Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

ahsen okyar
20Oca/210

Fevzi Genç kardeşimizin kitabı için çalışmalar hızla devam ediyor

Arkadaşımız

Fevzi Genç

(1 Ocak 1959 - 7 Aralık 2020)

image

“Birbirini seven insanlar için ölüm her zaman erkendir. Aga, aramızdan o kadar çabuk ve aniden ayrıldın ki, helalleşemedik bile.”  Dr. Ali Değirmenci

xxx

Kitabın taslağı hızla bitirilmek üzere, çalışmalar devam ediyor. Taslak üzerinde son karar Ailenin olacak.

Dostlardan gelen yorum ve değerlendirmeler de geldikçe kitapta yerini alıyor.

Ocak ayının son günlerine AZ SÜRE KALDI..

Sevgili Fevzi Kardeşime Allah(c.c.) rahmet eylesin..

20Oca/210

Ord.Prof. Reha OĞUZ TÜRKKAN hocamıza rahmet temennisi ile..

92280011

27.Nisan 2002 Otel Asya – İZMİT Kocaeli Aydınlar Ocağın da  konferans da..

Ord.Prof. Reha OĞUZ TÜRKKAN

3 Mayıs 1920 – 18 Ocak 2010

Ordinaryüs Prof.Dr. Reha Oğuz Türkkan 12 Ekim 1920 de İstanbul'da doğdu. Doğum tarihini daha sonra ,Türkçüler Günü anısına 3 Mayıs 1920 olarak mahkeme kararıyla değiştirdi.

Türkçülük ve Milliyetçilik akımının önemli şahsiyetlerinden biridir.

Hukukçu, Tarihçi, Türkolog, Antropolog, Yazar, Düşünür, Psikolog ve Senarist gibi birçok mesleki özelliklere sahiptir.

20Oca/210

Mahmut Ayhan hocamın dizeleri

Kandıra da hey Kandıra,

Köylerin dolu Mandıra,

Deniz, orman sıra sıra,

Göçtü nesil, düştü dara.

Bu da benden olsun Ahsen Kardeşim.

Sağlık afiyet dileklerimle. Mahmut Ayhan Fevzi Genç’in Şiiri ne nazire..

Dize

koşuğun her bir satırına verilen ad.

Açıklama

Dize veya mısra, manzum yazıların her bir satırına verilen isimdir. Genelde belli bir vezne göre düzenlenir; fakat ölçüsü olmak zorunda değildir. Bütün şiirler mısralar halinde düzenlenir. Bu yönüyle en küçük nazım birimidir denilebilir. Mısralar özelliklerine göre değişik adlar alırlar.

Kategori: Şiir Yorum yok
20Oca/210

VE NİHAYET AŞI… / Dr.H.İbrahim KAHRAMAN

h i kahramanVE NİHAYET AŞI...  / Dr.H.İbrahim KAHRAMAN

2020 yılının en önemli olayı Covid 19 büyük salgınıdır. Çin’de başlayıp Mart 2020’de Dünya Sağlık Örgütü’nün büyük salgın (pandemi) olarak ilan ettiği bu olay insanlarımızın her türlü davranışında yeni mecburiyetler ve alışkanlıklar edinmesine sebep olmuştur. Devlet yöneticilerine, iş insanlarına yeni yükümlülükler, yeni sorunlar getirerek maddi-manevi bir yığın yeni çözümler aramaları mecburiyetini getirmiştir. Covid- 19 virüsü, coronavirüsler grubunun hayvanlarda bulunan bir türünün mutasyon geçirerek insanlarda bulaşıcı hastalık yapma özelliği kazanmış olan bir tipidir. Bu virüsün sebep olduğu hastalık, insan coronavirüslerinin yaptığı basit sonum yolu enfeksiyonunun aksine ölümlere yol açan ağır akciğer enfeksiyonuna yol açması sebebiyle önemlidir. Şöyle ki enfluenza ( grip) virüsünün yaptığı enfeksiyon %0.1 öldürücü iken covit-19 %1,5-%2 oranında ölümle sonuçlanmaktadır. Bu durum ise ciddi sağlık sorunları yaşanmasına sebep olmuştur. Sağlık yöneticileri zaman zaman hastalara yeterli hizmet sunmakta zorlanmıştır. Bulaşıcılığı sebebiyle sağlık ordumuzun çalışanları olan hekim, hemşire ve yardımcı hizmetlileri içinden de hastalığa yakalanan olmuş, ölümler üzüntüleri artırmıştır. Bazı ülkelerde cenaze definlerinde bile ciddi sorunlar yaşandığı haberleri toplumda ciddi bir endişe ve korku artışına sebep olmuştur.

