
FARKINDALIK NİYAZI – Zülfikar ÖZKAN
FARKINDALIK NİYAZI - Zülfikar ÖZKAN
Evrenin Yaradıcısı Ey büyük Allah’ım, senden gözümü gönlümü açmanı istiyorum.
İstiyorum ki bütün yarattıklarından sevinç duyabileyim.
Güzel Allah’ım, Seni gözlerimle, kulaklarımla, yüreğimle ve bütün duyularımla fark etmeme, görmeme yardım et.
Seni bedenimizin her hücresinde, zihnimin her yerinde, her çiçekte, karşılaştığım her insanda fark edebilmemi sağla.
Yüce Yaradan, bana yardım et ki korku, öfke, kıskançlık ve nefret duymadan yaşayabileyim.
Yaptığım ve söylediğim her şey, kalbimin güzelliğinin ifadesi olsun.
”KEYFİYE: KÖKENİ NEREDEN BİLİYOR MUYUZ?” – Osman İNCECİK
''KEYFİYE: KÖKENİ NEREDEN BİLİYOR MUYUZ?'' - Osman İNCECİK
(Keyfiye günümüzde daha çok bilinen adıyla Türkmen Kefiyesi)
Türkistan’da başlayan kuraklık ve kıtlıktan dolayı ecdadımız Türkistan’dan (Orta Asya) Anadolu’ya doğru göç etmeye başladıklarında yolda önceden gidenlerin, sonradan gelenleri, sonradan gelenlerin önceden gidenleri tanıyabilmeleri için Türk Boylarının Aksakallı Beyleri gittikleri yerlerde yiğitlerin birbirleriyle olan iletişimin kopmaması ve gittikleri yerlerde birbirilerini tanımak maksadıyla ortak bir parolanın olması gerektiği fikrine varırlar.
Yine bir yaz günü Oğuz Beyleri çadırlarında oturup bu konuyu görüşürken hafiften yaz yağmuru yağmaya başlar.
Biraz yağdıktan sonra yağmur diner ve arkasından çok ihtişamlı bir gökkuşağı doğar.
Yaşlı aksakallılarımızdan birisi o ihtişamlı gökkuşağını fark eder ve “parolamız gökyüzündeki bu rengârenk gökkuşağının renkleri olsun” önerisini aksakallı meclisine sunar.
Öneri Oğuz Beyleri tarafından da uygun görülür ve parola gökkuşağındaki renkler olarak kabul edilir.
Aksakallılardan birisi parola olarak belirledikleri gökkuşağındaki renklere bir de anlam verilmesi gerektiğini söyler.
Hepimize geçmiş olsun…
Düzce’de 5.9’luk depremi, Kandıra da eski bir evde yaşayarak hissettik.
Rabbim hepimizi korusun…
Geçmiş olsun…
"Bir üniversite öğrencisi anlatıyor;
"Bir üniversite öğrencisi anlatıyor;
"Bizim üniversitede genç kızların kullandığı saatlerden takan bir doktor vardı. Bu haline sürekli güler,eğlenirdik. Sonradan öğrendik ki, ölen kızına aitmiş."
(Acıyla kıvranan ama konuşamayan kalpler vardır)
.
Hastanenin birinde genç bir kızın başındaki peruk düşer ve orada bulunan herkes gülüp, kahkaha atıp eğlenir. Bir genç adam, kadına yardıma koşar, genç kadın ağlayarak ve titreyerek; "Benim hiçbir suçum yok. Kanser ne yazık ki bütün saçlarımı aldı."der. (Davranışlarınıza ve aymaz tavırlarınıza dikkat ediniz.)
.
Okulda başarı seviyesi düşük bir çocuk annesinin mezarına gider ; "Anne...! Benimle okula gel. Öğretmen beni öğrencilerin önünde 'Senin annen ihmalkar bir kadın seninle hiç ilgilenmiyor' diye azarlıyor." der.
(Daima dikkatli ol. Öyle sözler vardır ki, öldürür.)
.
Kibir ve peşin hüküm; ilmin iki düşmanıdır.
Charles Caleb Colton
Prof. Dr. ilber ORTAYLI’dan Tarihimiz
Prof. Dr. İlber ORTAYLI'dan Tarihimiz-*
*-Osmanlı diye insan yoktur, Türk vardır, Çerkez vardır, Kürt vardır, Gürcü vardır ama Osmanlı yoktur. Osmanlı olunmaz Osmanlı doğulur, onun için de "Osmanoğulları"ndan olmanız gerekir. Bu da bir millet değil ailedir. Kendi soyunu inkar edip de taht sahibinin soyunu benimsemek bir tek bizim ülkemizde görülüyor sanırım. Kimliğini yitirip bir aile adının boyunduruğu altına girmeye heves edenlerin vecizesi. Ancak kul köle olmayı bilenlerdir bunlar.