
Günay Gülcü ağabeye uğradım!…
26 Ocak2023 Perşembe / Kandıra ziyaretimizde Günay Gülcü ağabeye uğramadan olmaz dedim ve şükürler olsun gerçekleşti…
Günay abime Rabbim rahmet eylesin, bizlere de sağlık içinde ömür…
Mehmet Uysal ağabeyle karşılaştık
27 Ocak 2023 Cuma / Mehmet Uysal 1973 – 1977 Fındıkzade deki Kocaeli Öğrenci Yurdunda kalan arkadaşım / ağabeyim…
O Mühendis olup geçtiğimiz günlerde İGSAŞ’tan emekli oldu.
Yeni Cuma Camii önünden geçerken rastlaştık. Hemen karşısında yer alan Kahvehanede çay ikramında bulundu.
Cömert insan Mehmet ağabeye teşekkür ederim.
Merve kızımızın salonundaki Mandalina…
3 Şubat 2023 Cuma / Merve kızımızın salonundaki Mandalina…
Kocabayramlar sapağından kar manzarası…
8 Şubat 2023 Çarşamba / Kocabayramlar sapağından bugünkü kar manzarası…
KAHRAMANLARA İHTİYACIMIZ AZALSIN – Ruhittin SÖNMEZ
KAHRAMANLARA İHTİYACIMIZ AZALSIN - Ruhittin SÖNMEZ
Kahramanmaraş merkezli, 10 ilimizi etkileyen ve aynı gün içinde yaşanan iki büyük deprem felaketinin acısı her geçen gün artıyor. Görünen o ki 1999 Gölcük/ Kocaeli merkezli depremi de aşan ağır bir hasar ortaya çıkacak.
Fakat toplumuzun millet olma vasfının böyle bir zamanda adeta şahlanışa geçtiğini görüyoruz. Türkiye’nin her yerinde kendiliğinden harekete geçen bireysel ve toplumsal inisiyatiflerin kan verme, nakdi ve ayni yardımlar yapma ve bizzat arama kurtarma çalışmalarına gönüllü katılmaları göz yaşartıcı boyutta.
Arama kurtarma çalışmalarına katılan, soğuk ve olumsuz şartlarda çalışmanın yorgunluğunu enkaz altından bir canlı çıkarmanın mutluluğuyla unutan kahramanlar görüyoruz. Fedakârca çalışan sağlık mensupları, güvenlik görevlileri, AFAD üye ve gönüllüleri kahramanlık hikayeleri yazmaktalar.
Bütün bu kahramanlıklara ve halkımızın fedakarlıklarına rağmen manzara çok kötü.
Deprem çok geniş bir alanda etkili oldu ve gerçekten büyük yıkım yaptı. Tamamen yıkılan bina sayısı resmi rakamlara göre 6444. (10 bin olduğunu iddia edenler de var.) Tespit edilen can kaybı 12.873’ e ulaştı. Kurtarma çalışması yapılan enkaz sayısının oranı hala çok düşük. Zaten içinde insan bulunan bir enkazın tamamen taranması bir hafta alabiliyor.
Bu durumda Prof. Övgün Ahmet Ercan şöyle bir hesap yaptı: Yıkılan binaların ortalama kat sayısı 4, daire sayısı 8 olsa ve her dairede 4 kişi enkazda kaldığı varsayılırsa yaptığı 48 bin dairede 192 bin kişi olabilir. Sağ çıkarılan sayısı 8 bin (bu arada 10 bine ulaşmış olabilir) düşüldüğünde bile kabaca 180 bin kişinin enkaz altında olduğu gibi bir dehşet gerçekle karşılaşıyoruz. İyimser olmaya çalışarak 80 bin kişinin ilk depremde yıkılmayan binalardan çıktığını ve ikincisinde yıkılan binaların boş olduğunu farz etsek bile 100 bin kişinin enkaz altında olması çok büyük rakam.
Ölen ve yaralananların yarattığı acının bir ölçüsü yok. Ama bu hasarın bir de ekonomik boyutu var. Yine Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan kabaca bu hasarın 50 Milyar dolar mertebesinde olacağını hesaplamış. Türkiye zaten ağır bir ekonomik kriz içerisinde. Merkez Bankası’nın rezervlerinde böyle dönemler için bulunması gereken ihtiyat akçesi hiç yok ve rezerv eksi 50 Milyar dolar mertebesinde. Böyle iken bu hasar ekonomi için çok yıkıcı olacak.
Aynı büyüklükte depremlerde başta Japonya olmak üzere ABD, Meksika gibi ülkelerde böyle bir yıkım olmuyor. Hatta hiç yıkım olmuyor. Ölüm sayısı da 5-10 kişiyi geçmiyor. Bu ülkelerde böyle büyük depremlerde kahramanlara ihtiyaç duyulmuyor.
Çünkü asıl kahramanlık doğal olayların felaket haline gelmesine yol açan kötü şehirleşme, bilime aykırı imar ve inşaat uygulamalarına mâni olabilmekte.
Bu yüzden deprem dirençli şehirler yapmayı başaran ve deprem bilinçli toplumlarda durum böyleyken bizim yaşadığımız acılar kader değil.