19Oca/210

Mücahit Küçükcici’den “KANDIRA” şiiri

unnamed (4)

 

Sevgili kardeşim Mimar Mücahit Küçükcici  KANDIRA başlıklı çok çok güzel bir şiir yazmış.. Duvarlarımızı bu tablo süsleyecek.. Değerlerimizi de unutmayacağız..

“KANDIRALI OLMAK BİR AYRICALIK” Kardeşim sağolsun..

19Oca/210

DEVLET BAŞKANINI KİM VE NEDEN DİNLEMİYOR? – Ruhittin SÖNMEZ

ruhittin sDEVLET BAŞKANINI KİM VE NEDEN DİNLEMİYOR? - Ruhittin SÖNMEZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan dünyada en yüksek faiz oranlarının uygulandığı ülkelerden biri olan Türkiye’nin devlet başkanı. Bakın kendisi bu gerçekten nasıl yakınıyor:

“-Birçok yatırımcı, girişimci faiz yükü altında eziliyor. Bu bankaların sizi nasıl sömürdüğünü biliyorum.”

“-Şu anda dünyaya bakalım. ABD'de faiz oranı ne. Japonya'da ne? Avrupa'da eksi, İsrail'de eksi. Bütün bunlar ortadayken biz yüksek faizlerle övünüyoruz. Birçok şirketimizi adeta batırmakla övünüyoruz.”

“-Beni dinlerler dinlemezler... Ama ben yüksek faize karşıyım.”

“-Faizi ne kadar aşağı çekerseniz enflasyon o kadar düşer.”

Bu yakınmanın sahibi, şikayetçi olduğu yüksek faiz oranlarını belirleyen kurumların başındaki görevlilerin tamamını atayan kişi.

Bundan önceki Ekonomi Bakanı ile Merkez Bankası Başkanını alıp yerine, faizleri yükseltmek üzere, yenilerini getiren O.

Biz Recep Tayyip Erdoğan’ı çok partili dönemin en güçlü Cumhurbaşkanı olarak biliyoruz. Acaba yanlış mı biliyoruz?

Peki, kudretli Cumhurbaşkanımızın sözünü dinlemeyen kişi veya kurumlar kim?

Erdoğan kudret ve gücünün büyüklüğünün farkında olunmasından hoşnut olan bir siyasetçidir. Nasıl olur da “beni dinlemezler ama” diye bir cümle kurabilir?

Devlet kadroları içinde de özel şirketlerde de O’nun sözünü dinlemeyen birilerinin olacağı kanaatinde değilim. 

Ama emin olduğum bir şey var ki, Cumhurbaşkanı dövize, faize ve enflasyona söz geçiremiyor.

Çünkü hiçbir ekonomistin kabul etmediği “Faizi ne kadar aşağı çekerseniz, enflasyon o kadar düşer” şeklinde bir itikadî teori temelinde ekonomiyi yönetmeye çalışıyor.

Ekonomiyi bilimden, dünya tecrübesinden uzak, “şahsi inancı” ekseninde aldığı kararlarla yönetmeye çalışınca da sonuçlara sözünü geçiremiyor.

Çok haklı olarak “Bana yatırım, istihdam, üretim, ihracat lazım” diyor. Ama yatırımlar durdu, istihdam alanı yaratılamıyor, üretim geriledi.

Milli geliri büyütemediği gibi küçültüyor, işsizliğin ve yoksulluğun artmasına çare bulamıyor.

Dünya sıralamasında ülkemizin geri sıralara düşmesini önleyemiyor.

19Oca/210

ÜNLÜ İNSANLARA SORULAR VE CEVAPLARI:

ÜNLÜ İNSANLARA SORULAR VE CEVAPLARI:

Orhan Gazi'ye;
"En büyük zulüm nedir...?"
"Geciken adalettir."

Çiçero'ya;
"Roma Imparatorluğu nasıl yıkıldı...?"
"İşi ehline vermedik..."

Karun'a;
"Zenginliğin sırrı nedir...?"
"Halka avuç açmamaktır.."

