Ahsen Okyar Söylenmek yerine söylemek lazım…

27Haz/140

Şehit Münir Burhan KÂFİLİ Türkmen Diye Şehit edildi. / Sadun KÖPRÜLÜ

CTN_6254_thumbŞehit Münir Burhan KÂFİLİ Türkmen Diye Şehit edildi. / Sadun KÖPRÜLÜ

Bu Milli davamız ne kadar çetin olsa da, yolları baskı, engellerle donatılırsa da çevirtilirse de, ama Yurdunu, Toprağını, Bayrağını Milletini Düşününler, Kanını, canını göze almadan özveri olmaktan hiçbir zaman geri duramazlar ve yan duramazlar.

İşte Şehidimiz KÂFİLİ bu yiğitlerden, kahramandan birisidir, 20 sene Arap BAAS Partisine karşı hapishane mücadelesinden sonra yine evde oturmadı, hayatını düşünmeden yoluna deva etmeye başladı. birçok çalışmalarda bulundu, seçimlerde ön sırada insanları aydınlattı, bilgi verdi, durmadan konuştu, dava yolunda koştu varlığını gösterdi.

Diktatör Saddam Rejimine Karşı uzun yıllardan beri mücadele eden 20 yıl gençliğini dört duvar arasında geçiren değerli, kan kardeşim Münir Kafili haince katılar, canılar tarafından bu gün Türkmen şehri Kerkük’te şehit edilmiştir, uzun yıllar Abu Garip Özel Siyasi Hapishanesinde birlikte yemeğiz, suyumuz, ekmeğimiz, oturmamız,   kalkmamız, uyumamız bir arada olarak, acı, dolu, hasret, işkence dolu mücadeleli günleri yaşadık, hapishanenin dört duvarını, Polat, demir kapılarını paylaştık, ben, İzzettin Tuzlu, Şehit Yaşar Cengiz, Dayı Enver Neftçi, Sadık ARAFAT ve öteki kan kardeşlerimizle, soydaşlarımızla Sefertası Söylenen yemeğimiz, bir aradaydı, hiç korku, bilmedik, uzun yıllar bıkmadık tam 20 yıl hapishane duvarından kurtuluşla Özgürlüğe kavuşarak, yeni hayat kurmakla uğraşarak.

Üç çocuk babası olan KÂFİLİ büyük kızı Nur çocuk yaşlarından yeni doğarak hapishane yollarında büyümüştür, Yenidünyaya gelen iki çocuğu olmuştur, çok mutluydu,  evine bağlığı kadar davasına çok bağlı olarak iyilikseverdi, her insanı karşılardı yardım ederdi, yüzü gülerdi.

Hapishaneyle ilgili tüm işlerim bitirmeye, sona ulaşmasına çalışırdı, Emekli olmam için her Kerkük’e gelişimle beni karşılayarak, işlerimi elinden geldiği kadar yardım ederek  ilgilenirdi, ne yazık ki öyle yiğit, kahramanlar bizden ayrılarak, son yolculuğuna uğramaktadır.

Bu şehitlik hepimizin yolu olarak,  her kes vakti gelince şehit olacak  büyük milletimiz uğruna, ne mutlu yiğit KAFİLİYA arkasından tarih bıraktı, milli mücadelesi kaldı, hiçte unutulmayacak, asla unutmayacağız, hepimizin yolu bu, millet için, doğru çalışanlar hiçbir zaman korku bilmezler, şehitlik için kan vermeye hazır olurlar, Ne mutlu şehitlerimize bu kutsal milli yolu seçtiler.

Bizde onların yollarındayız, hazırız her an kanımızı vermeye bölgelerimiz TÜRKMENELİMİZİ KURTARMAYA.

Tüm Türk dünyası Şehitlerimizin Ruhları Şad olsun yerleri Uçmaklık olsun.

Büyük Türkmen Milletimizin başı sağ olsun, Rahat uyu bu kutsal toprağında kan kardeşim Münir KÂFİLİ Ruhun şad olsun, Mezarın ışıkla, nurla dolsun ULUTANRIDAN Ailesine, yakınlarına, Dostlarına baş sağlığı dilerim.

Evet, kan kardeşlerim bir Şehit daha eklendi Milli Mücadele, şehitler dolu kutsal tarihimize

Ne yazık ki Münir KÂFİLİ Türkmen düşmanları tarafından Şehit oldu

Münir KAFİLİ Uzun yıllar bu dava adamı Kerkük Milliyetçi Hareket partisinde çalıştı ve Irak Türkmen Cephesinde ön sıradaydı, Bu gün Salı 24 Haziran 2014 tarihinde Kerkük’ünm, Askeri semtinde silahlı düşman kişilerce Münir KÂFİLİ aracına saldırı düzenlendi.

Başından vurulan KAFİLİ olay yerinde hayatını kaybetti.

Münir KÂFİLİ, Kerkük merkez ilçe meclisi başkanlığı görevini yürütüyordu.

