Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

23Kas/140

BULGARİSTAN’DA TÜRKÇE YAYIN SORUNU – Alptekin CEVHERLİ

alptekin cevherliBULGARİSTAN’DA TÜRKÇE YAYIN SORUNU - Alptekin CEVHERLİ

Hepimizin bildiği gibi Türkiye’mizde TRT tarafından yıllardır çeşitli lehçe ve ağızlarda yayın yapılmakta. Hatta bu amaçla TRT’nin bir kanalı özel olarak sırf bu işe ayrılmış durumda.

Aşağıda okuyacağınız haberde ise her fırsatta Türkiye’ye akıl vermekten geri durmayan Avrupa Birliği üyesi Bulgaristan’daki uygulamayı ve Türkçe’yi engellemek maksadıyla yapılacak referandumun ayrıntılarını göreceksiniz.

“Bulgaristan Devlet Televizyonu K1'de Türkçe Yayınları Masası'nın kapatılması yeni koalisyon hükümetinin kurulmasıyla yine gündeme geldi.

Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev, bu yayınların kaldırılmasına karşı çıkarak, Türkçe Masasını kapatmakla yaşam standardımızın ve demokrasinin daha yüksek seviyede olacağına, ekonomiyi teşvik edeceğimize, daha fazla istihdam sağlayacağımıza ve Bulgarların daha iyi bir yaşam sürdüreceğine inanmıyorum, dedi. 21’inci yüzyıldaki iletişim ve internet çağında, neden yasaklama getirilmesi gerektiğini hiç bir türlü algılayamıyorum. Örneğin ben Bulgar medyalarını izlemekle birlikte, İngiliz ve Alman medyalarını da sürekli takip ediyorum, eğer Türkçe ve Yunanca bilseydim bu haberleri de izlerdim, şeklinde konuştu.

BSP'nin yazılı basın medyası olan Duma gazetesi, Devlet Televizyonu K1'deki Türkçe Yayınlarıyla, Bulgar Anayasası çiğnenmiyor, bu yayınlar her Bulgar vatandaşına saygılı davrandığımızı gösteriyor haberini yaydı.

HÖH lideri Lütfi Mestan, yeni kabinenin Vatansever cephesinin programını uyguladığını ve bunun ağır bir ahlak zayıflığı olduğuna işaret ederek, bu haberlerin haber niteliği kadar, o denli fazla sembolik değeri var. Türkçe Haber bülteni, toplumdaki etnik ve dini farklılıklara saygıyı yansıtıyor. Türkçe Haberlerin kaldırılması, bu farklılıklardan efektif bir şekilde vazgeçmek demektir. Farklılıkların inkâr edilmesi ise Bulgarlaştırma süreci felsefesinde yer alıyordu, dedi. Türkçe Yayınlarının, Kırcaali, Hezergrat, Şumnu ve Silistre gibi bölgelere yönlendirilmesi fikrine değinen Mestan, bununla Bulgaristan haritası üzerinde etnik bölgelerin çizildiğini, oysa Bulgaristan’ın bağımsız, parçalanmaz ve tek devlet olduğunu öne sürdü.

İktidardaki GERB partisi Başkan yardımcısı Tzvetan Tzvetanov, Bulgaristan vatandaşlarının etnik kökenine bakılmaksızın, Türkçe yayınlarının her bir Bulgaristan vatandaşına ulaşması güzeldir, diye belirtti.

Türklerin çoğunluğunu oluşturduğu ikinci parti konumunda olan HSHP lideri Korman İsmailov, ayrıca Bulgaristan Adalet Federasyonu Başkanı Sezgin Mümin tarafından konuyla ilgili olarak hala bir açıklama yapılmadı.

Aşırı Milliyetçi Vatansever Cephesi lideri Valeri Simeonov ise Türkçe Yayınlarının kapatılması taraftarı olduğunu ve dünyanın hiç bir ülkesinde Devlet Radyo ve Televizyon kanallarında Azınlıklar için Anadilde yayınların olmadığını kaydetti.

Hatta Bulgaristan Kültür Bakanı Vejdi Raşidov bile Türkçe Yayınların kapatılmasına karşı olmadığını ve bu yayınları anlamsız bulduğunu ifade etti.

2009-2013 dönemindeki Borisov hükümetinde yine Kültür Bakanı olarak görev alan Vejdi Raşidov, Kırcaali, Hezergrat ve Şumnu'daki Türk Dans ve Drama Devlet Tiyatroları’nı kapatmıştı.

Bulgaristan’daki Rumeli Türkülerinin 20’nci yüzyılın 50'li yıllarında başlangıcını atan bülbül sesli rahmetli anası ses sanatçı Kadriye Latif kabrinden çıksa da oğlunun Bulgaristan'daki Türk kültürüne vurduğu darbeyi keşke bir görebilse.

Bulgaristan'daki yeni hükümet, Türkçe Yayınları kapatmakla ilk başta kendi Anayasasını ve İnsan Hakları ve Avrupa Birliği yasalarını çiğnemiş olacak. Örneğin Romanya, Yunanistan, Macaristan, Polonya gibi ülkelerin yanı sıra, AB üyesi olmayan Türkiye, Makedonya, Ukrayna, Moldova, Kosova ve Arnavutluk'ta bu ülkelerin Devlet Televizyon ve Radyo kanallarında etnik unsurlar ve azınlıklar için anadilde yayınlar mevcuttur. Hatta özel radyo ve televizyon kanalları bile var.

Diğer yandan Bulgaristan Medya Kurulu, Türkçe Yayınlarını savundu. Bulgaristan Medya Kurulu üyesi Mariya Stoyanova, madem ki yabancı ülkelerde yaşayan etnik Bulgarlar için Bulgarca yayınlarının olmasını istiyoruz, aynı standartları ülkemizde de uygulamamız iyi olur, görüşünü savundu. (Kaynak: Turkuazbg.com)

Ne diyelim, her fırsatta Türkiye’ye Bulgaristan Türkleri’nin yaşadığı “rahat hayatı” (?) örnek gösteren bazı aklı evvellere ithaf olunur…

E tabi, bu haberden sonra Bulgar devleti nezdinde ne yapılması gerektiğini söylemek sanırım ayıp olur…

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.