Çardağımızda sohbet ve çay keyfi..
22 Ekim 2023 Pazar / Çardağımızda sohbet ve çay keyfi..
Bir Küçük Dünyam Var İçimde Benim – Aşık Veysel ŞATIROĞLU
Bir Küçük Dünyam Var İçimde Benim - Aşık Veysel ŞATIROĞLU
Bir küçük dünyam var içimde benim
Mihnetim ziynetim bana kafidir
Görenler dar görür geniştir bana
Sohbetim ülfetim bana kafidir
İstemem dünyanın saltanatını
Süslü giyimini Arap atını
Bilirsem Türklüğün var kıymetini
Vatanım milletim bana kafidir
İsterdim hayatta düşmanla savaş
Milletime kurban olaydı bu baş
Nasip değil imiş şehitlik kardaş
İmanim niyetim bana kafidir
Dünya geniş olsun ister dar olsun
Yeter ki kalbimde iman var olsun
Her zaman milletim bahtiyar olsun
Rütbemle mesnedim bana kafidir
İçimde beslerim bir büyük ordu
Çiğnesin düşmanı yükseltsin yurdu
Azmi zihniyeti Veysel'in derdi
İşte bu niyetim bana kafidir
Aşık Veysel İstiklal Harbine görme engelli olduğu için katılamadı ve şu şiiri yazdı; Ruhu Şad Mekanın Cennet Olsun. Recep SABİT
“DÖNEMİN DÖNEKLERİ” şiir kitabı..
13 Kasım 2023 Pazartesi / Yeğenim Emir Özkan ile birlikte ziyaretime gelen Doğukan Koyuncuoğlu Körfezli olduğunu göstererek Gazeteci – Yazar – Şair Mustafa Erenıl’ın “DÖNEMİN DÖNEKLERİ” şiir kitabını takdim etti.
Sağ olsun…
ÖKSÜZ GAZZE – Seyfettin KARAMIZRAK
ÖKSÜZ GAZZE - Seyfettin KARAMIZRAK
“Gazze yetim, hali yaman,
Düşman kalleş vermez aman…”
7 Ekim’den bu yana Gazze, dünyanın gözü önünde büyük bir dram yaşamaktadır.
Katil İsrail, aleyhindeki protestoları, ikazları, haykırışları duymaz halde acımasızlığına ve zulmüne devam etmektedir.
Geçen yazımda, şehit olan çocuk sayısının 4 binden çok olduğunu ifade etmiştim. Şu anda 5 bini çocuk, 3 bin 300’ü kadın olmak üzere ölenlerin sayısı 12 bin 300 ü aşmış
durumdadır.
Enkaz altında, ya da cesetleri sokaklarda olup henüz ulaşılamayan 4 binden fazla kadın ve çocuk olmak üzere, 6 bin kayıp bulunmaktadır.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te de 7 Ekim’den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 212 Filistinli hayatını kaybetmiştir.
İsrail ordusu, Gazze’de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için ana binalarını vurdu. İşgal sırasında bazı hastaneleri bastı. Saldırılarda
yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.
İsrail’in, baskın anında binada bulduğunu iddia ettiği, “aslında kendisinin koyduğu anlaşılan” paslı silahları ve birkaç kamerayı Hamas’a mal etmeye çalışması tutmadı. Dünya
bu el çabukluğunu yutmadı. İsrail, alçak yalanları ve çirkin iftiralarıyla yine rezil oldu.
Vicdanı ve ahlak kurallarını hiçe sayan İsrail, yaşlı, kadın, çocuk demeden canice katletmekte, yakıp yıkarak kıyımına devam etmektedir.
