
Merak Etmediniz mi, İlginç Değil mi? – Nazım PEKER
Merak Etmediniz mi, İlginç Değil mi? – Nazım PEKER
Söz konusu vatan ve onun geleceği olunca araştırıp bulduklarımı sizlerle paylaşmak oluyor. Umarım beni anlarsınız. Uyan ey Türk uyan, gaflet uykusu ölümle sonuçlanmasın.
Sevgili okurlarım, düşününce aklım karışıyor, neden böyle oldu diye meraklanıyorum. ABD, önce Saddam’a gaz verdi, Kuveyt’i işgal ettirdi; ardından da Irak’ı işgal edip böldürdü.
Irak ordusu yok muydu, Irak’ın savaş uçağı, tankı yok muydu?
ABD Irak’ı işgal ederken Irak ordusu neredeydi, hiç ortalarda görülmedi.
Irak’ın savaş uçakları hiç kalkmadı, tek bir sorti yapmadı. Tek bir tankı, bırakın cepheyi sokaklarda dahi görülmedi. ABD, pikniğe gider gibi elini kolunu sallaya sallaya Irak’a girdi ve Irak’ı ele geçirdi.
Nazım Çelik kardeşime Teşekkür…
23 Haziran 2025 Pazartesi / Aziz Dost, sevgili Kardeşim Nazım Çelik; ikinci defa okuduğum kitap sayısı sınırlıdır.
9 Ekim 2023 tarihinde imzalı kitabınızı aldığımda kısa zamanda okumuştum.
Ancak “HAYAT DAMLACIKLARI” Kitabınızı ikinci defa elime aldığımda, konu başlıkları sanki hiç okumamışım hissine kapılmama sebep oldu ve birkaç gün önce ise iki gün içinde tekrar okuma imkanı buldum.
Sağol.. Israrla ve inatla yazmaya ve elbette ki okumaya devam etmeliyiz.
Prof.Dr. Necmettin Hacıeminoğlu hocamı 30 sene önce, BUGÜN (26 Haziran 1996) kaybetmiştik.. Allah rahmetini lütfeylesin..
Kocaeli Gazetesi 50. yaşını coşkuyla kutladı
14 Mayıs 2025 Çarşamba / Kocaeli Gazetesi, 50. kuruluş yıl dönümünü protokol, STK ve basın camiasının yoğun katılımıyla görkemli bir törenle kutladı. Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Ünal’ın duygu yüklü konuşması geceye damga vururken; gazetenin geçmişi, bugünü ve hedefleri alkışlarla karşılandı
Kocaeli basınının çınarı Kocaeli Gazetesi, 50. kuruluş yıl dönümünü görkemli bir törenle kutladı. Şehrin önde gelen isimleri protokol üyeleri, sivil toplum temsilcileri ve basın camiası geceye yoğun ilgi gösterdi. Anlamlı kutlama programında coşku ve duygusallık bir aradaydı. Salonun dört bir yanından yükselen alkışlar 50 yıllık bir emeğin gururunu selamladı. Gecede zaman zaman gözler doldu, tebessümlerle anılar tazelendi.
“YAZIYOOOR!” SESİYLE BAŞLAYAN NOSTALJİK AÇILIŞ
Kutlama programı bir çocuğun “Yazıyooor!” nidalarıyla renkli bir şekilde başladı. Bu nostaljik anı alkışlayan salondaki davetliler gazetenin geçmiş günlerini hatırlattı. Ardından sahneye çıkan Gazetemizin Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Erkan Ünal, 50 yıllık yayın serüvenini katılımcılarla paylaştı. Katılımcılar anlatılan her anıyla adeta zaman tünelinde bir yolculuğa çıktı. Açılış konuşması büyük alkış aldı ve duygu dolu anlar yaşattı.
GENÇLİĞİM EYVAH – Alper AKSOY
GENÇLİĞİM EYVAH - Alper AKSOY
68 ve 78 kuşağı Ülkücüsü, Devrimcisi ile vatana adanmış ömürlerdi. Onların yiğitliği, kızgın şafaklarda sınandı.
