
Tanrı Dağından Hira Dağına! HAYIR-cı Ülkücüleri Koca Salon Almadı
Tanrı Dağından Hira Dağına! HAYIR-cı Ülkücüleri Koca Salon Almadı
‘Türk Milliyetçileri Hayır Diyor' buluşmasına gelen partililer, davul zurna ile karşılandı. Başkanlık Sistemine HAYIR Diyen Ülkücüler Ankara'da Buluştu. Salon Ülkücüleri Almadı
TOPLANTIYA BÜYÜK KATILIM
Büyük toplantıya; Eski Devlet Bakanı Gürcan Dağdaş, Eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Abdülkadir Akçan, Eski Devlet Bakanı ve Yeniçağ gazetesi yazarı Sadi Somuncuoğlu, Prof. Dr. Mustafa Kafalı, Eski Devlet Bakanı Ramazan Mirzaoğlu, Eski Tarım Bakanı Yusuf Gökalp, Eski Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz, Eski Kültür ve Ticaret Bakanı ve Yeniçağ gazetesi yazarı Agah Oktay Güner, Eski Devlet Bakanı Şuayip Üşenmez, Eski Adalet Bakanı Şakir Şeker, Eski Diyanet İşleri Bakanlığı’ndan sorumlu Devlet Bakanı Muhammed Kelleci, MHP’nin kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş’in kızı Çağrı Türkeş, MHP Isparta Milletvekili Nuri Okutan, MHP Balıkesir Milletvekili İsmail Ok, MHP Eski Genel Sekreteri Cihan Paçacı, Eski İçişleri Bakanı Hasan Hüseyin Türkoğlu, MHP İzmir eski İl Başkanı ve Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, MHP Uşak eski Milletvekili ve Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz, HEPAR Genel Başkanı Yücel Savaş, HEPAR Onursal Başkanı Osman Pamukoğlu, Yurt Partisi Genel Başkanı Saadettin Tantan, Millet Partisi Genel Başkanı Aykut Edibali, Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Özdemir, Doğu'nun Başbuğu Yılma Durak ve Ülkücü camianın önde gelen isimleri ve birçok sivil toplum örgütü katıldı.
Propaganda ve gerçek – Taha AKYOL
Propaganda ve gerçek - Taha AKYOL
REFERANDUM sürecinde propaganda adına birçok gerçekdışı beyanlar dinliyoruz. Elbette evetçiler de hayırcılar da kendi duruşlarını övecek, öbürünü yerecektir.</DIV>
Abartılar da olacak.
Fakat düpedüz gerçekdışı beyanlarla propaganda yürütmek, halka saygısızlıktır. Çünkü halkı ikna için değil, kandırmak için böyle yapılabilir ancak.
Bugün bu gerçekdışı propaganda malzemelerinden birkaçını ele almak istiyorum.
DARBELER VE SİSTEMLER
Parlamenter sistem Türkiye’yi askeri darbelere sürükledi deniliyor.
Evet, Türkiye’nin geleneği parlamenter sistemdir, darbeler o dönemlerde oldu.
Fakat darbelerin sebebi iktisadi ve toplumsal gelişme eksikliğidir, dışa kapalılıktır ve bilhassa demokratik kurumların zayıflığıdır.
Böyle toplumlarda “en güçlü” kurum olan askeriye kriz dönemlerinde darbe yapıyor.
Hatta böyle toplumlarda başkanlık sistemi varsa daha fazla darbe oluyor!
Bu yazdıklarım “propaganda” değildir. Siyaset bilimciler Alferd Stephan ve Cindy Skatch araştırmışlar:
1973-1989 arasında, yani azgelişmişliğin daha yaygın olduğu dönemde...
Ve de OECD dışında yani azgelişmiş denilebilecek 53 ülkede on yıllık dönemler içinde meydana gelen darbeleri incelemişler.
Bunlardan parlamenter sistemle yönetilen ülkelerden yüzde 61’inde on yıl içinde bir darbe olmamış.
