
KOÜ Teknopark’ta Çağrı Baykara kardeşimizi Ziyaret..
14 Mayıs 2024 Salı / Çağrı Baykara kardeşimizi Yeniköy Teknopark ARGE Merkezinde ziyaret etme, bir çay içimlik de olsa hatır sorma imkanı bulduk.
Çalışma arkadaşı Cibutili Samir Omar’la da tanışmamız günün şansı oldu.
Kocabayramlar Sapağından yolun karşısına geçince…
11 Temmuz 2024 Perşembe / Kocabayramlar Sapağından yolun karşısına geçince…
#CEMRE… – Dr. Haluk ÇOKUĞRAŞ
#CEMRE… - Dr. Haluk ÇOKUĞRAŞ
Hava soğuktu, ama tam tepede parlak bir güneş, soğuğa rağmen Kandıra’nın sokaklarını
ışığa boğuyor, gelecek sıcak günleri müjdeliyordu.
Kurban bayramının ardından gelen bir Cumartesi günüydü.
Okuldaki sıra arkadaşlarım Bekir ve Ahmet pencerenin altından seslenip
duruyorlardı…
Annem yalvaran bakışlarıma daha fazla dayanamadı ve sonunda, “E hadi git
madem, ama çok da uzaklaşmayın ha… “ diye beklediğim izni verdi…
Ben fırtına gibi giyinip sokağın yolunu tutarken, üç yaş küçük kardeşim Selim küskün bakışlarla kaderine razı bir şekilde somurtup dilini çıkardı.
CUMHURBAŞKANI ÖNGÖRÜLEMEZ BİRİ AMA KİMİN İÇİN? – Ruhittin SÖNMEZ
CUMHURBAŞKANI ÖNGÖRÜLEMEZ BİRİ AMA KİMİN İÇİN? - Ruhittin SÖNMEZ
2020’de ABD Başkanı Trump ikinci defa başkan seçilemedi, o zaman 77 yaşında olan Biden karşısında kaybetti. Bunun sebebini analiz ettiğim yazımda temel sebeplerden birini şöyle açıklamıştım:
Trump öngörülemez bir Başkan oldu. Bugün yaptıklarını yarın tam tersini yapabileceği, bugün övdüğünü yarın yerin dibine geçirebileceği görülen bu başkan, bazılarına göre “dengesiz”, bazılarına göre “deli” sıfatlarını hak ediyordu.
Trump devletin kurumsal yapısı ile çalışmayı sevmeyen, çoğu zaman kuralları hiçe sayan bir “Başkan” idi.
Devleti yöneten kişinin öngörülemez bir yönetim tarzı içinde olması ABD vatandaşlarını tedirgin etti.
ABD seçmeni bir macera dönemi yaşamak istemedi, öngörülebilir olanı tercih etti. Devletin kurumlarının çalışması ve kuralların herkese uygulandığı bir sistemi istediğini gösterdi. O zaman 77 yaşında olan Biden’ı seçti.
Ancak bu yıl Kasım ayında yapılacak seçimde tekrar yarışacak olan adaylardan Biden 81 yaşında ve çeşitli sağlık sorunları yaşıyor. Bu defa Biden için de ülkeyi yönetip yönetemeyeceği yönünden bir belirsizlik ve öngörülemezlik söz konusu. Bu bakımdan Biden’ın adaylıktan çekilmesi için baskı oluşturma gayretleri var. Bu çalışmalar bir sonuç verecek mi, henüz belli değil.
2024 seçimi için de koskoca ABD’de bir “deli” ile bir “bunak” adaydan başkasının ortaya çıkamamış olması ilginç. (Bunlar benim taktığım sıfatlar değil.)
ABD’de en sert şekilde kuvvetler ayrılığı uygulanıyor. Kurumlar çok güçlüdür. Kurumlar ve medyanın
kuralların uygulanmamasına karşı direnci yüksektir.
Başkan’ın ABD’yi yüksek riske sokacak “delice” işler yapmasına karşı sistem etkili bir sigortaya sahip
olduğu gibi Başkan’ın hastalanması, yönetemez hale gelmesi veya ölmesi halinde sistemin aksamadan
çalışmasını sağlayacak mekanizmalar devreye girecektir.
Böyle olduğu halde ABD seçmeninin daha öngörülebilir seçeneği tercih etmeye çalışacağını sanıyorum.
Akça Koca’nın Torunları ve Dile Gelen Orhun Irmağı – Abdullah KÖKTÜRK
Akça Koca’nın Torunları ve Dile Gelen Orhun Irmağı - Abdullah KÖKTÜRK Eğitimci - Siyasetçi
Çocukluğunu Ertuğrul Gazi ve Karamürsel Paşa ile beraber yaşamış, Osmanlının kuruluşunda katkıları olan ve de Orhan Gazi döneminde Kocaeli’nin fethinde çok büyük emeği olan bir büyüğümüzün ismiyle ortaya çıkan bu güzel ekip AKÇA KOCA PLATFORMU adıyla 15 Kasım 2014 yılında kuruldu.
Bugüne kadarda birçok yararlı program ve faaliyetleri de en güzel şekilde yürüttü.
