Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım… Şikayet edeceğine sen de alternatifini oluştur.

29Ağu/110

Şefik Postalcıoğlu’nu gerçekten de “İyi bilirdik” / Erkan ÜNAL

http://www.kocaeligazetesi.com.tr/newpics/11357/yazar/ilan-resim-915798366068.jpg">

Cuma akşam geç saatte telefon çaldı.
“Geç saatte çalan telefondan hayır gelmez” diye düşünürüm.
Ne yazık ki doğru düşünmüşüm.
Telefonun ucundaki ses, “Şefik Postalcıoğlu öldü” dedi.
Kulaklarıma inanamadım.İnanıyorum ki benim gibi yüzlerce Kocaelili bu haberi duyduğunda kulaklarına inanamamıştır.
Tabii ki O’ndan geldik, O’na döneceğiz, isyan etmek yersiz… Ancak insanoğlu bu kadar güler yüzlü, beyefendi bir insanı kaybettiğinde ister istemez tarifi mümkün olmayan bir hüzne kapılıyor. Bir insan düşünün ki, siyasi bir kimliği olmasına rağmen her partiden her düşünceden binlerce kişi tarafından sevilsin.
Hani bir söz var ya, “Allah bir kulunu severse, kullarına da sevdirirmiş” diye…
Herhalde Postalcıoğlu bu sözün somutlaştığı bir kişilikti.
Belki de Allah Şefik Beyi o kadar seviyordu ki daha fazla beklemedi…
Bin aydan hayırlı bir gecede namaz kılmak için huzuruna gelirken yanına alıverdi…
Bir gün rahatsızlığımdan dolayı Postalcıoğlu’na işim düşmüştü.
Tedavi bitince para vermek istedim, almadı.
Benim için böyle yaptığını düşünmüştüm.
Vefatından sonra öğrendim ki şimdiye kadar hiç kimsenin parasını kabul etmemiş…

Bana göre bu, doktorlarımız başta olmak üzere herkesin ibret alması gereken bir olaydır.
Şefik Bey en sevdiğim MHP’liydi.
MHP’li kimliğiyle kentimizde kendisini bu kadar fazla sevdiren bir ikinci kişi olduğunu sanmıyorum.
Nasip olsaydı, ilimizden MHP milletvekili olabilseydi, inanıyorum ki bu görevi en faydalı bir şekilde yapmaya çalışacaktı.
Açık söylemek gerekirse, Şefik Beyi vekilimiz olarak görmek isterdim.
Tabii ki çoğu şeyde olduğu gibi siyasette de bir yere gelmek nasip meselesi.
Son milletvekilliği seçimlerinden önce Real’de karşılaşmış ve ayaküstü uzun uzun sohbet etmiştik.
Devlet Hastanesi Başhekimi olmadan önce uzun yıllar gazetemizde haftalık makaleleriyle yer alan Postalcıoğlu inanılmaz derecede samimi ve gönlü geniş bir insandı.
Onun en ayırt edici özelliği bence bir denge insanı olmasıydı.
Hem Halıkına, hem de halka yakın idi…
İyi bir hekim(1984 yılından bugüne İzmit'te Kulak Burun Boğaz Mütehassısı olarak olarak görev yapıyordu) olduğu kadar sosyal hayatta da çok güçlü insan ilişkileri olan bir kişilikti.
Aydınlar Ocağı’nın aktif bir üyesi olmanın yanı sıra, Kocaeli Valiliği Kültür Müdürlüğü Türk Müziği Korosu Yönetim Kurulu Başkanı idi.
Bunun dışında Kocaeli Afyonkarahisarlılar Derneği Başkanı ve Tabibler Odası Üst Kurul Delegesi idi.
Dün Fevziye’de kılınan cenaze namazındaki manzara, kendisinin kent nezdinde ne kadar makbul bir şahsiyet olduğunu ortaya koyması bakımından da manidardı.
Kendisini hakikaten “iyi bilirdik”…
Cenaze töreninde üç tane Vali vardı.
Valimiz Ercan Topaca’nın yanı sıra Edirne Valisi Gökhan Sözer ve yeni Artvin Valisi olarak atanan Necmettin Kalkan.
Gökhan bey Edirne’den, Necmettin Bey İstanbul’dan bu sevdikleri insana son vazifelerini yapmak için kalkıp gelmişlerdi.
Bana göre onun bu kentin kültürel yapısında çok istisnai bir yeri vardı.
O şu anda aramızda yok.
Ama bıraktığı güzel ve muteber isimle emsal alınacak bir iz bıraktı.
Onu bir Kadir gecesinde kaybettik.
Ancak onun sevecen, nurlu siması hafızamızdan hiç gitmeyecek.
Allah, eşi Zeynep hanım başta olmak üzere çocuklarına ve yakınlarına güzel sabır versin.

Yine gel, yine gel, her ne olursan ol yine gel
İster kafir, ateşe tapan, putperest ol yine gel
Bizim bu dergahımız ümitsizlik dergahı değildir
Yüz defa tövbeni bozmuş olsan da yine gel
-Mevlana

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.