
Muhammet Altınten ağabey Kocaeli Şehir Hastanesinde..
25 Ekim 2025 Cumartesi / Kocaeli Şehir Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü 7. kat ta Muhammet Altınten büyüğümüzle fotoğraflar çekildi.. Geçmişler olsun..
Fotoğrafları çeken Gülnur Kaçmaz kardeşime teşekkür..
Prof. Dr. Taymaz İzmit’te konuştu: “5 civarındaki depremler bile ülkemizde hasara yol açabiliyor”
25 Ekim 2025 Cumartesi / Prof. Dr. Taymaz İzmit’te konuştu: “5 civarındaki depremler bile ülkemizde hasara yol açabiliyor”
Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen söyleşiye katılan Sismolog İTÜ Maden Fakültesi Sismoloji ve Jeofizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Taymaz, “5 buçuktan küçük depremleri çok önemsemiyoruz ama 5 civarında olan depremler bile ülkemizde hasara yol açabiliyor” dedi.
İTÜ Maden Fakültesi Sismoloji ve Jeofizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Taymaz, Kocaeli Aydınlar Ocağı’nın davetlisi olarak İzmit’te söyleşi gerçekleştirdi. İzmit Belediyesi Leyla Atakan Kütüphanesi toplantı salonunda gerçekleştirilen söyleşiye Kocaeli Aydınlar Odası Başkanı Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serkan Irmak ve üyeler katıldı.
“BU İNSANLAR KURTARILABİLİRDİ”
Açılış konuşmasını yapan Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkanı Prof. Dr. Irmak, “Dünyaca ünlü çok önemli bir ismi ağırlıyoruz. Türkiye’de çok fazla bilinmiyor ama dünyanın yakından tanıdığı bir isim” dedi. Irmak’ın ardından konuşan Prof. Dr. Taymaz, daha önceki depremlerde birçok uyarılarda bulunduklarını ancak yine de aynı yerlere konutlar yapıldığını belirterek, “Toplumda bir dik kapalılık, umursamazlık var. 55 bin kişiyi pisi pisini kaybettik. Bu insanlar kurtarılabilirdi” dedi. Kaymaz, “80 saniyede 55 bin insan öldü. Doğa bilimlerine, yer bilimlerine yatırım yapmanız lazım; dinlemeniz lazım. 5 buçuktan küçük depremleri çok önemsemiyoruz ama 5 civarında olan depremler bile ülkemizde hasara yol açabiliyor.” dedi.
OVACIK-MALATYA FAYINA DİKKAT ÇEKTİ
Taymaz, “Maraş depremlerinde yıkımın çok olmasından sebeplerinden biri fayın yerleşim yerlerinin içinden geçmesi. 2021’de uyarmıştım; bize AFAD’takiler, bakanlık, valilik gülüyordu. Üfürmüyoruz; pozitif bilim ve gözlem yapıyoruz” ifadelerini kullandı. “Ovacık-Malatya fayı halen kırılmadı, 100 yıldır büyük fay üretmedi” diyen Kaymaz, “Karlıova’dan Erzincan’a büyük deprem üretebilecek potansiyele sahip. Buralarda nüfus yoğunluğu her geçen gün artmakta. Bir yerde sıcak su kaynağı varsa kıymetli maden kaynaklarını yukarı taşıyor. Uranyum, toryum gibi nadir elementler de var” dedi.
Nilgün Eren hanımefendi ile…
19 Eylül 2025 Cuma / Akça Koca K. Platformunun toplantısındayız..
15 Kasım 2025 Cumartesi Saat: 19.00 Emex Otel
15 Kasım 2025 Cumartesi Saat: 19.00 Emex Otel İzmit / KOCAELİ yemekli toplantısında;
Ostim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat YÜLEK bizlere “Ulusların Yükselişi; İmalat, Ticaret, Sanayi Politikası ve Ekonomik Kalkınma” yı anlayacak.