Arkadaşlık (II) – Mesut NÖBETÇİGİL
Arkadaşlık (II) - Mesut NÖBETÇİGİL
Arkadaşımızla bir duygu bandında, bir duygu frekansında buluşuyoruz. O her nasılsa içimizi zapt ediyor,
ikimizi de esir alıyor, rehin alıyor. Biz öylece gitmek istiyoruz. Orada bir hesap ortaya çıkar: Acaba bana şöyle yardım eder mi, şurada elimden tutar mı ya da korkuyorum, yanımda olması güzel olabilir gibi türlü endişe ve beklentilerle oluşturulan bir arkadaşlıktan bahsetmiyorum.
***
Arkadaşlığın bir kere zemini, coğrafyası duygu üzerine kurulur. Duygunun hemen arkasından gelen şey güven. Güvenmek yani, sırtınızı dönmek yani, onun size ihanet etmeyeceğinden emin olmak, sizi yarı yolda bırakmayacağını bilmek ve bu duygu yakınlığı içerisinde arkadaşlığınızı sürdürmek. Kuşkusuz her zaman insan birbirine gerektiği ölçüde gerektiği kadar bir destek sunamayabilir.
Pazar günü dostlarla ailece Çardak’ta buluştuk..
7 Temmuz 2024 Pazar / Ailenin Mangal ustası Ersin Baykara…
Aynı zamanda ailenin de yaşlısı…
Pazar günü dostlarla ailece Çardak’ta buluştuk..
Ersin Baykara büyüğümüz Başkanlığında Cem Küçük bey ile birlikte mangal başında buluşuldu..
Mangalda pişenlere ilave Hanımefendilerin getirdiği ve yaptıkları afiyetle yenildi.
Motosikletleri ile gelen Çağrı Baykara ve M. Murat Okyar ilgi odağı oldu.
Rahmetli Fevzi Genç kardeşimin değerli eşi Nezaket Genç hanımefendi başta olmak üzere toplantıda hazır bulunan arkadaş, dost, kardeş ve torunlar sağ olsun…
İzmit Otogarından çıkış ve Kandıra’ya hareket…
2 Temmuz 2024 Salı / Kandıra’ya gitmek için Otogardayız..
İzmit Otogarından çıkış ve Kandıra’ya hareket…
MİLLET KAVRAMI VE TÜRKSÜZ TÜRKİYE YARATMAK – Ruhittin SÖNMEZ
MİLLET KAVRAMI VE TÜRKSÜZ TÜRKİYE YARATMAK - Ruhittin SÖNMEZ
Birileri milliyetçilik ve din adına, BOP içeriğine uygun şekilde, Türkiye’yi Türksüzleştirme çabası içinde. Ve bunu kendilerini “yerli ve milli”, yaptıklarını da “ülkeyi kurtarmak” olarak pazarlama becerisi gösterebiliyorlar.
“Türksüz Türkiye” yaratma çabalarını fark edebilmek için siyasal İslamcıların millet kavramına verdiği anlam ile Cumhuriyetimizin kurucu iradesinin modern bilim ışığında verdiği anlam arasındaki farkı bilmek lazım.
Bugün iktidar partisi AKP ve Genel Başkanı R. Tayyip Erdoğan ile iktidarın küçük ortağı MHP ve Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin millet kavramına verdiği anlam aynıdır diyebilir miyiz?
Bu teorik bir tartışma sorusu değil. Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek olan sığınmacı sorunu, yeni Anayasa tartışmaları gibi temel meselelerimizi doğru anlamamıza yarayacak bir sorudur bu.
RTE, Millet ve milliyet kavramlarının Fransız ihtilali ile dünyaya yayılan tanımını kabul etmediğini ifade ederek, kendi millet anlayışını şöyle ifade ediyor:
“Bizim kendi medeniyetimizin, kendi tarihimizin, kendi kültürümüzün bir millet tanımı var. Bu bakımdan Osmanlı tam bir millet devletiydi.” “Biz, milleti İbrahim’den geliyoruz.”
“Bizim millet tanımımız, özünü İslam’ın millet anlayışından alır. Pek çok farklı dinden ve kökenden gelen insanı çatısı altında toplayan Osmanlı bunların milliyetlerini, dinlerine göre de tasnif etmiştir. Osmanlı böyle bir devlet, imparatorluktur. Müslümanlar bir millet, Hristiyanlar bir millet, Yahudiler bir millettir. Etnik bakımdan zaman zaman çok küçük karışmalar olsa da bu tarihimizin ve coğrafyamızın gerçekliğine en uygun tanımdır.”
Erdoğan’ın bu tanımı yönettiği devletin anayasasında belirlenen temel tanım ve ilkelere aykırıdır. Cumhuriyetimizin kurucu iradesinin ortaya koyduğu felsefe ve Atatürk’ün millet tanımına da zıt bir görüştür. Bu görüşü savunmak kurucu iradenin, Osmanlı’nın çöküş sürecinde ve Millî Mücadele aşamasında yaşanan tecrübeler ve bilimin ışığında yaptığı, isabetli tercihlerine karşı çıkmaktır.
“MILLET ILE ÜMMET, birbiriyle sözlük anlamları açısından farklı olan; bununla birlikte mutlaka çatışması gerekmeyen iki kavramdır.” Ancak siyasallaştırılarak daraltılan gündemdeki anlamı ile siyasal İslamcıların “ümmet” karşılığı kullandığı “millet” tanımı “Türksüz Türkiye” yaratmak
isteyenlerin bir maymuncuğudur.