Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

ahsen okyar
23Kas/24Kapalı

SEVGİ VE ÖZGÜRLÜK-2 – Seyfettin KARAMIZRAK

seyfettin-karamzrak

SEVGİ VE ÖZGÜRLÜK-2 - Seyfettin KARAMIZRAK

“Eğer bu dünyada gerçek barışı öğreteceksek ve eğer savaşa karşı gerçek bir savaş vereceksek, işe önce çocuklarla başlamamız gerekmektedir.” Mahatma Gandhi

Bundan önceki yazımızda, “sevginin ve özgürlüğün öğrencilere nasıl kazandırılabildiğin” den bahsetmiştik. Dört maddesini anlattığımız bu konunun diğer maddelerini anlatmaya çalışalım.

5. Sevgi insanın önemli gereksinimlerinden biridir: Sevgi, insanın önemli gereksinimlerinden biridir. İnsan sevmediği, sevilmediği ortamlarda çok acı çeker.

Çünkü insan, yaşamı boyunca sevgi peşinde koşmak­ta, onu aramakta, yani sevgi dolu bir ortamda yaşamak istemek­tedir.

Nitekim "iki gönül bir olunca, samanlık seyran olur, beni aç, susuz bırakın; fakat ne olur sevgisiz bırakmayın" söz­lerinde bu gerçek dile getirilmektedir.

Öğrencinin de eğitim ortamında sevgiye gereksinimi var­dır. Sevdiği öğretmeninin dersinde başarısız olan öğrenciyi bul­mak çok zordur. Öğrenci öğretmenini ve dersi seviyorsa, o alanda daha başarılı olur.

Eğitimin kurallarına uyabilir; onla­rı savunur. Öğretmen ve derse karşı olan olumsuz tutum ve davranışlardan da vaz geçer.

Baskı, korku, ceza gibi istenmedik değişkenlerin baskın olduğu eğitim ortamlarında, öğrenci göstermelik bir saygı ve uyum içindedir.

Sırf sınıf geçmek, dayak yememek, azarlanmamak, küçük düşürülmemek, ceza görmemek için çalışabilir; kurallara uymuş gibi davranabi­lir. Bu gibi ortamlarda öğrenci gerçek duygu ve düşüncelerini bastırmıştır. Uygun yer ve zaman gelince öğretmen ve derse karşı olan tutumunu ortaya koyabilir.

Bu yüzden insanın sevgi gereksinimini giderebilmek için, eğitim ortamında duyuşsal alanla ilgili hedef davranışları kazan­dırıcı değişkenler işe koşulmalıdır. Eğitim ortamı, öğrencinin sevme, sevilme ve benimsenme gereksinimini giderecek biçim­de planlanmalıdır.

22Kas/24Kapalı

ERDOĞAN AÇLIK VE YOKSULLUKLA MÜCADELE ZİRVESİNDE – Ruhittin SÖNMEZ

ruhittin s

ERDOĞAN AÇLIK VE YOKSULLUKLA MÜCADELE ZİRVESİNDE - Ruhittin SÖNMEZ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’nde, “Sosyal Kapsayıcılık ile Açlık ve Yoksullukla Mücadele Oturumu”na iştirak etti.
G20 Liderler zirvesi kapsamında Brezilya’da yapılan toplantılar için üç ana başlık seçilmiş. Bunlardan ilki “açlık, yoksulluk ve eşitsizlikle mücadele.”
Erdoğan “dünyada nerede bir kıtlık, açlık, felaket, çatışma, trajedi varsa Türkiye ilgili tüm resmî kurumları ve sivil toplum kuruluşlarıyla oradadır, ihtiyaç sahiplerinin her daim yanındadır” mesajını verdi. Özellikle Türkiye’nin Gazze ve Lübnan’a yaptığı insani yardımları anlattı.
Oysaki dünyada açlık ve yoksulluk sorunu var ama Türkiye’de de aynı sorun büyümekte.
Türkiye’de vatandaşların önemli bir bölümü açlık v yoksulluk sınırının altında bir gelirle yaşama mücadelesi veriyor.
Türk-İş verilerine göre Ekim 2024 ayında açlık sınırı 20 bin 431 TL’ye, yoksulluk sınırı da 66 bin 553 TL’ye yükseldi. Asgari ücret bile açlık sınırının 3 bin 429 TL altında kalıyor. Türkiye’de ortalama ücretler de asgari ücret seviyesine yakın mertebeye düştüğü için nüfusun büyük kısmının açlık sınırı altında kaldığı ortada.

