
Silikon Vadisi Yöneticilerinin Çocukları Neden Teknoloji Girmeyen Bir Okula Gidiyor? – Demet SUNAR
Silikon Vadisi Yöneticilerinin Çocukları Neden Teknoloji Girmeyen Bir Okula Gidiyor? - Demet SUNAR · DÜNYA
Paralel Yapı’yı ifşa ediyorum – Tarık TOROS
Paralel Yapı'yı ifşa ediyorum - Tarık TOROS
Anlaşılması için, bu kez de örnek vererek anlatalım…
Kavramsal olarak “Paralel Yapı” ve “Paralel Yapılanma” şöyledir:
Devlet yasal vergilendirme yolu ile halktan para toplar, normal olan budur.
Bir de buna “paralel” olarak kayıtsız ve haksız şekilde halktan, özellikle işadamlarından para toplanır.
Hiçbir denetime tabi olmayan bu sistem “Paralel Vergi Yapısı”dır.
Devlet içindeki bu yapılar “paralel vergisini” alamazsa, işadamlarının yasal hakkı olan işlerini durdurur.
Daha sonra…
Para karşılığında bu işleri yürütüp işadamlarına hakkı olmayan imkânları kullandırmak suretiyle onlardan komisyon alır.
Bu yapılar…
Gizli ortak marifetiyle devlet ihalelerinde kamu aleyhine haksız rekabet oluşturup kendilerine menfaat sağlayan kişilerin oluşturduğu yapılardır.
Kamuda “Paralel Yapılanma”
Hukuk devletlerinde kamunun görevleri bellidir.
Terfi sistemleri, göreve son verme gibi uygulamaların yasal çizgileri vardır.
Kamudaki “Paralel Yapılanma”, işte bu kriterlere paralel fakat tamamen farklı normlar oluşturur.
DİN ADAMLARI BU İŞLERE NE DİYOR! – Av. Özcan PEHLİVANOĞLU
DİN ADAMLARI BU İŞLERE NE DİYOR! – Av. Özcan PEHLİVANOĞLU
Türkiye birbiri üstüne olumsuzluklar yaşıyor. Herşeyin Türk Milletinin aleyhine geliştiğini üzülerek izliyoruz. Buna karşı ise Türk Milleti, inanılamayacak ölçüde durgun ve tepkisiz.
Halbuki normal şartlarda, hangi millet olursa olsun, kendi yurdunda meydana gelecek bu tip benzer olaylara karşı, en azından demokratik tepkiler ortaya koyardı. Bizde ise derin bir sessizlik hakim...
Olaylar hakkında; kadrolu yorumcular, akil denen adamlar, akademisyenler ve siyasiler bir şeyler söyleyip duruyor. Ancak bu söylemlerin % 90’nıda, Türk Milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin aleyhine şeyler oluyor!
Türkiye’nin genelinde 90 bine yakın caminin olduğu ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nda 120 binin üzerinde personel çalıştığı biliniyor. Bunların yanında onlarca tarikat, cemaat, şeyh, hocaefendi ve saire benzer yapılar var.
Yav kardaşım o kadar cayırtı kopardılar; hepsi hepsi 150 Peşmerge, kırk da araç. / A. Turan ALKAN
Kıraathane sohbeti
Yav kardaşım o kadar cayırtı kopardılar; hepsi hepsi 150 Peşmerge, kırk da araç. / A. Turan ALKAN
Yardımına koştukları Kobane’ye, arslanlar gibi Suriye topraklarını geçerek kestirmeden gitmek yerine binbir naz ü piyazla bizim topraklardan geçiyorlar. Niyeküne? Bizimkiler, “Yok ağa, buradan geçirmeyiz” diye kostaklandılarsa da Obama bizimkilerin bileğini kanırttı, her ne hikmetse bir gecede razı oluverdiler. Ee, bu işler Davos’ta efelik taslamaya benzemiyor tabii...
-Sen onu boşver abi, bizi aşar; Validebağ’daki camiyi konuşalım; dinsizler ‘cami yaptırmayız’ diye ortalığı velveleye veriyorlar...
-He he, ne diyordum, televizyonda gördün mü, adamlar da gece yarısı sessiz sedasız gitmek varken Cumhuriyet Bayramı’na denk düşürüp geçit alayı yapıyorlar. Peşmergelere sarılıp öpüyor bizim ahali. Havai fişekler felân. Tam bayram coşkusu; Biji Obama diye bağıranlar da olmuş bu arada...
