ALİ İHSAN ADIGÜZEL’İN DEĞERLENDİRMESİ.. YORUMSUZ
Ak Parti’ye Yakın İsimden Bomba Analiz
Bu haber 03 Temmuz 2019 - 1:11 'de eklendi
Ak Parti’nin önemli isimlerinden yeni kurulacak parti üzerine değerlendirmeler yapılmaya başladı. Bunlardan en çarpıcı olanı Dilovası’nın önemli isimlerinden TİTİZ Araştırma Şirketi’nin sahibi Ali İhsan Adıgüzel’den geldi.
Yeni parti tutar mı? - Ali İhsan ADIGÜZEL
Bazı bakanların, vekillerin, belediye başkanlarının ve danışmanların Sn. Cumhurbaşkanımızın karizmasından beslendiğini, erittiğini ben net görüyorum. Geç kalınması halinde ki geç kalınıyor, bu durumu Sn. Cumhurbaşkanımızın iç politikada azalmaya devam eden karizması da kurtaramayacak.
Öncelikle yeni partiyi veya partileri doğuran sebepleri iyi düşünmek lazım.
İstanbul seçim sonuçları açıklanmadan bir gün önce sosyal medya hesabımdan kısa bir açıklama yaptım. Ak parti İstanbul seçimlerinin sonuçlarını değil sebeplerini düşünmeli diye. Aslında Kocaeli’de İzmit, Antalya ve Ankara’dan sonra İstanbul’un da kaybedileceği o kadar netti ki acaba bir tek ben mi gördüm diye düşünmeden edemedim. Gerçi seçim öncesi açıklanan kamuoyu araştırma sonuçları da ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha gösterdi.
24 Haziran 2018 seçimlerinden zaferle çıktık diyenler, sonuçlar ortada olduğu hâlde 31 Mart’tan da zaferle çıktık diyorlar. Muhtemelen İstanbul’da meclisteki çoğunluğu, belediye başkanlığı sayısındaki çoğunluğu da seçimden galibiyetle çıktıklarını ispatlamak için gerekçe olarak görüyorlar.
ÜMMETİN PARTİSİ – Ruhittin SÖNMEZ
ÜMMETİN PARTİSİ - Ruhittin SÖNMEZ
Yazının başlığını okuyunca bazılarınız, “burası Türkiye Cumhuriyeti ve T.C. bir hukuk devletidir. Anayasamız ve hukukumuzda ümmet diye bir kavram yoktur. Hukuken bu amaçla parti kurulamaz” diye itiraz edebilir.
İtiraz haklıdır ama Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın sözü üzerine bu başlığı attığım anlaşılmıştır.
AKP’den ayrılıp yeni bir parti kurma hazırlığındaki Ali Babacan’a, “bu ümmeti parçalamaya hakkınız yok!” dediğini Erdoğan kendisi açıkladı.
Bu cümle çok sorunlu.
Ali Babacan ve O’nun arkasındaki Abdullah Gül ile diğer arkadaşları bir siyasi parti kuracaklar. Babacan peygamberliğini veya mezhep imamlığını ilan etmeyecek. Din veya mezhep kurmayacak.
Ümmet niye parçalansın ki?
Kuracakları partinin esas tabanı haliyle AKP kitlesinden oluşacak ve kadrosu AKP içinden çıkacak.
Tıpkı Millî Görüş çizgisinden kopan AKP’nin, RP/ FP partilerinin içinden çıktığı gibi.
Millî Görüşçüler ve lideri Necmettin Erbakan AKP’den daha ümmetçi idi.
Tayyip Erdoğan ve arkadaşları Fazilet Partisi kapatılınca partinin devamı niteliğine sahip olduğu kabul edilen Saadet Partisi'ne katılmadı. Bu partiden ve liderinden ayrılarak AKP’yi kurdular.
Onlar AKP’yi kurmakla herhalde ümmeti parçalamış olmadılar. Saadet Partisi’ni daha doğrusu milli görüşçüleri parçaladılar.
Şimdi de yeni parti parçalayacaksa, bu parçalanan ümmet değil, Ak Parti olacak.