21Kas/24Kapalı

Ata’ya son veda etkinliği – Orhan BALCI

orhan balcı

Ata’ya son veda etkinliği - Orhan BALCI

Salı günü ofiste çalışıp gazeteyi tamamlayıp, internet haber sitemize gerekli haberleri girdikten sonra, Doğu Kışla Durağı’ndan Tramvay’a bindim.

Her zaman olduğu gibi kalabalık bir tramvay yolculuğu sonrasında Yeni Cuma Durağı’nda indim.

Hava kararmıştı.

Kent Meydanı’nda daha çok gençlerin ve üniversite öğrencilerinin tercih ettiği Kafeler doluydu.

Yürüyerek hedefim olan Mimarlar Odası Tarihi Bina’ya gittim.

19Kas/24Kapalı

HALKA RAĞMEN ÇÖZÜM SÜRECİ – Ruhittin SÖNMEZ

ruhittin s

HALKA RAĞMEN ÇÖZÜM SÜRECİ - Ruhittin SÖNMEZ
Millete işi gücü bıraktırıp bilmece çözmeye zorluyorlar. Cevabı merak edilen soru şu: Devlet Bahçeli
“Öcalan açılımını” CB Erdoğan’a haber vermeden mi yaptı, yoksa birlikte karar verdikleri bir planı belli bir senaryoya göre uygulamaya mı çalışıyorlar?
Millet bu soruyla meşgul edilirken, Devlet Bahçeli Öcalan’ı Meclis’te konuşturma ve (terörü bitirme karşılığında) terörist başına af getirmek projesini her hafta tekrarlıyor. Erdoğan sanki bu fevkalade önemli sözler söylenmemiş gibi bu konudan bahis açmıyor.
Şimdi bir de her gün saat 15’te MHP’nin resmi hesabından Bahçeli’nin “Vakit Tamam” başlıklı şifreli mesajları yayınlanıyor. Milletin bütün dertleri unutulsun diye dikkatler siyasetin çelik çomak oyununa çekiliyor.
Neymiş efendim, “Bahçeli bu mesajlarla kime sesleniyor ve ne anlatmak istiyormuş?”
Devlet Bahçeli neden “Yalnız kalırsınız bazen en yakınınız bile anlamaz sizi” mesajı yayınlamış?
Milletin kaderini ilgilendiren bu kadar ciddi bir meselede ülkeyi yönetenlerin millete verdiği değere bakar mısınız?
Böyle şifreli mesajlar göndereceğine, Devlet Bahçeli ne demek istiyorsa ve kime demek istiyorsa açık açık söylese olmaz mı?

15Kas/24Kapalı

KÜRT SORUNU VAR MI, SİYASİ ÇÖZÜM NE DEMEK? – Ruhittin SÖNMEZ

ruhittin s

KÜRT SORUNU VAR MI, SİYASİ ÇÖZÜM NE DEMEK? - Ruhittin SÖNMEZ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bir yandan yeni bir “çözüm süreci” başlatmak istiyor. Önceki “çözüm sürecinde” bile dile getirilemeyen “Öcalan TBMM’de konuşsun” çağrısı yapıyor. Fakat diğer taraftan “Kürt Sorunu yoktur” görüşünü dile getiriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Diyarbakır’da, 2005 yılında, “Kürt meselesi benim meselemdir” diye konuşmuştu.
Oslo’da PKK ile T.C. arasında, bir hakem devlet başkanlığında, 2009 yılında gizli müzakereler başlatıldı. 2013-2015 yılları arasında “Çözüm Süreci” adı altında PKK ile Türk Devleti arasında açıkça müzakereler yürütüldü.
2015 yılından sonra Erdoğan “Türkiye’de artık Kürt sorunu yoktur ; Kürt kardeşlerimin sorunları vardır. Türk kardeşimin de sorunu var, öyle mi? Ülkemde yaşayan tüm etnik unsurların her birinin sorunları var. Bu sorunları gidermek için çalışacağız, ayrım yapmayacağız. Sanki bu ülkede Kürt
sorunundan başka bir mesele yok. Bu, ülkeyi bölmeye gayret etmektir, ayrımcılıktır. Bütün etnik unsurlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşları olarak birdir, birbirine eşittir, birlikte Türkiye’dir” gibi değerlendirmeler yaptı.
CB Erdoğan, Bahçeli’nin “Öcalan açılımı” üzerine, “MHP liderinin tavrının Türkiye’nin demokrasi mücadelesi için olumlu ve anlamlı bulduğunu” söyledi. “Siyasetimizin temelinde, ülke meselelerinin geniş bir mutabakatla çözülmesi, toplumun farklı kesimlerinin de sürece dahil
edilmesi yatıyor” dedi.
“Meseleleri terör dışı yöntemlerle ortadan kaldırmaya ise her zaman varız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “bu gelişmeyi yeni Anayasa çalışmalarıyla birlikte değerlendirmek gerektiğine” atıfta bulundu.