IV. Murat'a;
"Yardıma alışana ne olur...?"
"Emir almaya da alışır.."

Gorbaçov'a;
"En büyük hatanız neydi...?"
"Yanlışı hep karşımızdakinde aradık..."

Stalin'e;
"En büyük korkunuz...?"
"Sokakta yalnız başıma yürümek."

Goebels'e;
"İktidar nedir...?"
"Düşman yaratmaktır."

II. Ramses'e;
"En büyük piramit hangisi...?"
"Kibrimizdir."

Platon'a;
"Devlet nasıl yönetilir...?"
"Ya ilimle, ya zulümle."

>

Kategori: Mesaj Yorum yok
18Oca/210

Hoşgeldin yeni hafta..

unnamed (4)

Kategori: Mesaj Yorum yok
17Oca/210

17 Ocak sabahı Kocabayramlar da kar.. Saat: 08.15

IMG-0222

17 Ocak 2021 Pazar / Bugünün bereketi.. Hertaraf kar..

17Oca/210

Dışişleri eski bakanlarından İ. Sabri Çağlayangil, bir röportaj vesilesiyle şunları söylüyor.

ihsan_sabri_caglayangilDışişleri eski bakanlarından İ. Sabri Çağlayangil, bir röportaj vesilesiyle şunları söylüyor.
1956 da Bursa Valisi iken, bir inceleme için bizi Amerika’ya göndermişlerdi. Kızılderilileri merak ettim. Mevcutlarını sordum. 400 bin kişi dediler. “Hepiniz bu kadar mısınız? Daha çok olmalısınız?” dedim.
Tabii bu sorunun cevabını Amerika’da almak, Amerikalıdan almak mümkün değildir. Beni o zamanlar Missisipi Nehrinin membasında “Çıpı” aşireti diye bir Kızılderili aşiretine görürdüler. Bu Kızılderili aşireti Kızılderili olmadığı halde, o güne kadar beş kişiye Kızılderili ismi vermişler. Beni de Kızılderililiğe davet ederek aşiretlerine kaydedip, “Çiçu İsuya” ismini verdiler.
Sordum nedir bunun manası diye; dediler ki: “Büyük Birader.”
Bir merasim yaptılar. Bana geyik derisinden bir elbise giydirdiler ve meşhur tüylü başlıklarını takarak bir tören yaptılar. O zamanlar 80 yaşında olan ve iki üniversite bitirmiş bir aşiret reisi vardı. Törene gelmiş olan Amerikalılara dedi ki:
“Bu memleket bizimdi, siz bizden zorla aldınız. Zulmederek aldınız. Fakat bir şikayetimiz yoktur. Çünkü bu memleketi dünyanın en medeni, en çağdaş yurdu haline getirdiniz. Ama bu ülkeyi bizden aldığınız sıralarda, bizim medeniyetimiz sizden çok üstündü. Fakat bugün aşiretimize kabul ettiğimiz Valinin mensup olduğu millet o zamanlar bizimkinden de ileri bir medeniyet seviyesindendi. Yaşı küçük de olsa biz bu Türk valisine, ‘Büyük Birader’ ismini bu yüzden verdik.”

16Oca/210

KİTAP ÖNEMLİ DİYORUZ DA NEDEN OKUMA ÖZÜRLÜYÜZ? – Cafer GENÇ

KİTAP ÖNEMLİ DİYORUZ DA NEDEN OKUMA ÖZÜRLÜYÜZ? – Cafer GENÇ

2020 yılını korona salgını sebebiyle hapsolduğumuz evimizde geçirdik. Bu durum, 2021 yılında da devam etmektedir. Temennimiz, en kısa sürede normal hayata geçmemizdir.

