Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

20Mar/150

VATAN, ZAFER VE MERCİMEK TARLASI – Süleyman PEKİN

VATAN, ZAFER VE MERCİMEK TARLASI – Süleyman PEKİN

Atatürk’ün Sakarya Meydan Savaşı’nda söylediği “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. Ve o satıh, bütün vatandır” sözü 7 Haziran Seçimleri arifesindeki ülkemizin sanki sosyo-ekonomik koşullarını niteliyor.

Ekonomik dengeler, etik / ahlakî değerler, toplumsal bütünlük ve dış politika anlamında gitgide anormalleşen bir yapı üreten bu sürecin normalleşmesi adına önümüzde büyük bir fırsat var: 7 Haziran 2015. İşte bu manada savunma sathımız tüm vatandır.

Gazi M. Kemal’in Kurtuluş Savaşı’nda karşılaştığı en büyük güçlük ne düşman, ne işbirlikçiler, ne de ayaklanmalardı; asırların yorgunu Türk Milleti’ni bu bağımsızlık ve özgürlük savaşına ikna etmekti. Bizim de karşılaşacağımız budur.

Benim vatanım, mercimek tarlamın sınırlarıdır” diyen vatandaşımıza anlatacaklarımız o sınırdan başlamalıdır. ’ı kaynamayan, ’i doğru düzgün olmayan, ’ini – ev’ini adam gibi bakamayan insanımızın gündemine girebilirsek kurtarırız vatanı.

Her idealist ve ülkü sahibi kişi, halkının temel ihtiyaçlarının meşru dairede karşılanması noktasında fikir ve emek üretmek durumundadır. “Aç doyurmak, çıplak giydirmek, yalıncak donatmak”; “Az milleti çok kılmak, çok düşmanı az kılmak”; Göktürk Kitabeleri’nden beri durum budur.

Çanakkale Zaferimizin 100.yılına rağmen, biz de bu meyanda halkımızla hasbıhal etmek isteriz:

· En son ne zaman pirzola yemiştiniz?

· Et fiyatlarındaki artıştan dolayı gram-gram kıyma satan kasap esnafından son 6 ayda 1000 adedinin kepenk indirdiğini biliyor muydunuz?

· Kuru bakliyatın son 10 yılda yüzde 400 zamlandığını biliyor muydunuz?

· Enflasyon hesabının mandal, toplu iğne ve pinpon topuyla yapıldığını biliyor muydunuz?

· Asgarî ücretten bile yüzde 20 vergi alındığını biliyor muydunuz?

· Hastanelerde sıra çilesi var. Paralı sağlığın adını ‘Katkı Payı’ koymuşlar; muayene ücreti ayrı, tahlil ücreti ayrı. İlaç ise hem pahalı hem de sınırlamalı. Aman, kafanıza göre hasta olmayın sakın!

· 100 bin doktor, 200 bin hemşire açığımız var. Yoğun bakımlarda yer bulunamıyor, özel hastaneler hayrına iş yapmıyor. Ne kadar para, o kadar sağlık..

· 130 bin öğretmen açığı var; 360 bin de öğretmenlik mezunu işsiz var. Niye helva yapmıyorsunuz?

· Eğitimde 13 yılda 5 bakan değişti, beş-on kere sistem değişti. Bir TEOG sınavının adı da, sınav sayısı da 5 kez değişti. Değişmeyen tek şey beceriksizlikleri..

· 8 yıl kesintisiz eğitim vardı; 4+4+4 kesintili dediler, şimdi de daha eskiden olduğu gibi 5+3+3 diyecekler. Sendikaların da sakalı yok ki dinlesinler..

· Yeni Anayasa’ya işçi ve memur tabirleri yerine ‘çalışan’ tabiri getirerek en temel hak olan “iş güvencesi”ni çalmayı tasarladıklarını biliyor muydunuz peki?

· Kaynak bulmakta zorluk çeken Hükümet’in işçilerin tazminatlarına, memurların da ikramiyelerine sulandığını biliyor muydunuz?

· Duble yollar ve Boğaz’daki tünel ne ki; bunca kabarık vergilerle ve yapılan özelleştirmelerle Yeniden bir Türkiye inşa edilebileceğini biliyor muydunuz?

· Araçlarımız mazot ve benzin değil vergi yakıyor; zira yüzde 70’i vergi.

· Bu ülkenin Ekonomi Bakanı’nın “Dolar yükselince milletin alım gücü düşmez” deyip, yine aynı ülkenin Enerji Bakanı’nın “Dolar yükseliyor, doğal gaz ve elektrik tabii ki zamlanacak” demesini masa tenisi müsabakası olarak mı yorumluyorsunuz?

Cevapları haftaya görüşelim inşallah.

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.