13Kas/24Kapalı

SEVGİ VE ÖZGÜRLÜK-1 – Seyfettin KARAMIZRAK

seyfettin-karamzrak

SEVGİ VE ÖZGÜRLÜK-1 - Seyfettin KARAMIZRAK
Dr. Peck, sevgiyi şöyle tanımlar: “Sevgi, insanın, kendisinin ve bir başkasının ruhsal tekâmülünü desteklemek amacıyla benliğini genişletme arzusudur”.
Sevgi kayıtsız şartsız saygıdeğer bulunmaktır. Sevgi fark edilmedir. Sevgi hoş görülmedir.
Sevgi paylaşmadır. Sevgi tanınma, bir insanın olabileceğinin en iyisi olmasına, gelişmesine imkân sağlamaya çalışmadır. Sevgi, şeffaf olmadır. Sevgi ihtiyaçtır.
Spinoza ise sevgiyi; “zorlama olmadan, yalnız özgür olduğunda yaşanabilen, insan gücünü somutlayan bir eylem” olarak ele almaktadır.
“Sevgi, kolların her zaman açık oluşudur. Sevgi için kollarınızı kaparsanız, kendinizin dışında tutacak hiçbir şey kalmadığını görürsünüz”.
Bademci’ye göre: “Sevgi tutku gibi zehirlisi olmayan, herkesin yetiştiremediği sıradan bir çiçektir.”

12Kas/24Kapalı

YAPAY ZEKA KÖŞE YAZILARIMI DEĞERLENDİRDİ – Ruhittin SÖNMEZ

ruhittin s                          YAPAY ZEKA KÖŞE YAZILARIMI DEĞERLENDİRDİ - Ruhittin SÖNMEZ

Yapay zeka programları son zamanlarda hem çok çeşitlendi ve hem de çok gelişti. Her geçen gün daha da gelişmekte olan yapay zeka programları ile inanılmaz işler yapılabilmekte.

Türkiye dijital dönüşümün bir parçası olarak yapay zekanın stratejik önemini dikkate almaya çalışıyor. 2021 yılında “Ulusal Yapay Zeka Stratejisi’ni yayımlandı. Yapay zekaya en çok yatırım yapan ülkeler listesinde ilk üç ABD, Çin ve Birleşik Krallık olurken, Türkiye ise bu listede 20'nci sırada yer alıyor.

Nobel ödüllü bilim insanımız Daron Acemoğlu “Türkiye'de birkaç şirket haricinde şirketlerin ve politikacıların yapay zekaya hazır olmadığını” belirtti. Acemoğlu, “Türkiye'nin bu konuda inovasyona girmesi gerektiğini” söyledi. Sadece özel sektörde değil, “kamu ve savunma sektöründe yapay zekâ çok önemli. Yapay zekâ kullanılarak kamu sistemimizde birçok şey iyileştirilebilir. Öte yandan, yapay zekâyı kullanabilmek için daha eğitimli bir işgücüne sahip olmamız lazım” dedi.

8Kas/24Kapalı

BAHÇELİ ÖCALAN’I MECLİS’E GETİRMEKTE KARARLI – Ruhittin SÖNMEZ

ruhittin s

BAHÇELİ ÖCALAN’I MECLİS’E GETİRMEKTE KARARLI - Ruhittin SÖNMEZ

Kulaklarına ve gözlerine inanamayıp, acaba “sürçü lisan mı etti?” diyerek şaşkınlıkla gözlerini ve kulaklarını ovuşturanlar bile anladı ki yanlış duymamışız.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Meclis grubunda bir kere daha "Teröristbaşı terörün bittiğini, PKK'nın lağvedildiğini söyleyecekse DEM grubuna gelsin, bunları teker teker söylesin. Umut hakkından da istifade etsin. Sözümün arkasındayım ve teklifimde ısrarlıyım" dedi.

Bu sözlerin asıl sebebini de ifade etti. Bir bakıma “ağzındaki baklayı çıkardı.”

“Eğer terör hayatımızdan sökülüp atılırsa, eğer enflasyon canavarına kesif bir darbe indirilirse, Türkiye siyasi ve ekonomik istikrarın zirvesine çıkarsa, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın bir kez daha seçilmesi doğal ve doğru bir tercih değil midir? Bu kapsamda lazım gelen anayasal düzenlemeyi yapmak önümüzdeki görevler arasında olmayacak mıdır? Devlette devamlılık, siyasette istikrar, Türkiye Yüzyılı'nın inşası için Sayın Recep Tayyip Erdoğan güvencedir, milletin sevdalısıdır, tecrübesiyle ve birikimiyle bize göre tek seçenektir."