Bu acı olay Irak Şam İslam Devleti'nin IŞID, 10 Haziran'da Musul'u ele geçirmesiyle ortalık karışmasıyla, Irak ordu güçleri Kerkük 'ten çekilmesiyle, kaçmasıyla Peşmerge güçleri, 12 Haziran'da hayal etmiş oldukları Türk şehri Kerkük’ü işgal etmeleriyle büyük oyunlar başlayarak, her gün Türkmenler şehit olmaya her türlü planlar düzenlenmektedir.

Türkmen Şehidimiz Münir KÂFİLİ 1953 yılında Türkmen şehri Kerkük’te doğmuştur. İlkokul ve ortaokulu Kerkük’te, liseyi Bağdat’ta okumuştur, İdari İşler Enstitüsü’nden mezun olmasıyla

Irak’ta iş yapan bir Fransız şirketinde işçi başı olarak çalışırken şirkette çalışan ve Türkiye’den gelen işçileriyle diyalog kurma nedeninden  dolayı Irak, gizli servisi,  İstihbaratı tarafından Türk devletine bilgi sızdırmakla suçlandı 158 maddesiyle hayat boyu cezalandırılmıştır.

Abu Garip özel Siyasi hapishanesinde,  Cezaevi’nde 20 yıl kalmıştır.

9 Nisan 2003 Saddam’ın düşmesiyle özgürlüğüne kavuştu.

TMH Partisinde mücadelesini sürdürerek, Irak Türklerinin hak ve özgürlük mücadelesi canıyla, kanıyla sürdürmüştür.

Hapishane hayatımızda Şehit KÂFİLİ ile Türkçe  Kitapların, Radyonun yasak olmasına rağmen benim için gizli evden gelenleri saklayarak gecenin son saatlerinde vererek sabaha kadar okuyarak, Türkiye’nin sesi radyosu ve haberleri dinlerdik, hiç unutmadığım bir gece kitap okur iken, radyo dinlediğim sırada hiç görmediğim anda Emniyet arkadan beni gizli yakalayarak kitap radyonu elimden alarak dört ay işkenceyle bir infiradı, tek odaya attıktan sonra beni türlü işkenceler altında konuşmaya uğraştırdılar, ama konuşmayınca dört aydan sonra  tekrar odama götürdüler beni.

Ayrıca 1990 Yılında hapishanede olan olaylarda önde olarak, her acıya, çileye, işkenceye karşı direnmekteydik, ayni yıl beni Musul’un Badoş Siyasi hapishanese 204 kişiyle beni de götürdüler bizleri ortadan kayıp etmek için bir yıl sonra Tekrar Bağdat Abu Garip hapishanesine götürerek, kardeşlerime kavuşarak kapalı koğuşta işkence, korku dolu günleri yaşamaya başladık, ben İnsan hakları, BM, Ve Türkiye’nin baskısıyla 1996 yılında özgürlüğe kavuşmuştum.

Hapishane hayatimizin en önemli  mücadelelerinden Münir KAFİLİİ ile birlikte Hapishanede olan Saddam yanlıları insanların elinden sürekli her zaman olduğu gibi yalan raporlar yazmaktaydılar onların elinden işkenceye maruz kalmaktaydık, nasıl olursa Münir ile düşündük bir gün onlardan hakkımızı alacağız diye düşünmekteydik, birkaç defa benim ve Münir KAFİLİ’NİN elinden bu Saddam yanlıları Münafık, işbirlikçiler raporlar yazmışlardır, hapishanede olan olaylardan yaralanarak birlikte birkaç münafık, iki yüzlü Saddam için çalışan raporlar yazanları dövmeye kalktık, bizi gören hapislerde birleşerek  arkamızdan onlarda tüm Saddam yanlıları, rapor yazanları öldürmesine kadar vurmaya başladılar, bizden başlayan hapishane devrimi   tüm hapishani kapsamıştır, tam olarak rapor yazanların sayılar 1700 üstündeydi, onları vurduktan sonra emniyat tüm rapor yazanları bir odaya yerleştirerek o zaman birbirlerinin elinden yazmaya  başladılar.

Böylece Hakkımsımızı almıştık, Saddam diktatörünün hapishanede bile rahat bırakamadı işkence altında öldürmeye kaktı.

Hapishanede bile yiğit çalışkan bilgi kaynağı olan şehit Münir her zaman okumaktaydı, kendisini bilgilendirmekteydi, korku, ölümü düşünmezdi, onu sevgisi, değeri, varlığı her zaman bizimle yaşayacaktır.

Sonsuza kadar izi, metliği, milli dürüşü, düşüncesi ölmeyen davası, mücadelesi devam ederek, yolumuzu aydınlatacaktır.    

Bu yazıyı beğendiniz mi?

RSS Kaynağımıza abone olun!

Yorumlar (0) Geri izlemeler (0)

Yorum yapılmadı.


Leave a comment

Geri izleme yok.