GÜN SAMAST VE MIGIRDİC YANIKYAN – Prof. Dr. Süleyman ÇELİK
GÜN SAMAST VE MIGIRDİC YANIKYAN - Prof. Dr. Süleyman ÇELİK
Ogün Samast Hrant Dink’in katili…
MıgırdicYanıkyan Türkiye'nin Los Angeles Başkonsolosu Mehmet Baydar ve yardımcısı Bahadır Demir'in katili…
Ogün kurbanına, sokakta ateş edip öldürdükten sonra kaçarak uzaklaştı…
Mıgırdic, “kendisinde bulunan Osmanlı’ya ait değerli bir tabloyu armağan etmek istediğini” söyleyerek kurbanlarını kaldığı otele davet etti. Konuklarını(!) karşılayıp oturmalarını sağladıktan sonra, tabancasını ateşleyerek ikisini de öldürdü. Kurbanları yere düştükten sonra da, tabancasındaki kurşunlar bitene kadar ateşe devam etti…
Öldürüldüklerinde Hrant Dink 52, Mehmet Baydar 49, Bahadır Demir 31 yaşındaydı.
Hrant Dink 3 çocuk, Mehmet Baydar 2 çocuk babasıydı. Bahadır Demir ise yeni evliydi
Hrant Dink, Reurters ajansına verdiği demeçte 1915 olaylar için “soykırım” demiş, ayrıca bir yazısında, “Türk'ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermeni'nin Ermenistan'la kuracağı asil damarında mevcuttur" gibi, Türk kamuoyunda tepki doğuran sözler etmişti.
Mehmet Baydar ve Bahadır Demir ise Ermenileri kırıcı tek söz etmemişlerdi!..
Hrant’ın öldürülmesi, sağcı- solcu, muhalif-yandaş, laik- dinci v.s. Türkiye’deki tüm gazete ve televizyon haberlerinde lanetlendiği gibi tüm yazar ve yorumcular ve dahi millet lanetledi…
Mıgırdic suikasttan önce California Courier gazetesine bir mektup göndermiş; " sizler bu mektubu okuduğunuzda ben yeni bir savaş biçimi icat etmiş ve uygulamış olacağım… Ermenileri uzun uykularından uyandırmanın ve Türklerle, onların anlayacağı dille konuşmanın vakti geldi. Türk hükümeti ile hiçbir millet ilişki kurmamalı ve onların temsilcileri yok edilmeli" diye yazmıştı. Amerika ve Avrupa (AB-D) medyası suikasttan sonra açıklanan bu mektuptan alıntılar yapıp, Türklerin Ermeni soykırımı yaptığını ileri sürerek, cinayeti ve katili savunur tarzda yayın ve yorumlar yaptılar!..
Mıgırdic’in eyleminden sonra ASALA terör örgütü ortaya çıktı ve yurtdışındaki temsilcilerimize yönelik cinayetlere başladı. Anlaşılan o ki Mıgırdic, ASALA’nın kurucularındandı ve ilk eylemi yaparak terörü başlatmıştı...
Yüz yıl önceki Ermeni Hınçak ve Taşnak terör örgütlerini emperyalist ülkeler kurdurmuştu. Bu kez de ASALA’nın onların bilgisi dışında kurulması olası değildi. Nitekim eylemlerini hep desteklediler…
Çağı yakalamak ve çağ atlamak – Fahri SAĞLIK
Çağı yakalamak ve çağ atlamak - Fahri SAĞLIK
Yirmi birinci asrın ilk çeyreği bitmek üzere ama biz Müslümanlar hâlâ ayaklarımızdaki “çağdaşlaşma”, “çağdışılık”, “modernlik” prangalarından kurtulamadık. “Çağdaşlık” ve “çağdaşlaşma” kavramları bizde umumiyetle “Batılılık” ve “Batılılaşma” ile eşanlamlı olarak kullanılır. Dün “Batı medeniyetinin seviyesine ulaşmak ve onu aşmak” şeklinde ifade edilen amaç bugün “çağı yakalamak ve çağ atlamak” şeklinde ifade edilmektedir.
