
Modernleşme sürecinde aile, evlilik ve nikah – Fahri SAĞLIK
Modernleşme sürecinde aile, evlilik ve nikah - Fahri SAĞLIK
2024 yılının son iki haftasında aile, evlilik ve nikâh kavramlarının kültürümüzdeki yeri ve önemi hakkında sizlere bilgi sunmuş, modernleşme sürecinde bu kavramların epeyce örselendiğini ifade etmiştim. Bu yazımda din, aile, evlilik ve nikâh kurumlarında gözlenen değişim ve dönüşümleri arz etmeye çalışacağım.
İnsanlık uzun bir dönemden beri modernleşme adı verilen bir süreci tecrübe etmektedir. Modernleşme sürecinde bireysel özgürlükler alanında önemli mesafeler alınmış olmakla birlikte, değerler alanında belirgin bir aşınma yaşandığı herkes tarafından kabul edilmektedir. Büyük bir değişim ve dönüşüm süreci olan modernleşmenin, sosyokültürel alanda aidiyet bilincini, şahsiyeti, kültürel değerleri ve mahremiyet sınırlarını derinden etkilediği, hatta dönüştürdüğü bilinmektedir. Bu bağlamda din, aile, evlilik ve nikâh kurumlarında gözlenen değişim ve dönüşümler en çarpıcı olanlarıdır.
A. Efe Küçük’e; “medya’da ÇAKIRCAALİ DİVANI KOCABAYRAMLAR – 2” kitabı
2 Ocak 2025 Perşembe / Torunum Ahmet Efe Küçük’e; “medya’da ÇAKIRCAALİ DİVANI KOCABAYRAMLAR – 2 (01 Ocak 2017 – 31 Aralık 2019)” kitabını takdim ettim.
Serpil Kurt hocamızı emekliliğe uğurladık..
31 Aralık 2024 Salı / Torunum Mete’yi almak için Ulugazi İlkokulu bahçesinde beklerken merdivenlerde İstiklal Marşından sonra okulun hocası hemşehrim Serpil Kurt hanımefendinin ismi anons edildi. Okul Müdürünün konuşması sonrasında hocamızın emekli olduğunu öğrenmiş olduk.
Sonrasında da hatıra fotoğrafımızı çektirmeyi ihmal etmedik.
Serpil Kurt hocama yeni hayatında sağlık ve huzur içinde uzun bir ömür dilerim.
Kocabayramlar girişi ve Altınten Ailesinin bahçesi..
28 Aralık 2024 Cumartesi / Kocabayramlar’da Altınten Ailesinin bahçesinde fotoğraflarını çektiklerim ve Köyün girişindeki tarihi Türbe..
ANAYASANIN KİLİDİNİ KIRDIRMAYACAĞIZ – Dr. Sakin ÖNER
ANAYASANIN KİLİDİNİ KIRDIRMAYACAĞIZ - Dr. Sakin ÖNER
HÜDA- PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu çıktığı bir televizyon programında "Biz, Anayasa’nın 4'üncü maddesi olmasın diyoruz. Değiştirilemez maddelerin olması hukuk tekniği açısından da siyaseten de doğru değil. 4. madde gelecek nesillerin iradesine ipotek koymaktır." dedi.
Anayasa; devletin kuruluşunu, yönetim biçimini, niteliklerini, yasama, yürütme, yargılama güçlerinin nasıl kullanılacağını, kişilerin devletle ilişkilerini ve yurttaşların kamu haklarını düzenleyen temel hukuki metindir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 4. maddesi, “devletimizin şekli, Cumhuriyetin nitelikleri, devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti” ile ilgili ilk üç maddenin “değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez” hükmünü ortaya koyan maddedir. Bu madde, Anayasa’nın kilididir. HÜDA- PAR, bu kilidi zorluyor.
KOVİAD’da 2. Kocagöz dönemi
Başkan Harun Reşit Kocagöz, Başkanlık Divanı üyeleri; Kenan Seyrek, YMM Necat Çakır ve Hayri Çelik
28 Aralık 2024 Cumartesi / KOVİAD -Kocaeli Vizyoner İş İnsanları Derneğinin 2. Olağan Genel Kurulu yapıldı ve Başkan Harun Reşit Kocagöz oy birliği ile yeniden Başkan seçildi.
BAŞKANLIK DİVANI
Yeminli Mali Müşavir Necat Çakır Başkanlığında yapılan kongrede Kenan Seyrek ve Hayri Çelik’ten oluşan divan heyeti görev aldı.
DAHA DA GÜÇLENMEK İÇİN
Elektrik Elektronik Mühendisi Harun Reşit Kocagöz yaptığı konuşmada; Başkan olduğu günden bugüne kuruldukları felsefeden ayrılmadan, kentimizin dinamikleri olarak, sosyal hayata güç vererek, sosyal dayanışmayı sağladık. KOVİAD olarak, iş dünyasında ekonomik, sosyal ve kültürel kazanımların yanında, inovasyon ve ARGE çalışmaları ile üyelerinin mevcut durumlarının daha da güçlenmesi adına çalışmalar yaptık. Bugünü fırsat bilerek benim ile yol yürüyen tüm üyelerimize içtenlik ile teşekkür ediyor, desteklerinin devamını diliyorum." dedi.
Yönetim ve Denetim Kurulu Faaliyet Raporları, Mali Rapor ve Tahmini Bütçe ayrı ayrı okunup oy birliği ile ibra edildi.
Toplantı sonunda organlara seçilenler;
TÜKETİM VE İSRAF – Seyfettin KARAMIZRAK
TÜKETİM VE İSRAF - Seyfettin KARAMIZRAK
İsraf, kişinin harcamalarında haddi aşmasıdır. Haddi aşma, beşeriyet kadar eski bir olgudur. Tarih, israfın kölesi olmuş milletlerin mezarlığı gibidir. Nice medeniyetler israf ve
sefahatin içinde yok olup gitmişlerdir. Diğer bir ifade ile tüketirken adeta tükenmişlerdir.
Günümüzde israf ve savurganlık, bir yaşam biçimine ve kitlesel boyutlara ulaşmıştır.
Neticede toplumlar hızla tüketim süreçlerinin tutsağı haline gelmiş, kendine has özellikleri ve yaşam tarzı olan bir tüketim toplumu türemiştir.
İnsanoğlunun mayasında doymama duygusu mevcuttur. İhtiyaçlarımızı gidermek elbette hakkımız. Fakat bu ihtiyaçların sınırlarını iyi çizmemiz, ihtiyaçla, israf arasındaki
dengeyi iyi ayarlamamız gerekmektedir.
Herkesin kendi istek ve hedeflerine göre, bir ihtiyaç algısı var. Kimimiz geçinebilmeyi hedef olarak yeterli görürken, kimilerimiz, araba almayı, yazlık edinmeyi ihtiyaç görüyor.
Tabi bunların da üzerinde üst ihtiyaçlar belirlenebiliyor. Böylelikle harcamanın dozajı da ister istemez kaçıyor. Tüketimde esas olan; israfa ve müsrifliğe kaçmadan, dünya normlarına uygun, akılcı, bilimsel ve insani bir yolun izlenmesidir