Siz saygı diğer konuklarımızı ailecek bekliyoruz. Siz saygı diğer konuklarımızı ailecek bekliyoruz.
Lütfen cevap veriniz.
Hasan UZUNHASANOĞLU
Akça Koca Kültür Platformu Başkanı
BAŞ BELASI RİSK VE TEHDİTLER GÖÇ VE DEMOGRAFİ DEĞİŞİMİ – Ruhittin SÖNMEZ
BAŞ BELASI RİSK VE TEHDİTLER
GÖÇ VE DEMOGRAFİ DEĞİŞİMİ - Ruhittin SÖNMEZ
Bir önceki yazımda ülkemizin kronik ama yönetilebilir ‘baş ağrılarını’ ele almıştık.
Şimdi, eğer zamanında tedavi edilmezse, ülkemizin bekasını tehdit edecek ‘baş belası’ riskleri ele alalım.
SIĞINMACI POLİTİKASI artık insani bir mesele olmaktan çıkıp sosyo-ekonomik bir krize dönüşüyor. Nüfus yapısı hızla değişiyor; demografik denge bozuluyor.
DİSK-AR İşsizlik ve İstihdamın Görünümü Raporu’na (Ağustos 2025) göre; Geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 29,6 oldu. Geniş tanımlı işsiz sayısı (İş aramayan ancak çalışmaya hazır olanların da dahil olduğu işsizler) son bir yılda 1,3 milyon kişi arttı! Son bir yılda iş bulmaktan ümidini kesmiş olanlar 1 milyon kişi arttı!
Türkiye’de 5,3 milyon kişi çalışmak istemesine rağmen iş bulamıyor. Her 4 gencimizden biri ne eğitimde ve ne de işte olan “ev genci” olarak ailelerinin himayesinde yaşamaya çalışıyor.
İşsizlik bu kadar yüksekken düşük ücretli sığınmacı emeği, yerli işgücünü baskılıyor.
Bazı yörelerde sığınmacı ve vatandaş yapılan yabancı nüfus, yerli Türk nüfusunu geçmeye başladı.
Ülkemizde Türk kadınların doğurganlık oranları tarihimizin en düşük seviyelerinde. Nüfusun
dengesinin korunduğu ortalama 2,1’in çok altına 1,48’e düşen doğurganlık alarm veriyor. Buna karşılık Suriye’den göç eden sığınmacılarda ilk doğum çok erken yaşlarda başlıyor ve doğurganlık oranı 5,5 mertebesinde.
Türkiye’nin en nitelikli okul ve üniversitelerinden yetişen parlak beyinlerimiz ilk fırsatta Avrupa ve
ABD’ye giderken, bunların boşluğu niteliksiz sığınmacı ve vatandaş yapılan yabancılarla dolduruluyor. Bu da sağlık, eğitim vd kamu hizmetlerinde kalite düşüşüne yol açıyor.
Kendi nüfusumuz yaşlanırken, genç sığınmacı nüfusun artışı Türkiye’nin sosyolojik dengesini
kökten değiştirme potansiyeli taşıyor. Kontrolsüz göç ile düşük doğurganlığın birleşimi, ülkenin geleceğini tehdit eden sessiz bir “nüfus devrimi” anlamına geliyor.
Orta ve uzun vadede bu durum, bir milli kimlik krizine ve hatta nasıl bir “Kürt Sorunu” yaratılmışsa, “Arap Sorunu”, “Afgan Sorunu” gibi yeni fay hatlarının oluşmasına yol açabilir.
Bu tablo, iyi yönetilmezse ülkenin en büyük “baş belası”na dönüşebilir.
Alptekin Cevherli ile Yılmaz Köksal üstatlarla…
9 Ekim 2025 Perşembe / 15. Kitap Fuarında Alptekin Cevherli ve Yılmaz Köksal üstatları dinledik...