Bu kavramlar bizde üzerinde bir türlü mutabakat sağlayamadığımız konuların başında ve belki de birçok ihtilâfın kesiştiği bir düğüm noktası olarak duruyor. Bu konu üzerinde üç farklı yaklaşım sergilenmektedir. Mutlak surette Batılılaşma, Batıdan ihtiyacımız olan şeyler alarak eksiklerimizi tamamlama ve kendi kültür ve medeniye değerlerimizi canlandırarak ihya etme.
KANDIRA AKADEMİ – 2023 / 4 BUGÜN
KANDIRA AKADEMİ – 2023 / 4
25 Kasım 2023 Cumartesi Saat: 13:00 – 17:00
Saat: 13.00 Ümit YILMAZ - e. Tuğgeneral / TESUD Türkiye Emekli Subaylar Derneği Rasimpaşa / Kadıköy Şube Başkanı
Saat: 14.00 Ramazan Nural ARSLAN – İşadamı / HAS MANTAR Yönetim Kurulu Başkanı
Saat: 15.00 Aygün AYNAGÖZ – Biz Kandırayız Platformu Başkanı
Saat: 16.00 Prof. Dr. Murat SÜLÜN Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Temel İslam Bilimleri Bölümü, Tefsir Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Saat: 17:00 Sertifika takdimi
İSLÂM’IN GÜNCELLENMESİ MESELESİ UNUTULDU MU? – Ruhittin SÖNMEZ
İSLÂM'IN GÜNCELLENMESİ MESELESİ UNUTULDU MU? - Ruhittin SÖNMEZ
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 8 Mart 2018’de yaptığı konuşmasında, “İslam’ın güncellenmesinin gerektiğini bilmeyecek kadar da aciz bunlar. Siz İslam’ı 14 asır, 15 asır öncesi hükümleriyle kalkıp da bugün uygulayamazsınız…” "Birisi bakıyorsunuz sünneti, öbürü bakıyorsun icmaı tartışıyor. Ya bırak bu işleri, aslolan mukaddes kitabımız Kuran'dır. Kur’an'a ters değilse mesele bitmiştir" demişti.
Bu sözler üzerine yazdığım köşe yazısında şu yorumları yaptım:
Erdoğan’ın ifadesinde kullandığı “İslam'ın güncellenmesi” ibaresini doğru bulmuyorum. Bunun yerine “İslam'ın yorumlarının güncellenmesi” denilmesi gerekiyordu.
“İslam'da güncelleme” kavramıyla kastedilenin tecdit (yenileme) olduğunu sanıyorum. Tecdit, Hıristiyanlıktaki reformdan tümüyle ayrı bir anlam taşır. İslami hükümlerin çeşitli görüş açılarıyla yorumlanması çeşitli içtihatların, dolayısıyla mezhep farklılıklarının ortaya çıkmasına yol açmıştır. İçtihadın (yorum) önü daima açıktır.
Yorumların kendisinin herhangi bir kutsallığı söz konusu değildir. Kutsal olan Kur'an'da mevcut olan kurallardır. Onların değiştirilmesi söz konusu olmaz. Onların yeniden yorumlanmasının önü ise açıktır...
Dinde haram olan bir eylem yaygınlaşmışsa dinin kuralını değiştirip haram olmaktan çıkarmak reformdur.
“İslam, dinin hükmüne göre insanın kendini değiştirmesini öngörüyor, yoksa dinin hükmünü kendine göre değiştirmeyi değil..."
Kocabayramlar Köy içinde yeni gelişmeler…
15 Kasım 2023 Çarşamba / Kocabayramlar Köy içinde yeni gelişmeler…
Yoğun bir çalışma var…
Erhan Bayram, Nazmi Aydın ve Rahmi Altınten komşularımızla…
16 Kasım 2023 Perşembe / Erhan Bayram, Nazmi Aydın ve Rahmi Altınten komşularımızla Çardak’ta kaynattık..
Sağ olsunlar…