Başkanlıkla yönetilip de on yılı darbesiz geçirebilen ülkelerin oranı ise yüzde 20’de kalıyor!
Başkanlık sisteminin daha yaygın olduğu azgelişmiş ülkelerde daha sık darbe oluyor.
Netice: Rasyonel düşünebilmek, sebep-sonuç ilişkilerini araştırmak ve anlamaktır.
Gözlerim ışıladı bir an seni görünce – Dr. Süleyman COŞKUNER
Gözlerim ışıladı bir an seni görünce
Kader tüm ağlarını bizim için örünce
Güzellikler var iken yaşanır mı körünce
Ab-u hayat bizedir yaşamayı bilince
"Referandumda ne yapmalı?" – Arslan BULUT
"Referandumda ne yapmalı?" - Arslan BULUT
Halk Tv'den, Hakan Aygün'ün programından, CHP milletvekili Dursun Çiçek ile birlikte çıkmıştık. Taksiye bindik. Çiçek, şoföre, referandumda nasıl oy kullanacağını sordu. Şoför, "Bakacağım, çoğunluk nereye verirse ben de oraya vereceğim" dedi! Sonra aralarında şöyle bir diyalog gelişti:
-Peki siz kaç kardeşsiniz?
-Beş kardeşiz.
-Babadan kalan arazinin, gayrımenkülün tapusunu, dört kardeş olarak ağabeyinize verir misiniz?
-Ben vermem!
-O halde vatanın tapusunu da bir kişiye devretmeyin! Çünkü bu Anayasa değişikliği, vatanın tapusunu bir kişiye devrediyor.
Çiçek, yerden göğe kadar haklıydı. Gerçekten de gerek olağanüstü hâl yetkilerinin kötüye kullanılması gerekse "varlık fonu" ile vatanın tapusu tek bir kişinin yetkisine bırakılmış durumdadır. Anayasa değişikliği de geçerse, vatan topraklarının, İngiliz güdümlü Arap sermayesine ve Katar'daki rüşvet hesaplarının sahiplerine satılacağından emin olabilirsiniz.
SekaPark Palmiye Cafe’de..
15 Şubat 2017 Çarşamba / Akça Koca Kültür Platformu Başkanı Hasan Uzunhasanoğlu aradığında Palmiye Cafe’de arkadaşlarla oturuyoruz dedi.
Nihat Gürer ağabeyi kaybettiğimiz 30 gün olmuş..
Nihat Gürer başkanımıza ve bütün ebediyete yolcu ettiklerimize Allah rahmet eylesin..
BİZ BUNU HAK ETTİK- Rifat SERDAROĞLU
BİZ BUNU HAK ETTİK- Rifat SERDAROĞLU
İki gündür Halkın Filozofu Bergamus’un yanında eğitimdeydim. Akropol’ün buz gibi havasında ondan yemediğim azar kalmadı! Memleketin hali nicedir, hele anlat dedim, bakın neler söyledi;
Her gün yalan üstüne yalan söyledi, siz sustunuz!
Türkiye’de rejim değişmiştir, Anayasa askıya alınmıştır dedi,
siz sustunuz!
Atatürk büstleri kırılırken, Tunceli’de Seyit Rıza’nın heykeli dikildi,
siz sustunuz!
Ne Mutlu Türküm Diyene yazıları kaldırılırken, PKK Şehitlikleri açıldı, siz sustunuz!
Milli Andınız yasaklanırken, Barzani ile sazlı-sözlü eğlendiler,
siz sustunuz!
Suriyeli gençler sınavsız olarak üniversiteye girerken, Türk gençleri Suriye’de öldü, siz sustunuz!
Anayasa’yı her gün çiğnedi, siz yine sustunuz!
Hırsız Bakan “Ben ne yaptıysam o emrettiği için yaptım” dedi,
siz sustunuz!
Dış borcunuzu 15 yılda ÜÇ kat artırdı, siz sustunuz!
Madenci genci bakkala kadar kovaladı ve tokatladı, siz yine sustunuz!