Bu konuya dair yazdığım 4 yazıda Bahçeli’nin çıkışının iç sebebinin CB Erdoğan’ın tekrar ve belki de ömür boyu seçtirme imkanı verecek bir Anayasa değişikliği yapma arzusu olduğunu vurguladım.

Bu planın sadece Bahçeli tarafından değil Erdoğan ve saraydaki ekibi ile kurgulanmış olduğundan eminim. Bu yüzden Esenyurt belediyesine (ve Halfeti, Batman, Mardin belediyelerine) kayyım atanmasının Bahçeli’nin başlattığı bu süreci durdurmayacağını ifade ettim. Yanılmadığım ortaya çıktı.

5Kas/24Kapalı

BAHÇELİ’NİN ÖCALAN’LI ÇÖZÜMÜ İPTAL Mİ EDİLDİ? – Ruhittin SÖNMEZ

ruhittin s

BAHÇELİ’NİN ÖCALAN’LI ÇÖZÜMÜ İPTAL Mİ EDİLDİ? - Ruhittin SÖNMEZ
“Teröristbaşı Öcalan’ı TBMM’de konuşturmak” gibi Türk Milletinin sinir uçlarını tahrik eden bir teklifin çok iyi bir hazırlıktan sonra ortaya konulmuş olması gerekirdi.
Çünkü TBMM’de Öcalan’ı konuşturmadan önce “umut hakkı” denilerek terörist başına bir af çıkarılması ve bunun millete kabul ettirilmesi kolay değildi.
Nitekim Bahçeli’nin bu çağrısının yapıldığı hafta kamuoyu anketlerinde MHP oylarında büyük düşüş, Bahçeli’nin bu çıkışına şiddetli tepki veren Zafer Partisi ve İYİ Parti oylarında ciddi artışlar görüldü.
İlginç olan AKP ve Erdoğan bu ilk hafta içinde konu hakkında yorum yapmadı. Bu süre içinde AKP oylarında biraz artış olduğu tespit edildi.
Sonunda CB Erdoğan konu hakkında konuştu. 29 Ekim resepsiyonunda “Cumhur İttifakı ortağımızın öncülüğünde son dönemde ortaya konan yaklaşımların önyargısız olarak
değerlendirilmesini” istedi.
30 Ekim’de TBMM grubunda yaptığı konuşmada önce, “tüm vücudunu taşın altına” koyduğu söylediği Bahçeli ile “kardeşliğe katkı” sağladığını belirttiği CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e teşekkür etti.
Sonra Bahçeli’nin kimsenin hayal etmediği seviyeye yükselttiği çıtayı aşağı seviyelere indirdi.
Öcalan adını ağzına bile almadı. Meclis’e gelip, DEM grubunda konuşmasından da söz etmedi.
Önce Bahçeli’yi övdü. Ama O’nun getirdiği teklife karşı “Bizim, Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki bölücü terör örgütüne, kandan beslenen Kandil’deki terör baronlarına hiçbir çağrımız yoktur olamaz da… Teröristin anladığı yegâne dil terörle tavizsiz mücadeledir” dedi.
Buradan Kandil’deki PKK ve KCK ile Suriye’nin kuzeyindeki YPG/PYD ile bu süreçte muhatap olmayacağı, Öcalan ve DEM’i muhatap alacağı anlaşıldı.

3Kas/24Kapalı

OKULDA SEVGİ ORTAMI – Seyfettin KARAMIZRAK

seyfettin-karamzrak

OKULDA SEVGİ ORTAMI - Seyfettin KARAMIZRAK
“Öğretmen, korkulan kişi değil sevilen ve sayılan insan olmalıdır. Unutulmamalıdır ki korku kaçırır,
sevgi yaklaştırır. Kaçan öğrenci değil, yaklaşan öğrenci öğrenir. Öğretmen sevilen kişi olduğu kadar
öğrencilerine öğrenmeyi de sevdirmelidir. Öğretmen sevgisi, öğrenci sevgisi ve öğrenme sevgisi başarının
dinamizmidir.” Fahri Kayadibi

Eğitim, sevgiyi merkezine alırsa, küreselleşen dünyanın; “barış, huzur, güven, dayanışma, kardeşlik” içerisinde bir dünya halini alabilmesine katkıda bulunur.
İnsan; “bilinç, sevgi, inanç, güven, düşünce, algı ve anlamadan” yoksun olursa kendisini insan olarak idrak edemez. Sosyal çevre ve ekolojik denge olmaksızın da tüm boyutlarıyla gelişmiş bir insan olamaz.
Okuldaki sevgi ortamı çocuğu okula bağlayan ve başarısını güdüleyen en büyük etkendir. Okulunu seven çocuk, severek öğrenir. Okul sevgisiyle öğrenme sevgisi paralellik
gösterir.

