AK PARTİ’Lİ TÜRKLER NE YAPACAK? – Av. Ruhittin SÖNMEZ
AK PARTİ’Lİ TÜRKLER NE YAPACAK? – Av. Ruhittin SÖNMEZ
10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçiminde, R.Tayyip Erdoğan’ın seçilebilmesi için PKK/HDP/BDP kanadının oylarına ihtiyacı var. Bu kanat özellikle seçimin 24 Ağustosta yapılacak 2. turunda bu anahtar pozisyonunu pazarlık malzemesi yapacaklarını açıkladı. Erdoğan da kazanmak için ne gerekiyor ise yapacak.
Nitekim Erdoğan “çözüm süreci”ne dair Meclis’e gönderilen 6 maddelik tasarı ile PKK/HDP kanadını çok mutlu etti. Çünkü bu tasarı kanunlaşırsa PKK taleplerinin gerçekleşmesinde çok önemli bir dönemeç daha geçilmiş olacak.
Tamam, PKK destekçisi Kürtler ve Erdoğan böyle hesaplar peşinde olabilir. Ama “söz konusu olan vatansa gerisi teferruattır” diyen, ülkenin bölünmesine karşı çıkacak hiç mi AK Parti’li Türk yok?
PKK’lıların seçtirdiği bir Cumhurbaşkanını desteklemek vatansever AKP’li Türkleri hiç mi rahatsız etmeyecek?
Yüzde 5 HDP/PKK oyu kazanacağım derken “vatansever AKP’li Türklerden” yüzde 10-15 oy kaybetme riski yok mudur?
Herhalde yok.
Anketlerde AKP’den böyle bir oy kayması olabileceğini görseydi Erdoğan bu tasarıyı Meclis’e getiremezdi.
*****
FEDERASYONA KOŞAR ADIM
Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın ifadesiyle, Erdoğan ve Öcalan arasında varılan mutabakat ile “Yeni Türkiye” inşa ediliyor.
“Sanki Türk ordusu, PKK terör çetesine yenilmiş ve yenilgi sonrasında PKK ile bir anlaşma imzalıyoruz.”
“Müzakere süreci denilen süreç, PKK’nın taleplerinin Türk halkına adım adım yutturulması süreci şeklinde ilerliyor. 2010’da “PKK ile görüşmedik, görüşmeyeceğiz. Bunu iddia eden şerefsizdir” dedikten dört yıl sonra görüşmelerin yasal çerçevesini oluşturan yasa taslağını Öcalan’ın arzu ettiği şekilde TBMM’ye ve Öcalan’a yolluyor. Çünkü artık TBMM egemenliği Abdullah Öcalan ile paylaşıyor da onun için.”
Türkiye koşar adım federasyona gidiyor. Ülkemizi yönetenlerin “PKK ile müzakere” politikalarının arkasındaki Cumhurbaşkanlığı seçimi dışındaki diğer sebeplere bir göz atalım.
*****
BÜYÜK İSRAİL- BÜYÜK ORTADOĞU- BÜYÜK KÜRDİSTAN PROJELERİ
Bölgede birbiriyle örtüşen ve birbirini bütünleyen 3 önemli proje olduğunu hatırlatalım.
1- Büyük İsrail Projesi (BİP). “İsrail’e yönelik bütün ciddi tehditlerin ortadan kaldırılması, bölgenin mezhep savaşlarıyla güçsüz devletçiklere bölünmesi, İsrail kontrolünde Kürt devleti gibi yeni devletçiklerin oluşturulması ve bölgede hiçbir güçlü ulus devlet bırakılmaması projesidir.” Uzun vadedeki hedefi İsrail’in Tevrat’ta bahsedilen Nil’den Fırat Nehrine kadar olan “vaat edilmiş topraklara” sahip olmasıdır.
2- Büyük Orta Doğu Projesi (BOP). Bu projenin gayesi: “• ABD’ye rakip olabilecek muhtemel gücün oluşmasını engellemek. • Petrol, doğalgaz, bor ve toryum gibi değerli kaynaklar üzerinde denetimi sağlamak. • İsrail'i emniyet altına almak. • AB, Çin, Rusya ve Japonya gibi ülkeleri bu kaynaklardan uzak tutmaktır.”
3- Büyük Kürdistan Projesi. Bu proje (dünyanın en önemli petrol merkezinde) ilk iki projenin uygulanmasının ilk aşamasıdır.
*****
GÜNEYİMİZDE OLANLAR
Çok yakın vadede Irak’ın kuzeyinden Akdeniz’e ulaşan bir koridor açılacak. Şu anda Suriye’nin kuzeyi (Rojava) ile Irak’ın kuzeyi (Kerkük dâhil) Kürdistan bölgesi haline geldi gibi. Türkiye’nin güney sınırı boydan boya Kürdistan haline gelmekte. Bu koridorla Kerkük petrol boru hattı güvence altına alınıyor. Söz konusu olan 250 milyar varil petrol ve trilyonlarca metreküp doğal gaz rezervidir.