Hoop, dur bakalım Bergamus, ben daha ne yapayım? Mahkeme Salonları ikinci mekânım oldu! Şimdi de nerede bir toplantıya çağırırlarsa koşturup gidiyorum, dedim…
Filozof Bergamus gök gürültüsü gibi sesiyle; “Aynı şeyi söylüyoruz be adam! Seni, senin gibi mücadele edenleri, hapisteki gazetecileri arayan soran var mı? Bir millet ki kendi aydınına sahip çıkmaz, ona kim yol gösterecek, dedi ve ekledi;
KENDİ GERÇEĞİNİ RESİMLEMİŞ: “FRİDA KAHLO” – Bihter GÖRDÜ
KENDİ GERÇEĞİNİ RESİMLEMİŞ: “FRİDA KAHLO” – Bihter GÖRDÜ
Biyografileri okumak ayrı bir keyif veriyor.
Çünkü, biyografilerin geleceğe ışık tuttuklarına inanıyorum.
Özellikle dünyaca ünlü insanların mücadele dolu yolculukları ilgimi çekiyor.
Tüm bu duygu ve düşüncelerle girdiğim kitapçıdan, dünyaca ünlü ressam Frida Kahlo’nun hayatını anlatan kitabımı alarak çıktım.
Devrimci ve feminist ressam Frida Kahlo’nun resimleri sürrelist olarak nitelendirilse de, Kahlo bunu ısrarla reddetmiş.
Asla hayallerini değil Kahlo, yalnızca kendi gerçeğini resimlediğini söylemiş.
Tablolarının birçoğunda kendi yüzünü resmeden Frida Kahlo’nun hayat hikayesi de oldukça ilginç.
Eskimeyen dostlarla..
17 Şubat 2017 Cuma / 50 sene öncesinin Kandıra Zafer İlkokulu arkadaşım Mustafa Yıldız ve Kocaeli Kandıralılar Derneğini beraber kurduğumuz büyüğümüz Günay Gülcü ile birlikte bizim büroda buluştuk. Mustafa kardeşim sordu, Günay ağabey cevapladı. Kandıra hatıralarını anlatan Günay ağabeyin anlattıkları Mustafa kardeşim tarafından yazıya dökülecek..
Emekli Kurmay Albay Türkşen Uyardı
Emekli Kurmay Albay Türkşen Uyardı
Türk Ocağı Kocaeli Şubesi’nin bu haftaki sohbet konuğu olan Emekli Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen, “Devletimiz ve hükümetimiz gerekli tedbirleri almalı, aksi takdirde Kıbrıs uzun vadede elden gidecek gibi duruyor” dedi.
Türk Ocakları Kocaeli Şubesi tarafından organize edilen ‘Kıbrıs ve Adalar’ söyleşisinin konuğu Kardak kahramanı Emekli Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen’in katılımıyla gerçekleşti. Türk Ocakları Kocaeli Şubesi Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansa çok sayıda dinleyici katıldı.
ŞERİATÇILIK VE AHLAK – Murat YILMAZ
ŞERİATÇILIK VE AHLAK – Murat YILMAZ
Yıllardır üzerinde durduğumuz ve tartıştığımız bir konu var.Şeriat nedir? Şeriatçı kimdir?
Geçenlerde genç bir kardeşimiz bana "abi sen şeriatçı mısın?" diye bir soru sordu.
Böyle bir soruya ara sıra sadece ben değil çevremde başka kişilere de sorulduğuna şahit oluyorum.
Şimdi bu soruyu cevaplandırmadan önce bazı konuları açmak gerekiyor. Ondan sonra soruyu yanıtlayacağım.
Öncellikle "şeriat nedir?" sorusunu cevaplamamız gerekiyor.
Bundan bir kaç sene önce bir arkadaşımızla sohbet ederken konu şeriata geldi.
Kendisine "peki şeriat nedir?" diye sorduğumda "şeriat hırsızların eline kesmektir." dedi. Yani arkadaşımızın gözünde şeriat "devletin suç işleyenlere ceza uygulamasıdır."
