AÇLIĞIN ÖRTTÜĞÜ GERÇEKLER! – Av. Özcan PEHLİVANOĞLU
AÇLIĞIN ÖRTTÜĞÜ GERÇEKLER! - Av. Özcan PEHLİVANOĞLU
Türkiye tarihi bir seçime gidiyor. Bazılarımız bunun “son seçim” olduğunu söylüyor. Kimimiz de “Son Osmanlı Mebusan Meclisine” benzeyeceğini iddia ediyor.
Türkiye’nin dış politikası, ekonomik tercihleri, eğitim anlayışı iflas etmiş ve yurdumuz “mutsuz insanlar ülkesi” haline gelmiştir.
Memleketin ağır bir bölünme sürecinde olduğu izahtan varestedir.
“Yeni Türkiye” için “Yeni Anayasa” denilerek bu topraklarda Türk Milletinin hükümranlığına son verilmek istenmektedir...
Ancak üzülerek görüyorum ki; halkımızın büyük bir çoğunluğunu bunlar ilgilendirmemektedir.
Çünkü insanlarımız ağır bir geçim sıkıntısı içinde olup hatta açlık sınırının altında bir gelirle yaşamaktadır.
Bu sebeple vatan tehlikede imiş, bölünecekmişiz, işgale uğrayacakmışız onlar için pek önem içermemektedir.
Bunu Süleyman Şah türbesinin terk edilişinde ve Pkk ile oturulan pazarlık gibi olaylara tepki verilmeyişi ile çok net gördük ve görüyoruz.
Halkımızın ilgilendiği en önemli hususlar; asgari ücretin artırılması, emekli maaşlarının yükseltilmesi, taşeron işçilerin sorunlarının çözülmesi, atamaların yapılması ve işsizliğin giderilmesi, sosyal yardımların artırılması gibi ekonomik temelli konulardır.
Ülkemiz nasıl “mutlu insanlar ülkesi” haline gelecektir? Bütçede yeterli kaynak varmıdır? Ekonomide küresel şirketlere karşı izlenen teslimiyetçi temel politikalar değişmeden bu konulara kalıcı çözümler bulmak mümkünmüdür? gibi sorulara cevap bulmadan bu sorunlar giderilebilirmi?
Bazı siyasi partilerimiz emekliye iki maaş, asgari ücrete 1500 TL ve üzeri maaş, sosyal yardımları katbekat yükseltmek gibi vaatlerle halkın önüne çıkmıştır.
Bana göre sadece popülizmle halka yaklaşarak böyle vaatlerde bulunmak, yaşayan insanlarımızın mutsuzluğunu daha da artıracak ve henüz doğmamış çocuklarımızın bile yaşamını köle olarak sürdürmelerine neden olacaktır.
Şimdi halkın önemsemediği ana konulara değinmeden iktidar koltuğuna kolay yoldan gelmek için uçuk vaatlerde bulunanlar, Türk Milletine karşı yürütülen projeleri tamamlamak isteyenlerdir.
Bunları o partilerde bulunan yurtsever ve milliyetsever insanlarda çok iyi bilmektedir!
Milyonlarca emeklinin, işsizin, atama bekleyen üniversitelinin, taşeron işçinin ve sosyal yardımla yaşayan 12 milyon hanenin gönlünü maddi vaatlerle almaya çalışan pkkcı, Dersimci, Ermenici, etnikçi, istismarcı ve Türk Milletine düşmanlık besleyen insanların oluşturacağı bir meclis inanın felaketimiz olur.
Türk insanının içinde bulunduğu maddi imkansızlıkları kullanarak, Türk Milletinin başına örülmek istenen yeni tuzakları görmenizi dilerim. Eğer “benden sonrası tufan” diyorsanızda ona hiç katılamam!
Eğer iktidar ve bazı muhalefet partileri tarafından Türk Milletine karşı yapılmak istenenleri göremez ve anlayamazsanız, sadece ekonomik sıkıntı çekmez, hem evinizden barkınızdan hem canınızdan hemde çoluk çocuğunuzdan olursunuz. Nereden biliyorsun derseniz, Türk Milletinin 100 yıl öncesinde yaşadıklarına bakın, söylediklerimin tamamının dedelerimizin, ninelerimizin başına geldiğini görürsünüz. Yani öyle çok uzağa gitmeye gerek yok!
İşte tehcir sırasında yaşananlar, işte Çanakkale’de şehit olan “çocuk askerler”...
Türk Milleti, muhakkak her türlü faydayı kendisine yönlendirecek olan evlatlarını iktidar yapmalıdır. Eğer bunu yapmazsak, bir bakarız ki; Nazlı Ilıcak gibi “Türk’üm demeyi canım çekmiyor” diyen insanlar TBMM’yi doldurmuş! Onlar mı size beklediklerinizi verecek?
Gerçekler acı da olsa bunlardır. Türk Milleti ezici çoğunluğuna rağmen ülke idaresini ele alamıyor ve bu toprakların zenginliğini kullanamıyorsa diyecek bir laf kalmıyor.
Yine Atatürkçünün, cumhuriyetçinin, sosyal adaletçilerin, muhafazakarların, milliyetçilerin, sözde Türk’üm diyenlerin çakmalarına itibar etmeyin. Çünkü yumurta kapıya geldi!
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.