Nurettin Topçu Hocamızın VECİZ ÜÇLEMELERİNDEN BİR DEMET – Doç.Dr. Süleyman ÇOŞKUNER
Cumhuriyet döneminin çok önemli milliyetçi düşünürlerinden, Anadolu toprağına ve Türk tarihine sıkı sıkıya bağlı bir HAREKET'i hem millî, hem de evrensel bir düşünceyle tevhîd eden; *"Bizim hareketimiz mesuliyet hareketidir. Davamız hayata uymak değil, hayatımızı Hakk'a uydurmaktır."* diyen büyūk bir fikir adamı, tasavvufun irfânî güzellikleriyle hemhâl olan ve "İSYAN AHLÂKI"nı hayatıyla yazan ahlâk âbidesi kâmil bir Müslüman merhum Nurettin Topçu Hocamızı vefatının (10 Temmuz 1975) 44. yılında rahmet, minnet ve hürmetle yâd ediyoruz.
Rûhu şad, mekânı Cennet, makamı âli olsun.
ONUN VECİZ ÜÇLEMELERİNDEN BİR DEMET:
*"Âlem, üç şeyin mecmuundan ibarettir: Varlık, düşünce ve hareket."*
*"Bunların hepsini kendinde toplayan insan, üç şeyin peşinde olmak için yaratılmıştır: Hakikatın, hayrın ve güzelliğin."*
*"İnsan ruhunda bu üç şeye götüren üç yeti vardır: Zekâ, duygu ve irade."*
*"Zekâ üç yerde kullanılır: Kazanmada, hilede, ilimde."*
*"Duygunun üç dünyası vardır: Sanat, rüya ve sevda."*
*"İrade, üç âleme sığınma kudretidir: Hemcinsine, kendi samimiyetine ve Allah'a."*
*"Bu üç yetinin birlikte ve ahenkli olarak barındığı kalp, üç şeyin mahfazasıdır: Aşkın, ümidin ve imanın."*
*"Üç şeyi sevmeyen ruh, ölü odaları gibi karanlıktır: Çocuğu, tabiatı ve zalimle kavîden başkasına itaati."*
*"Üç kişiye acıyınız: Zenginlikten sonra fakir düşene, şerefli iken zelîl olana, cahiller arasında kalan âlime."*
Tuna bey Kocabayramlar da..
8 Temmuz 2019 Pazartesi / İkindi sularında Anne Babası ile birlikte Kocabayramlar’a gelen Tuna Okyar Köy meydanında ki salıncaklarda keyifle sallandı.
Yarım asır önce Zafer İlkokulundan birlikte mezun olduğumuz Savaş Aydoğan kardeşim ile karşılaştık
9 Temmuz 2019 Salı / Kandıra’ya gidince mutlaka uğradığımız mekan Yakup Akyıldız’a ait..
İKİ ŞEY ÖĞRETİSİ – Giordano BRUNO
İKİ ŞEY ÖĞRETİSİ*
Kilise tarafından yakılarak öldürülen
*Giordano Bruno*
(1548- 1600) Rönesans felsefesini biçimlendiren filozofların en önemlilerinden biri olup evrensel ve zaman mefhumundan uzak " *iki şey* " öğretisi
*kulağa küpe olacak* cinsten.
*İki şey* çözümsüz görünen problemleri bile çözer:
1- Bakış açısını değiştirmek
2- Karşındakinin yerine kendini koyabilmek
*İki şey* yanlış yapmanı engeller:
1- Şahıs ve olayları akıl ve kalp süzgeçinden geçirmek
2- Hak yememek
*İki şey* kişiyi gözden düşürür :
1- Demagoji (Laf kalabalığı)
2- Kendini ağıra satmak (övmek, vazgeçilmez göstermek)
*İki şey* insanı 'Nitelikli İnsan' yapar:
1- İradeye hakim Olmak
2- Uyumlu Olmak
İsmail Akalın bacanağıma teşekkür ederim..
9 Temmuz 2019 Salı / Yakup Akyıldız kardeşime uğradığımız da İsmail Akalın bacanağım ile karşılaştık.
“Yeni Küreselleşmenin Türk Eğitim Sistemi Üzerindeki Etkileri ve Protestanlaşan Gençlik Üzerine Bir İnceleme”
“İnovatif stratejik Ar-Ge Merkezi” (İNOSAM) tarafından düzenlenen “Yeni Küreselleşmenin Türk Eğitim Sistemi Üzerindeki Etkileri ve Protestanlaşan Gençlik Üzerine Bir İnceleme” başlıklı 1. Yuvarlak Masa Toplantısı DESAM (Demokrasi ve Eğitim Stratejik Araştırmalar Merkezi) Ankara - Kızılay ofisinde gerçekleştirildi.