-Validebağ çok mühim derim ben abi; dinsiz laikler, dini bütün ahalimizin camisine posta koyuyor. Bak şu zındıklara be abi; ezandan rahatsız oluyormuş enteller, bunu konuşsak şöyle tatlı tatlı...
-He he... Senin peşmergelerden sadece onu öteki tarafta; berikiler tüfek çatıp istirahate geçmişler. Ne diyordum, haa, Suriye’nin kuzeyindeki Rojova Kürt bölgesi artık hayırlı olsun. Kirvesi ABD’dir ha! IŞİD’ciler nasıl bir dümene geldiklerinin farkına bile varmadan Rojova inşaatına elekle su taşıdı enayiler! Eh Türkiye de bölgenin ağası sayılır kendince. Beşibirlik filan takarız artık. Altyapı tesislerini yenileriz. Hastane kurarız. Askerini eğitir, donatırız... Ooh. Sonra sıra gelir kuzeyin daha kuzeyine!
-Kadir abi ne diyor ama bir bak; cami için yürütmeyi durdurmaya itirazımız kabul edildi, artık cami yapılabilir hale geldi diyor. Bu cami tartışmaları çok iyi oluyor abi, biraz da onu konuşsak...
Kandıra Kocabayramlar Köyü: 6 Karasakallar Köyü: 6
28 Ekim 2014 Salı / Rövanş müsabakasında Kandıra Kocabayramlar Köyü Takımı, Karasakallar Köyü takımı ile 6-6 berabere kaldı.
Evlilikte Çiftler Arası İletişim “Tencere Yuvarlanır, Kapağını Bulur” – Tülin ÇİZER
Evlilikte Çiftler Arası İletişim “Tencere Yuvarlanır, Kapağını Bulur” – Tülin ÇİZER / Uzman Psiklog
Her insanın yaşamındaki hedeflerinden biridir doğru insanla doğru zamanda bir birliktelik kurup mutlu olmak… Ancak bu her zaman da böyle olmaz. Evliliğe adım atan çiftler aynı çatı altında bir araya gelmenin, bir evi ve bir hayatı paylaşmanın ne denli zor olduğunu fazla zaman geçmeden fark ederler.
Zorlukların üstesinden gelmenin ve mutlu bir beraberliği sürdürmenin belki de en önemli yolu açık ve doğru iletişimdir. Eşinizle yaptığınız tartışma ve konuşmalarda dikkat edilecek birkaç noktanın adeta evliliğinize dokunan bir "sihirli değnek" etkisi yarattığını göreceksiniz.
Çok önemli birkaç nokta şu şekilde özetlenebilir:
Her şeyden önce eşinizle arkadaş olun. Aşkın ateşi zaman içinde küllense de arkadaşlık bakidir.
- İyi bir dinleyici olun
- Konuşurken sen dili yerine ben dili kullanın
- Kendinizi eşinizin yerine koyun
- Olumsuz eleştiride bulunmayın
- Nasihat veya talimat vermeyin
- Tam olarak neyi kastettiğinizi açık ifade edin
- Ön fikirli olmayın
- Bir seferinde sadece bir konuyu tartışın
- Tepki değil cevap verin
- Anlayışlı olun!!
- Her tartışmanın altında pozitif bir isteğin gizli olduğunu unutmayın
- Falcılık yapmayın, lafı dolandırmayın, ara sıra işi şakaya vurun
lekesiz.. TDK Sözlüğü
lekesiz
sıfat
1. sıfat Lekesi olmayan, tertemiz
"Ayşe'nin güneşli yanık ayakları, lekesiz pembe halıya gömülüyordu." - C. Uçuk
2. Namuslu
lütfen.. TDK Sözlüğü
lütfen
zarf (lü'tfen) Arapça luµfen
1. zarf Birinden bir şey isterken "dilerim, rica ederim" anlamında kullanılan bir söz
"Lütfen yukarıya teşrif buyurun beyefendi!" - O. C. Kaygılı
2. İstemeyerek, gönülsüz bir biçimde
"Aylarca sonra lütfen uğradı."