1Kas/24Kapalı

CUMHURİYET VE DEMOKRASİ – Ruhittin SÖNMEZ

ruhittin s

CUMHURİYET VE DEMOKRASİ - Ruhittin SÖNMEZ

Halkımıza Cumhuriyeti sorunuz, çoğunluğu demokrasinin özelliklerini anlatacaktır. “Halkımız farkında olmadan Cumhuriyet ile demokrasiyi özdeşleştirir.” Oysaki Cumhuriyet ile demokrasi aynı şey değildir.

Bu yüzden “Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağız” şeklindeki ifadeler doğrudur.

Konunun uzmanı bir bilim adamının, Prof. Dr. Kemal Gözler’in cümleleriyle açıklayalım:

“Birer cumhuriyet olmakla birlikte demokratik olmayan pek çok devlet vardır. Komşularımız Irak ve İran birer cumhuriyettir. Keza eski SSCB de bir cumhuriyet idi. Oysa bu devletlerin demokratikliği pek kuşkuludur. Demek ki “cumhuriyet = demokrasi” anlayışı ampirik olarak yanlıştır.”

“Buna karşılık Avustralya, Belçika, Birleşik Krallık, Danimarka, Hollanda, Japonya, Kanada, Lüksemburg, Norveç, İsveç, Yeni Zelanda gibi demokratikliklerinden hiçbir şekilde şüphelenilmeyen ve üstelik uzun zamandan beri demokratik rejimleri kesintiye uğramamış olan bu devletler bir cumhuriyet değil, monarşidir.”

Cumhuriyet ile demokrasi arasında bir bağıntı yoktur. Bir cumhuriyet demokratik olabileceği gibi, anti-demokratik de olabilir.

Keza monarşi ile demokrasi arasında da bir bağıntı yoktur. Bir monarşi demokratik olabileceği gibi, anti-demokratik de olabilir.”

Cumhuriyet, devlet başkanlığının irsî olarak intikal etmediği devlet şekli ve monarşi de devlet başkanlığının irsî olarak intikal ettiği devlet şekli olarak tanımlanabilir.”

Osmanlı Devleti monarşi ile idare ediliyordu. Ancak 1876 Anayasası sonrası demokrasi idaresine doğru bir geçiş başlamıştı.

Ancak Osmanlı’da demokrasiye doğru gidiş istikrarlı bir seyir izlemedi. İlki 1878’de olmak üzere, Meclis-i Mebusan (parlamento) zaman zaman kapatıldı. Osmanlı Devleti 1876-1878 ve 1908-1918 yılları arasında meşruti monarşi ile yönetildi. İkinci meşrutiyet ile Osmanlı anayasal düzeni, döneminin Avrupa’sında olduğu gibi, meşrutî bir anayasal monarşiye dönüşmüştü.

31Eki/24Kapalı

VEFA! – Zekai KAHYAOĞLU

59390-0

VEFA! – Zekai KAHYAOĞLU

İş ve eylemleriyle Kocaeli'nin ses getiren önemli sivil toplum örgütlerinden "Akçakoca" Platformunun geleneksel hale getirdiği "Vefa" gecesine iştirak ettik.

Değerli dostumuz, arkadaşımız, meslektaşımız "Ali Aydemir" adına düzenlenen böyle güzel bir gecede arkadaşlarımızla; dostlarımızla bir arada olmanın mutluluğunu yaşadık.

Vefanın İstanbul'da bir semt adı olmadığını bir kez daha hatırlatan Platformun başkan ve yöneticilerine şahsım adına çok teşekkür ediyorum.

30Eki/24Kapalı

Ali Aydemir’e Vefa ve Akça Koca Kültür Platformu–Kadir DURGUN

11905751_10204978032352595_1321094729307344598_n-e1712095419103

Ali Aydemir’e Vefa ve Akça Koca Kültür Platformu- Kadir DURGUN

Pek bunaldık, konjonktürel hava çok kirli, boğulduk. Siyasi, ekonomik krizler, silahlı terör, Batı’nın ikiyüzlülüğü, İsrail’in, Filistin, Gazze, Lübnan’daki katliamı ve soykırımı… “Bu karanlık gecenin yok mu sabahı?” dedirtiyor duyarlı insanlara.

