“Erdoğan Gönüllüleri”nin iftar yemeği parası kimden? – M.Tanzer ÜNAL
“Erdoğan Gönüllüleri”nin iftar yemeği parası kimden? - M.Tanzer ÜNAL
Aradan üç gün geçti, kentimizin bazı önde gelen isimlerinin nasıl “Erdoğan Gönüllüsü” yapıldığı hâlâ dillerde.
İnsanları iftar yemeğine davet edip, yakalarına “Erdoğan Gönüllüsü” rozeti takmak, ne kadar etik bir davranış takdirlerinize bırakıyorum.
Kendileriyle görüştüğüm o günün davetlileri, diğer bir ifadeyle hileyle “Erdoğan Gönüllüsü” yapılanlar, durumdan son derece üzgün.
“Bize ayıp edildi” diyorlar da başka bir şey demiyorlar.
Korkularından, “Erdoğan Gönüllüsü” olmadıklarını da açıklayamıyorlar.
Nasıl açıklasınlar, iş yapıyorlar, iktidarın hışmından korkuyorlar.
Cevap bekleyen sorular
*********
Şimdiye kadar yazdıklarım olayın bir boyutu.
Bir de başka boyutu var.
Hâlâ netlik kazanmadı.
Kimseden ses çıkmıyor.
Daha önce de sordum, bir kez daha soruyorum.
8 Temmuz Salı akşamı Sırrı Paşa Konağı’nda düzenlenen iftar yemeğinin parasını kim ödedi?
Davet sahibi İbrahim Karaosmanoğlu olduğuna göre, fatura Karaosmanoğlu’na mı kesildi, yoksa bazı kişilerin iddia ettiği gibi masraflar Büyükşehir Belediyesi’ne mi yüklendi?
Hangisi?
Ve tutarı ne kadar?
Bir de böyle bir iftar için konağın kullanılması durumu var.
İbrahim Karaosmanoğlu, “Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı” sıfatıyla burada yemek düzenleyebilir, masrafını da belediyeye ödetebilir.
Ama “İbrahim Karaosmanoğlu” sıfatıyla yemek düzenleyemez.
Salı akşamki ihtar yemeğini, “belediye başkanı ” sıfatıyla değil, “Erdoğan Gönüllüleri Platformu Başkanı” sıfatıyla vermişti.
Tamamen farklı bir durum!
Bu iftarın, Karaosmanoğlu’nun asli göreviyle bir ilgisi yok!
İşte bu nedenle soruyorum, 150 kişilik iftarın masrafı kimden?
İnsanlar, yedikleri yemeğin parasının kimin cebinden çıktığını bilmek istiyorlar.
Faturayı…
*İbrahim Karaosmanoğlu mu?
*Kocaeli Büyükşehir Belediyesi mi?
*Parti mi?
*Belediye ile iş yapan işadamları mı?
*Partinin ihale bağladığı inşaat firması sahipleri mi?
Ödedi?
Kim?
Hangi kurum?
Yoksa siyaseti finanse etmek için oluşturulan “havuz”dan mı ödendi fatura?
Dinin siyasete alet edilmesi işte bu!
*********
Hacca gitmek…
Umre’yi ziyaret etmek…
Namaz kılmak…
Oruç tutmak…
İftar vermek…
Bunlar, dinimizin kutsal görevleri ve davranışları…
Ama artık, günümüz Türkiye’sinde, AKP’nin yarattığı ve dayattığı Türkiye’de, bütün bu görevler ve davranışlar birer “siyasi figür” haline geldi, getirildi.
İftar veriyorlar…
“Sevap olsun” diye vermiyorlar.
“Siyasi rant” elde etmek için veriyorlar.
“Sosyal ve ticari çıkar” düşündüğü için veriyor.
“Hava atmak, şov yapmak” için…
Bakın çevrenizdeki iftar yemeklerine, yüzde doksanı böyle.
İşte “dinin siyasete alet edilmesi” bu!
Bence, artık “dinin siyasete alet edilmesi” dönemi de geçtik.
Siyaset, dinleşti.
Siyaset, dinleştirildi…
Yani çok daha vahim bir tabloyla karşı karşıyayız.
“Siyaseti din gibi hissettirme ve gösterme” dönemine girdik.
Lütfen olup biteni bir de bu yönden düşünün!
Dindar görünüyorlar…
Din için yaptıklarını söylüyorlar…
Ama şundan emin olun, bu tutum ve davranışlarıyla en büyük zararı “din”e, Müslümanlığa veriyorlar.
Dinimiz, AKP döneminde, hiçbir dönemde olmadığı kadar zarar gördü.
Pek çok insan, “Müslümanlık buysa…” deyip, dinimizden soğudu, soğuyor…
*******
Evet, tekrar konumuza dönersek…
Sırrı Paşa Konağı’ndaki “Erdoğan Gönüllüleri” iftarının “temizlenmesi” lazım!
İftar sahibi belli de, diğer sorular cevap bekliyor.
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.