Federal- Mogul emeklilerinin 9. buluşması
Federal- Mogul emeklilerinin 9. buluşması
Ahmet Güngör, Osman Çağırıcı ve Hüseyin Hasekioğlu’nun tertip komitesinde yer aldığı Federal- Mogul emeklilerinin 9. geleneksel kahvaltılı buluşması Sapanca Gülizar Bahçe’de gerçekleşti.
Türk Dünyası’nda Acı Bir Yıldönümü – Alptekin CEVHERLİ
Türk Dünyası'nda Acı Bir Yıldönümü - Alptekin CEVHERLİ
Kırgızistan'ın dünyaca ünlü yazarlarından Cengiz Aytmatov'un meşhur romanındaki Mankurtlara dönüşmüş bir toplum haline geldik. Hızla millet vasfından toplum vasıfsızlığına dönüşüyoruz. Elbette bu sadece bizim ülkemize mahsus bir durum değil. Bütün dünyaya şamil bir şekilde, milletleri millet yapan kültürel değerler ve tarihi miraslar hızla değersizleştiriliyor ve yok oluyor. Bugün sadece şekil şartlarına önem vererek gününü gün etmeye çalışan zihniyetin topluma egemen olması dolayısıyla ortalıkta mankurt gibi gezen insanlardan müteşekkil hale gelindi, geliniyor.
Öz ise Allah'a emanet...
Bizi biz yapan değerlerden birisi de 4 Ekim 1938 yılında Sovyet Rusya tarafından kurşuna dizilerek idam edilen ünlü Türk Edebiyatçısı Çolpan'dır...
1897 yılında Türkistan'da bugünkü Özbekistan'ın Fergana vilayetine bağlı olan Andican kentinde doğdu. Gerçek adı Abdülhamit Süleyman'dır. Çolpan (Tan Yıldızı) onun takma adıdır.
Çolpan Türkistan'daki Cedit, doneminin en önemli şairidir. Hem medresede, hem Rus okullannda öğrenim görmüş; Arapça, Farsça, Rusça ve İngilizce öğrenmiştir. Mevlâna, Sadi, Hafız, Hayyam, Ali Şir Nevayî, Fuzülî gibi Türk ve İslâm yazarlarını okumuştur. Devrin diğer ceditçileri gibi Osmanlı, Kazan, Kırım ve Azerbaycan Türk edebiyatlarını yakından takip etmiştir. Türkiye’den Tevfik Fikret, Cenap Şahabettin, Mehmet Emin Yurdakul, Ziya Gökalp ve Mehmet Akif Ersoy gibi şair ve yazarları yakından tanımıştır.
maşallah.. TDK Sözlüğü
maşallah
ünlem (ma:şallah) Arapça m¥ş¥¢e + all¥h
1. ünlem (ma:şalla:h) "Ne güzel, Allah nazardan saklasın" anlamlarında beğenme duyguları bildiren bir söz
"Maşallah! Ne güzel, ne civan kişiler!" - N. F. Kısakürek
2. (ma:şalla:h) Umulmadık durumlar karşısında şaşkınlık ve sitem belirtmek için söylenen bir söz
"İşine gelince aklı gayet yerinde maşallah!" - E. Şafak
3. isim (ma:şallah) Nazar değmemesi için çocukların üzerine takılan veya çeşitli araç, bina vb. yerlere asılan, üstünde "maşallah" yazılı nazarlık
kantar.. TDK Sözlüğü
kantar
isim Arapça ®inµ¥r
1. isim Ağırlık sıfırken yatay duran bir kaldıraç koluna dik olarak tutturulmuş bir ibrenin sapmasıyla kütleleri tartan araç
2. Tartılacak kütle alttaki çengele takıldığında sarmal bir yaya bağlı olan ve normal olarak sıfırı gösteren bir okun, yanlarda gösterilmiş ağırlık birimleri hizasına gelmesiyle kütle ağırlığını belirleyen bir tür tartı aleti, el kantarı
3. Baskül
4. 56,452 kilogram ağırlığında veya kırk dört okkalık bir ağırlık ve sığa birimi
"İki kantar kireç."
kafa.. TDK Sözlüğü
kafa
isim Arapça ®af¥
1. isim İnsan başı, ser
2. Hayvanlarda genellikle ağız, göz, burun, kulak vb. organların bulunduğu vücudun en ön bölümü
3. Çocuk oyunlarında kullanılan zıpzıp taşının veya cevizin büyük boyu
4. Mekanik bir bütünün parçası
"Distribütör kafası."