Malumunuz, zaten çok vahim durumda olan, yerlerde sürünen eğitimimiz, bu süreçte derin darbe aldı. M. E. Bakanlığı, öğrencilere not vermek için sınav yapılacağını duyurduğunda çok şaşırmıştım. Olağanüstü bir durumda, yapılacak sınav için “neyi, nasıl, neden?” diye sorgulama ihtiyacı duymuştum. Bu konuda, ne yapılması gerektiği konusunu bir sonraki köşe yazımda ele alacağım için, çok eksikliğini hissettiğimiz kitap okuma konusunda etkinlikler, projeler düzenlenerek not verilmesinin isabetli olacağını düşündüm. Çünkü ortam, imkan ve şartlar çok elverişli olduğu için ücretsiz dağıtılan ders kitapları yerine, Türk ve Dünya klasikleri başta olmak üzere kitap teminine destek sağlanmasıyla “kitap okuma alışkanlığımın kazandırılması” gerçekleştirilebilirdi. Not vermek gerekecekse, kitap okumak yıl boyunca takip edilmek suretiyle bir seçenek olarak değerlendirilmeliydi. Böylece, kitap okuma eksikliğimizin giderilmesi için alt yapı oluşturulmuş ve alışkanlık kazandırmış olmakla da eğitim adına faydalı bir adım atılmış olunurdu.

16Oca/210

Taburenin üzerindeki öğrenci

119427533_3614146758620225_10373439584227160_n

Kategori: Mesaj Yorum yok
15Oca/210

Kocabayramlar da, bugün 15 Ocak 2021 Cuma Saat: 09:07

IMG-0125

15 Ocak 2021 Cuma / Saat; 09.07

15Oca/210

"Vefâ sahibi kişiler ittifakla, ‘En zor günler, ayrılık günleridir’ sözünü söylerler.

139536852_10223804364446933_7210073782241295900_n

LEVHA HAKKINDA:

Hattat Hulusi Yazgan, Galata Mevlevihanesi'nde bulunan levhada sülüs hatla birinci mısrâı Farsça, ikinci mısrâı Arapça olan bir beyit yazmışlar:

"Gofteend ehl-i vefâ bi'l-ittifâk

Es'abü'l-eyyâmü eyyâmü'l-firâk"

"Vefâ sahibi kişiler ittifakla, 'En zor günler, ayrılık günleridir' sözünü söylerler.

Mehmed Veysi Dörtbudak hocamın paylaşımı..

Kategori: Mesaj Yorum yok
15Oca/210

Nostalji; 18 Eylül 2016 tarihli fotoğraf

18.9.2016alikayha sedatın oğlu

18 Eylül 2016 tarihinde Sedat Özkan’ın oğlu Emre’nin düğününde  çekilen fotoğraftakiler; Zeynep Bayram, Hasan Baykara, Kaan Bayram

Gençlerin bahtları açık olsun.. Maşallah..

14Oca/210

TÜRKÇÜLÜK ve TURANCILIĞIN FİKRİ TEMELLERİ – Doç.Dr. Kazım YILDIRIM

unnamed (2)

TÜRKÇÜLÜK ve TURANCILIĞIN FİKRİ TEMELLERİ - Doç.Dr. Kazım YILDIRIM 13.01.2021 (SUBÜ Hendek Meslek Yüksekokulu Yönetim ve Organizasyon Bölümü Öğretim Üyesi)

Osmanlı İmparatorluğunun bunalımlı dönemlerinde farklı siyasi akımların tartışması yapılmıştır. O dönemde Türk ve Türklük kavramlarının telaffuzu dahi zordu. Türk kimdi, millet ne demekti, Türk Milleti ne demekti bunlar içi doldurulması gereken kavramlardı. Türk Dünyası, Turan kavramları ise boş bir hayalden ötesi değildi. Mehmet Emin Yurdakul (1869-1944) “CENGE GİDERKEN” şiirinin ilk kıtasında:
“Ben bir Türk'üm dinim, cinsim uludur
Sinem, özüm ateş ile doludur
İnsan olan vatanının kuludur
Türk evlâdı evde durmaz, giderim” şeklinde haykırmış ve Türklüğüne vurgu yapmıştır.

14Oca/210

Saygı ve rahmetle..

138692989_3589007461183739_9210544179092621229_o

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kıymetli annesi Zübeyde Hanım'ı vefatının 98. yılında saygı ve rahmetle anıyorum.

Kategori: Mesaj Yorum yok
14Oca/210

Abdullah Köktürk Başkanımız Kocabayramlar da..

IMG-9873

9 Ocak 2021 Cumartesi / Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Koordinatörü Abdullah Köktürk Başkanımız Kandıra’dan sonra dönüş yolunda kısa bir süre için Kocabayramlar’a uğradı.

Sağolsun..

14Oca/210

İlginç..

unnamed (2)

Kategori: Mesaj Yorum yok
13Oca/210

Rahmet ve özlemle..

unnamed (3)

Kategori: Mesaj Yorum yok