Irak’ın Kürt bölgesi haricindeki topraklarının büyük kısmının IŞİD tarafından işgal edilmesine göz yumuldu. Çünkü bu işgalin öncelikli hedefi Barzani Kürdistanı’nın Kerkük’ü de içine alacak şekilde bağımsız bir devlet haline gelmesidir.
Prof. Dr. Ümit Özdağ’a göre, “Kuzey Irak’ın bağımsızlığını ilan etmesi Kerkük’ü işgal etmesine bağlı idi. Barzani, muhtemelen IŞİD ile iş birliği içinde.”
“Barzani’nin amacı Akdeniz’e kadar uzanan alanda petrol boru hatlarının da üzerinde geçtiği Büyük Kürdistan’ı kurmak. Üstelik Türkiye’de mevcut süreç Güneydoğu Anadolu’da bir federe devletin kurulmasına doğru hızla ilerlerken, Barzani amacına çok da uzak görünmüyor.”
“Özetle; AKP Hükümeti, Kürtlere Türkiye’de federe devlet, Kuzey Irak’ta bağımsız devlet hediye ederek tarihe geçecek.”
Bu durum Türkiye Cumhuriyeti’nin geleneksel politikalarına ters gelişmeler. Mustafa Kemal, Fevzi, İsmet ve Karabekir Paşalar ile Rauf Orbay’dan beri endişe ettiğimiz ve engellemeye çalıştığımız olaylar. Ve maalesef AKP hükümetinin desteği ile gerçekleşmekte.
Prof. Dr. Hasan Köni şu değerlendirmeyi yapıyor: “Ortadoğu’da ABD ve İsrail’e karşı olmayan bir yapılanma peşindeler. NATO Kürt devleti istiyor. İsrail’in korunması esas alınıyor. ABD, Asya ve Çin planlarında kullanmak istediği Türkiye’ye yeni ilişkiler dayatıyor. Federasyon mu yoksa konfederasyon mu olacağına büyük patron olarak, ABD karar verecek. Plan bu. Planın tutup tutmayacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz.”
*****
OLTANIN UCUNDAKİ YEM
Bu projelerin Türkiye tarafına hoş görünmesi için uydurulan kılıf ise “Türkiye’nin Kürtlerle büyümesi.” Yeni Osmanlıcılık hayalleri peşinde gidenler için cazip bir tuzak bu.
“Biz Ortadoğu mahallesinin abisiyiz, mahalle bizden sorulur” böbürlenmesi, “var mı büyük abimle bana yan bakan” tavrıdır. Ve bu tavır “BOP eşbaşkanlığının” verdiği kof bir özgüven patlamasından ibarettir.
“Çözüm sürecinin” mimarlarından biri David Phillips’tir. O’nu ‘PKK'nın Silahsızlandırılması, Dağıtılması ve Toplumla Kaynaştırılması’ ve ‘Türkler ve Iraklı Kürtler Arasında Güvenin Kurulması’ gibi “Kürt raporlarından” tanıyoruz. Sık sık Ankara’ya geliyor, AKP Hükümeti’ne akıl hocalığı yapıyor.
İşte bu David Phillips, bu sürecin sonucunu ilan etmişti: “Türkiye ve Kürdistan konfederasyon olacak!” (Hürriyet, 11 Mayıs 2013)
“Yani Türkiye önce Kürtlerle ‘teknik olarak’ büyüyecek ama sonra Büyük Kürdistan’ın kopmasıyla küçülecek!”
*****
DAHA NELER OLACAK?
İşte Meclis’e getirilen tasarı ile PKK projesinde önemli bir eşik geçilmiş olacak.
a- Güneydoğu Anadolu Bölgemizde PKK yönetiminde bir “Kuzey Kürdistan” özerk bölgesi kurulacak.
b- Türkiye iki federe devletli bir federasyon haline gelecek. Anayasa değişikliği gerçekleştirilemediği için bu durum önce fiili /de facto olarak dayatılacak.
c- PKK Kürt Federe Devleti, Irak’taki Barzani Devleti modelinde olacak. Devletin Başkanı A. Öcalan, asker ve polis gücü PKK’nın dağdan indirilecek “gerillaları”, diğer kamu görevlileri de PKK/KCK/HDP yöneticileri olacak.
d- Daha uzun vadede Irak’taki Barzani Devleti, Türkiye’deki PKK Devleti, Kuzey Suriye’deki (Rojava) Kürt Devleti ve başarılabilirse İran’dan koparılacak PJAK devletinin birleştirilmesine Büyük Kürdistan’ın kurulmasına çalışılacak.
Bugüne kadar olanlar AK Parti hükümetinin desteği ile oldu. Bundan sonra olacaklar ise bize bağlı.
Önlemenin ilk yolu AKP iktidarına fren olabilecek bir Cumhurbaşkanı seçmektir.
Leave a comment
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.