
61 yaş geride kalmış!..
1 Mayıs 2017 Pazartesi / Saat: 16:00 sularında elinde pasta ile büroya gelen Zeynep kızımıza bürodakilerde eşlik edince pastayı da kesmek bize düştü.
Öğretmen Süheyla Tütüncü’ye öğrencilerinin vefası
26 Mart 2017 Pazar / Süheyla Tütüncü, 23 yıl sonra İlkokuldan mezun ettiği öğrencileri ile buluştu.
Ayşe Memiş ile Hüseyin Mutlu evlendi.
29 Nisan 2017 Cumartesi / Ayşe Memiş ile Hüseyin Mutlu evlendi.
Müftü Hikmet Kutlu vefatının 4.yılında Dualarla Anıldı
29 Nisan 2017 Cumartesi / Müftü Hikmet Kutlu vefatının 4.yılında Dualarla Anıldı
Jack Ma, Alibaba
Dünyanın en büyük online alışveriş sitelerinden Alibaba’nın kurucusu Jack Ma…
YENİ PARTİ Mİ? BAŞKAN ADAYI MI? – Özcan PEHLİVANOĞLU
YENİ PARTİ Mİ? BAŞKAN ADAYI MI? - Özcan PEHLİVANOĞLU
Türkiye artık farklı bir sistemle yönetiliyor. Gerçi henüz halk bunu anlamadı ama yakın bir zamanda anlayacak.
Dr. Taşolar çifti SekaPark’ta
11 Mart 2017 Cumartesi / Akça Koca Kültür Platformu Başkanı Hasan Uzunhasanoğlu, Dr. Taşolar çiftini SekaPark Palmiye Cafe’de ağırladı.
Müftü Hüsnü Bayrak hocam ile
13 Nisan 2017Perşembe / Fevziye Camiinde öğle namazı çıkışında 21 sene önce Hac kafilemize başkanlık yapan Körfez Müftüsü Hüsnü Bayrak hocam ile karşılaştık.
Kandıralılar, İzmit’te eğlendi..
26 Çarşamba / Rüştü Uygur Başkanlığındaki Kandıra Musiki ve Tiyatro Derneğinin Bestekar Amir Ateş, Klarnet üstadı Türkan Kandıralı ve sürpriz sanatçıların da sahne aldığı Mevlana Kültür Merkezindeki gecesinde Kandıralılar eğlenmenin tadını çıkardı.
KİMLİK DEZENFORMASYONU VE TOPLUMUN YENİDEN YAPILANMASI – I / Süleyman PEKİN
KİMLİK DEZENFORMASYONU VE TOPLUMUN YENİDEN YAPILANMASI – I / Süleyman PEKİN
Türkiye’de kimlik sosyolojik değil psikosomatik algıdır. En çok da siyasi partiler, spor kulüpleri, şehir ve semt aidiyetleri ile sülâle birlikleri üzerinden gider. Millet, ümmet ve insanlık gibi geniş plakalar ise ancak diş dolgusu kadar iş görürler. Fakat geniş kesimler için kamuflajı en çok da bu alandan tedarik edilir.
Kendini kıymetsiz bilen bir kısım, terapi vaziyetinde toplanarak din gibi mühim bir değer üzerinden kıymetlenme yoluna gittiler. Aynen halı sahalarda formanın üstüne giyilen yeşil yelekler gibiydi, giyen başka bir dünyaya ışınlanıyordu.
Zamanla yelekle tanımlamanın yüksek getirisi alttaki kıyafetten karaktere kadar birçok şeyi unutturdu. Yeşili bir kimlik yapıp hem ticarete hem siyasete soktular; her iki alanda kârlar maksimum düzeyde idi. Ve dinin değeri altı üstü bir renkten ibaret zannedildi.
Başka bir halı sahada başka bir yelek modeli üzerinden başka bir takım oluşmadaydı. Milliyet, sarı olsun. Onu giymekle saygınlık kazandığını düşünen sıradan insanların gurup terapisi o kadar etkiliydi ki yelekten önceki zamanları zihinlerde adeta sıfırlamıştı.
Bir başka yerde, bir başka yelek: pembe. Sosyallik ve toplumsallık kavramları artık bir halı saha takımının maskotuydu, renk ayrımıydı. Klasik bir tribün sloganı ve ‘çak’ yapmaktan öte bir anlamı yoktu. Veya ötekilerin berisinde olmaktan başka bir tanımlaması.