Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

ahsen okyar
20Oca/240

Mavi Kocaeli Gazetesi, 17 Ocak 2024 Çarşamba

2024.01.17b

20Oca/240

Çanakkale 1915 ALMANLARIN BÜYÜK TUZAĞI – Naim BABÜROĞLU

doc03630420240115162227_013doc03630420240115162227_020

20Oca/240

Yoros Kalesi

20240114_132201

Yoros Kalesi


Anadolu yakasında bulunan ve Boğaz’ın Karadeniz girişinin doğu tarafında bulunan kale, Rumeli Kavağı üzerinde bulunan İmros Kalesiyle birlikte boğazın girişini kontrol etmek amacıyla kurulmuştur.

Anadolukavağı Kalesi veya Ceneviz Kalesi olarak da bilinen bu kalenin adı, "kutsal yer" anlamına gelen Hieron'dan geliyor görüşü oldukça yaygın.Yoros adının doğrudan doğruya "dağ" anlamındaki "oros"tan gelmiş olması da düşünülebilir, belki de bu görüş daha doğrudur.

Yoros Kalesi'nin bir Ceneviz yapısı olduğuna inanılır. Oysa değildir. Kulelerinden birinde görülen tuğladan harflerle yazılmış Grekçe kitabe, buranın Bizans inşaatı olduğunu gösterir. 14. yüzyılın başlarında, 1305'te kale, Şile Kalesi ile birlikte Türklerin eline geçmiş, ancak fazla bir süre elde tutulamamıştır. 1348'den itibaren de, Karadeniz ticaret yolu hakimiyetine sahip bulunan Cenevizliler buraya hâkim olurlar. Fakat 14. yüzyılın sonlarında, Boğaziçi'nin Anadolu yakasına tamamen hâkim olan Osmanlılar tarafından tekrar fethedilmiştir.

Yoros'un tarih içinde sıkça el değiştirdiği anlaşılıyor. Ceneviz idaresinde kaldığına dair belgelerden biri de L. Sauli'nin 1831 tarihli, Ceneviz idaresine dair kitabında yer alan ve Prof.Multedo adında bir kişi tarafından kalenin kapısı üstünden kopya edilen Latince bir kitabe. Tarih kısmı okunamayan bu kitabede "Cenevizli VincenzoLercari'nin kutsal burun üzerindeki kaleyi tamir ettirdiği" bildiriliyor.

Yıldırım Bayezid'in, 1391'de karayoluyla Kocaeli'nden büyükçe bir kuvvetle gelerek Yoros'a çıktığını, buradan da Yahşi Bey'i göndererek Şile Hisarı'nı teslim aldığını Âşıkpaşazâde yazıyor.Bayezid bundan sonra Yoros Kalesi'ni bir üs gibi kullanır. Ardından, Güzelcehisar da denilen Anadolu Hisarı'nı yaptırır. Bu, Konstantinopolis'i fethetme yolundaki hazırlıkların en önemli ayaklarından sayılır. Kalenin yakınlarındaki ormanlık bölgede, içinde buranın zaptı sırasında şehit düşenlerin mezarları olan bir şehitlik vardır.

1399 yılına gelindiğinde, Mareşal Boucicaut Karadeniz Boğazı girişinde yaptığı akında, o sırada artık Türklerin elinde olan Yoros Kalesi'ne saldırmaya cesaret edemez. Yapabildiği şey kalenin eteğindeki köyü yaktıktan sonra geri çekilmek olur. 1402'deki Ankara Savaşı'ndan sonra 1. Bayezid'in oğullarından Çelebi Mehmed, kardeşi Musa'ya karşı harekâtı sırasında 1414'ten az önce Trakya'ya geçmek için Bizans imparatorundan yardım ister, kendisi de Bursa'dan çıkarak Yoros'a gelip konaklar.
1391-1414 arasında Yoros Kalesi Türklerin elinde. İspanya kralının elçisi olarak Timur'un yanına gönderilen RuyGonzales de Clavijo, Karadeniz'e açılırken gördüğü kaleyi "El Guirol de la Turquia" olarak adlandırır. Buranın bakımlı olduğunu ve içinde bir Türk garnizonu bulunduğunu bildirir. Hâlbuki karşısındaki kale harap ve terk edilmiş durumdadır; kalenin eteğinde, etrafında duvar olan bir kule bulunmaktadır, o kadar...Clavijo'nun yazdığına göre, buradan karşı kıyıdaki bir kuleye zincir gerildiği yolunda bir söylenti vardır. Ama zinciri gören yoktu...