İNOSAM Başkanı Gürkan Avcı tarafından yönetilen oturum yurtdışı ve şehir dışından katılan uzman ve akademisyenlerin iştirakiyle gerçekleşti. Toplantı nihayetinde DESAM Genel Sekreteri Dr. Hasan Türkeli tarafından sunulan özet rapor bilgilerinize saygıyla takdim olunur.
TÜRKİYE İSLAMLAŞMA KILIFI ALTINDA PROTESTANLAŞTIRILIYOR!
Küreselleşme, bilişim çağı, yapay zekâ ve dijital devrimin etrafını sardığı insanlık ailesinin yaşadığı büyük değişim ve dönüşümden giderek daha hızlı bir şekilde etkilenen Türk toplumunun bu yenidünya karşısındaki çaresiz kafa karışıklığı artan bir ivmeyle devam ediyor. Bu kafa karışıklığı yenidünyanın içinde doğmuş / yaşayan kesimlerin bile alışkanlık kazanabileceği/çözümleyebileceği bir durum değil çünkü henüz kimse çözemeden/alışamadan bu dünya yine değişmiş olacak ve değişmeye devam edecek.
Bu değişim bilgi ve eğitime ulaşmada da kökten farklılıklara ve evrimlere neden oluyor. Yenidünyada bilgi ve eğitime ulaşma neredeyse tamamen zahmetsiz/parasız hale geliyor. Eğitim ve bilgi akışı mekân –sınır tanımadan saniyeler içinde gerçekleşiyor. Herhangi bir bilgi – eğitim datası – görüntü – video – haber sanallaştığı anda sınırsız sayıda bire bir kopya edilebiliyor. Bu yüzden çok rahat bir şekilde dijital devrimin eğitim sistemlerini de allak bullak ettiğinden bahsedebiliriz. İnternetin eğitim sistemlerindeki kaldıraç etkisi bütün eğitim disiplin, felsefe ve ilkelerinde alışılmışın çök ötesinde bir hareketlenme ve yenilik başlatmıştır. Bu büyük değişim eğitimi de arz-talep dengesi üzerine oturttuğu gibi eğitimdeki yaklaşım, davranış ve söylemleri de yeni baştan oluşturmaya devam etmektedir.
Bu kadar hızla değişen dünyada hemen her konuda ‘sorun bu, çözüm de şudur’ demek mümkün değildir. Amacımız dünyadaki değişimi anlamak ve belki de bizim için en önemlisi bu değişimi Türk toplumu lehine olumlu mecralara çekip kaçınılmaz olan olumsuz yanlarından korumaya çalışmak olacaktır.
Bunun için özel bir bakış açısıyla (Teknopedagog, teknososyolog, teknopsikolog edasıyla) bir birinin içine geçmiş siyasal, sosyal, kültürel, ekonomik, pedagojik alanları iyi etüt edip Türkiye’nin derin yapılarının ve insanımızın doğasının bütün karmaşasının içerdiği değerli bilgileri, bizi geleceğe götüren dinamikleri analiz ederek, öngörülerimizi güncellemeye, analizlerimizi birleştirmeye dönük bir çalışma yaptık. Yoksa bu yenidünyayı öngörmek hiç kolay bir iş olmadığı gibi öngörüler üzerinden net konumlanmak kimsenin harcı da değildir. Çabamız Türkiye’nin atması gereken adımları anlamaya ve analitik silo oluşturmaya çalışmaktan ibarettir…
Bu kentte yaşayanlar bu kenti biliyor mu? – Mevlüt SOYSAL
Bu kentte yaşayanlar bu kenti biliyor mu? – Mevlüt SOYSAL
BİZ İzmit’te yaşayanların bir eksiği de, koca kenti Yürüyüş Yolu ve çevresindeki birkaç kilometrekarelik alandan ibaret görmemiz…
Öyle ki bu alan, bir belediyenin ne kadar çalışıp ne kadar çalışmadığını, bir belediyenin başarılı olup olmadığının ölçüsüdür bizler için…
Tamam çok az söyledim…
Başiskele’deki ufak tefek caddeleri de ekleyin yaşam alanlarımıza…
Birazcık Kartepe, birazcık da Derince olsun.
