Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

31May/150

Yine DUBAİ PORT Üzerine!.. / Mustafa KÜPÇÜ

mustafa kupcuYine DUBAİ PORT Üzerine!.. / Mustafa KÜPÇÜ

Şu anda bu satırları okuma duyarlılığını gösterenlerden kaç kişinin “Dubai Port” olayından haberi var bilmiyorum.

Çok olduklarını da sanmıyorum!

Özetle konu şöyle; Eski “YARIMCA SERAMİK” fabrikası, “ÖZELLEŞTİRME” adı altında tarihe gömüldü! Satın alan firma, çok iddialıydı! Tesisi modernleştirecek ve daha çok istihdam ve üretim sağlayacaktı!

Öyle olmadı; işçiler toz oldular, üretim bitti, deniz kenarında ve özel iskelesi olan alan “büyük ve değerli bir rant alanı” olarak pazara çıktı!

İlk alan firma çok güzel bir karla, arazinin yarısını ERDEMİR’e sattı! Erdemir de, “Dubai’li bir firmaya daha yüksek bir fiyat ve karla devretti. Dubai firması, bu alanda büyük bir liman işletmesi planladı. Doğal olarak da hakkıdır.

Ancak; liman projesine göre denize 500 metrelik bir dolgu alanı yapılacaktı.

Haydarpaşa Limanı’nın yükünü Körfez’e kaydırma düşüncesi sonucu, İzmit Körfezi’ndeki “Özel İskele-Limanlar” hızla çoğalmaya başladı.

Benim de içinde bulunduğum, doğma büyüme bu kentin çocukları, bu kentin ve Körfez’inin “genç kızlık” halini bilenler, “kaygı” içinde, Dubai Port projesine karşı “Dava Açtık.”

Bu, özellikle bugünün Türkiye’sinde büyük bir “cüret ve risk” idi. Karşımızda uluslararası bir güçlü firma ve ona Körfez’i doldurma onayı veren bir siyasi irade vardı! Davayı kaybettiğimiz takdirde, karşı tarafın avukat masraflarını ödeyemezdik!

Her şeye karşın, hem yerel mahkemede hem de üst yargı organında “itirazımız ve haklılığımız” onaylandı.

Bu arada, bizim açtığımız davayı bildikleri ve hatta önceleri bu projeye karşı olduklarını açıklayan “yerel yöneticiler” bu davaya rağmen, Dubai Port inşaatına “göz yumdular” veya “göz yummaları için baskı gördüler!”

Dubai Port inşaatı, “yasal sürece” rağmen kamuoyundan gizlenerek sürdürüldü! Ama YARGI, KESİN HÜKMÜNÜ VERDİ! “Bu proje gerçekleştirilemez!” dedi.

Bu durumda; Kocaeli Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve Körfez Belediyesi’nin yapması gereken, bu projeye “DUR” demektir.

NEDEN?

Çünkü; Türkiye Cumhuriyeti, halen geçerli olan ANAYASASINA GÖRE, “HUKUK DEVLETİ” dir.

Hukuk Devleti’nde “idare” yani merkezi ve yerel siyasal iktidar, “YARGI KARARLARINA UYMAYA MECBURDUR”

Uymazsa ne olur?

“Evrensel Hukuk Kurallarına” ve “Türkiye Cumhuriyeti Yasaları ve Anayası’na göre; “SUÇ” işlemiş olur ve “Meşruiyeti ortadan kalkar.”

VALİLİK “İFADE TUTANAĞI” ALIYOR!..

Bu “insanca mücadele” örneğinde birlikte olduğumuz Numan Gülşah,

26 Mayıs Salı günü saat 14.00’da Valilik’te toplantıya çağırıldığımızı söyledi. Ben de o saatteki bir başka işimi erteleyerek Vilayet’e gittim. İlgili Vali Muavini Abdullah Etil’in makamına gittik. Görevliler bizi makam odasına aldılar. Yaklaşık 20 dakika sonra, “ifadeleriniz için sizi başka bir odaya alacağız” dediler! O odaya gittik. Bir süre de orada bekledik. Sabır tükeniyordu! Saat 14.30’u gösterirken, “Dörder kişi halinde soruşturma odasına geleceksiniz!” dedi bir görevli.

Doğal olarak; “Ne sorgusu? Biz sorgulanmaya mı geldik?” tepkileri oluştu. Kısa bir süre sonra, o ana kadar ortada görünmeyen Vali Muavini “Abdullah Bey” aramıza katıldı! “Ben öğleden sonra dedim, siz 14.00 anlamışsınız” gibi polemikler yaşandı ve biz; “Buyurun neyse ifade verelim” dedik.

Bir alt kata indik. İfade vereceklere yönelik 3 soru hazırlanmış;

1- “Körfez C.Savcılığı’na verilen 02.02.2015 tarihinde kayda giren dilekçe tarafınıza gösterildi. Size gösterilen bu dilekçedeki imza size ait midir?

2- Körfez Başsavcılığı’na verdiğiniz dilekçedeki iddialarınızı somutlaştırınız ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ve Körfez Belediye Başkanı İsmail Baran hakkındaki iddialarınızı açıklayınız. Varsa şahit gösteriniz.

3- Ekleyeceğiniz herhangi bir husus var mıdır?

Bu soruların tek yanıtı vardır;

“BAĞIMSIZ YARGI KESİN KARARINI VERDİĞİ HALDE, BU KARARI UYGULAMAYAN, VE DOLAYISİYLE HUKUK DEVLETİ NİTELİKLERİNİ VE TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA VE YASALARININ GEREĞİNİ YAPMAYAN BU İLGİLİLER, YİNE HUKUK KURALLARINA GÖRE, KENDİ MEŞRUİYETLERİNİ YOK ETMİŞLERDİR! BU YAPTIKLARI BU ÜLKENİN ANAYASASI VE YASALARINA GÖRE SUÇTUR. GEREĞİNİN YAPILMASI.”

Bu konu bu kadar nettir.

Kocaeli Valiliği, “malumun ilamı” ile uğraşmak yerine, “Yargı kararlarını uygulamalı, Dubai Port Limanını mühürlemeli ve bu göreve karşı duyarsız kalan yöneticileri de bağımsız YARGI’ya teslim etmelidir!”

EĞER BU DEVLET BİR “HUKUK DEVLETİ” ise!..

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.