İstanbul'un fethinde Yoros da artık Türk hâkimiyetine girer. Osmanlı Devleti'nin hemen her tarafındaki kıyı kalelerini tamir ettiren veya yenilerini yaptıran II. Bayezid burasını da tamir ettiriyor, içine Yoros Kalesi Mescidi denilen bir ibadet yeri yaptırır. Sonraları kale dizdarı Mehmed Ağa da bir hamam inşa ettirir.

Başbakanlık Osmanlı Arşivi'ndeki 28 Recep 984/1576 tarihli bir belgeden, kale ile birlikte buradaki cami, çeşme ve hamamın da tamir edildikleri yazılı. Alman seyyahı, Brettenli M. Heberer 1580'e doğru İstanbul'a geldiğinde kaleyi iyi durumda buluyor ve seyahatnamesine gerçeğe oldukça uygun bir de gravürünü koyar. Ermeni yazar P. Ğ. İnciciyan, 18. yüzyılın sonları, 19. yüzyılın başlarında Yoros Kalesi içinde 25 evlik bir Türk mahallesi bulunduğunu, ayrıca muhafız olarak bir dizdar idaresinde 20 kişilik bir müfrezenin de burada kaldığını bildiriliyor.

https://www.beykoz.bel.tr/sayfa/4/53/yoros-kalesi

20Oca/240

Nostalji; 20 sene önce BUGÜN: Bizim Kocaeli Gazetesi, 20 Ocak 2004 Salı

2004.01.20a

20Oca/240

“Beni zıvanadan çıkarma”

IMG-20231212-WA0020

Kategori: Mesaj Yorum yok
19Oca/240

Maşallah… Torunumu karnesi ile görmek ne güzel!…

WhatsApp Görsel 2024-01-19 saat 11.20.53_71bcb6c6

Tuna torunum karnesini almış… Şükürler olsun… Maşallah…

Kategori: Tuna Okyar Yorum yok
19Oca/240

Av. Mürsel Aslan ağabeyi de kaybettik…

IMG-20240119-WA0065

Kocaeli İl dışı ziyaretlerinde çoğu defa Hatice Yengemiz hanımefendi ile birlikte karşılaşıp sohbetler ettiğimiz Av. Mürsel Aslan ağabeyin vefat haberini almanın derin üzüntüsü içindeyim.

Bugün Karacaahmet Şakirin Camiinden Cuma namazına müteakip ebediyete uğurlanacaktır.

Av. Mürsel Aslan ağabeye Rabbim rahmetini lütfeylesin. Mekanı Cennet olsun. Hatice Yengemiz Hanımefendi başta olmak üzere akraba ve sevenlerine  başsağlığı ve sabır dilerim.

Birkaç birlikte olduğumuz fotoğrafı bilgilerinize…

19Oca/240

Demokrat Kocaeli Gazetesi, 17 Ocak 2024 Çarşamba

2024.01.17a

19Oca/240

ZOR İNSANLARLA İLETİŞİM SİZSİNİZ – Şenay IŞIK

doc03630420240115162227_003doc03630420240115162227_012

19Oca/240

KAMBUR KAMBURU GÖRDÜĞÜNDE RAHATLAR – Ruhittin SÖNMEZ

ruhittin sKAMBUR KAMBURU GÖRDÜĞÜNDE RAHATLAR - Ruhittin SÖNMEZ

Hukuk Fakültesinde iken bir hocamızın söylediği sözü hiç unutmadım: “Dünya tarihinde yokluk ve yoksulluktan dolayı isyanlar olmamıştır, isyanları başlatan adaletsizliktir.”

Bu söz “her adaletsizlik olan yerde isyan olacaktır” anlamına gelmiyordu.

Dr. Zülfikar Özkan ise “Beynin Mutluluğa Ayarlanması” isimli kitabında şu tespitleri naklediyor:

“İnsanı mutsuz eden, fazla şeye sahip olmaması değil, başkalarından azına sahip olmasıdır. Bir kambur, başka bir kamburu gördüğü zaman rahatlar.”

“İnsan istemeyi aklından geçirmediği malların yokluğunu kesinlikle hissetmez. Bununla birlikte yüz kat fazlasına sahip bir başkası, istediği şey onda olmadığı için kendini mutsuz hisseder.”