5. Kavrama ve anlama yeteneği, zekâ, zihin, bellek
"Kafasının faaliyetini fikirden ziyade işe vermiş." - Y. K. Beyatlı
6. Görüş ve inançların etkisi altında beliren düşünme ve yargılama yolu, zihniyet
"Kalbi ve kafasıyla daima yeni, daima genç kaldı." - Y. Z. Ortaç
kamu.. TDK Sözlüğü
kamu
isim
1. isim Halk hizmeti gören devlet organlarının tümü
2. Bir ülkedeki halkın bütünü, halk, amme
"Çevre koruması sorunları İsveç kamusunun bilincine ve hatta bilinçaltına sinmiş." - H. Taner
3. sıfat Hep, bütün
"Biz kimseye kin tutmayız / Kamu âlem birdir bize" - Yunus Emre
kalp.. TDK Sözlüğü
kalp (I) -bi
isim, anatomi Arapça ®alb
1. isim, anatomi Göğüs orta boşluğunda, iki akciğer arasında, vücudun her yanından gelen kirli kanı akciğerlere ve oradan gelen temiz kanı da vücuda dağıtan organ, yürek
"Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
2. Kalp hastalığı
"Kalpten öldü."
3. Sevgi, gönül
4. Bir ülkenin, bir kuruluşun işleyiş, yönetim ve varlığını sürdürme bakımından en önde gelen yeri
5. Duygu, his
"İnsanı tekrar, kalp ve fikir cennetine eriştirebilecek tek kudret kadındır." - H. E. Adıvar
kahraman.. TDK Sözlüğü
kahraman
sıfat Farsça ®ahram¥n
1. sıfat Savaşta veya tehlikeli bir durumda yararlık gösteren (kimse), alp, yiğit
"Al bayrağa narin eller işliyor zafer / Uzaklarda yaralanır kahraman nefer" - E. B. Koryürek
2. isim Bir olayda önemli yeri olan kimse
"Son golün kahramanının yüzü, öpülmekten tükürük içinde kalmıştı." - H. Taner
3. isim, edebiyat Roman, hikâye, tiyatro vb. edebiyat türlerinde en önemli kişi
"Piyesin kahramanı azgın bir herif, boyuna baldızına saldırıyor." - Ç. Altan
kabul.. TDK Sözlüğü
kabul -lü
isim (kabu:lü) Arapça ®ab°l
1. isim Bir şeye isteyerek veya istemeyerek razı olma
"Her mihnet kabulüm yeter ki / Gün eksilmesin penceremden" - C. S. Tarancı
2. Konukları veya işi olanları yanına, katına alma
"Başımı kaşıyacak vaktim yok. Kabul saatlerine dikkat oluna!" - N. Hikmet
3. Sunulan bir şeyi, armağanı alma
4. Bir öneriyi uygun bulma, onaylama
5. Bir yere alınma
"Okula kabulüm için dilekçe verdim."
6. ticaret Akseptans
kabahat.. TDK Sözlüğü
kabahat -ti
isim Arapça ®ab¥§at
1. isim Uygunsuz hareket, çirkin, yakışıksız davranış, suç, kusur, töhmet
"Bir kabahat gizlenirse büyür, söylenirse küçülür." - P. Safa
2. hukuk Hafif hapis, para cezası veya meslek ve sanattan alıkonulma ile cezalandırılan suç
çağdaş.. TDK Sözlüğü
çağdaş sıfat
1. sıfat Aynı çağda yaşayan, çağcıl, asri, muasır
"Daha sonrakileri ve Necip Fazıl'ın çağdaşlarını konuşmak üzere bugünkü sohbetimize son verdik." - A. Kabaklı
2. Bulunulan çağın anlayışına, şartlarına uygun olan, çağcıl, uygarca, asri, modern
"Sadece toplumsal olmakla kalmayıp uluslararası ve evrensel de olan çağdaş şiirin önemi de bence buradadır işte." - N. Hikmet
liyakat–ti.. TDK Sözlüğü
liyakat -ti
isim (liya:kat) Arapça liy¥®at
1. isim Bir kimsenin, kendisine iş verilmeye uygunluk, yaraşırlık durumu, değim
"Liyakat ve namusa dayanan zenginliğe düşman değilim." - M. Kaplan
2. Kifayet
"Her birimiz kendi liyakatimize göre, üzerimize bir vazife almalıyız." - Y. K. Karaosmanoğlu