Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

2May/150

AŞIRI SOLUN BİR YANILGISI ve ARANAN “MASA” – Prof.Dr. Mustafa E. ERKAL

mustafa erkal profAŞIRI SOLUN BİR YANILGISI VE ARANAN “MASA” - Prof.Dr. Mustafa E. ERKAL

Giresun Üniversitesinin düzenlediği bir açık oturumda konuşmacı olarak birlikte olduğumuz Doç.Dr. Mehmet Akif Okur güzel bir hizmete imza atacağını söylemişti. Şimdilik makale şeklinde olan çalışmanın kitap haline dönüşeceğinden şüphemiz yoktur.

Doç.Dr. Okur, değerli devlet adamı rahmetli Alparslan Türkeş’e çamur atmak isteyenlere belgelere dayalı olarak ve ABD arşivlerinden de faydalanarak gerekli cevabı veriyor. Makalesi Türk Yurdu Dergisi’nin Nisan 2015 tarihli 332. Sayısında yayınlandı.

Doç.Dr. Okur yaptığı araştırma sonucunda, ABD’yi çok iyi tanıyan rahmetli Türkeş hakkında bizzat ABD arşivlerinde ve CIA belgelerindeki olumsuz ifadeleri ortaya koyuyor. Rahmetli Türkeş ABD çıkarları karşısında engel görülüyor.

Bilindiği gibi sağın milliyetsiz, vatansız, milli kimliksiz kesimi aşırı solun önemli bir bölümünden farklı değildir. Günümüzde de milli devlet karşıtı, etnik ırkçılığı hoşgörü ile karşılayanlar, ona göz kırpanlar, İslam’ı tekellerinde görenler herkesle barışık; ama Türk Milliyetçileriyle kavgalıdırlar. Sağın bu kesimi genelde sadece komünizm karşıtı ve milli hassasiyetten yoksun olduklarından yeşil kuşak hareketi içinde Batı ve ABD tarafından Sovyetlere karşı kullanılmışlardır.

Aşırı sol çizgide olanların büyük çoğunluğu devrimci merkez ve ağabey Sovyetler Birliği’ne söz ettirmezlerdi. Komünist olduklarını açıkça ifade ederlerdi. Karşılarında yer alanları da kendi konumlarına uygun olarak ABD vesayeti altında görürlerdi.

Türk Milliyetçileri aşırı sola ve Sovyet emperyalizminin yayılmacı emellerine karşı oluşlarını ithal ideolojilere göre değil; yerli ve milli konumlarına göre değerlendirirlerdi. Türk Milliyetçileri Sovyet emperyalizmine karşı oldukları kadar; ABD emperyalizmine de karşıydılar. Milliyetçiler, ABD adına Sovyet yayılmacılığına karşı değillerdi. Milli menfaatlerimiz, milli bağımsızlık ve egemenliğimiz konularında hassastılar. Kıbrıs’ta Türk askerini işgalci görmezlerdi. Bunu kavrayamayan ve kendi dışlarındaki herkesi faşist olarak suçlayan aşırı solun en büyük yanılgısı budur. Kendileri gibi milliyetçileri de ABD vesayeti altında görmek… Tam bağımsız Türkiye sloganı ile ortaya dökülenlerin bağımsızlığı sadece ABD’ye karşı savunulabilirdi. Sovyet genişlemesinin Asya’da ve Afrika’da aracı olarak kullanılan ulusal kurtuluş hareketlerini destekleyen ve yöneten Sovyetler Birliğine karşı değil… İdeolojinin katı sınırlarını biraz aşan ve gerçekleri gören sol kesimler yadırganır; davadan dönmekle, sosyal faşist, revizyonist, karşı devrimci olmakla suçlanırlardı.

Dün teorik olarak sağın bir bölümü olarak görülen Türk Milliyetçilerinin sağın klasik kesiminden ayrılmada ne kadar haklı gerekçelerinin olduğu bugün daha iyi anlaşılıyor.

***

Basında Filistin’de basılan bir pulun sözde Ermeni Soykırımı’nın 100. Yılına ithaf edildiği ve puldaki resmin Ermeni Soykırımı Anıtı olduğu yer alıyordu. Ancak bunu Filistin’in Bakü ve Ankara Büyükelçileri yalanladılar. Anlaşılan Ermeniler yeni birtakım oyunlar peşindeler. Bununla beraber, Türkiye’nin bütün destek ve yardımlarına rağmen, El-Fetih ve Hamas’ın bir ara sorunların giderilmesinde Türkiye’yi değil; Mısır’ı arabulucu tayin ettiklerini de unutmadık. Maalesef biz ne kadar ümmet şuuruna sahip olursak olalım; Müslüman kardeşlerimizin çoğu bu şuurda değil. Oysa biz Türkler, İslam Alemine ve Türk Milletine mensup olmayı birbirine rakip görmeyiz.

Arapları suçlamayalım. Türkiyeli bazı fikir soytarıları Türk’e düşmanlıkta kimseden geri kalmıyorlar. Zihinlerinde Türk’e karşı ırkçılık var. Türkiye’de etniklikle ilgisi olmayan Türklük, onlara göre etnik çağrışım yapıyor. Milliyet ve tâbiyeti hesaba katmıyorlar. Etnik ırkçılığa özenenler, Türk kahvesini, lokumunu, eğerini, bayrağını ve Türk tipi başkanlık kandırmacasını da etnik çağrışıma sokuyorlar mı?

Türk milliyetçiliğine karşıyız diyenler ise; seçim yaklaştıkça ağız değiştirip Türk milletinin unutkanlığına sığınıyorlar. Terör örgütü ve onun paralelindeki malum parti ile birçok defa aynı masayı paylaşıp pazarlık yaptıklarını, mutluluk görüntüleri verdiklerini unutuveriyorlar.

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.