Ona göre şeriat = ceza demektir.
Fakat İslam Tarihine, sosyolojiye, psikolojiye, toplumların kültürlerine baktığımızda karşımıza başka bir şeriat olgusu çıkıyor.
Her dinin kendi şeriatı vardır. İslam'ın da şeriatı vardır.
Fakat İslam şeriatıyla yönetilen devletlere baktığımızda karşımıza değişik İslam şeriatı uygulamaları çıkıyor.
Bugün şeriatla yönettiklerini söyleyen Suudi Arabistan'da ve İran'da çok farklı şeriat uygulamaları var.
Peki şeriatla yönetilen bu iki ülke ilimde, fende, bilimde, sanatta, sosyal devlette Dünya'nın en ileri ülkeleri mi?
Değiller!..
CHP İl Başkanı Av. Cengiz Sarıbay ve arkadaşlarını büromda ağırlamaktan mutlu oldum
17 Şubat 2017 Cuma / CHP İl Başkanı Av. Cengiz Sarıbay Bağımsız Denetçi Ahsen Okyar’ı ziyaret etti.,
Kopernik’e destek – Takuyiddin’e köstek: Ramazan BAKKAL
Kopernik’e destek - Takuyiddin’e köstek: Ramazan BAKKAL / Bilim Teknoloji İçin İstanbul Çalışma Grubu Başkanı
Yeniçağ biliminin öncüsü olarak kabul edilen Nicolaus Copernicus (Kapernik (1473-1543) Polonya doğumludur. Ülkesinde teoloji okudu. İtalya’da daha çok sevdiği tıp, matematik, astronomi ve kilise hukuku alanlarında sürdürerek matematik Profesörü oldu. Astronomiye hep ilgi duydu. Ülkesine dönüşte Kilisenin desteğiyle bir gözlemevi yaparak gözlemlerde bulundu. Daha önce Zerkali ve Nasuriddin Tusi’nin gözlem yoluyla tespit ettiği sonuçları kendisi de gözlemleyerek Dünyanın güneşin etrafında bir yılda, kendi ekseni etrafında bir günde döndüğünü ilan etti. Kopernik bu gözlem ve tespitiyle yeniçağ modern biliminin öncülüğüyle ödüllendirildi. Bu fikirleri yazarken Kilise tarafından suçlanmadı, dışlanmadı. Teşvik gördü. Bu gözlem sonuçları sadece Avrupa için yenilikti.
Şimdi Takuyiddin’in başına gelen Rasathanenin imhasını hatırlama zamanıdır. Nasıl olmuştu.
Hoca Sadeddin Efendi’nin desteğiyle Takuyiddin, Sultan 3. Murat’ın onayını almış ve Tophane sırtlarına dünyanın en ileri gözlem imkânlarına sahip bir rasathane kurmuştu. Yıl 1577. Bir çok aleti de kendisi imal etti.
İHANET NÖBETİ – Turgut SAKİN
İHANET NÖBETİ – Turgut SAKİN
İhanetten bahsedeceğim size ucu sivriltilen ihanetten alengirli, yiv ve setli zemini kaygan ve sakız gibi bir konu. Bu hedefim kadınlar veya erkekler değil ama boşanmanın ve aldatmanın sorun olmadığı şu zamanlarda Türk aile yapısına, örf ve adetlerine ters düşen hatta bizi yıkan bu konuyu ele almak istiyorum. Nerden başlarım diye düşündüğümde dibe inmem gerektiğini düşünerek çizgi filmlere kadar gittim.
Temel reisi hatırlarsınız ve aşık olduğu kadın Safinaz’ı tabi Safinaz deyince akla Kabasakal geliyor.
Bu sakal konusunu ayrı bir yazıda detayına kadar değineceğim.
Biz konumuza dönelim.
Hatırlarsanız filmde Safinaz Temel reisi bırakıp Kabasakala gidiyor ama bir şekilde geri dönüyordu.
Her bölümde inadına aynı konu işlendi.