İnsanız, insani değerlerimizi yaşatmalıyız. Vefa, bizi birbirimize bağlayan, bir zamanların güçlü değeri, modern dünyadan uzaklaşmış görünüyor. Vefa bilmeyen kişinin, bir başkası için ne önemi var ki? Vefa, kişileri birbiri için elzem kılan güçlü bir bağdır. Vefanın olmadığı bir hayat, tatsız yemek gibidir. Arapça kökenli bir sözcük olan ”vefa” 15. yüzyılda literatüre girmiş. Kelimenin sözlük anlamı, verilen sözü tutmak; yan anlamı ise arkadaşlıkta ve dostlukta kıymet bilmektir.

Kentimizin sosyal hayatına damgasını vuran Akça Koca Kültür Platformu çok güzel işler çıkarıyor. Üye ve gönüldaşları arasında tesis ettiği samimiyet ve güven iklimiyle programlar yapıyor, geziler düzenliyor. Ben de Platform’un daveti üzerine Kültür Eğitim Kurumları kurucusu Ali Aydemir için düzenlenen Vefa Gecesi’ne iştirak ettim.

29Eki/24Kapalı

BAHÇELİ, ÇAKICI, CÜBBELİ’DEN SES VAR, ERDOĞAN SUSKUN – Ruhittin SÖNMEZ

ruhittin s

BAHÇELİ, ÇAKICI, CÜBBELİ’DEN SES VAR, ERDOĞAN SUSKUN - Ruhittin SÖNMEZ

Devlet Bahçeli’nin “Öcalan “Meclis’e gelsin, DEM grubunda konuşsun” çağrısı için herkes konuştu. Ama CB Erdoğan bir yorum yapmadı. Türkiye’yi çalkalayan, geleceğimizi ve bölge dengelerini değiştirebilecek bir konuda gazeteciler de Erdoğan’a soru sor(a)madılar.

Bu arada siyasetin dışında zannettiğimiz iki cenahta dikkatimi çeken çok ilginç gelişmeler oldu:

Yeraltı dünyasının önemli isimleri Alaattin Çakıcı ve Kürşat Yılmaz'dan, cezaevinden çıkmalarını sağlayan, Bahçeli'nin açıklamalarına destek geldi.

Çakıcı, Bahçeli’yi makamında ziyaret etti.

Kürşat Yılmaz “Saygıdeğer Türkmen Beyimiz rastgele cümle kurmaz. O cümlede yer alan her harf, vatan, millet sevgisinden başka düsturu olamayan genel başkanımızın imbiğinden süzülür de kelimeye, kelimeler cümleye dönüşür. Bir gün bir saniye bile onu yalnız bırakmayacak, gerekirse can alıp can vereceğiz" ifadeleriyle tam bir mürit sadakati gösterdi.

Zaten Bahçeli’nin sadık taraftarları O’na “bilge lider” derler ve anlaşılamayan tavırları olduğunda da “Devlet Bey’in bir bildiği vardır” diye savunurlar. Bir de halkımız içinde “devlet aklı” diye kullanılan bir kavram vardır ki Kürşat Yılmaz gibi sadık taraftarları “Devlet Bey’in aklı” ile “Devlet aklını” eş anlamlı algılarlar.

Ama nedense bu aklın desteklediği zihniyetin ülkeyi ekonomik buhran, sosyal çözülme gibi sıkıntılı durumlara getirmiş olduğunu, bu aklın 10 milyondan fazla sığınmacı ve kaçağın ülkemizde kalmasını önleyemediğini; milli vasfını kaybeden Eğitim, okullara aç giden çocuklar, çocuk ve kadın cinayetleri gibi “beka sorunlarına” bu aklın destek olduğunu sorgulamazlar.

28Eki/24Kapalı

ANNE BABA ÖRNEK MODEL OLMALIDIR – Seyfettin KARAMIZRAK

seyfettin-karamzrak

ANNE BABA ÖRNEK MODEL OLMALIDIR - Seyfettin KARAMIZRAK
“Çocuklarınızı terbiye etmeye çalışmayın. Zira onlar size benzeyeceklerdir! Kendinizi terbiye edin.”
Çocuk dikkatli bir gözlemleyicidir. Aile üyelerinin arasındaki iletişimi gözlemler ve değerlendirir. 
Çocuk kendisini yönetebilmeyi, doğru davranışlar sergilemeyi, ana babasına sevgiyle bağlı olduğu için ve onların sevgisini sürdürebilme duygusuyla öğrenir. Bu öğrenmede, ana baba korkusu ya da cezadan kaçınma duygusu yoktur.
Sevdiği anne ve babasına benzemek, çocuk için en güçlü eğilimdir. Anne ve babasının sevdiği davranışları yineleyerek, o davranışları zamanla özümser. Önce çok yüzeyde olan bir taklit ile başlayan bu benimseme, giderek ana babanın özelliklerinin kendi kişiliğine sindirilmesi yoluyla gelişir.

