Bir dostun ardından / Tarık BAĞDAT
“http://www.kocaeligazetesi.com.tr/newpics/11357/yazar/ilan-resim-643795192241.jpg"
1986 yılı idi, İzmit’te bir dostumun yemeğini katılmıştım. Aynı masayı paylaştığımız neşeli bir genç vardı. Yemek esnasında uzun uzun sohbet ettik ama o akşam adını sormayı unuttum ve öylece ayrıldım yemekten. Yol boyu gencin adını, ne iş yaptığını neden sormadım diye hayıflandım.
Müthiş etkilemişti beni. Oldukça konuşkan, konularında bilge, aydın bir gençti. Aradan aşağı yukarı üç dört aylık bir süre geçti. İzmit SSK hastanesine çok sevdiğim bir arkadaşımı muayeneye götürmüştüm. Başhekim arkadaşımdı. Bir selam vermeye odasına girdim.
O sırada oda da bir doktor oturuyordu. Hiç oturana doğru bakmadım. Sadece arkadaşım olan başhekime odaklanmıştım. Arkadaşımın kulağından rahatsızlığı vardı ve kime muayene ettireyim diye sordum. O esnada oturan doktor bana seslendi “Tabi ki bana muayene ettireceksin, Tarık abi “ dedi.
Sese doğru döndüm ve baktım ki, o gece yemekte sohbet ettiğimiz genç. Birden çok mutlu oldum. O bilgili genç aslan gibi bir doktor olarak karşımda idi.
Hemen arkadaşımı ve beni aldı, doğru odasına geçtik. O gün arkadaşımı bir güzel muayene etti. Onunla ilgilendi. Bu sefer adını öğrendiğim doktorun kartını almanın mutluluğu ile hastaneden ayrıldım.
İnsanoğlu işi olduğu zaman ya da işi olduğu sırada yani sıcağı sıcağına diyalog kurar, sonra unutuverir. Ha şimdi ararım der ve aramadan kalır gider. Bu insanoğlunun yapısındaki bir özürdür, bir kabahattir.
Bir süre geçti aradan, yine bir protokol yemeğinde karşılaştık. Kapıdan içeri girer girmez bir güç bizi birbirimize döndürdü ve kırk yıllık tanışıkmışız gibi birbirimize sarıldık. Hatta birçok arkadaş yahu siz tanışıyor musunuz diye merak etti.
Evet! Tanımaktan gurur duyduğum bu genç Şefik POSTALCIOĞLU’ndan başkası değildi.
Gerçek bir aydın, gerçek bir sanatçı ve gerçekten işini seven, insanları seven bir doktordu…
1996 yılında SSK İzmit hastanesi başhekim yardımcılığına geçtiği zaman Kocaeli’ne doktor olarak hizmetleri olduğu gibi idari görevli olarak da birçok hizmetleri olmuştur.
Kadirşinas bir dost, hoş sohbet edilir bir arkadaş idi. SSK hastanesine çok hizmetleri olmuştur. Uzman olarak hastalarını ayırmadan aynı sakinlikle ve aynı güler yüzle hizmet vermiş değerli bir insandı.
2001–2005 yılları arası İzmit Devlet Hastanesi Başhekimliği yaptı ve devlet hastanesinin fiziki yapısında birçok değişikliği sağladığı gibi, sosyal yapısında da birçok değişikliğe vesile oldu.
Sadece bir doktor değil kültürel alt yapısı ile dostlarının vazgeçemeyeceği can bir insandı.
Bugün Kocaeli Devlet Hastanesinin yapısında değişiklik var ise onun sağlayıcısı
Kulak Burun Uzmanı Başhekim Operatör Doktor Mehmet Şefik POSTALCIOĞLU’dur. İzmit’te yaşayan, İzmit’i iyi bilen herkes bunun farkındadır.
O arkadaşlarının iyi bir dostu olduğu gibi, hatırşinastır. Dostlarını arar en azından hatırını sorar, sesini duyardı.
Ben eminim ki ondan memnun olmayan hasta sayısı bir iki kişiyi geçmez. O da insanın yapısındaki memnuniyetsizlikten kaynaklanabilecek bir iki olaydır. Her hastası ile ilgilenir her hastalık olayını ciddiye alır ve titiz davranırdı. Hastaya güven veren bir yapısı vardı.
Her hastasını, hastalıktan kurtulduğuna emin olana değin uzun zaman takip ederdi. Hiçbir hastası ondan kopmamıştır.
Vefat ettiğini flaş haber ile internetten duyduğum zaman çok kötü oldum. Çok üzüldüm. Kocaeli çok değerli bir insanı, Şefik POSTALCIOĞLU’nu kaybetmişti.
Çok istememe rağmen, çok arzu etiğim halde yaşımın ileriliği ve hasta olmam nedeni ile cenazesine katılamadım. Buna yürekten çok üzüldüm.
Ancak cami avlusundan dışarı taşan bir kalabalığın olması hüznümün arasında bana acı bir mutluluk verdi.
Sevenlerinin yanında olmasından dolayı şuan onun çok mutlu olduğunu düşünüyorum.
Ailesine buradan baş sağlığı diliyorum. Mekânı cennet olsun (Mekânının cennet olacağından da hiç şüphe duymuyorum)
Ve bütün Kocaeli halkının başı sağ olsun.
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.