“Zenginlerin büyük serveti yoksulları huzursuz etmez. Buna karşılık zenginler bir niyetini gerçekleştiremediğinde sahip olduklarıyla avunmazlar. Zenginlik deniz suyuna benzer. Ne kadar içilirse o kadar susatır. Aynı şey şöhret için de geçerlidir. İsteklerimiz gerçekleştikten sonra onlara alışırız. Sahip olduklarımıza zamanla kayıtsız kalırız.”

“İnsan başkalarıyla iletişim kurarak rahatlamak istiyor. Bir insan kendisi gibi benzer acıyı çeken kişilerle bağlantısı olduğunda daha fazla acıya dayanabiliyor. Diğerlerinden soyutlandığı zaman acısına daha zor dayanabiliyor.”

Gerçekten 1999 Kocaeli depreminde diğer şehirlerden gelen hekimler depremzedelere terapi yapmaya çalışıyorlardı. Bir uzman doktor “çok ilginç, bizim insanımız bu toplu terapiyi her gün kendileri yapıyor. Bize ihtiyaçları yok. Çünkü hep deprem hakkında görüşerek terapiden beklediğimiz yararı sağlıyorlar” demişti.

19Oca/240

“Bulunmaz Hint kumaşı”

IMG-20231212-WA0019

Kategori: Mesaj Yorum yok
18Oca/240

Bu akşam, NOKTA Tv. Saat: 20.00’de

420522565_10162376543789523_130815205557641096_n

18Oca/240

Demokrat Kocaeli Gazetesi, 13 Ocak 2024 Cumartesi

doc03630420240115162227_001

18Oca/240

Dr. Zülfikar Özkan’a; “medya’da KOCAELİ AYDINLAR OCAĞI (21 Aralık 2002 – 17 Mayıs 2003)” kitabı…

20240114_123400

14 Ocak 2024 Pazar / Haliç Üniversitesi Dr. Öğreti Üyesi Zülfikar Özkan Hocama; “medya’da KOCAELİ AYDINLAR OCAĞI (21 Aralık 2002 – 17 Mayıs 2003)” kitabını takdim ettim.

18Oca/240

Nostalji; 20 sene önce BUGÜN: Bizim Kocaeli Gazetesi, 18 Ocak 2004 Pazar

2004.01.18b

18Oca/240

Kocabayramlar da!…

20240115_221420

15 Ocak 2024 Pazartesi / Saat: 22.00’yi geçerken Kocabayramlar’a giriş yaptık. Eve bırakmamız gerekenleri bırakınca, Muhammet ağabeylere geçtik… Saat; 23.00 sularında da İzmit’e hareket ettik..

18Oca/240

Nostalji; 20 sene önce BUGÜN: Bizim Kocaeli Gazetesi, 18 Ocak 2004 Pazar

2004.01.18a

18Oca/240

“Pabucu dama atılmak”

IMG-20231212-WA0018

Kategori: Mesaj Yorum yok
17Oca/240

Toplumsal belleğin her zaman canlı tutulması milletin bekası için çok gereklidir.

unnamed

(E)Korg. Hasan Kundakçı'yı ölümünün 1.yıldönümünde saygı, sevgiyle anıyorum.

Yurdu için yaptıkları unutulmamalı!

Ruhu şad olsun…….

***

· Toplumsal belleğin her zaman canlı tutulması milletin bekası için çok gereklidir.

· Kahramanlarını da hainlerini de Milletin unutmamasının açkısıdır.        

•Cumhuriyete borcu olan bizlerin çocuk/torunlara anlatması görevidir.

•  Afyonkarahisar'ın bir köyünde 1937 yılında doğan Kundakçı:

• 1993 yılında Diyarbakır Jandarma Asayiş Bölge Komutanlığı,1996’da Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı görevlerindeyken Türk askerinin görev anlayışının örneklerini sergilemiştir.

• Terörle mücadeleyi anlattığı Güneydoğu'da Unutulmayanlar" adlı bir kitabı vardır.

• Evli olup 2 çocukları bulunmakta.

17Oca/240

Cicilli de; Şahizar Yılmaz büyüğümüz de vefat etti…

20240115_215014

15 Ocak 2024 Pazartesi / Kandıra Çakırcaali Köyü Cicilli Mahallesinde ikamet eden, Nizami Yılmaz’ın (merhum) eşi ve 3 çocuk annesi Şahizar Yılmaz (83) vefat etti.

Kenan Yılmaz hocamızın da annesi olan Şahizar Yılmaz büyüğümüze Allah rahmetini lütfeylesin.

Kenan kardeşimiz başta olmak üzere yakınları ve sevenlerine başsağlığı ve sabır dileriz.