Can özünden çektikleri besmele ile "Yol yanmazsa ben yanarım sultanım" diyerek bir ömrün en güzel yıllarını zindanlarda yaktılar.
Sovyetler sosyalizm hantallığı yüzünden 1917 Devrimi'nin etkilerinden kurtulma yollarını ararken Türk Devrimcileri "Dünya İşçi Kardeşliği" sloganı ile devrim yapma romantizmine kapılmışlardı.
Ülkücüler de "Komünizm geldi, geliyor!.. Vatan tehlike altında!.." diyerek sokaklara indiler.
12 Eylül gecesi Ülkücülerin ileri sürdüğü komünizm tehlikesi ve Devrimcilerin romantik devrim ülküsü bir gecede buharlaşıverdi. Çok azı hangi dış senaryonun figüranı olduğunu anlamıştı.
Ama iki taraftan 5000 genç kara toprağın soğuk bağrına gömüldü, otuza yakını da idam edildi.
Sonra Özallı yıllar...
Ankara Gölbaşı'nda kurulan Polis Özel Harekat Eğitim Merkezi'ne üç ayda bir 3000 hilal bıyıklı ülkücü alınıyordu. Yine "Vatan tehlikede, beka meselesi var!.." diyerek PKK'ya karşı savaşacak serdengeçtiler toplandı. Bu hilal bıyıklı ülkücülerin binlercesi Gabar'da, Kandil'de, hendek savaşlarında can verdi, çocukları yetim, evdeşleri dul kaldı, mezarlarına kısa saplı bayraklar asıldı...
Sonra Erdoğanlı yıllar...
Siyasal ümmetçiler çaldıkça çaldılar, çok yemekten obez oldular, hastane, maden ocağı, holding sahibi oldular...
Sonra Bahçeli katiller çetesinin elebaşını "Kurucu Önder" ilan etti, Kandil'de savaşırken can veren onbinlerce ülkücünün hiçbirini fotoğrafını okşamamıştı, Alaçatı'da arsa milyarderi olan Sırrı Süreyya'nın fotoğrafını, Kabe'de Hacerül Esved Taşı'nı okşayan hacılar gibi okşadı.
Ömer Ekinci gençliğinin en güzel çağlarını 80'li yıllarda cezaevlerinde geçirmişti. Ömrünün son günlerinde yaptığı bir paylaşımda hiç sorgulamadığımız gerçeği yüzümüze tokat gibi yapıştırdı:
"HAKKINI HELAL ET GENÇLİĞİM, DEĞMEYECEK ADAMLAR İÇİN HARCADIM SENİ"
Daha bu sorgulamayı yapamayan yüzbinlerce Ülkücü var aramızda.
Bir ayağı çukurda olsa da "Lidere biat şereftir" davulları çalan, dış güçlerin yazdığı senaryolarda figüran olanlar var.
xxx 1980’den öncesi tanıdığım, gençlik arkadaşım eğitimci Mahmut Ayhan kardeşim paylaşmış.. Sağ olsun..
Pazar günü Yeni Cuma Camii parkında
22 Haziran 2025 Pazar / Prof. Dr. Mehmet Bayrak Hocam ile Yürüyüş Yolunun sonuna kadar gidip dönünce Yeni Cuma Camiinin önünde yer alan Çay Bahçesine oturduk..
Hemen yan tarafta oturanın Özgür Kocaeli Gazetesinde yıllar önce yazılarını okuduğumuz bir haberci ve müşterek tanıdığımız Hocamızın yakını ve en önemlisi de Kandıralı olduğunu söylemesi özel ve keyifli bir sohbetin başlamasına yol açtı.
Pazar günü buluşmaları önemli…
İRAN’A DİZ ÇÖKTÜRMEK – Ruhittin SÖNMEZ
İRAN’A DİZ ÇÖKTÜRMEK - Ruhittin SÖNMEZ
İran’a 13 Haziran 2025’te ilk saldırıyı başlatan İsrail’in yanında hep ABD vardı. Başlangıçta bunu itiraf etmek istemiyordu. Fakat Savaşın 10. Gününde ABD Başkanı Trump talimatı verdi ve ABD uçakları İran’ın nükleer tesislerini bombalayarak savaşa doğrudan dahil oldu.