Ama yetmez!
Birkaç ilçedeki üç beş kilometrelik alan, bir belediyenin başarılı oluşunun ya da olmayışının ölçüsü olamaz.
Kent kocaman…
Koca bir tarih…
Koca bir turizm…
MERKEZ BANKASI BAŞKANI GÖREVDEN ALINDI – Ruhittin SÖNMEZ
MERKEZ BANKASI BAŞKANI GÖREVDEN ALINDI – Ruhittin SÖNMEZ
T.C. Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’nın Cumhurbaşkanı tarafından görevden alınması önemli bir olaydır.
Bu tür makam sahipleri kolay kolay görevden alınmaz, hatta alınamaz. Birlikte çalışmak istenmediği mesajı verilir, istifaya zorlanır. TCMB Başkanının da önce istifaya zorlandığı kanaatindeyim.
TCMB Başkanı muhtemelen bağımsız bir kurumun başında olduğunu ve Anayasa ve Kanunlara göre görevden alınamayacağını düşünmüş. Ya da istifa etmektense görevden alınmayı tercih etmiştir.
Gerçekten Merkez Bankası Başkanlarının diğer bürokratlardan farklı bir özelliği vardır. “Kendisi istifa etmediği sürece, Merkez Bankası Başkanının görevden alınması mümkün değildir. Bu güvence MB bağımsızlığının ayrılmaz bir parçasıdır.”
Anayasa ve kanunlarda böyle yazsa da Türkiye’nin bir yıldan beri Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçtiği ve partili Cumhurbaşkanının tek adam gücüne sahip olduğu unutuldu.
Bir kişiye bu kadar yetki verilmez diyenlere inat, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ‘ekonomik OHAL’ yetkisi veren kanun bile çıkarıldı. “Finansal sisteme sirayet edebilecek olumsuz bir gelişme” durumunda cumhurbaşkanına kurumların yetkilerinin üzerine çıkarak müdahale etme yetkisi dahi verildi.
İşte şimdi böyle olağanüstü bir yetki kullandı. “Anayasaya ve kanunlara aykırı” diyebilecek bir yargımız var mı?
“NUR BABA”DAN, “BADECİ ŞEYHİN SIR ODASI”NA – Fazlı KÖKSAL
“NUR BABA”DAN, “BADECİ ŞEYHİN SIR ODASI”NA - Fazlı KÖKSAL
Bu yazıyı yazıp yazmamak, ya da bu kadar net ifadelerle yazıp yazmamak konusunda çok düşündüm...
Ama yazılmalıydı ve tehlikenin boyunun anlaşılması için oldukça açık yazılmalıydı...</DIV></DIV>
Özellikle yazının ikinci bölümündeki alıntıları aktarırken din ile aldatanlardan iğrendim. Bazı alıntıları yazıya aktarırken utandım...</DIV></DIV>
Özür diliyerek bilginize sunuyorum... http://fazlikoksal.blogspot.com/2019/06/nur-babadan-badeci-seyhin-sir-odasina.html
Edip Tekkol kardeşim sağol..
Sosyal medyada bu fotoğrafı paylaşan, “Edip Tekkol 5 Temmuz 2019 Cuma gününde, 101. Şehidimiz Zeki BÜK'ün Bolu'daki kabrini, kardeşi Orhan BÜK ile birlikte ziyaret ederek ALLAH'tan rahmet ve ihsanlar diledik.
Mekanı Cennet Olsun...” diye not düşmüş..
Edip Tekkol da, rahmetli Zeki Bük’te İİTİA Sultanahmet (1973-1977) sınıf arkadaşlarım.. Zeki Bük kardeşimizi 17 Mayıs 1977 tarihinde ebediyete uğurladık.
Zeki Bük kardeşime Allah’tan rahmet, Edip Tekkol ve Orhan Bük kardeşlerime de sağlık içinde uzun bir ömür dilerim.