. şeylerin eve girmesini önlemek için kapı önüne yanlamasına konulan tahta veya başka maddeden engel;

Eşik (Türk) –kapının giriş yerindeki alçak basamak; Eşik (Az.)- bayır, dışarı, çöl; Rugiyye, niye eşikde oturubsan? (A.Divanbeyoğlu):

Eşiğe çıkmak (Türk)- saray mensubu dışarıya tayin edilmek.

Eşiye çıxmag-çıkmak(Az.)-üze çıxmag, zühura çıxmag, aşkara çıxmag, görünmek. Eşiğini aşındırmak (Türk) - fazla gidip gelmek vb.

Eşiye salmag (Az.)- govmag. Bir de göreceksen papağımı goltuğuma verib saldılar eşiye (E.Hakverdiyev). Dalga (Türk) 1. Genellikle rüzgar etkisiyle alçalıp yükselen su yığını. Dalga geçmek 1. Bir şeyle gereği gibi ilgilenmemek, önem vermemek, uyuşdurucu maddelerinin verdiği keyif durumu vb. Dalğa (Az.) 1.Su sethinin hereketi neticesinde emele gelen böyük lepe, ses dalğaları, radio dalgaları, izdiham, axın-akın anlamında.

Görüldüğü gibi yazılışı ve kullanışı aynı olan bu kelime birbirinden değişik manalarda kullanılmaktadır. Son 10 yıl zaman zarfında Türk sözcüklerinin Azerbaycan’da kullanımı odenli hız kazanmış ki, söz konusu dil olayını görmemezlikten gelmek olamaz. Bu yüzden de çok sayıda bilimsel yazılar yalnız bu konuya ait edilmiştir. Örneğin: yazar prof. R.Rüstemof “Çağdaş Türk Dilinde özleşme süreci ve onun Azerbaycan dilinin sözcük içeriğine etkisi” makalesi “Samsun sanat” dergisinde yayımlanmıştır. Yazar Türkiye’deki özleşme ile Azerice’deki “özleşme”de garip bir paralellik bulmuştur. Ama ona göre Türkiye’de bu devlet düzeyinde yapılmış, ama Azerice’de ise genellikle gazete ve kitap dilinde yayılmaktadır.

SONUÇ

Görüldüğü gibi bir çok açıdan ortak dil ve özleşme konusunda ortak alan ve ortak hedefler oluşmaktadır. Bundan dolayı her düzeyde dikkatli olmamız bu alanın genişlemesi için bir çaba içinde olammız gerekiyor. Doğrusunu söyleyelim ki, Azerbaycan Cumhuriyeti bağımsızlığa kavuştuktan sonra Türk dilinden pek çok terimler Azerbaycan diline geçmiştir. Çünkü, Sovyetler Birliği döneminde Türkçe her hangi bir kelimeyi kullanmak çok tehlikeliydi. Bağımsızlığa kavuşan Azerbaycan Cumhuriyetinde insanlar şimdi sakıncasız olarak Türkçe kelimeleri kullanmaktadır. Bu gün ana dilimizde kullanılan Türkçe terimler Azerbaycan dilinin kelime hazinesine aktarılmaktadır. Örneğin: durum, olay, yayım, önem, soyadı, soydaş, yetersay, özelleştirmek, ateşkes, açıklama, destek, desteklemek, bilgisayar, soykırım, gecekondu, başarı, katliam ve bunun gibi bir çok kelime  ortak dilin içine girmiştir.Yukarıda yer alan düşüncelere bir de şunu ekleyebiliriz. Şimdi Azerbaycan aydınları daha, çok gazeteciler öztürkçe konuşup, yazma çabası içindedirler. Türkçenin ince, türetken ve duygu ve düşünce yüklü güzelliklerini üretken ve türetken bir dil yapısı içinde algılamak ve bunu yaşam içine alabilmek ortak ideallerimizin gerçekleştirilmesinde en önemli faktör olarak karşımıza çıkmaktadır..

KAYNAKLAR

1. T.I.Haciyef. Azerbaycan Edebi Dili Tarihi. II baskı. “Maarif” neşriyyatı, Bakû 1987.

2. R.Rüstemof. Çağdaş Türk Dilinde Özleşme Süreci Ve Onun Azerbaycan Dilinin sözlük İçeriğine Etkisi. “Samsun Sanat”kültür-senet-eğitim dergisi, sayı 4, Samsun 1990. s.10-11

3. N.Ceferof. Seçilmiş Eserleri, IV cilt, Bakû,  “Elm” 2007, s. 38

4. H.R.Ulutürk. Seçilmiş Eserleri. “Genclik” neşriyatı, 2001. 621 s.

5. B.Vahabzade.  Seçilmiş Eserleri. “Genclik” neşriyatı, Bakû, 1967, s.48

6. Azerbaycan Dilinin Izahlı Lüğeti, II cilt, “Elm” neşriyatı, Bakû 1980, 576 s

7. Dil yazıları, II, Ankara, 1988, s.41

8. D.Mehmet Doğan. Büyük Türkçe Sözlük. “Feryal” matbaacılık tesisleri’nde basılmıştır. Ankara, 1990


Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.