ABD’nin savaşa girmesi, İsrail’e fazla zarar vermeden İran’a diz çöktürmek yani yenilgiyi kabul
etmesini sağlamak için olabilir.
İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana bombalayıp yer ile yeksan ettiği avuç içi kadar Gazze’de bile
bombalamalar Hamas’ın teslim olmasına yetmedi.
İran büyük bir ülke. Bir kara savaşı olmadan, bombalamaların İran’ın diz çökmesini sağlayabileceğini sanmıyorum. (Coğrafi ve siyasi şartlar bir kara savaşının olmasını adeta imkansız kılıyor.) Ama İsrail’in en az zararı görmesi için İran’ı ateşkese zorlamak ve müzakere sürecini başlatmak için ABD bombalamaları etkili olabilir.
Bu savaşın gerçek sebebinin İran rejiminin değiştirilmesi ve İran’ın bölünmesi olduğu kanaatimi daha önce yazdım. Ancak bu kısa zaman içinde gerçekleşebilecek gibi görünmüyor.
Bu yüzden ABD / İsrail tarafının ilk hedefi, savaş sürecinde İran askeri gücünün büyük kısmını tahrip
etmek. Daha sonra içeride rejime muhalif grupları kullanarak ve ayrılıkçı etnik güçlere destek vererek
hedeflerine ulaşmak istiyor olabilirler.
Ayrılıkçılık talebi olan etnik gruplar, çoğu Sünni olan Kürtler (PKK’nın İran uzantısı PJAK) ve (Sünni)
Beluçlar.
En büyük etnik grup olan (Şii) Güney Azerbaycan Türkleri ve (Sünni) Türkmenler ayrılık taraftarı değiller.
ABD ve İsrail’in İran’ı zayıflatma stratejisinde etnik kartın ve mezhep farkının bir araç olarak
kullanılabileceği açıktır.
Ancak bu stratejinin hayata geçirilmesi için İran rejiminin ciddi biçimde zayıflaması veya değişmesi ya da iç savaş ortamı oluşması gerekli.
ÖĞRENCİLERİMİZ TATİLİ HAK ETTİ – Seyfettin KARAMIZRAK
ÖĞRENCİLERİMİZ TATİLİ HAK ETTİ - Seyfettin KARAMIZRAK
“Çocukların nasihatten çok, iyi örneğe ihtiyaçları vardır.” Joseph Jouberth
20 Haziran 2025 Cuma günü, okullarda büyük bir hareketlilik vardı. Mutlulukla karnelerini alan öğrenciler, hem karne hem de tatil sevincini birlikte yaşadılar. Uzun bir eğitim öğretim maratonunun sonunda, sevgili öğrencilerimiz özledikleri ve hak ettikleri yaz tatiline kavuştular.
Aslında bundan iki hafta öncesinde, öğrenciler için yaz tatili başlamıştı. Son iki hafta, okullarda büyük bir sessizlik vardı. Tek tük öğrencinin dışında, hiçbir derslikte ders yapacak çoğunlukta öğrenci yoktu. Bir okul ziyaretimde bu durumu yakinen gördüm.
Milli Eğitim Bakanlığı, “eğitim öğretim süresi 180 iş gününden aşağı olamaz” ısrarından artık vaz geçmelidir. Çünkü okulların kapanmasına iki hafta kala tüm öğretmenler ders konularını bitirdiler ve kendilerini tatil ettiler.
Sınava girecek, ortaokul ve lise son sınıf öğrencilerinden, “devamsızlık sorunu olmayanlar”, sınavlardan ötürü okullarına devam etmeyi iki hafta öncesinden bıraktılar. Bu uygulamaya ara sınıflar da uyunca, okullar kendiliklerinden yaz tatilini iki hafta öncesine aldı.
Teknolojik gelişmeler, her konuda olduğu gibi, eğitim öğretimi de derinden etkileyerek, bu kavramların yeniden değerlendirilmesini zorunlu kılmıştır.