25Eki/24Kapalı

ÇOK ŞEY DEĞİŞECEK İNŞALLAH TÜRKİYE DEĞİŞMEZ – Ruhittin SÖNMEZ

ruhittin s

ÇOK ŞEY DEĞİŞECEK İNŞALLAH TÜRKİYE DEĞİŞMEZ -
Ruhittin SÖNMEZ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Öcalan “Meclis’e gelsin, DEM grubunda silah bırakıldığını ilan etsin, biz de hapisten çıkmasını sağlayacak kanunu çıkaralım” anlamındaki sözleri şaşkınlık, hayal kırıklığı veya öfke yarattı. DEM ve PKK’ya sempati ile bakan kesimi ise mutlu etti.

Bu defa sürecin paydaşı olacağı anlaşılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Ben de el yükseltiyorum, Kürtlere Türkiye Cumhuriyeti devletinin sahibi olmayı teklif ediyorum" dedi. Kastı ne olursa olsun dehşet bir cümle bu. Türk vatandaşları Anayasa önünde eşit ve zaten herkes bu devletin eşit sahibi değil midir?

Eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Gültan Kışanak da mutlulukla el yükseltti: “Belki 29 Ekim Cumhuriyet’in ilan edilişinin yıldönümü vesilesiyle sayın Öcalan’ın sesini duyabiliriz.”

Devletimizin kurulduğu mekanda veya Cumhuriyetimizin 101. Yıldönümünde tasavvur ettikleri ve söylemeye cüret ettikleri şeylere bakar mısınız?

23Eki/24Kapalı

Seçebilirsin Ama Seçilemezsin Saçmalığı – Alptekin CEVHERLİ

alptekin cevherl,

Seçebilirsin Ama Seçilemezsin Saçmalığı - Alptekin CEVHERLİ

Bir Halkın Sabrı Tükendi: Bulgaristan'daki Türklerin Seçim Boykotu başladı…
27 Ekim’de Bulgaristan’;da yapılacak seçimler öncesinde dikkat çeken bir gelişme yaşandı.
”Bul-Türk” Derneği, seçimleri boykot etme kararı aldı. Bu karar, sadece bir tepki değil, yıllardır biriken hayal kırıklıklarının ve adaletsizliklerin doruk noktasını temsil ediyor. Boykot çağrısı, Bulgaristan’daki Türklerin neden artık sabretmediğini anlamak adına önemli bir dönüm noktası olarak karşımıza çıkıyor.
Bulgaristan’daki Türk toplumu, yıllardır varlığını, kültürünü ve kimliğini koruma mücadelesi veriyor. Ancak bu mücadele sürecinde, kendilerini temsil etmesi gereken politikacılar
tarafından sıklıkla görmezden gelindiler. Oylarını almak için vaatlerde bulunan siyasetçiler, seçim sonrasında bu vaatleri unuttu. Halkın temel talepleri olan Türkçe eğitim, kültürel
hakların korunması ve siyasi temsilde eşitlik ve geçmişte yaşatılan zulümler nedeniyle resmen özür gibi konular sürekli olarak ertelendi veya yok sayıldı. İşte bu nedenlerle, “Bultürk” Derneği, bu seçimlerde artık sesini duyurmak için farklı bir yol izlemeye karar verdi:
Boykot!

22Eki/24Kapalı

ÇÖZÜM SÜRECİNDEN DE ÖTESİ – Ruhittin SÖNMEZ

ruhittin s

ÇÖZÜM SÜRECİNDEN DE ÖTESİ - Ruhittin SÖNMEZ
“Bir Şeyler Pişiyor” başlıklı yazımda “PKK ile yeniden müzakere” veya “yeni bir Çözüm Süreci mi geliyor?” sorularına karşı düşüncemi açıklamıştım: “Bana göre mutfakta pişen şey yeni bir çözüm sürecinden de ötesi” demiştim.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Meclis’te DEM milletvekillerinin elini sıkması, bu eyleminin sebebini “Yeni bir döneme giriyoruz. Dünyada barış isterken kendi ülkemizde barışı sağlamak lazım” diye açıklaması bir işaret fişeği idi. Bahçeli’nin açıklamasının CB Erdoğan’ın “tek yapmamız gereken iç cephemizi sağlam tutmaktır” sözünden hemen sonra yapılması ortak bir planın
uygulamaya konulduğunu gösteriyor.
Cumhur İttifakının en küçük ortağı Hüdapar’ın Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun
“Anayasa’nın 4. Maddesi kaldırılmalı” ve TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un “Anayasa’nın 3. Maddesinin değişmesi gerekir” beyanı tesadüf değildi. Yoklanan nabızlardan sonra “anayasanın ilk dört maddesi değişmeyecek” mesajlarıyla kamuoyu tepkisinin büyümesi önlendi. Ama bu niyetlerini birilerine ulaştırmış oldular.
Bu arada “AKP ile ilişkileri normalleştirme politikası” uygulayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel de önce hapisteki Selahattin Demirtaş’ı ziyaret edeceğini ve sonrasında Diyarbakır’dan Van’a altı ilde program düzenlediğini açıkladı. Bunlar projenin unsurlarının sadece Cumhur İttifakı, DEM, Öcalan, PKK’dan ibaret olmadığının işareti.
Özgür Özel’in daha Diyarbakır’a gitmeden “Kürtler” ben eşit hissetmiyorum” diyorsa onlar hissedene kadar hep birlikte mücadele edeceğiz” mesajı vermesi de bu defa projenin
paydaşlarından birinin CHP olacağını gösteriyor.
CHP’nin ulusalcı/ milliyetçi kesimi de iyi bilir ki, Türkiye’de bütün vatandaşlar anayasal haklar yönünden eşittir. Uygulamadaki sorunlar her kesim için çeşitli boyutlarda vardır. Bunlar iktidarın siyasi tercihlerinin veya uygulamacıların hatalarının sonucudur. Ama görünen o ki Özgür Özel yeni süreçte iktidara destek verecek.

