
Şenol Mandacı’ya; “KOCAELİ KANDIRALILAR DERNEĞİ 15 YAŞINDA (11 Ocak 1994 – 2009)” kitabı
25 Nisan 2025 Cuma / Şenol Mandacı kardeşime; “KOCAELİ KANDIRALILAR DERNEĞİ 15 YAŞINDA (11 Ocak 1994 – 2009)” kitabını takdim ettim.
Bugün Kocabayramlar dayız..
24 Nisan 2025 Perşembe / Bugün Kocabayramlar dayız..
Evin önündeki Leylekbahar, damlalıktaki sebzelerin son hali…
HÂKİMİYET MİLLETİN DİYEBİLİR MİYİZ? – Ruhittin SÖNMEZ
HÂKİMİYET MİLLETİN DİYEBİLİR MİYİZ? - Ruhittin SÖNMEZ
105. kuruluş yıldönümünü kutladığımız TBMM’nin Genel Kurul Salonunda “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” yazılıdır.
Kurucu iradenin “Hakimiyetin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu” ifade eden anlayışı halen devam ediyor mu? Özellikle Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçtiğimizden bu yana bu konuda yoğun tartışmalara şahit oluyoruz.
Bu sorunun cevabı için, 105. Yılda “milli hâkimiyeti” veya “ulusal egemenliği” sağlayan unsurları sorgulamamız gerekiyor.
· Milli egemenliğin merkezi olması gereken TBMM’nin günümüzde etkinliği kalmamıştır.
Özellikle Cumhurbaşkanlığı sistemine geçtikten sonra, ülkenin kaderini etkileyen bütün karar ve uygulamaların merkezi Meclis’ten Saray’a geçmiştir.
TBMM’de “seçilmiş kralların” yönettiği siyasi partilerin aday göstermesiyle ve milletin oy vererek seçtiği 600 milletvekilimiz var. Ancak YASAMA yetkisi fiilen partili Cumhurbaşkanının elinde.
Cumhurbaşkanı kararnameler yoluyla yasama yetkisi kullanmaktadır. TBMM’de karara bağlanması gereken konularda da, CB’nın başkanı olduğu parti çoğunluğu elinde bulundurduğundan, Meclis bağımsız bir irade ortaya koyamamakta, Saray’da hazırlanan metinler aynen kabul edilmektedir.
· Yeni sistemde “YÜRÜTME yetkisi cumhurbaşkanına aittir.”
Cumhurbaşkanı aynı zamanda iktidar partisinin genel başkanıdır.
Siyasi bir organ olan bir “Bakanlar Kurulu” yoktur. Birer sekreter durumunda olan atanmış bakanların halktan kopukluğundan, milletvekillerinin dahi bakanlara ulaşamamasından, iktidar milletvekilleri dahi şikayetçidir. Bakanlar muhalefet partileri genel başkanlarıyla söz düellosuna girebilir. Ancak Bakanların Cumhurbaşkanına, bırakın belli bir konuda itiraz edebilmesi, kendi iradeleriyle istifa edebilmesi dahi mümkün olmuyor.
· YARGI da tamamen Cumhurbaşkanının kontrolündedir. Cumhurbaşkanının istemediği bir kişinin HSK, AYM, Yargıtay, Danıştay üyeliklerine seçilmesi mümkün değil. HSK üzerindeki siyasi gücün etkisi kritik davalarda “doğal hakim ilkesine” aykırı olarak yapılan atamalar, hakimlerin “coğrafi teminatının olmaması” gibi uygulamalarla açıkça ortaya çıkıyor.
“Türkiye’deki Yargı sistemine/ mahkemelere güveniyor musunuz?” sorusuna “Hayır” diyenlerin oranı yüzde 70,1 iken, “Evet” diyenlerin oranı yüzde 22,5 olması tesadüf değil. (Area Türkiye Siyasi Durum Araştırması- Nisan 2025)
Millet iradesinin hâkim olduğu rejimlerde, devleti oluşturan yasama- yürütme- yargı kuvvetleri arasında görev ve yetki ayrılığı ile birbirinden bağımsızlığı ifade eden KUVVETLER AYRILIĞI gerçekleştirilmeye çalışılır. Türkiye’de fiilen yasama, yürütme ve yargı yetkilerinin tek kişide toplandığı bir “kuvvetler birliği” sistemi uygulanmaktadır.
Yargının bağımsız ve tarafsız olmadığı, kanun ve kuralların herkese eşit olarak uygulanmadığı bir ülkede, hakimiyetin millete ait olduğundan bahsedilemez.
Kardeşim Hasan Baykara iş başında…
21 Nisan 2024 Perşembe / Kardeşim Hasan Baykara iş başında…
Ahmet Bey, Çalışmalarımıza aksatmadan İstanbul’dan gelip katılır..
5 Nisan 2025 Cumartesi / Ahmet Katırcı beyefendi en son Beykoz Kaymakamlığından emekli..
Dost insan… Çalışmalarımıza aksatmadan İstanbul’dan gelip katılır..
23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI COŞKUYLA KUTLANDI

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) bugün 105. yılını kutluyor..
Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde 23 Nisan 1920 tarihinde Ankara'da açılan ilk 'Büyük Millet Meclisi', Türkiye'nin Milli Mücadele tarihinde bir dönüm noktası niteliğinde.
Geçmiş olsun…
İstanbul ve Kocaeli’de 6,2 büyüklüğünde şiddetli deprem oldu.
Silivri açıklarında 3,9 büyüklüğünde depremin ardından İstanbul’da ikinci 6,2 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi.
10 saniye hissedilen deprem büyük panik yarattı.
Deprem çevre illerde de hissedildi. NTV canlı yayınında açıklamalarda bulunan Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz, sarsıntının İstanbul’da deprem beklenen bölgede gerçekleştiğini dile getirdi. Tüysüz, deprem üretmeyen stres biriktiren bir bölge olduğunu ifade etti.
Geçmiş olsun…
Torunum Mete Bey ile Sütten’deyiz…
21 Nisan 2024 Perşembe / Torunum Mete Bey ile Sütten’deyiz…