20Eki/24Kapalı

14.KOCAELİ KİTAP FUARI’NIN ARDINDAN – Seyfettin KARAMIZRAK

seyfettin-karamzrak

14.KOCAELİ KİTAP FUARI’NIN ARDINDAN - Seyfettin KARAMIZRAK
Kocaeli’nde yine bir Kitap Fuarı’nı ardımızda bıraktık. Yoğun ziyaretçileriyle hayli renkli geçen fuarda, geçen yıllardan farklı değişiklikler izledik.
Yayınevlerine, derneklere, şair ve yazarlara sunulan stantlar, geçen yılkinden daha geniş ve ferahtı. Dört tarafı açık stantlar, her yöne hitap etmenin avantajlarına sahiptiler doğrusu.
Kocaeli şair ve yazarlarına daha çok stant ayrılmıştı bu yıl. Konumları da güzeldi. Tanıtım afişleri birçok yerde ziyaretçilere güzel bir vitrinle sunulmuştu. Bu imkândan memnun olduklarını sanıyorum. Çünkü önceki fuarlarda daha kuytu yerlere sıkıştırılmıştılar. Kocaeli şair ve yazarları
grubunda biz de yerimizi almaktan mutlu olduk.
Gece 21.00 e kadar açık olan kitap fuarı, son dakikaya kadar dolu dolu geçti. Kitap severlerin yoğun ilgisi yüzünden, kapanma saatinin geldiği birkaç kez anons edilerek stantların kapatılması hatırlatıldı. Bu cıvıl cıvıl hava, ziyaretçileri de kitap imzalayanları da mutlu etti.

18Eki/24Kapalı

KAMALA HARRİS BANA MESAJ GÖNDERMİŞ – Ruhittin SÖNMEZ

ruhittin sKAMALA HARRİS BANA MESAJ GÖNDERMİŞ - Ruhittin SÖNMEZ
Kamala Harris ABD Başkanlık seçimlerinde Demokratların adayı. Halen Başkan Biden’ın yardımcısı.
Seçim kampanyası için taraftarlarına gönderdiği, bağış ve destek talep eden iletilerinden biri de bana geldi.
Kamala Harris e-postasında “Bu seçim sadece hayatımızın en önemli seçimi değil. Aynı zamanda ulusumuzun hayatındaki en önemli seçimlerden biri” diyor.
“Sevdiğimiz bu ülke için savaşmak. Değer verdiğimiz idealler için savaşmak. Ve Dünya’daki en büyük ayrıcalıkla birlikte gelen muhteşem sorumluluğu, Amerikalı olmanın ayrıcalığı ve gururunu desteklemek için, hadi dışarı çıkalım ve bunun için savaşalım” sözleriyle gaz veriyor.
“Kampanyamıza ilk bağışınızı şu anda yapar mısınız? Geleceğimiz, her birimizin daha iyi bir yarın için bir araya gelmesine bağlı” diyerek altta 25$- 50$- 100$- 250$- 500$ ve diğer tuşlarına basarak bağış yapmamızı istiyor.
Kamala mesajını “Teşekkür ederim. Tanrı sizi korusun. Ve Tanrı Amerika Birleşik Devletleri’ni korusun” diyerek bitiriyor.
Bir Amerikan olsam gaza gelip Kamala’ya bağış yapar mıydım bilemiyorum. Muhtemelen Donald Trump’ın taraftarlarına gönderdiği mesajlar da buna yakın içeriktedir.